Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 Sevgili arkadaşlarım; Ben bu foruma,bilmeceler bölümü için üye oldum.Neden sonra,sanırım gözüme çarpan bir topic adı üzerine dini bölümlere girdim..Beni tanıyanların bildiği gibi dinine bağlı bir müslümanım.Okuduğum yazılar,edilen laflar bana çok ters geldi,ben de savunmaya geçerek birsürü cevap ve fikir yazdım burada..Gelgelelim,birsüre sonra insanlara yaklaşımımın çok yanlış yolda olduğunu farkettim ve burada yazmaktan vazgeçtim.. Bakın arkadaşlarım; Bizler burada hepimiz sanalız.Hepimizin ayrı bir hikayesi ayrı ayrı karakterlerimiz var.Hak dinlerden birine inanıyor olabiliriz,batıla inanıyor olabiliriz ve hatta ilahi bir varlığın olduğunu,hadi tamam Allah'ın olmadığını (Sümme Haşa) savunuyor olabiliriz.Bu bizim şahsi fikrimiz özgür irademizdir.Sırf inançlarımız için,yüzyüze geldiğimizde belki çok iyi anlaşabileceğimiz insanların kalplerini kırdık,kırıyoruz.Sizi bilmem,ben bunu yaptım ve hepsinden özür diliyorum.. dini konular dışında bir dolu konuda fikir alışverişi yapabileceğim kültürlü arkadaşlarım yazıyor bu sayfalarda.. Tekrar söylüyorum,dinime çok bağlıyım,aynı ölçü de Atatürk ilke ve inkilaplarına da..Bunlara edilen ters laflara kayıtsız kalamıyorum.Sonuçta ben de bir insanım ve sinirlerim var.Laf anlayana anlatmak kolay da,anlamayana anlatmaya çalışırken iyice yıpranıyor insan.. Dinim konusunda iyi donanmış biri olmama,çoğunuzun belki asla göremeyeceği olaylara kendi gözümle şahit olmama ve tanıdığım kişilere!! rağmen;Bildiklerimi bir yana yığsam,nekadar az şey bildiğim ortaya çıkar diyorum.. Uzun lafın kısası;Arkadaşlarımı kırmamak adına,stres ve sinir harbi yaşamamak adına bu bölüm de yazmamaya çalışıyorum..Ama nacizane yardımıma veya bilgime ihtiyacı olan arkadaşım olursa seve seve yardımcı olacağımı bilmelisiniz.. Son sözüm daha önce tartıştığım arkadaşlarıma; Benim veya inanan diğer arkadaşlarımın sizden bir menfaatimiz yok.Hadi sadece kendi adıma yazayım;Hiçbir menfaatim yokken size Allah'ın varlığını ispatlamaya çalıştım,gerek olursa çalışmaya da devam ederim..Eğer Allah'a inansaydınız şunu söylerdim size: Allah'a inanıyorsanız benim dediğim şeyin doğru olduğuna da inanın.O hesap günü gelip çattığında Allah hiçbir kulunu yakmasın cehenneminde,benim dualarımda varsınız.Sen Yamyam;Allah kaybettiğin evlatlarının,o sabilerin yüzü suyu hürmetine onları sana şefaatçi kılsın da kurtul inşallah.Sen Gece kuşu;yaşama verdiğin değer,insancıllığın ve örnek insanlığınla ahirette de kurtulursun inşallah.Sen Dipnot;Sen de gördüğüm inanç kıvılcımları büyüsün ateş olsun da hepimizi yaksın Allah Aşkıyla,uzattığın dost eline karşılık ahirette de sana dost elleri uzanır inşallah.Sen Bilimselci;Asla çizginde şaşmadığın bilim seni Allah'ın varlığına ulaştırsın ve senin gibi bilgili,kültürlü ve seviyeli bir arkadaşıma bir Cuma günü Allah kabul etsin diyeyim inşallah.. Allah hiçbirimizi yakmasın,kabir azabı çektirmesin inşallah.Benden yana hakkım size helal olsun,siz de bana helal edin.. Zahmet edip te yazımı okuyan herkese bu çiçeğim: Saygı ve sevgilerimle.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 hoşgeldin taurusmutis seni burada görmeyi ben kendi adıma çok özlemişim. yzdığın yazı beni çok duygulandırdı (bilirsin ben ağlarım) göz pınarlarım doldu. Allah emeklerinden ve senden razı olsun. Bana arasıra sitem eden arkadaşlarım var, ateistlerle olan diyaloğumdan dolayı. Ben kimsenin inancından ötürü dışlanmasına taraf değilim. Hangimizin ne olacağı hiç belli olmuyor. O arkadaşlarımın hepsinin hikayesi var, kendilerince haklı sebebleri var. Gün gelir inanırlar ya da inanmazlar bilemiyorum ama "insani" duygularının çok yüksek olduğunu biliyorum. Allah'ın lutfu sonsuz, kime ne nasip eder biz bilemiyoruz. Kerem sahibi Rabbimize hamd olsun biz gönülden iman ettik, Allah imanımıza şahit olsun. Gönül ister ki, bizim gibi arkadaşlarımızda iman etsin. Ben ümitsiz değilim. son olarak sevgili arkadaşım, tekrar hoşgeldin, hatalarımız ve günahlarımızla biz varız, yaşıyoruz ve biliyoruz ki bu sonsuz değil. Ölüm kapımızı çalacak bir gün ve biz bu kadar didinmeyi bir kenara bırakıp gideceğiz. Allah bu vatanı ve milleti düşman çizmeleriyle ezdirmesin. Dinimize kimseler zarar veremesin. Ve şüphesiz bir gün gelecek "ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR" Selamlar Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2006 hoşgeldin taurusmutis ... ... Selamlar İşte Arkadaş..Gecenin bu saatinde bile yalnız bırakmayıp,yazıma yorum yapıyor,yanımda olduğunu hissettiriyor.İlk defasında dediğim gibi Ne güzel insansın,iyiki varsın arkadaşım.. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili taurus, İçtenlik içeren yazını bende okudum. Diğer arkadaşımız gibi ağlamadım ama duygulandığımı itiraf edeyim. İçten konuşan insanlar hep etkilemiştir beni. Hele de, dürüstçe öz eleştiri yapmaya çalışırken içten iseler. Senin koyduğun bu tavır asil insanların tavrı. Öz eleştiriyi zaman zaman bende yaparım çok güzel, çok gerekli. Davranışlarda olduğu kadar düşüncelerde de çok etkili olduğu kesin. Her konuda olduğu gibi özeleştiri yaparkende inananlarla, bizler ; Dünya görüşlerimizin,temel ilkeleri çerçevesinde yapıyoruz öz eleştirilerimizi. Bazen farklı sonuçlar da çıkıyor, daha da keskinleşmemizi sağlıyor. Ama yazından okuduğum kadarı ile, seninle ortak paydamız olan "insan sevgisini" baz alarak yapılmış bir öz eleştiri gördüm, çok sevdim tavrını. Sevgili taurus, Belirli bir birikimimden sonra bende öz eleştiri yaparak değiştim. Geçmişten beri özlemlediğim, araştırmasını yaptığım insanlık sevgisini baz alarak. Daha sonra da o insanlık sevgisine gerçekten yararlı olabileceğim/olunabilecek bir temel atmam gerekiyordu. Bir temel üzerine kurmam gerekiyordu o öz yapımı. Çok samimi olmam gerekiyordu bu konuda. Gözlemlerime göre diğer dünya görüşlerinde telafisi mümkün olmayan hatalar görebiliyordum. Tabii bu gözlemlerim saatler günler değildi, yıllar sürdü. Araştırdım, okudum, deney yaptım, uzmanlarla konuştum, tartıştım, irdeledim, düşündüm. Sonuçta, insan değerine saygının sevginin ancak bilimsel dünya görüşü ile mümkün olabileceğinin farkına vardım. Çok yıllarımı aldı. Şimdilerde de bu kararımdan da çok mutluyum. Bu çerçevede bütün amacımın da; İnsan değerine olan saygının ve sevginin, onu gerçekçi ve yanlışsız bir şekilde uygulayabilmenin, bunun mümkün olabilmesi için de, bilimsel dünya görüşünün, tüm insanlığın şiar'ı haline gelebilmesi konusunda, mücadelemi, bitmeden, tükenmeden, sürdürmem gerektiğine çok inançlıyım. Aynı ortak paydalarda buluşmak ümidiyle... En iyi dileklerimle... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili taurusmutis ; samimi görüşlerin ve içten dileklerin için sana teşekkürlerimi sunuyorum.. Emin ol, din dışında pek çok konuda ortak fikirlerimiz var. Ama ne demişti Aşık Veysel ; Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili arkadaşlarım; Benim veya inanan diğer arkadaşlarımın sizden bir menfaatimiz yok.Hadi sadece kendi adıma yazayım;Hiçbir menfaatim yokken size Allah'ın varlığını ispatlamaya çalıştım,gerek olursa çalışmaya da devam ederim..Eğer Allah'a inansaydınız şunu söylerdim size: Allah'a inanıyorsanız benim dediğim şeyin doğru olduğuna da inanın.O hesap günü gelip çattığında Allah hiçbir kulunu yakmasın cehenneminde,benim dualarımda varsınız.Sen Yamyam;Allah kaybettiğin evlatlarının,o sabilerin yüzü suyu hürmetine onları sana şefaatçi kılsın da kurtul inşallah.Sen Gece kuşu;yaşama verdiğin değer,insancıllığın ve örnek insanlığınla ahirette de kurtulursun inşallah.Sen Dipnot;Sen de gördüğüm inanç kıvılcımları büyüsün ateş olsun da hepimizi yaksın Allah Aşkıyla,uzattığın dost eline karşılık ahirette de sana dost elleri uzanır inşallah.Sen Bilimselci;Asla çizginde şaşmadığın bilim seni Allah'ın varlığına ulaştırsın ve senin gibi bilgili,kültürlü ve seviyeli bir arkadaşıma bir Cuma günü Allah kabul etsin diyeyim inşallah.. Allah hiçbirimizi yakmasın,kabir azabı çektirmesin inşallah.Benden yana hakkım size helal olsun,siz de bana helal edin.. Zahmet edip te yazımı okuyan herkese bu çiçeğim: Saygı ve sevgilerimle.. Çok güzel bir yazı taurus yazdıklarının hemen hepsine katılıyorum. Bu arada ateist arkadaşlara ettiğin dualarının çok güzeldi hepsine amin dedim.Ben yamyam arkadaşımızın yaşadığı büyük üzüntüsünü bilmiyordum çok üzüldüm okurken çok kötü hissetim kendimi,acıyı veren Rabbim dayanma gücünüde verir biliyorum ama yinede acısını paylaştığımı bilmesini isterim. Bana düşen çiceği aldım teşekkürler,ve yoktur ama varsada zerre hakkım helal olsun sana sevgilerimle Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili arkadaşlarım; ..... Allah'a inanıyorsanız benim dediğim şeyin doğru olduğuna da inanın.O hesap günü gelip çattığında Allah hiçbir kulunu yakmasın cehenneminde,benim dualarımda varsınız.Sen Yamyam;Allah kaybettiğin evlatlarının,o sabilerin yüzü suyu hürmetine onları sana şefaatçi kılsın da kurtul inşallah.Sen Gece kuşu;yaşama verdiğin değer,insancıllığın ve örnek insanlığınla ahirette de kurtulursun inşallah.Sen Dipnot;Sen de gördüğüm inanç kıvılcımları büyüsün ateş olsun da hepimizi yaksın Allah Aşkıyla,uzattığın dost eline karşılık ahirette de sana dost elleri uzanır inşallah.Sen Bilimselci;Asla çizginde şaşmadığın bilim seni Allah'ın varlığına ulaştırsın ve senin gibi bilgili,kültürlü ve seviyeli bir arkadaşıma bir Cuma günü Allah kabul etsin diyeyim inşallah.. Zahmet edip te yazımı okuyan herkese bu çiçeğim: Saygı ve sevgilerimle.. Sevgili taurusmutis.. Senin ile duygu ve düşüncelerimi anı defterinizde açıkça belirtimşitim. Fakata burada yazdıkların konusundan duygulanmadığım değil tabiki... Ve bu nedenle yukarıdaki düşüncelerin karşısında sadece şunu söylemeyi uygun buluyorum... Yaşam; hep birlikte sevginin, umudun, barışın yeşermesi demektir. Yaşam; İnsanların kendini özgürce hissetmesi demektir. Buradan bütün forumdaki arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı yolluyorum... Alıntı
Φ yağmur Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili arkadaşlarım; Ben bu foruma,bilmeceler bölümü için üye oldum.Neden sonra,sanırım gözüme çarpan bir topic adı üzerine dini bölümlere girdim..Beni tanıyanların bildiği gibi dinine bağlı bir müslümanım.Okuduğum yazılar,edilen laflar bana çok ters geldi,ben de savunmaya geçerek birsürü cevap ve fikir yazdım burada..Gelgelelim,birsüre sonra insanlara yaklaşımımın çok yanlış yolda olduğunu farkettim ve burada yazmaktan vazgeçtim.. Bakın arkadaşlarım; Bizler burada hepimiz sanalız.Hepimizin ayrı bir hikayesi ayrı ayrı karakterlerimiz var.Hak dinlerden birine inanıyor olabiliriz,batıla inanıyor olabiliriz ve hatta ilahi bir varlığın olduğunu,hadi tamam Allah'ın olmadığını (Sümme Haşa) savunuyor olabiliriz.Bu bizim şahsi fikrimiz özgür irademizdir.Sırf inançlarımız için,yüzyüze geldiğimizde belki çok iyi anlaşabileceğimiz insanların kalplerini kırdık,kırıyoruz.Sizi bilmem,ben bunu yaptım ve hepsinden özür diliyorum.. dini konular dışında bir dolu konuda fikir alışverişi yapabileceğim kültürlü arkadaşlarım yazıyor bu sayfalarda.. Tekrar söylüyorum,dinime çok bağlıyım,aynı ölçü de Atatürk ilke ve inkilaplarına da..Bunlara edilen ters laflara kayıtsız kalamıyorum.Sonuçta ben de bir insanım ve sinirlerim var.Laf anlayana anlatmak kolay da,anlamayana anlatmaya çalışırken iyice yıpranıyor insan.. Dinim konusunda iyi donanmış biri olmama,çoğunuzun belki asla göremeyeceği olaylara kendi gözümle şahit olmama ve tanıdığım kişilere!! rağmen;Bildiklerimi bir yana yığsam,nekadar az şey bildiğim ortaya çıkar diyorum.. Uzun lafın kısası;Arkadaşlarımı kırmamak adına,stres ve sinir harbi yaşamamak adına bu bölüm de yazmamaya çalışıyorum..Ama nacizane yardımıma veya bilgime ihtiyacı olan arkadaşım olursa seve seve yardımcı olacağımı bilmelisiniz.. Son sözüm daha önce tartıştığım arkadaşlarıma; Benim veya inanan diğer arkadaşlarımın sizden bir menfaatimiz yok.Hadi sadece kendi adıma yazayım;Hiçbir menfaatim yokken size Allah'ın varlığını ispatlamaya çalıştım,gerek olursa çalışmaya da devam ederim.. Saygı ve sevgilerimle.. zulmü alkışlayamam,zalimi asla sevemem, bir millet ki varını yoğunu ortaya koymuş kurtuluş harbini vermiş,ve bu millete kan kusturulmuş hemde kim tarafından? size sorarım akıl ve mantık ve bilim bunun neresinde biz kurtuluş harbini yunana,ingilize,fransaya,amerikaya karşı verdik.ve bu milletlerin yaptıklarını da ırakta afganistanda,filistinde görüyoruz ve bu milletler bizim milletimize daha fenasını yaptılar. ama ne yapıldı kim tarafından sen çok yaşa düşman ver şu şapkanı birazda biz ilerleyelim sen çok yaşa düşman ver şu latin harflerini biraz da biz ilerleyelim,sen çok yaşa düşman ver şu dansı birazda biz ilerleyelim sen çok yaşa düşman ver şu eteği birazda biz giyelim dedik ve ve bunlar adına yapılan binlerce katliam hem de kim tarafından maalesef bu millet düşmandan çekmedi,başında bulunananlardan çektiği kadar. niye niye niye soruyorum benim düşmanım ya bana ettikleri ortada.niye onun şapkasını giyiyorum niye onun gibi olmaya zorlanıyorum ve olmak istemeyince de gerici, irticacı oluyorum ?kafamdaki sorulara aradığım cevablar bu soruların cevabını verin. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Şimdi arkadaşım... Tanzimatla birlikte bizde batı hayranlığı başladı... Ve bu dönemlerde batıya tekniği öğrensin de gelsin diye yollananlar kendilerine yüklenen fikir akımlarından başka bir şeyle dönmediler... Bu etkiyle zaten Cumhuriyetimiz kurulmadan böyle bir ortam oluştu;sonrasında Cumhuriyet yönetim ise daha verimli bir işe girişti;yepyeni bir sistem;teknik de dahil yeni dünayaya ayak uydurma çabaları birbirini izledi... Elimizdeki veriler o zamanlar üretim açısından da iyiye gittiğimizi gösteriyor;ama bugün geldiğimiz nokta tüketim ve boş insanlar... Bu topraklar batıyı kendisine örnek alırken kendi değerlerini unutmamalıydı;bu da aslında yapılmak istenen olmamasına rağmen Atatürk'ün adı kullanılarak bolca yapıldı... Mustafa Kemal'in özel durumda getirdikleri belki de daha sonraki dönemlerde kalıp gibi uygulandı;halbuki bu mantığa da değişen dünayaya da aykırıydı... Bugün bizimle aynı zamanlarda yola çıkan ve kendi değerlerinden kopmadan teknolojik gelişim gösteren Japonya var önümüzde... Yani bence böyle... Alıntı
Φ Terapi Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Bir alıntı ile başlayalım inşAllah. """"""Sen Yamyam;Allah kaybettiğin evlatlarının,o sabilerin yüzü suyu hürmetine onları sana şefaatçi kılsın da kurtul inşallah""""" demiş sevgili arkadaşımız. Sevgili arkadaşımız o kadar güzel ve içtenlikle bir yazı yazmış ki çok beğendim. Bir şey dikkatimi çekti ve paylaşmak istedim... Benimde böyle güzel bir ortama katkım olsun isterim. Sevgili yam yam arkadaşımın evlatlarını kaybettiği ifade edilmiş. Bunu ilk kez duyuyorum. Ama müsade ederseniz bir düzeltme yapmak istiyorum. Samimi bir katkım olsun müsade ederseniz. Sizce bu bir KAYIP mı?. Sevgili yam yam çocuklarımı KAYIP etti mi? Oldum olası şu kayıp kelimesinden hoşlanmıyorum. Psikiyatri kitapları bile, inatla ‘KAYIP’ kelimesini kullanıyor. Kayıplara bağlı gelişen yas reaksiyonları, psikiyatri ders kitaplarının baş konularıdır. Kayıp kelimesi ne kadar da iğreti. İnsanların yüreğini yakıyor, ölüm hadiselerini bir işkenceye dönüştürüyor, ruha batan bir kıymık gibi tedirginlik veriyor malesef. Devam edecek olursak, Mülk Allah'ındır. Herşey O’nun. Bu dünya O’nun. Öte dünya O’nun. Herşeyin içi ve dışı O’nun. Ruhlarımız da O’nun, bedenlerimiz de. Çocuklarımız bizim değiller. Biz anne babalarımızın değiliz. Mülk O’nun. Bizler onların kucaklarına bırakılan birer emanetiz. Çocuklarımız kucaklarımıza bırakılan birer emanet. “Mülk O’nundur” cümlesi zihnimde belirdiği yerden başlayarak yankılanıyor, oradan dağılıyor, gidiyor, uzuyor, tüm kâinata doğru salınıp duruyor: Herşey O’nundur, Biz O’nunuz. Biz O’nun isek, hüküm de O’na aittir. “Bir varlığın ölmesi ile onu kaybetmek, aynı şey midir?” Bir varlığın ölmesi, onu kaybetmek midir? Bence birilerinin ölmesini bir kayıp olarak algılamamalıyız. Ruhlar âlemi var. Ruhlar yaşamaya devam ederler. Doğru beden toprak altındadır. Bu, doğru. Ama ölenlerimiz toprak altında değiller.. İnsan denilince yalnız beden mi anlaşılır malı? “Çocukluk fotoğraflarınıza hiç bakar mısınız?” “Şu anki siz ile fotoğraftaki siz, siz misiniz?” Biz, yalnızca bedenimiz değilizdir. Ruhumuz, aklımız, kalbimiz, şuurumuz, duygularımız ve tanımlayamadığımız birçok şeyiz biz. Toprak altında olan ise, yalnızca bedenimizdir. Yaşam boyu kimbilir kaç beden bırakıyoruz toprak altına... Mesela 5 yaşında vefat eden bir çocuk aslında bedenini 5 kere toprak altına zaten bırakmadı mı? Sevgili yam yam arkadaşım biliyorum bunlar benim inanç sistemimin açıklamaları olduğu için belkide senin hiç ilgini çekmeye bilir. Sana hiç inandırıcıda gelmeyebilir. Ama yüreğinde taşımış olduğun acı benim de dünyamda yer etti ve yüreğim yukarıdaki şekilde teselli buldu. Bunu sen ve diğer arkadaşlarla paylaşmak istedim.. Ben katiyen kesin bir şekilde (%100) inanıyor ve iman ediyorum ki sen evlatlarını kaybetmedin. Bir gün mutlaka tekrar buluşacaksınız ve görüşeceksiniz...Sizi tekrar görüştürecek olan Yaratıcı'ma hamdolsun..İçimizdeki ayrılık acılarını dindirecek olan Yaratıcı'ma şükürler olsun. Ben yam yam , bilimselci, Gecekuşu ve Dipnot gibi zeki insanların, araştırmacı insanların bir gün Yaratıcı'yı bulacaklarını biliyorum. İnanın bu zekanızla nasıl Yaratıcı'yı bulamıyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum. Hayırlısı olsun bakalım. Herşeyin bir zamanı var sanırım.... Sizler ve diğer arkadaşlar için çok kez dua ettim ve gene etmeye devam edeceğim.. En içten kalbi selamlarımla.... Terapi Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili Terapi, Görüyorumki, senin de sevgili Taurus(taurusmutis) gibi iyi niyetli, duygularla dolu bir kişiliğin var. Bunları gördükçe ben de, sizlerle insancıl yanımızın, birer ortak paydamız olduğunu düşünüyorum. Ama sizler bu insancıl yapının bizlerde de olabileceğini kabullenemiyorsunuz, şaşırıyorsunuz. Tevekkeli değil şu sözleriniz de bu tip düşüncelerinizi gösteriyor. Ben yam yam , bilimselci, Gecekuşu ve Dipnot gibi zeki insanların, araştırmacı insanların bir gün Yaratıcı'yı bulacaklarını biliyorum. İnanın bu zekanızla nasıl Yaratıcı'yı bulamıyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum. Hayırlısı olsun bakalım. Herşeyin bir zamanı var sanırım.... Sizler ve diğer arkadaşlar için çok kez dua ettim ve gene etmeye devam edeceğim.. Sevgili terapi, İnanın biz bu sözlere hiçte yabancı değiliz. (Hep biz olarak bahsediyorum sebebi de; Arkadaşlarımın hiç bir fikriyle çelişmediğimden olsa gerek. Umarım hoş karşılarlar.) Çevremizden her gün bir kaç kez duyuyoruz bu sözleri. İnsancıllığımızı, dürüstlüğümüzü, yurtseverliğimizi, zekiliğimizi sürekli vurguluyorlar. Ve arkasındanda hemen ekliyorlar; "Bu yapıdaki bir insanın nasıl inancı olamaz, nasıl ateist olur." Aslında cevabı sorduğu sorunun içerisinde. Bu yapıdaki bir insanın ateist olması gerekir. Cevap bu. Yukardaki saydığım olguların(İnsancıllık, dürüstlük ve yurtseverlik)gerçekliği, ancak ateistler de gözlemlenir. Çünkü bu olguların alt yapısı bilimsel düşüncedir. Bilimsel düşünce de, ateist olmayı gerektirir. Bir düşüncenin bilimsel olabilmesinin de, belirli ilkelerle mümkün olabileceğini sürekli yazmışızdır. Çok samimi araştırmalar yapıldığında, yukarda saydığım olguların, diğer dünya görüşleriyle mutlaka çeliştiği görülecektir. Sevgili terapi, "Anlamakta güçlü çekiyorum" dediğiniz konu aslında bu kadar basit olarak özetlenebilir. Ama ayrıntıları bir forum'u dolduruyor biliyorsunuz. Önemli olan olguların soyut değil, somut tanımı... İyi dileklerimle... Alıntı
Φ yağmur Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Sevgili Terapi, Görüyorumki, senin de sevgili Taurus(taurusmutis) gibi iyi niyetli, duygularla dolu bir kişiliğin var. Bunları gördükçe ben de, sizlerle insancıl yanımızın, birer ortak paydamız olduğunu düşünüyorum. Ama sizler bu insancıl yapının bizlerde de olabileceğini kabullenemiyorsunuz, şaşırıyorsunuz. Tevekkeli değil şu sözleriniz de bu tip düşüncelerinizi gösteriyor. Sevgili terapi, İnanın biz bu sözlere hiçte yabancı değiliz. (Hep biz olarak bahsediyorum sebebi de; Arkadaşlarımın hiç bir fikriyle çelişmediğimden olsa gerek. Umarım hoş karşılarlar.) Çevremizden her gün bir kaç kez duyuyoruz bu sözleri. İnsancıllığımızı, dürüstlüğümüzü, yurtseverliğimizi, zekiliğimizi sürekli vurguluyorlar. Ve arkasındanda hemen ekliyorlar; "Bu yapıdaki bir insanın nasıl inancı olamaz, nasıl ateist olur." Aslında cevabı sorduğu sorunun içerisinde. Bu yapıdaki bir insanın ateist olması gerekir. Cevap bu. Yukardaki saydığım olguların(İnsancıllık, dürüstlük ve yurtseverlik)gerçekliği, ancak ateistler de gözlemlenir. Çünkü bu olguların alt yapısı bilimsel düşüncedir. Bilimsel düşünce de, ateist olmayı gerektirir. Bir düşüncenin bilimsel olabilmesinin de, belirli ilkelerle mümkün olabileceğini sürekli yazmışızdır. Çok samimi araştırmalar yapıldığında, yukarda saydığım olguların, diğer dünya görüşleriyle mutlaka çeliştiği görülecektir. Sevgili terapi, "Anlamakta güçlü çekiyorum" dediğiniz konu aslında bu kadar basit olarak özetlenebilir. Ama ayrıntıları bir forum'u dolduruyor biliyorsunuz. Önemli olan olguların soyut değil, somut tanımı... İyi dileklerimle... araya girmek gibi olmasın ama sayın bilimselci her şey bilimle bilinmez mesela çok basit bir soru aklınıza gelen cevabı verin bu soruya bir ayakkabının yapıldığını hangi bilim dalıyla biliriz yoksa bunu bilmek için herhangi bir bilime ihtiyaç varmı? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Ben de araya giriyorum ama... Sevgili yağmur bunu yapma işte... Artık özellikle spor ayakkabısı üreticileri tasarım konusunda o kadar çok yararlanıyor ki... Ya da yine normal ayağı rahatsız etmeyen ayakkabı üretimi... Ortopedik terlik ve ayakkabılar... Vs... Bu tür sorularla çıkmaza sokma rica ediyorum... Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Selamun Aleykum, 2. 186. (Rasûlüm!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa bilsinler ki, ben, şüphesiz onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icabet eder (kabul eder)im. O halde onlar da benim davetimi kabul ed(ip bana itaat et)sinler ve bana îman(da sebat) etsinler. Ta ki bu sayede doğru yola (kurtuluşa) ulaşmış olsunlar 2.177. (Ey ibadet edenler!) İyi ve erdemli olmak (yalnızca) yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Fakat iyi ve erdemli (muttakî) kişi Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitab'a (Kur'an'a) ve peygamberlere inanıp malı(nı), sevgisine rağmen (veya Allah rızası için) akrabaya, yetimlere, yoksullara ve yolda/sokakta kalmışlara, dilenenlere ve boyunduruk altında bulunanlara (kurtulmaları için) veren, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, ahitleştiği zaman sözlerini yerine getiren, sıkıntıda, hastalıkta ve savaşın şiddetlendiği anda sabredendir. İşte (îmanlarında, iyilik ve taatta) doğru olanlar onlardır. Ve takvaya erenler de onlardır. 2.195. Allah yolunda (mallarınızı) harcayın da, kendi elleriniz(le kendiniz)i tehlikeye atmayın; iyilik edin. Şüphesiz ki Allah, iyilik edenleri sever. 2.215. (Rasûlüm!) Sana (Allah yolunda), kimlere ne harcayacaklarını soruyorlarDe ki: "İnfak edeceğiniz mal; ana-baba, akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Siz her ne hayır işlerseniz, şüphesiz, Allah onu hakkıyla bilir." 2.261. Mallarını Allah yolunda sarfedenlerin durumu, yedi başak bitiren ve her başağında yüz tane bulunan bir tek (tohum) tane(si)nin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah 'rahmet ve ihsanı bol olan' ve (her şeyi) bilendir. 2. 262. Allah yolunda mallarını harcayıp da, (harcadıkları şeyin) ardından başa kakıp, gönül kırmayanların (verdiklerini hiç hissettirmeyenlerin) mükafatları Rab'leri katındadır. Onlara hiç bir korku yoktur, onlar mahzûn da olmayacaklardır. 2. 267. Ey îman edenler! (Helal olarak) Kazandıklarınızın ve sizin için yerden (bitirip) çıkardığımız ürünlerin iyi (temiz)lerinden 'Allah için sarfedin' (zekat ve sadaka verin), kendinizin, gönül rızası ile değil, ancak gözünüzü kapatıp alabileceğiniz kötü şeyleri vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah zengindir (hiç bir şeye ihtiyacı yoktur) ve övülmeye layık olandır. 3. 195. Bunun üzerine Rab'leri onların dualarına (şöyle) icabet buyurdu: "Ben elbette, sizden erkek ve kadın (ayırmaksızın hayra) çalışan hiç bir kimsenin amelini boşa çıkarmayacağım. Sizler, hep birbirinizden (hasıl olma)sınız. İşte (dini için) hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda eziyete uğrayanların, savaşanların ve öldürülenlerin, mutlaka günahlarını örteceğim ve elbette onları, alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyacağım". Bu mükafat Allah tarafındandır; En güzel karşılık da yine Allah katındandır. 4. 2. Yetimlere, (baliğ olunca) mallarını verin, (kendinizdeki) kötüyü (onlardaki) iyi ile değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınızla (karıştırıp) yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır. 4.5. Allah'ın sizin (geçiminiz) için dayanak kıldığı (yetimlere ait) mallarınızı henüz aklı ermeyen (o yetim) kimselere (reşit oluncaya kadar) vermeyin. Kendilerine bundan yedirin, giydirin ve kendilerine güzel söz söyleyin (gönüllerini hoş tutun). 4. 9. Arkalarında aciz ve küçük çocuk bıraktıkları taktirde, onların hakkında (halleri ne olacak diye) endişeye düşenler, kendi hayatlarında (himayelerindeki yetimlere haksızlıktan) sakınsınlar. Allah'tan korksunlar, (haklarını korumada) doğru söz söylesinler. 4. 10. Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler; karınlarına ancak bir ateş yemiş (doldurmuş) olurlar. Onlar, çılgın bir ateşe gireceklerdir. 4. 30. Kim, haddi aşarak ve haksızlık ederek bu (haram yeme ve öldürme işi)ni yaparsa, onu ateşe koyacağız. Bu, Allah'a (göre) pek kolaydır. 4. 36. Allah'a kulluk edin, hiç bir şeyi (yücelterek ilahlaştırıp buyruğuna girmekle Allah'a) ortak koşmayın. (Sonra sırasınca) ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın (müslüman) komşuya, uzak komşuya, (yolda) yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve ellerinizin altında bulunanlara iyilik edin. Allah, kendini beğenenleri ve böbürlenenleri sevmez. 4. 58. Şu bir gerçek ki Allah, size emanet (ve iş)leri mutlaka ehline (İslam'a göre ahlakı sağlam, yeteneklilere) vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz Allah, (her şeyi) işiten ve görendir. 4. 135. Ey îman edenler! Kendinizin, ana-babanızın veya akrabalarınızın aleyhine olsa bile, adaleti titizlikle ayakta tutan ve sırf Allah için şahitlik eden kimseler olun;1 (haklarında şahidlik ettikleriniz) ister zengin, ister fakir olsunlar. Çünkü Allah, her ikisine de (sizden) daha yakındır. Heva ve hevesinize uymayın ki adaleti yerine getiresiniz. Eğer (şahitlikte), dilinizi eğip bükerseniz veya (şahitlikten) kaçınırsanız, (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 5. 8. Ey îman edenler! Allah için adaleti (hakkı) ayakta tutan (hakimler), adalet timsali şahitler olun. Bir kavme duyduğunuz kin sizi adaletten sapmaya sevketmesin. Âdil davranın, takvaya daha yakın olan da budur. Allah'a karşı takvalı olun (emirlerine uygun yaşayın). Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 109. 7. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. 8. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür. 2. 256. Din(e girmede/îman etme)de zorlama yoktur. Doğruluk ile sapıklık (îman ile küfür, hak ile batıl) meydana çıkmıştır. Artık kim, tağûtu (Allah'tan uzaklaştıran ve emirlerini yapmaktan men edenleri) tanımayıp da Allah'a îman ederse, işte o, kopması (mümkün) olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah (her şeyi) hakkıyla işitendir, bilendir. Selametle Alıntı
Φ berker18 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Allah hiçbirimizi yakmasın,kabir azabı çektirmesin inşallah.Benden yana hakkım size helal olsun,siz de bana helal edin.. +1 herkese hakkım varsa helal olsun, siz de helal edin.. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Bizim haklar da helal olsun herkese... Hakkınızı helal edin... Alıntı
Φ yağmur Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Ben de araya giriyorum ama... Sevgili yağmur bunu yapma işte... Artık özellikle spor ayakkabısı üreticileri tasarım konusunda o kadar çok yararlanıyor ki... Ya da yine normal ayağı rahatsız etmeyen ayakkabı üretimi... Ortopedik terlik ve ayakkabılar... Vs... Bu tür sorularla çıkmaza sokma rica ediyorum... sayın alio sorduğum basit bi soru bu sorunun neresi çıkmaza sokuyor anlamış değilim başka türlü soruyorum bir tablonun bir ressam tarafından çizildiğini hangi bilim dalı nasıl bilir bunu açıklayın yada açıklasınlar? Alıntı
Φ Asfalt Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 araya girmek gibi olmasın ama sayın bilimselci her şey bilimle bilinmez mesela çok basit bir soru aklınıza gelen cevabı verin bu soruya bir ayakkabının yapıldığını hangi bilim dalıyla biliriz yoksa bunu bilmek için herhangi bir bilime ihtiyaç varmı? Aslında arkadaş soruyu bilimselciye sormuş ama ne yapayım canım çekti ben cevap vermek istedim. Ayakkabının üretilmesinde önce "hayvancılık" ( derisinden ötürü ) sonra "mekanik" ayakkabı bir makinede üretiliyorsa elde üretiliyorsa iş gücü açısından "anatomi" sonra ortopedik olaması bakımından "tıp" bilimlerini kullanırlar muhtemelen. Benim aklıma bunlar geldi. Vaybe ayakkabı der basar geçeriz ne kadarda çetrefilli bir işmiş Alıntı
Φ yağmur Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Aslında arkadaş soruyu bilimselciye sormuş ama ne yapayım canım çekti ben cevap vermek istedim. Ayakkabının üretilmesinde önce "hayvancılık" ( derisinden ötürü ) sonra "mekanik" ayakkabı bir makinede üretiliyorsa elde üretiliyorsa iş gücü açısından "anatomi" sonra ortopedik olaması bakımından "tıp" bilimlerini kullanırlar muhtemelen. Benim aklıma bunlar geldi. Vaybe ayakkabı der basar geçeriz ne kadarda çetrefilli bir işmiş sayın asfalt sorum tam karşılığını bulmadı gene değiştiriyorum bir mikrostkop'un bir zat(kişi) tarafından yapıldığını nerden anlarsınız bunu anlamak için herhangi bir bilime ihtiyaç varmı bunu soruyorum.yada kalemle,defterin ilişkisi nedir.yada bir çift eldiven,bir çift çorab,bir çift ayakkabı burda geçen çift kelimesinden ne anlıyorsun bunların çift olması neyi gösterir. Alıntı
Φ Asfalt Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 sayın asfalt sorum tam karşılığını bulmadı gene değiştiriyorum bir mikrostkop'un bir zat(kişi) tarafından yapıldığını nerden anlarsınız bunu anlamak için herhangi bir bilime ihtiyaç varmı bunu soruyorum.yada kalemle,defterin ilişkisi nedir.yada bir çift eldiven,bir çift çorab,bir çift ayakkabı burda geçen çift kelimesinden ne anlıyorsun bunların çift olması neyi gösterir. Üzgünüm dostum yukarıdaki sorulardan geçekten birşey anlamıyorum. Bilim hayatımızda zaten var. Ve birşeyleri kanıtlamak için bunu ikircil bir yapıya sokmanıza gerek yok.Yaşamın her alanında bilim olanca hızıyla ilerleyen bir fenomen. Bilimselci arkadaş zaten çok aklı selim bir insan. Nitekim yazılarını son derece keyifle takip ediyorum. Bilimselcinin ateist olup olmaması beni çokda ilgilendirmiyor.Çünkü o gerçekten neyi kendisini mutlu edeceğini çözmüş ve buna göre bir çizgi belirlemiş. Gayri bizede saygı duymaktan başka bir iş düşmüyor. Şunu anlamak zaten sorunun çözümüne katkı sağlayacak en önemli unsur. Bilim asla ve asla dini açıklayamaz. Bilim deneyler sonrası varılan son yargıdır. Bilim dini açıklama şekli hepimizi rahatsız eder. Ancak ben maneviyata inan bir insanım ve bilimle inançlarımı çakıştırmamaya özen gösteriyorum. Yani bilimi ayrı dini ayrı yaşıyorum. Tıpkı laiklik gibi çok güzel oluyor.Ne huzurum kaçıyor.Ne çelişkiye düşüyorum.Ve nede kimseye birşey ispatlama yükümlülüğüm oluyor. İşte hepsi bu........ Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Selamun Aleykum, Bilimle din cakismaz, Eger cakisiyor gibi gorunuyorsa, bu henuz bilimin asil gercegi bulamadigindandir, Gercekte ne Islam Bilime, karsidir Ne bilim Islam'a Gercekten Inananlar Bence Bilimle Islami ayri faktorler gibi dusunmez.. Cunku sonucta o fizik kurarllarini koyan da Allah'tir Isterse degistirende.. Allah bir seye ol derse o is olur.. ister bunu sebebler dahilinde fizik kurallariyla isterse bu kurallar olmadan yaparki Allah'in herseye gucu yeter. Eger bilim bugun son derece ilerliyorsa bunda havyanlar alemininde buyuk katkilari vardir cunku hayvanlarin farkli ozelliklerinden faydalanip bunu nasil teknolojiye aktaririrz ve bizde faydasini goruiruz diye dusunuyorlar.. ki bunu yapiyorlar.. Bundada asil yaraticinin yarttigindan ilhamlar alip teknoloji olarak sunuyorlar.. Bir web sitesinde okumustum diyorki wallpaper yapmislar.. While you are reading this sentence, more than a million chemical reaction occur in your eyes, each of them, much more complex than you can imagine... Much more complex than the working of this screen that you are gazing at... off course a high-tech company built your screen, then who built your eyes? Siz bu cumleyi okurken, gozlerinizde bir milyondan fazla reaksiyon olusmakta, Her biri dusundugunuzden cok daha karmasik, Bakmakta oldugunuz ekranin islevinden cok daha karmasik, Tabiki yuksek teknoloji sirketi bu ekrani insa etti, O zaman, Gozlerinizi kim insa etti.. Islam ile bilimin ayrilmasina inanmiyorum.. Cunku Allah bilgisi herseyi kapsar.. Yalniz biz insanoglu bu bilim dahilindeki bilgilere zamanla ulasiriz (Allah'in takdiriyle) Bazen yanlis teorilerde bulunur bir sure bu yanlisa inaniriz ama calismalara devam edildilce Allah'in izniyle dogru bilgilere ulasiriz.. Selametle Alıntı
Φ Asfalt Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2006 Arkadaşım bu ayrımı yapmanızda fayda var yoksa bir arkadaşımızın açtığı iyi niyetli başlık farklı mecralara kayacak. Size tavsiyem bir başlık açın orada içinizden geçenleri bir bir yazın. Forumdakilerde buraya yorum yapsın. Ben bu güzel başlık altında yazılan iyi niyetli yaklaşımların heder olmasını istemiyorum. Ve admin mümkünse başlığı kapatsın çünkü bende dahil herkez bu başlığa farklı yorumlar getirmeye başladık. Evet arkadaşım bir başlık aç orada tartışalım en iyisi............. Alıntı
Φ yağmur Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Üzgünüm dostum yukarıdaki sorulardan geçekten birşey anlamıyorum. Bilim hayatımızda zaten var. Ve birşeyleri kanıtlamak için bunu ikircil bir yapıya sokmanıza gerek yok.Yaşamın her alanında bilim olanca hızıyla ilerleyen bir fenomen. Bilimselci arkadaş zaten çok aklı selim bir insan. Nitekim yazılarını son derece keyifle takip ediyorum. Bilimselcinin ateist olup olmaması beni çokda ilgilendirmiyor.Çünkü o gerçekten neyi kendisini mutlu edeceğini çözmüş ve buna göre bir çizgi belirlemiş. Gayri bizede saygı duymaktan başka bir iş düşmüyor. Şunu anlamak zaten sorunun çözümüne katkı sağlayacak en önemli unsur. Bilim asla ve asla dini açıklayamaz. Bilim deneyler sonrası varılan son yargıdır. Bilim dini açıklama şekli hepimizi rahatsız eder. Ancak ben maneviyata inan bir insanım ve bilimle inançlarımı çakıştırmamaya özen gösteriyorum. Yani bilimi ayrı dini ayrı yaşıyorum. Tıpkı laiklik gibi çok güzel oluyor.Ne huzurum kaçıyor.Ne çelişkiye düşüyorum.Ve nede kimseye birşey ispatlama yükümlülüğüm oluyor. İşte hepsi bu........ sayın asfalt bence insan ölünceye kadar talebedir.ölünceye kadar sürekli bir şeyler öğrenir,ölürde,geride nihayetsiz öğrenemediği bir çok şey kalır.çünkü ilim bir deryadır allahın ilmi sonsuzdur. şimdi bu basit soruları aslında sırf bir kişiye atfen sormuş değilim.bu şekilde düşünenlerin hepsine sorulmuş bi sorudur.isterdimki bunlardan biri bu soruma cevab verseydi. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 sayın alio sorduğum basit bi soru bu sorunun neresi çıkmaza sokuyor anlamış değilim başka türlü soruyorum bir tablonun bir ressam tarafından çizildiğini hangi bilim dalı nasıl bilir bunu açıklayın yada açıklasınlar? İçimden geldiği gibi başlığında bunlara ne gerek var diyorum;bilimi her sahipleneni fazla büyütme bilim dinden ayrı diye bir şey yok diyorum... Alıntı
Φ çoban Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Aslında arkadaş soruyu bilimselciye sormuş ama ne yapayım canım çekti ben cevap vermek istedim. Ayakkabının üretilmesinde önce "hayvancılık" ( derisinden ötürü ) sonra "mekanik" ayakkabı bir makinede üretiliyorsa elde üretiliyorsa iş gücü açısından "anatomi" sonra ortopedik olaması bakımından "tıp" bilimlerini kullanırlar muhtemelen. Benim aklıma bunlar geldi. Vaybe ayakkabı der basar geçeriz ne kadarda çetrefilli bir işmiş işte sayın asfalt, filozofların, felsefecilerin ,bilim adamlarının insanları kandırdığı nokta tam burası,bir çift ayakkabının ayağa giyilmek üzere yapıldığı herkezce hiç bir bilim dalına muhtaç olunmadan bilinen bir şey görünen köy kılavuz istemez insan bunu görü görmez idrak eder.ama bunu yapan deriden yapar başka şeyden yapar ama onu yapmaktaki niyet ayağa giysidir. filozoflar,felsefeciler ve bilim adamları tıpkı senin dediğin gibi bilim dallarını göstererek bir ayakkabının anatomisini çıkarıyorlar.sonuçta ayakkabı bir eşyadır.kullanılmak üzere yapılmış bir eşyadır.vücudumuzda bir eşyadır diş bir eşyadır ezmek için kullanılır el ayak hepsi birer eşyadır her biri farklı yerlerde kullanmak için yapıl eşyalardır.bu eşyalar bize verilmiş biz bu eşyalardan ayrı varlıklarız ama kendini eşya gören ölüler var hiç ölü ile diri bir olurmu Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.