Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 sen bir korkaksın diyorum sana,en büyük korkudan kaçıyorsun diyorum,kendinden!başka korkular uğramış sana diyorum,oysa seni başlatan da sensin,durduranda sen diyorum...yalnız kendinden korkmalısın diyorum,en çok kendinden,yalnız kendinden..... işte aklımın takıldığı bu son noktada,çalan bütün telefonlara sunulan bütün sevgilere,ilgilere,benim adıma verilen kararlara ve gecenin düşlerine bütün kepenklerini kapamış olan ben,tek bir sevinci bekliyorum hala;seni!yarın bekler miyim bilmiyorum,bilmiyorum hiç,şimdiyi biliyorum şimdiyi,seni,içimin sevincini bekliyorum.beni keskin dişlerinin arasından uzayan helezonlarıyla kıskıvrak benden alıp öteye götüren ve bir iç ezgisiyle başımı döndüren o noktada;işte böyle seni özleyen ben,inatla hayata büsbütün susuyorum!sen gelmelisin,sen aramalısın beni,sen;bütün kalabalığın karşısına tek başına çıkması gereken istediğim sen!içimdeki en büyük ad sen!dindirecek olanda sen!bunun dışında hiç bir şey geri veremez bana sevinci;tam şimdi veremez,bu noktada veremez,istemem!kendimi tecrit etmelerime aldanmıyorum hiç,bu benim isteğim,bana bu kadar geçerli. bir insanın içinin bilinmeyenleri hep keşfedilmeye aittir,kendine değil,ne kadar hazır olursa olsun-asla bilmez hazır olduğunu-birisinin o topraklara ayak basması gerekir,bütün o kendini arayışlar bu ilk fetihlerden sonra gelir...tıpkı,yeni bulunmuş bir adanın adının konmasının yetmeyip haritasının da çizilmesi gerektiği,daha sonrasında topraklarındaki onca cevherin,ürünün,suyun ve sırrın durmaksızın araştırılması gibi.... benim hayatın atlaslarında yeraltı haritamın sınırlarının değişmeside seninle başladı.yaşama sunduğun madenlerimi bereketli,zengin ve övgüye değer bulan bütün o diğer insanların bana farkettiremedikleri içimdeki o diğerler,keşfedilmemişler,bu fetih sonrası,benimle birlikte kıpırdanmaya başladı,hayır seninle değil,benimle birlikte,onca yıl hayatı çok rahat götürmeme yeten bütün varlarımla,kendimde hiçbir yenilik aramadan,kendi ambarlarımdan hayatımı yiyip tüketmeye koşullanmış olan ben,nadasa bırakılmış topraklar gibi bereketlenen ve hayatın kabaran göğsü oluveren ben,kendi kaşifime,sana açtım kollarımı..işte bu yüzden bir rastlantı değildin sen!benim kaşifliğimde aynı anda başladı ve onca ayrıntının içinde senden ışıldayan yıldızları topladım,göktaşlarını buldum,seni en uzaklara koyup en yakınlarıma alırken yaşadığım onca gelgitlerde yepyeni bir gezegen oldum,dünyadan koptum...ışık hızları sen,ses hızları ben!sen bana durdun,ben sana dönüp durdum!ben sana durdum,sen bana dönüp durdun,işte bu yüzden,hiç yaşanmamış,hiç bilinmeyen ve birlikte keşfettiğimiz hazların mutluluğunu yaşadık biz,kendi benlerimizle! t.bilginer. ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun,kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim. ben sende bütün aşklarımı temize çektim. m.mungan Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 frozen ne yaptın gece gece,bu yazı beni öyle yerlere aldı götürdü kü nasıl çıkacağım ordan çunku orada efkar var Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 BIRAKIP GİTTİN BENİ Bırakıp gittin beni bütün kapılarda Bütün çöllerde tek başıma kodun Şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim Vardığım hiç bir yerde değildin Sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam Hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını Denizde dalgakırandan da boş boşluğunu bir günün Seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği Bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz Her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle Düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni Yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin Düşen hep ben oldum en küçük kımıldanışında senden Başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç Bana bakıp görmediğin için Ben yokken içini çektiğin için Ayağına düşen gölgene acıdın mı hiç sen Louis Aragon Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 çılgınım bugün,aklını yitirmiş sanıyorlar oysa,çılgınım ve bunu bilincimle yapıyorum;korkuya karşı,hüzne karşı,acıya karşı,ayrılığa karşı yapıyorum bunu....bazı noktaların tek sevinci vardır,ötekiler duyumsamaz bile.tıpkı diş ağrısı yada doğum sancısı çekenbir insanın,o anda bütün hayati işaretlerin dışında kalması gibi.... sedelina sen a.ilhanın dediği gibi yanlış kapıyı araladın arkası boşluk çıktı....kaçış yok çekeceksin sancısını tek başına çünkü en yakınımızdaki ile bile aramızda saat farkı vardır....m.m.... Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 yanlış kapı değildi sadece o kapıyı kilitlediler başkaları işte hepsi bu Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 geliyorlar!yağmacılar...ah bunalıyorum,sevmesinler istiyorum,hiç bir sevgi istemiyorum artık bırakın beni!ağlamalarımın hırsızları teselli edecekler beni,alıp götürdüler bütün gözyaşlarımı;kendi gözlerine doldurdular,benim için akıtıyorlar,benim için ağlıyorlar bak!onca yağmacıları hayatımın hepsi burada;bana vermek istiyorlar beni,artık bende olmayan beni,geri!! neden susuyorum bu kadar,anlamıyorlar hiç;ben susmanın acemisiyim oysa.susmak mı bu dersin,düşüncenin sesesiz çığlıkları mı... t.b. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 sen trende seyahatten yanasın güzergah ve durakları belli oysa bir deli tay koşar içimde dörnala tutuşmuşsam ellerine sevgilinin her yanım yangın yeri cehennemine ateş olurum cennetine mavi bir deniz uğraşma, anlayamazsın hislerimi bir sevmelik canım kalmış zaten bırak, harcama beni Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 orada oturuyordu,orda pencerenin önünde,yüzünde kendinin olmayan bir fotoğraf,düşünceler yazıyordu onu,hiç yazılmamış o romanı arıyordu,aşkının romansı susmuştu artık onda!.... birileri durmadan adını söyleyip durmadan bir şeyler soruyorlardı ona....ve o boşlukta yuvarlanıyor,hiç kimseye bir türlü ulaşamıyordu,dönüp durup kendine kilitleniyordu içine...kendi bedenindeki bir uzun yolculuktaydı,kendi bütün zamanlarının gelgitlerinde,bütün boyutlarını yaşıyordu hayatının ve akıyordu kendine,yalnız kendine;günler başlıyor,günler bitiyordu üstünde...hadi bırakın onu,kendi sevgisiyle yargılansın,bırakın onu,ondan neler kalacağına tanık olmak için bırakın.sonrasıdır bu onun. t.b Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Bütün aşkların kitabı elinde Sevilmemiş yinlerin balosuna gitti. Öylesine kalabalıktı ki, Sevdiğini anlamadı. Bütün kapıların anahtarı elinde Öpülmemiş dudakların balosuna gitti. Öyle aydınlıktı ki, Öptüğünü anlamadı. Işıklarla örtünmüştü çıplaklık, Renklere uzandı susamış, Beyazlıklar arasında kayboldu bakışları. Gözleri yaşamıyordu artık. Şekilleri çağırmaya gitti, kandıracak. Elleri aranıyor tutamıyordu. Elleri, elleriydi kurtaracak, Artık yaşamıyordu. Bir yanda gelen o dinmeyen aydınlık, Aldıkça alan. Bir yanda giden bir noktaydı karanlık, Ellerinde başlayan, gözlerinde biten. Bağırdı, kan gibi aktı sesi, Aşamadı dişinin duvarından. Elinde bütün aşkların kitabı, Anlatıyordu aldanan aydınlıklarından. Elinde bütün kapıların anahtarı, Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı... Varamadı. Ora öyle karanlıktı ki. Öldüğünü anlamadı...(Asaf) Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 yeniden açılıyor göğsümdeki o yara yıldızlar kaybolarak gövdemle birleşirken ayak seslerinin ardından sessizlik yayılırken, yıllara gömülen bu taşlar nereye sürükler benide birlikte? yorgo seferis. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Küstahlığımı nezaketim götürdü Sadece kendime bakakaldım. Kararsızlık bir an sürdü Gizlenen insanların ortasında ben kaldım, Çırılçıplak Selamımı tanıdıklar götürdü. Saygı bekleyince alçaldım. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Sonsuzluğu ufuklar götürdü. Yarattığım dünyaların içinde daraldım. Kararsızlık bir an sürdü Başlangıç ile bitiş ortasında ben kaldım, Çırılçıplak. Aydınlığı bulutlar götürdü, Yıldızlara doğru yol aldım. Kararsızlık bir an sürdü. Varanlar ile duranlar arasında ben kaldım, Çırılçıplak. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 ele geçirilmez umutlarımızı içiyorduk belkide,hiç bitiremediğimiz ve tam bilemediğimiz şarkılar söylüyorduk efkarlanıp kendimize gözdağı veriyorduk unutmayı....-oysa hep hatırlıyorduk ve hiç unutmuyorduk,daha çok unutmuyorduk daha çok hatırlıyorduk ve hiç unutmuyorduk,daha çok unutmuyorduk daha çok hatırlıyorduk-dışımızın yalancısıydık... unutacak zaman bulamadıklarımızdı onlar,hep yarım bırakmıştık konuşmalarımızı,son sözümüz söylenememişti daha ve belki de hiç yaşamadıklarımızdı onlar ve bitmemiş öpüşlerimiz vardı,böğürtlen tadında...-unutamazdık! t.b gecenin kapısını hiçbir el kapayamaz demek yarı aydınlık kalacağım oktay.r Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Ben Sana Mecburum Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun Sevmek kimi zaman rezilce korkudur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından .......... .......... Attila İlhan Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 unutulmaz haklısın,sadece bilinçaltının derinliğine gömerız aşkı hatırlamamak için ancak,unutmak mümkün değildir.. her yeni yüzde,her yerde sinsice çıkacaktır saklandığı yerden bır nefes gibi hızla ve anlaşılmadan.. unutmak yoktur o nedenle sadece hatırlamamak vardır belkı zaman ustune kum atmıştır..ama öyle bı rüzgar eserki kumları savurur ve acı veren o şeyler çırılçıplak durur karşında.. gerçek sevda unutulmaz hep karşına çıkacaktır Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Bazen Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın... William Shakespeare Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 her bulduğum yerde yıtırıyorum senı yanıbaşımda öldüğün oluyor kımı gün yada ben ölüyorum sessızce gözlerınde bu bır yerde erimek yokolmak belkıde gözlerınde ve sonra susmak yuzyıllar boyu benı unuttuğun bır uzak çizgide Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 seni görünce aynı anda geçer aklımızdan aynı düşünce bir duvar gibi aramızdan ö.asaf öylece ölü toprağıma gömüldüm....yalnızca bekliyorum,hiçbir şey yapmadan bekliyorum,kendi kımıltısızlıklarımın ağıtı bile yok içimde...ve ölüm bu değil biliyorum ne yazık.onca acımı duyumsuyorum. mavilerim solmuş benim biliyor musun,daha çok farkettim,pembelerim uçmuş...hepsi bir çok öykü,şiir,şarkı,anı olmuş,uçup gitmiş benden-sahi o eski resim nerede şimdi? t.b Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar, bu şehri terk edeli Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile Pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanıldığımdın Yangınımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum "Yarime uzanmayan bütün dallar kırık" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuhaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda. "Ya öldür beni"dedim Ya da git benden. İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim. Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yarini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum. KAHRAMAN TAZEOĞLU Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM Seni anlatabilmek seni İyi çocuklara,kahramanlara. Seni anlatabilmek seni Namussuza,halden bilmeze, ***** yalana. Ardarad kaç zemheri, Kurt uyur,kuş uyur,zindan uyurdu Dışarda gürül gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara. Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana. Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok,apansız inen akşamdan, Bir kadeh,bir cigara,dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun,Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum,kapama gözlerini... Ahmet Arif Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Bilmiyorum Nerdeyim Ne Haldeyim Ben Kimim Bilmiyorum nerdeyim ne haldeyim ben kimim Ayrılırken kimliğim adresim sende kalmış Tebessümü çok görüyor yüzüme matemim Güldüğümü gösteren tek resim sen de kalmış Akların kaybolduğu rengin ahenk bulduğu Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu Bir gül için bülbülün saçlarını yolduğu Aşkın harman olduğu o mevsim sende kalmış Nerede o çocuksu o şımarık hallerim Saçlarına hasreti tanımayan ellerim Rengarenk rüyalarım toz pembe hayallerim Tekmil neşem sevinsim hevesim sende kalmış Dostlarda muhabbeti kestiler,lüzumda yok Zaten senden ziyade sohbetim sözüm de yok Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok Aynalarda kendimi göresim sen de kalmış Allahım düşmanımı düşürmesin bu za'fa Sanki her noksanımı mecburum itirafa Hangi şarkıya girsem notalar do re mi fa Sol! diyorum sana sol! sesim sende kalmış Sende kalmış umudum saadet çağım sende Sende kalmış huzurum tüten ocağım sende Sende hayat kaynağım duygu membağım sende Can diyorum sana,can kafesim senden kalmış Cemal Safi Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 AŞK İKİ KİŞİLİKTİR Değişir rüzgarın yönü Solar ansızın tapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yol uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar; Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece Tüketilmiş ve düşmüş gözden; Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiçbir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını; Severken hiçbir böcek Hiçbir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. ATAOL BEHRAMOĞLU Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 bu sensiz akşamlarda arama beni bıraktığın yerde değilim artık ü.yaşar Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 korkularına saklanmış sıradan insanlar korosu eskitti bizi,biliyorum bunu,hep başka aynalara boy verişidir aksimizin,bütün ayrılıkların doğuşu.çok önceden kesilen,onca söz kanıyordu aramızda,ayrılığı getiren.aşklara hep bir hasret ekilir,bilmez misin? t.b ben daima uçurumlar edinirim bir yerden ötekine göçerken h.yavuz. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2006 ''ne var idiyse,olacak odur,ve ne yapıldı ise,yapılacak odur,ve güneş altında yeni bir şey yok.''işte. ''tıpkı sabah çiylerinde boynu vurulan ve insanları mutlu etmek için en güzel anlarında ölen çiçekler gibiydim ben sana.'' Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.