Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Bak yine soldu güneş Yine akşam oluyor Ömrümün kadehine Sensiz bir doluyor Sen yoksun diye inan Dertliyim kederliyim Gelmezsen kahrolurum Yıkılırım sevgilim Tadın sinmiş suyuna Taşına toprağına Bu şehirde ne varsa Hepsi sana benziyor Seni unutmak için Ne yaptımsa olmuyor Tüm çabalar boşuna Elden birşey gelmiyor Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Bir içten bakışına delice tutulmuşum Esrarlı gözlerine gönülden vurulmuşum Zaman geçmek bilmiyor seni görmediğim an Dünyam cennet oluyor benim olduğun zaman Sevgini yıllar boyunca saklayacağım inan Aşkını ömür boyunca yaşayacağım inan Aşkının hatırası istiyorum bitmesin Ömrümün o gecesi hayalimden gitmesin Sıcak bir bakışına neler vermezdim ki ben Mutluluğun önünde dize gelmedim mi ben Aşkı hemde nesşeyi tattırmıştın sen bana Mutsus bir insandım ben mutluluk verdin bana Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Ne senle yasaniyor nede sensiz oluyor Su garip bombos dunyada Ne kahrin cekiliyor ne dertlerin bitiyor Gulmuyor su yuzum gulmuyor Ben senin kulunmuyum beni senmi yarattin Keske seni gormeseydim Seninle yasanmiyor sensizkende olmuyor Keske seni seveseydim Hem senin yokluguna hem kader oyununa Nasil katlanirim ben nasil? Ne umdun neler buldum Mecnundan beter oldum Oldurur beni bu sevda Keske hic gormeseydim ask nedir bilmedeydim Oldurur beni bu sevda Ne kahrin cekiliyor ne dertlerin bitiyor Gulmuyor su yuzum gulmuyor Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Aldanma çocuksu masum yüzüne Mutlaka terk edip gidecek bir gün Kanma sever gibi göründügüne Seni sevmiyorum deyip gidecek bir gün Sevmek çok güzel aldanmak acı Ruhunu saracak bir büyük sancı O durmayan yolcu sen garip hancı Hesabı vermeden gidecek bir gün Seni sevmiyorum deyip gidecek bir gün Ugruna yılları harcayacaksın Aşkını ömrünle bir tutacaksın Ne yazık sonunda aglayacaksın Gururunu yere atıp gidecek bir gün Seni sevmiyorum deyip gidecek bir gün Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Yaşamak içimden gelmiyor artık Öylesine dertli öyle üzgünüm Bu dünya hiçbir tat vermiyor artık Aldığım nefese cana küskünüm Herşey boş anlamsız şimdi gözümde Bin öfke bin nefret herbir sözümde Yılların çilesi belli yüzümde Aynada baktığım yüze küskünüm Yanlızlık yaradı bende sarılmaz Halimden derdimden kimse anlamaz Nerde sevdiklerim neden anlamaz En yakın dostuma küskünüm Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 bir çok rengi içinde barındıran arkadaşım egzoya paylaşımları için... Aşk Bunca gün, ah, bunca gün görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın, nasıl öderim, neyle öderim? Uyandı kana susamış ilkbaharı koruların, çıkıyor tilkiler inlerinden çiylerini içiyor yılanlar, ve ben gidiyorum seninle yapraklarda çamlar ve sessizlik arasında, sorarark kendime nasıl, ne zaman ödeyeceğim diye şu bahtımı Bütün gördüklerim içinde yalnız sensin hep görmek istediğim dokunduğum her şey içinde senin tenindir hep dokunmak istediğim: seviyorum senin portakal kahkahanı hoşlanıyorum uykudaki görüntünden Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim bilmiyorum nasıl sever başkaları eskiden nasıl severlerdi, yaşıyorum, bakarak, severek seni, aşk tabiatımdır benim Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun. Nerde o? Hep bunu soruyorum kaybolduğunda gözlerin Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum, yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi geliyorsun sen, bir esintisin şeftali ağaçlarından uçan. Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil o kadar neden var ki, o kadar az, böyle olmalı aşk kuşatan, genel üzgün, müthiş, bayraklarda donanmış, yaslı, yıldızlar gibi çiçek açan, bir öpüş kadar ölçüsüz. pablo neruda.. Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Bir haberin bile gelmiyor artık Gelemedim senin gittiğin yere Ne küstüm seninle nede darıldım Ağlanmazmı sensiz geçen günlere Tospembeydi dünyam karardı birden Ayrılık getirdi rüzgar bir yerden Şimdi gözyaşımın farkı yok sende Ağlanmazmı sensiz geçen günlere Fedadır uğruna çektiğim çile Gözyaşım aşkına az gelir bile Bu dünyada değil mahşerde bile Ağlanmazmı sensiz geçen günlere Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 gözlerimde duman duman yaş arzularım hep yarım kaldı Allahım ne günah işledim yüreğimi sancılar sardı ağlattı kader ağlattı kader gülmek istedikçe ağlattı kader mutluluk sır oldu ben bilemedim gülmek istedikçe aşlattı kader doğduğuma pişman olmuşum hayat yolunda yorulmuşum yaşamayı ümit ederken ah bir aşk için ziyan olmmuşum Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ delifırtına Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin... Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan... Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır... Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde. Yılmaz Güney Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Adın düşmesede benim dilimdeSeni unutmaya çalışacağım Kalbim titresede hep hasretinle Sensiz yaşamaya alışacağım Kolay olmayacak seni unutmak Belki gece gündüz ağlayacağım Ne olursa olsun artık sevgilim Sensiz yaşamaya alışacağım Nasıl olsa senle birleşemeyiz Ben bu ayrılığa katlanacağım Ayrılık derdine mahkum bu kalbim Sensiz yaşamaya alışacağım. Müslüm GÜRSES... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Koydum sevinçlerimi önüme... Baktım hepsi sensin!... Yazdığım şiirlerin her hecesi... Üzüldüğüm tüm filmler... Yıpranmamış hayatlar büyük hüzünler bekler... Her işte bir hayır bu işte hepsi sensin!... Şimdi senden vazmıgeçmeli??.. Masal olup yola devam mı etmeli??.. Ben kalpten sorumlu... Aşka sorunluydum anladım herşey sensin!... Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Dün hayat durdu benim için Sanki bugün herşey farklı Sanki bu ev benim değil Bu nefes bana zararlı Alışmaya çalışmak diye birşey yok Alışmak zorundayım Üzülmemek diye birşey yok Üzülmem gerek Severek unutmak olur iş mi Bilerek uçuruma önden atlanır mı ki Kaybettiğinin yerine ne koysan dolmaz Boş bırakacağım yerini hep bomboş Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 teşekkürler arkadaşlar.. AÇ KAPIYI BEN GELDİM Korka korka değil, usul usul değil Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim Aç kapıyı bak ne diyeceğim Bir senin ellerinden, bir senin gözlerinden Dişlerinden dudaklarından Nergisler Ocak ayında açtı Kendimden bahsetmeyeceğim Yediveren güllerden Duvardan sarkan güllerden Çocuklardan, sabah erken okula giderlerken Atlardan bahsedeceğim Kan ter içinde atlardan. Aç kapıyı bak ne diyeceğim Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım, oynuyorlar Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum Penceremin dibinde açacak. Ekinleri dolu vurmadı, Çekirge gelmedi, Kurak olmadı. Yorgunum demeyeceğim, Bir evimiz olsa demeyeceğim, Yüreğim daralıyor demeyeceğim. Bir baksan gözlerime Başını çevirmeyeceksin, Yürüyüp gitmeyeceksin, Elini çekmeyeceksin. Bir baksan gözlerime Dağda yakılmış ateşler göreceksin. Aç kapıyı kim geldi bak Bak nasıl havalandı güvercin. Açmam diyemezsin artık, Aç kapıyı Aç... Bak ne diyeceğim! Berin TAŞAN Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 EĞER O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain... sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O’ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa, ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa... dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse... hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, O’nun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar... her şiirde anlatılan O’ysa... her filmin kahramanı O... her roman O’ndan söz ediyor, her çiçek O’nu açıyorsa... bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa... iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa... eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız... mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız... kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü... özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu... hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız... O’nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse... gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine... uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa... dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız... kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa... Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla... ...o halde bugün sizin gününüz!.. "Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz Can Dündar Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 bende unutup gittiğin yalnızca bildiklerin değil bilmediklerin mecbur almaya geleceksin çaresiz , bir gün benim burada olmadığım bir gün zamana işlemediğini göreceksin pişmanlığın yanılmaz geometrisinin Murathan Mungan Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 ERİMEK Erimek belirsizce herşeyde, Karışmak sulara yıldızlara, Sinmek kokusuna mor menekşenin, Yanmak damar damar, nefes nefes, Yaşamak tükene tükene. Bedri Rahmi Eyüboğlu Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Diloş'un defterinden.. burda da olsun istedim Gidiyorum... puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum. yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken, hüznüm ardından ağlıyordu alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı, arkama dönüp bakmadan gidiyorum.. sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen, bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım, vicdanım el vermedi usulca soyundum ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini, gidiyorum.. umudum küçük bir kız çocuğu, el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim, gidiyorum.. oysa benim de hayallerim vardı; dans edecektim yağmurda, sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım, çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline konuşturma beni giderayak çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını, gidiyorum.. eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk, üzüleceğimi bile bile gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..? ki artık ağlayamıyor bile onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda, her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp, hayata kazandırmam olanaksız o çok sevdiğin korkularını, her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak, içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum.. sen bir bedenle sevişmek istedin, bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime, gidiyorum.. şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek, biraz olsun mutlu ediyor beni sürüklenmiyorum dikkat et, gidiyorum.. sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi bir süre sonra denize ulaşıp, korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken, senden daha cesur olduğum için utanma sakın bu cesaret, çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi, korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum.. bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit, umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için bana ait olan ve olmayan, bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum.. az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana yolun açık olsun.. Pelin Onay Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2007 Teşekkürler nenem...çok güzelmiş.. Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin. Özdemir Asaf Alıntı
Misafir zates2003 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2007 Bir Geliversen . . Henüz aksam saatleri Birazdan görünecek katran karasi aci gece Nedir bu itirimsi hüzün kokusu Acitacak canimi yine, yoklugunla gelen bayramlar Saracak dört bir yanimi dalga dalga sensizlik saatleri Sevdâ türküleri söylenecek dakilar boyu Vuslata dair siirler okunacak gözler nemli Ne zaman gelebileceksin Deyiversen. Bir geliversen... Ne zaman sen kokacak odasi, kahve gözlü kadinin Ne zaman açacak hüznünün çiçegi, kokusu vuslat Gelisin hangi mevsim olacak? Sancilarimi dindiren ilacim Dizlerimin dermani dedigim Sonbaharim bildigim Bekleyislerimin umudu Sen Ahh sen... Kara gece dogmadan Bir geliversen. . Sevim Erdogan Tezel Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 hoşgeldin sevgili zates BALIK AĞZI Bu bir kılıçbalığının öyküsü Yazılmasa da olurdu Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu Uskumrunun arkasından gidiyorduk Sürünün içinde ben de vardım Sırtımda bir zıpkın yarası Bahtiyar olmasına bahtiyardım Nedense gitmiyordu kulağımdan Bir türlü o ''Ağ var'' sesleri Denizkızı girmiş düşünceme Ben iflah olmam Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı Dolanınca ağa, çok geçmeden küserim Bir çocuk bile çeker sandala beni Bu kadar çok ağır olmasam Beni böyle koşturan yaşama sevinci Kanal boyunca bir o yana bir bu yana Siz yok musunuz siz derya kuzuları Kestim kılıcımla karanlığını dibin Yakamoz içinde bıraktım suları Ah aysız gecelerde olur ne olsa Atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün İri gözlerimde keder Kılıcımda hüzün Satın beni.. satın beni! Rakı için Halim Şefik GÜZELSON Alıntı
Misafir zates2003 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 hoş buldum sevgili frozen Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum. Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için, bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum. Ay´ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor. Kederinin merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığını, daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum. Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek istiyorum. Benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını, insan olmanın sınırlılığını hatırlamadan, bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan çılgınca dans edip coşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum. Bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kendi kendine dürüst olmak için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını; ihanetin suçlamasına dayanıp, kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum. Güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum. Her gün sevimli olmasa da güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum. Benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını; bir gölün kenarında durup gümüş ay´a ´EVET!´ diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum. Nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğu beni ilgilendirmiyor. Keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, yorgun, bitap da olsan, çocuklar için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum. Kim olduğun, buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor. Çekinmeden benimle ateşin ortasında durup durmayacağını bilmek istiyorum. Nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor. Diğer her şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Kendinle yalnız kalıp kalamadığını ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum. Oriah Mountain Dreamer (Kanada'lı bir Kızılderili) Alıntı
Misafir zates2003 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 DUVARA TEBEŞİRLE YAZILAN "Savaş istiyoruz!" En önce vuruldu bunu yazan Bertolt BRECHT Alıntı
Misafir zates2003 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 DERYADA DERYALIKLAR Başlangıçlar yakıştırılır hep bahara Süsen Sümbül Kardelenler Leylaklar, kokusu şehvete uyaklı Birazcık herkesin olan kiraz dalları Kırların yenilmez askeri papatyalar Kanatlarında bilenmiş umutlarla Güneyleri arayan kırlangıçlar genç yüreklerde merasimsiz uç veren taze aşkların mevsimidir ilkbahar Baharda başlar şöleni Demeter'in. Pıtrak gibi selamlar erguvanlar Hades'in isteksiz gelini Persofene'yi. Sunaklar gider tanrılara. Yamaçlar sevincinden ağlar Oysaki hilafsız, sonbahar bitişler, serzenişler mevsimi yaprak dökümü bağ bozumu hüzzam makamı, mor bulutlar ne bu sevda olaydı ne de bu ayrılıklar Dünya orbitine duralı beri hep böyledir mevsimlerin düzeni Kışın kar, baharın sevda, güzün hüzün. Mevsimlerim mi şaşırdı nedir, bu yıl takvimini? Hale KORAY Alıntı
Misafir zates2003 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Dokunulmamış düşlerim vardı benim. Kimseye söylemediğim ve kimsenin bozmasına izin vermediğim düşlerim vardı. İçinde sen olan ama senin bile bilmediğin, dokunulmamış, kirletilmemiş, bozulmamış düşlerim vardı. Beni bu kadar mutlu eden onlardı. Sana bakarken masallar yazardım ben, seni dinlerken, sana dokunurken, her harfinde bir düşü saklayan masallar yazardım. Kimse bilmezdi. Sen de bilmezdin. Kirlenmesin diye söylemezdim. *Bazen söz biter Acı kalır içinde Gecelerin de geçmez olur Gündüzlerin de * Sonra bitti. Ansızın bitti. Sen gidiyorum dediğin an bozuldu düşlerim. Beklemediğim bir zamandı, beklemediğim bir cümleydi, belki onun için bu kadar yaktı canımı. Kimselere dokundurmadığım düşlerimin üzerine basa basa gittin. Kirlendi düşlerim. Alışmaya çalıştım. Nefes almaya çalıştım. Yaşamaya çalıştım. Çalışmakla olmuyordu. Yaşamam için yeni düşler gerekiyordu. Sen yoktun, kurduğum bütün düşler yokluğunla kirleniyordu. Nefes almakla yaşanmıyordu. Yaşamam için seni sevmem gerekiyordu. Sonunda bıraktım kendimi.. *Rüzgara bırakırsın Bir kuru yaprak misali Nerede bulacaksın bilemezsin Sonunda kendini* Seni sensiz yaşamayı öğrendim sonunda. Seninle sensiz nefes almayı. İçinde senin olduğun düşleri senden uzakta kurmayı. Sana bakmazken, sen dinlemezken masallarıma düşler saklamayı. Artık sadece seninle değil herkesle paylaştığım dünyada, sadece seninle değil herkesle paylaştığım anlarım vardı. Sen olmayınca yaşam bir masal değildi. Yaşamdı. Sıradandı. *Sen Gittin Herşey Gitti Sevinçler Mutluluklar Hayaller Artık herşey sıradan Herşey basit Ben de seni sevmekten hiç korkmadım Sevgilim* Seni bu kadar çok sevdiğim için kızdım kendime. Bir gün gideceğini anlamadığım için. Durmaksızın sonsuza kadar süreceğini sandığım düşler kurduğum için kızdım. Yaşadıklarımı herkesin yaşadıklarından ayrı tuttuğum için kızdım. Sen bitti dediğinde o kadar çok acı çektiğim için kızdım. Hala bile bu kadar acı çektiğim için kızdım. Gidiyorum dediğinde biraz daha kal demediğim için kızdım. *Bazı anlar vardır ya Ya vardır ya yoktur Göremezsin karanlıktan Çarparsın duvarlara Ama yine de yürürsün Bir sonraki adımın boşluk olsa bile Gözlerine bakmaktan Hiç korkmadım Sevgilim... O kadar çoktu ki sana biriktirdiklerim, sensizliğinde bitiremedim. O kadar çok sevmiştim ki seni, sevmekten vazgeçemedim. Oysa sen bitirdin. Oysa sen vazgeçtin. En Gitmez dediğimdin Gittin.. Sen Gittin. Herşey Gitti...* ALINTI Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.