Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2006 18 yıl HALKIMIZIN DİKKATİNE! YÜZ MİLYONLARCA YILLIK TAŞLAŞMIŞ FOSİLLER "BİZ EVRİM GEÇİRMEDİK, YARATILDIK" DİYOR Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı tarafından ortaklaşa açılan “YARATILIŞ MÜZESİ” evrimcilerin yıllardır halktan gizledikleri gerçekleri gözler önüne sermiştir. Müzede sergilenen çok sayıda fosil, “evrim iddiası"nın, materyalistlerin zihnindeki hayal ürünü senaryolardan başka bir şey olmadığını ilan etmiştir. Bundan tam 1.5 asır önce, Charles Darwin, doğada yaşamın tesadüfler sonucu tek hücreli canlılarla başladığını, canlı türlerinde tesadüflerle oluşan bir takım değişikliklerin, yeni canlı türlerini meydana getirdiklerini, bu şekilde virüslerden insana kadar bütün türlerin birbirlerinden yavaş yavaş evrimleşerek ortaya çıktıklarını öne sürmüştür. Sadece tahminlere dayanan ve Yaratılış’ı reddeden bu görüş o tarihten bugüne MATERYALİSTLERDEN çok büyük destek görmüştür. Bunlar, kendi dünya görüşlerini destekleyecek bir delil bulabilmek umuduyla Darwin’in teorisini (evrim teorisi) sahiplenmişler, araştırma üstüne araştırma yapmışlardır. Ancak, yaptıkları her araştırma, evrim teorisini ÇÜRÜTEN bilimsel bulgulara dönüşmüştür. Evrim teorisini yıkan bu bilimsel bulguların başında FOSİLLER gelmektedir. Çünkü fosiller dünyadaki canlı türlerinin hiçbir zaman DEĞİŞMEDİĞİNİ ve BİRBİRİNE DÖNÜŞMEDİĞİNİ ispatlamıştır. Evrim teorisi dünya üzerindeki milyonlarca canlı türünün tesadüfler sonucu birbirlerinden evrimleştiğini öne sürerken, 150 yıldan beri süren kazılarla yüzde 99’u açığa çıkarılmış olan fosil kayıtları canlı türlerinin yüz milyonlarca yıldır en küçük bir DEĞİŞİKLİK GEÇİRMEDİĞİNİ belgelemiştir. Bugüne kadar bilim adamlarının kataloglandırdıkları 250.000 türe ait tam 100 milyon fosil (New Scientist, 15 Ocak 1981, s. 129) içinde evrimi destekleyebilecek bir tek örnek bile bulunmamaktadır. Ancak evrimciler -tamamen aleyhlerinde olan bu durumu- bir aldatmaca yöntemiyle evrim teorisini destekleyecek hale getirme çabasındadırlar. Darwin, teorisini ortaya atarken –nasılsa ilerde bulunur umuduyla- “canlı türleri birbirlerinden evrimleşti, fosilleri araştırdığınızda milyonlarca ara-tür bulunduğunu göreceksiniz” iddiasını öne sürmüş, ama o günden bugüne kadar tek bir fosil dahi bulunamamıştır. Tam tersine bulunan her fosil, Darwin’i yalanlayarak “TÜRLER HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEMİŞTİR” gerçeğini ispat niteliği taşımıştır. İşte 8 Mart 2006 günü Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı tarafından ortaklaşa açılan “YARATILIŞ MÜZESİ”, evrimcilerin yıllardır halktan gizledikleri bu gerçeği gözler önüne sermiştir. Müzede sergilenen çok sayıda fosil, “evrim iddiası"nın, materyalistlerin zihnindeki hayal ürünü senaryolardan başka bir şey olmadığını ilan etmiştir. “Yaratılış Müzesi” sadece bir başlangıçtır ama materyalistlerin PANİĞE KAPILMASI için bu kadarı bile yetmiştir. Uydurma hikayelerle, sahte çizimlerle, düzmece rekonstrüksiyonlarla 150 yıldır ayakta tutmaya çalıştıkları yalanlarının ÇÖKTÜĞÜNÜ, dahası bu başlangıcın arkasının geleceğini dehşet içinde fark eden materyalistler, bilime bilimle cevap verememenin çaresizliği içinde, hakaret ve iftiraya sığınmışlardır. Bu yayınlarda dikkati çeken en önemli nokta ise, Yaratılış Müzesi’nin ortaya koyduğu bilimsel kanıtlara en küçük bir İTİRAZDA BULUNAMAMALARI, bu nedenle de kendilerince, müzeyi düzenleyen iki vakfın Fahri Başkanı Sayın Adnan Oktar’ın kişiliğine saldırmaya çalışmaları, onun kitaplarının yayınlanmasını ve okunmasını engellemeye gayret etmeleri olmuştur. Yüz milyonlarca yıllık taşlaşmış fosillerin sergilenmesinden dehşete kapılmak; kitap hediye edilmesinden bu derece rahatsız olup engellemeye çalışmak, kamu görevlilerini tehdit etmek, yıldırmaya çalışmak, Hitler Dönemi uygulamalarını hatırlatmaktadır. Tüm bu aleyhte faaliyetlerin arkasında yeralan güç ise Masonluktur. Elbette ki “Güneş balçıkla sıvanamaz”; gerçek ortadadır: EVRİM DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Tesadüf, kaos felsefesinin bir ürünüdür. Şuuru yoktur. Aklı yoktur. Görmez, duymaz, hissetmez. Sanat, estetik gücü yoktur. Böyle bir sistem, gören, duyan, hisseden, koklayan, tadan, akıllı, şuurlu, estetikten, güzellikten, sanattan ve bilimden anlayan insanı yaratamaz. Bir proteini bile yaratmaktan aciz olan tesadüf, hayvanları, kuşları, kelebekleri, mevya ağaçlarını, böceklerini, mevyaları yaratamaz. Yaratamayacağını, yüz milyonlarca yıllık taşlaşmış fosiller, sağır kulaklara, kör gözlere “BİZ BURADAYIZ, TESADÜFEN OLUŞMADIK, YÜZ MİLYONLARCA YIL ÖNCE DE AYNIYDIK” diye bağırarak göstermektedir. Bu bilimsel kanıtların; bunları araştıran, bulan veya aktaran insanlara hakaret ederek, onların kitaplarını yasaklatarak çürütülemeyeceği tartışmasızdır. Çünkü bilime ve bilgiye hakaretle karşılık verilmez, verilemez. Bilimsel ve kültürel yollarla ortaya konan bir düşüncenin hatalı olduğunu öne süren bir kişinin yapması gereken, (varsa) karşı iddialarını yine BİLİMSEL ve KÜLTÜREL yollarla ortaya koymaktır. Bir taraf sürekli bilimsel, mantıksal, somut kanıtlara dayanan sağlam veriler sunarken diğer taraf hakaretle, iftirayla, psikolojik harp teknikleriyle iddiasını ispatlayamaz. Sağduyulu herkes kitaba ve bilgiye karşı, yine kitapla ve bilgiyle karşılık verilmesini bekler, iftira ve hakaretlere itibar etmez. Önümüzdeki yıllarda, materyalistlerin suni yöntemlerle ayakta tutmaya çalıştıkları bu teori tarihe gömülecek ve Darwinizm'e itibar eden kimse kalmayacaktır. Darwinist evrimcilik yolun sonuna gelmiştir. Aksini iddia edenler Yaratılış Müzesi'ne gidip gözleriyle bu gerçeği görebilirler. YARATILIŞIN "GERÇEK DELİLLERİ" VE EVRİMCİLERİN "SAHTE DELİLLERİ" Milyonlarca gerçek fosilin karşısında evrimcilerin delil iddiasıyla halka sunduğu fosiller ise sahtekarlık, saptırma, gözboyama ve aldatmacadan ibarettir. Örneğin; - Darwinistlerin yıllarca hararetle savundukları, basın yayın organlarından ders kitaplarına kadar her yerde halka büyük deliller olarak tanıttıkları Pildown Adamı, sahtekarlık örneklerinden biridir. 40 yıl boyunca evrimin en önemli delili olarak tanıtılan “Piltdown Adamı”nın aslında hiç var olmadığı, fosilin, insana ait bir kafatasına orangutan çenesi eklenerek elde edilen bir “sahte delil”den ibaret olduğu, - Evrimciler tarafından Nebraska Adamı adıyla evrime delil olarak halka tanıtılan tek bir diş fosilinin gerçekte bir yaban domuzuna ait olduğu, - “At Serisi” diye tanıtılan sahte dizilimdeki fosillerin, geçmişte farklı devirlerde ve farklı coğrafyalarda yaşamış bağımsız canlı türlerinden ibaret olduğu, - Ramapithecus fosili ve Australopithecus Serisi’nin geçmişte yaşamış ve soyu tükenmiş maymun türlerinden ibaret olduğu, bu fosilllerin tamamen gözboyamaya yönelik biçimde resmedildikleri, - Heackel tarafından ortaya atılan ve sözde evrim sırasında geçirilen evrelerin anne karnında bebeğin gelişimi sırasında tekrar ettiği tezine dayanak olarak sunulan çizimlerin tamamen sahtekarlıktan ibaret olduğu anlaşılmış ve Darwinistlerin ellerinde, teorilerini ispat edebilmek için sunabilecekleri hiçbir materyal kalmamıştır. HY (Adnan Oktar)'ın "EVRİMİN FOSİLLERE YENİLİŞİ: EVRİMİ REDDEDEN MİLYONLARCA DELİL" isimli eseri, Evrim Teorisi'nin bugüne kadar bulunmuş olan milyonlarca fosil karşında nasıl yıkıldığını gözler önüne sermektedir. Vakıflarımız tarafından açılan Yaratılış Müzeleri'nde, evrim teorisini geçersiz kılan fosillerden bir bölümü sergilenmektedir. EVRİMCİLER, YAYGARA KOPARMAK VE BASKI KURMAYA KALKIŞMAK YERİNE HY'NIN BU KİTAPLARINA CEVAP VERMELİDİRLER... DARWINİZM NASIL BİR AÇMAZ? (EVRİMCİLERE NET CEVAP .1.) DARWINİSTLERİN BEKLEDİĞİ CEVAPLAR (EVRİMCİLERE NET CEVAP .2.) DARWIN BU GERÇEKLERİ BİLMİYORDU (EVRİMCİLERE NET CEVAP .3.) DARWINİSTLERİN BİLMEK İSTEMEDİKLERİ GERÇEKLER (EVRİMCİLERE NET CEVAP .4.) DARWIN'İN VARİSLERİNE TARİHİ BİR YALAN: KABATAŞ DEVRİ DARWIN'İN ANLAYAMADIĞI KAMBRİYEN EVRİM ALDATMACASI... HAYATIN GERÇEK KÖKENİ... DARWIN’İN TÜRK DÜŞMANLIĞI... EVRİM AÇMAZI 1-2... BİR ZAMANLAR DARWINİZM... DARWINİZM DİNİ... ARAGEÇİŞ AÇMAZI... 20 SORUDA EVRİM TEORİSİNİN ÇÖKÜŞÜ... DARWINİZM’İN İNSANLIĞA GETİRDİĞİ BELALAR... 40 KONUDA HÜCRE... KUŞLARIN VE UÇUŞUN KÖKENİ... EVRİMCİLERİN İTİRAFLARI... DARWINİZM’İN KARANLIK BÜYÜSÜ... 50 MADDEDE EVRİM TEORİSİNİN ÇÖKÜŞÜ... KAİNATTAKİ KUSURSUZ TASARIM TESADÜF DEĞİL... SOSYAL SİLAH DARWINİZM... KURAN DARWINİZM’İ YALANLIYOR... TÜRLERİN EVRİMİ YANILGISI... AMERİKAN ULUSAL BİLİMLER AKADEMİSİ’NİN YANILGILARI... DARWIN YALAN SÖYLEDİ!... DARWINİZM KANLI İDEOLOJİSİ: FAŞİZM... EVRİMCİLERİN YANILGILARI... BİR TARTIŞMANIN ARDINDAN... DARWINİZM’İN SONU...
Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2006 18 yıl Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı tarafından ortaklaşa açılan “YARATILIŞ MÜZESİ” evrimcilerin yıllardır halktan gizledikleri gerçekleri gözler önüne sermiştir. Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfını kurucusu, gerçek adıyla Adnan Oktar ve sahte adıyla HY olan kişi kimdir? Birde halkımıza onu hatırlatmakta fayda var. Herkez ona göre neye inanacağına karar versin. http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=43126 Saygılarımla
Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2006 18 yıl işte bir acizlik belgesi daha.. o kadar yazılana verdiği tek cevap : "HY kimdir?"
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.