Φ berceste Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Avrupa’nın Gazze kuşatmasına tepkisi utanç verici İsviçre’nin tavrı için teşekkür edilmelidir. Avrupa’da sadece, onların hükümeti İsrail’in Gazze’de yapmakta olduğu şeyi kınamaya cesaret etti. Bunun toplu bir cezalandırma olduğunu açıkladılar. Orantılılık ilkesini ihlal etti, İsrail ve uluslararası hukuk tarafından sivillerin korunmasını gerektiren tedbirleri yerine getirmedi. Avrupa Birliği’nin utanç verici kısık sesinin aksine bir sesti İsviçre’ninki. Filistinlilerin iki askeri öldürmesine ve birini kaçırmasına karşılık olarak, İsrail elektrik şebekesini, altyapıyı ve su sistemini havaya uçurdu, köprüleri tahrip etti, gece ve gündüz çocukları korkutan ses bombaları attı ve tüm bunları devasa bir açık cezaevinde açlık altında inleyen bir halka yaptı. Peki, AB’nin yanıtı ne oldu? Avrupalı liderleri İsrailli köşe yazarı Gideon Levy’nin gösterdiği cesaretin onda birini gösteremez miydi? Levy, Haaretz’deki yazısında, “750 bin insanı elektrikten mahrum bırakmak meşru değildir. 20 bin insandan evlerini terk etmelerini ve yaşadıkları yerleri hayalet kasabalara çevirmelerini istemek de meşru değildir. Bir hükümetin yarısını ve parlamento üyelerinin dörtte birini kaçırmak da meşru değildir. Tüm bu adımları atabilen bir hükümet bir terör örgütünden ayırt edilemez, artık.” dedi. Tony Blair’in tek yaptığı şey klasik bir taraf tutmama politikası izlemek oldu: “Yıllar geçtikçe bu meselede taraflardan herhangi birini kınamanın ciddi anlamda yardımcı olmadığı konusunda yeterince deneyim sahibi oldum.” İsrail-Filistin meselesindeki Avrupa’nın iktidarsızlığı elbette kökleri geçmişe dayanan bir sorun. Hastalığı ağırlaştıran olay, ocak ayında Hamas’ın seçimlerde bir zafer kazanmasından sonra başladı. İsrail’de bu olayın, Filistin otoritesiyle ilişkisinden Arap dünyasındaki politik İslam’ın geleceğine, Müslümanlar arasında Batı’nın imajına kadarki pek çok alanda devasa bir yansıması oldu. Kısaca, bu dönem diplomatik tekniğin en fazla gerektiği dönemdi. Bu kez, çabuk sonuçlara varmadan samimi bir analiz ve danışma gerekliydi. İsrail’in Mahmud Abbas’la müzakere etmeyi reddetmesi nedeniyle aceleye de gerek yoktu. Ancak AB hızlı bir biçimde ABD ve İsrail’in tarafında yer aldı ve Hamas’tan politikalarını değiştirmesini talep etti, aksi halde cezalandırılacağını söyledi. Son dönemlerde ABD, AB, Rusya ve BM arasındaki politikaları koordine etmek için oluşturulan bir organ olan Dörtlü, diğer devletleri hizada tutmada ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir kolu gibi hareket etme tuzağına düştü. Bazı Avrupalı diplomatlar şimdi acele ettikleri için pişmanlık duyuyor. Filistinlilerle temasları kesmede olduğu gibi yardımı durdurma kararı da bir hataydı. Geçen ay Fransa’nın, Gazze’ye yardımı yeniden başlatmak için bir mekanizma bulma girişimi, Dörtlü’nün hatasını kabuldeki ilk adımdı. Hamas’la teması reddetme de aynı ölçüde bir hataydı, özellikle Hamas bir yıldan fazla bir süre tek taraflı olarak ateşkesi sürdürürken (bu İsrail’in bastırmaya çalıştığı bir nokta). Hamas’ın terörist bir örgüt olarak tanımlanmasının önüne geçilmeliydi; çünkü tıpkı IRA, Tamil Kaplanları ya da ETA’da olduğu gibi hükümetler milliyetçi gündemlerde benzer eylemlerden bahsetmiştir. Mevcut krizin sonuçları net değil. Ancak, Avrupa’nın yararsız bir biçimde ABD ve İsrail’i destekleme politikasından vazgeçme noktasına gelmesiyle sonuçlanacağı kesin. Olmert hükümeti sadece Hamas’ı değil, aynı zamanda Mahmud Abbas’ı da yok etmeye çalışıyor. Tıpkı Şaron’un ılımlı Filistinlileri güçsüz göstererek yok etmeye çalıştığı gibi. Sonuç olarak, İsrail şiddetten vazgeçmeli, özellikle de Filistinli liderlere suikast düzenlemekten. Bu saldırılarda onlarca sivil öldü. Hükümetlerin ahlaki açıdan net ve politik açıdan doğru olması onlara büyük etkinlik sağlar. Kınama ve psikolojik izolasyon, seçmenleri harekete geçirebilecek gerçek zemini sunar. Ancak bu kitleler sadece İsrail’de değildir. Avrupa’nın doğru tarafta yer almasını bekleyen küresel bir kitle var. 6 Temmuz 2006 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ adrenalin Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 daha birkaç asır önceye kadar cadı avına çıkan,cennetin anahtarlarını satan,doğunun topraklarında yüzyıllarca kullanılan herşeyi sırf "seri üretime"geçme cinliğini gösterebildiği için halklarınında herşeyi kendilerinin icat etttiğini zanneden,mtv gibi uyuşturucu gibi aşırı tüketim gibi birtakım yozlaştırıcı faktörlerle her geçen gün kendi genç neslinin sonunu hazırlayan(gerçi amerikadakilerden oldukça bilinçli olduğunu söylemeliyiz burdaa)bir avrupadan daha fazla ne beklenilebilinirki.... pkk için bize tanklarımızı kullanamazsınız diyen ama el altından israile nükleeer denizaltı satan almanyadan daha fazla ne bekleyebilirsinizki.... kendi ülkelerinde yabancıları inim inim inleten,çöplerini toplaması için ve pis işlerini yaptırması için kaçak göçmenlerle göz yuman,üçüncü dünya ülkelerini yüzyıllardır sömüren,kara afrikayı büyük silah kaçakçılarıyla adeta kan gölüne çeviren,kendi vatandaşları ve kendi ülkesi söz konusu olduğu zaman insan hakları havarisi kesilen,biz söz konusu olduğu zaman satılık bir kaç aydınımızıda yanına alıp bizi dışarıdan dövmeye ve ulusal onurumuzu ayaklar altına almaya çalışan avrupadan daha ne bekleyebiliriz ki..... Ama şimdi filistin tüm ezilen halkların gururu bizimde utancımız olmaya devam ediyor,gencecik delikanlıları ve genç kızlarını sanki göğüslerinde yetişiyor intifadanın taşları...bitmiyor...bu onur onlarda olduğu sürece bitmeyecekte.... özgürlüğü ve şerefi için bir halk kendini ateşe atıyor,bir halkki en büyük şeytanların karşısında dimdik duruyor....en iyi dersi veriyor delikanlı ve genç kızları..sokaklarda yanan lastikler,atılan mermiler,kopan bacaklar,yüreği yangın yeri analar.... bütün bu katliamlar filistin halkının bilincine bilinç katarken... bize kalan seyirci olmanın utancı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 özgürlüğü ve şerefi için bir halk kendini ateşe atıyor,bir halkki en büyük şeytanların karşısında dimdik duruyor....en iyi dersi veriyor delikanlı ve genç kızları..sokaklarda yanan lastikler,atılan mermiler,kopan bacaklar,yüreği yangın yeri analar,bütün dünyayı bir bütün bu katliamlar filistin halkının bilincine bilinç katarken... bize kalan seyirci omanın utancı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Efendim sizinle polemiğe falan girmek istemiyorum ben... Bu ve bunun gibi yazıları okuyup yerinde yorum yapan arkadaşlar belli... Keşke sizde öyle olabilseydiniz... Neysee... Bu arada önceki yazılarımnda hepsini toparladığınız için tşk... Bu tavrınız bile olayı ne boyutta önemsediğinizin resmidir gören gözlere... Söylemek istediğim şu ki , Sizler orada öldürülen genç kızların , çocukların , kadınların ve bir yığın gencin dökülen kanına ağlamıyor , üzülmüyorsunuz, siz sadece düşman olduğunuz insanlara bu vesileyle düşmanlığınızı sergiliyorsunuz Bundan sonra benim sözlerimi yine nerelere çekeceksiniz Allah bilir AMA EMİNİM Kİ BENİ ANLAYAN ARKADAŞLAR DA VAR VE OLACAK...AMERİKAN UŞAKLIĞINA VE EMPERYALİZMİNE KARŞI , DİN , DİL ,IRK AYRIMI YAPMADAN SALT ÖZGÜRLÜĞÜN YANINDA OLAN Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Terapi Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Efendim sizinle polemiğe falan girmek istemiyorum ben... Bu ve bunun gibi yazıları okuyup yerinde yorum yapan arkadaşlar belli... Keşke sizde öyle olabilseydiniz... Neysee... Bu arada önceki yazılarımnda hepsini toparladığınız için tşk... Bu tavrınız bile olayı ne boyutta önemsediğinizin resmidir gören gözlere... Söylemek istediğim şu ki , Sizler orada öldürülen genç kızların , çocukların , kadınların ve bir yığın gencin dökülen kanına ağlamıyor , üzülmüyorsunuz, siz sadece düşman olduğunuz insanlara bu vesileyle düşmanlığınızı sergiliyorsunuz Bundan sonra benim sözlerimi yine nerelere çekeceksiniz Allah bilir AMA EMİNİM Kİ BENİ ANLAYAN ARKADAŞLAR DA VAR VE OLACAK...AMERİKAN UŞAKLIĞINA VE EMPERYALİZMİNE KARŞI , DİN , DİL ,IRK AYRIMI YAPMADAN SALT ÖZGÜRLÜĞÜN YANINDA OLAN Eyvallah... Allah herkesin niyetini ve amelini biliyor. Herşey kayıt altına alınıyor.. Herkes imtihanını veriyor... Evet sizler, sizler nereye gidiyor? neyi hedefliyor ve ne için yaşıyorsunuz...? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Zıplayan Dana Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Ben kimin haklı olduğu ve kimin haksız olduğu artık anlayamıyorum,gerçi çok şeyi anlamıyorum ama bunu anlayamıyorum.Çaba var,okuma var dinleme var ama yine de anlayamıyorum... İsrail bu kez de bir askerinin kaçırlıdığını bahane ederek taaruzza geçti.Ama daha iki-üç hafta önce aynı İsrail,bir Filistinli askeri yöneticiyi kaçırmıştı.Ama kendi askeri kaçırılınca buna misilleme olarak, oa da bir başka misilleme yaparak daldı içeriye...Zaten ortalık misillemden geçilmiyor. Yeni hükümetin ve yeni kurulan bir partinin bu kadar "hızlı" olması aslında şaşırtıcı gelmemeli.Çünkü bu yeni parti kendi vatandaşlarına ne kadar "ciddi" olduklarını söylemek durumundalar.Bu da söylem biçimleri. Ama siz eğer bir terör örgütünü seçerseniz,karşı tarafta bunu bir savaş daveti olarak algılar ve en küçük çatışmada film kopar.Aynı şu anda olduğu gibi.Biri misillleme olarak roket atar,diğer de buna misilleme olarak otobüse bomba atar.Kim neyin misillemesini yapıyor takip bile edilmiyor artık. Ki kaldı ki sanki Filistin'in başındaki hükümet terörist de İsrail'in başındaki hükümet başka bir şey mi? Yasalar elinizde olunca "Terörist" olmadıklarını zannediyorlar,legal de olsa illegal de olsa her iki taraf ta terör içinde boğuldu kaldı.Olayı anlamaya çalışan ve üzülen birileri olarak da bizler kafası karışmış ve dumura uğramış halde sadece izliyoruz. Batılılar da bizim gibiler bence... O kadar karmaşık bir hal aldı ki durum,kimse neyin yanlış neyin doğru olduğunu kestiremiyor bile.Sadece izlemekle yetiniyorlar. gerçi bu Batılılar'ın Yugoslavya olaylarından sabıkaları var ama yine de ben Filistin-israil olaylarında kafaların çok karışık olduğunu düşünüyorum. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ dogville. Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 tüm bunların yanında şu geldi aklıma iran a dokunma diye eyleme harekete geçen bir fransa vardı berceste başlık için Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2006 Hepimizin bildiği gibi aslında sorun sadece Israil-Filistin anlaşmazlığı değil. Ortadoğu problemi Israil-Filistin Anlaşmazlığının çok ötesinde olan bir sorun. Israilin Filistinlilere yönelik olarak izlediği tutum ve geliştirdiği politikalar yeni değil. Hep yaşanan ve kendini tekrarlayan şeyler. Bu konuda Avrupa Birliği ya da diğer Avrupa ülkelerinden özellikle İsraile karşı tavır takınmalarını beklemek bence hem safdillik hemde garip. Islam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği gibi üyelerini sadece veya çoğunlukla Islam ülkelerinin oluşturduğu birtakım uluslararası örgütler varken ve bunlar acz içindeyken Avrupa Birliği ne yapsın? Israil gerçekten Filistine yönelik tavrını gereksiz ve abartılı bir biçimde sertleştirdi. Dünya barışı açısından ne yazık ki olumsuz bir tablo. Masum insanları hedef alan hiçbir hareket kabul göremez ve desteklenemez. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Islam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği gibi üyelerini sadece veya çoğunlukla Islam ülkelerinin oluşturduğu birtakım uluslararası örgütler varken ve bunlar acz içindeyken Avrupa Birliği ne yapsın? malesef... ve aklım almıyor... nasıl oluyor da onca masum insan can verirken... ufacık çocukların vucutları kursunlara siper olurken... oyun oynamaları gereken dönemde , kurşunlardan kaçarken... gün dogarken ve batarken duydukları tek şey , ses bombası ve etrafa saçılan kurşun sesi iken... hayal bile kuramaz ve çizdikleri resimlerde de savaşı resmederken... nasıl olurda hala... hala tüm dünya ses çıkarmaz ve nerede insanlık demekten alamıyorum kendimi... nerede onlar orada bunları yaşarken , bizler hala insanım diyebiliyor muyuz gerçekten Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Berceste sende biliyorsun ki herşey Allahtan ve Filistinliler bunu yaşamak zorunda kalıyorlarsa bir nedeni vardır diye düşünüyorum. Bu hem onlar için hemde diğer insanlar için bir sınav bir ibret görüntüsü. Belki bana kızacaksın ama ben Filistinlilerinde sütten çıkmış ak kaşık olduklarını düşünmüyorum.. Para ve kadına olan zaafları sayesinde Araplar(burda genelleme yapmak istemiyorum tabiki ama) geçmişten bugüne hep birtakım devletler tarafından kandırılmamış mıdır? Bak Irak a savaş öncesi Saddam,adamları ve Irak halkı her gün meydan okuyordu Amerikaya. peki ne oldu? Bir kısmı satın alındı. Sen Amerikaya karşı ciddi bir direniş gördün mü? Ben görmedim.... Sadece Araplar(bırak diğer Islam ülkelerini) bir olabilseydi şimdi ne ABD ne de Israil pek çok şeye cesaret edemezdi. Ama Amerikalılar,İngilizler ve İsrailliler onların zaaflarını çok iyi biliyor ve kullanıyorlar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 ırak kendi başına çok ayrı bir geçmişe sahip devlet... fakat biliyorum ırak halkının yaptıkları ,izlediği yanlış politikalar kaç asır önceden başlıyor... Irak halkı bunları haketti mi? ELbette hayır... ama filistin , çeçenistan vb.. ile onları mukayese demezsin..Ortada ki savaş ve dava çok farklı... bu arada herşey Allah'tan mantığı da bu gibi konularda sığ kalıyor... Allah dileseydi elbette heryer güllük gülistanlık olurdu... Fakat , Unutmamalıyız ki , dünyada bunlar yaşanıyorsa insanların zulmunden ve hırsındandır... Dünyayı yaşanamaz hale getirenler de insanlrdır.. İnsanların zulum ve haksızlıklarına bu şekilde yorum yapmak ne derece sağlıklı bilememm... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Anakonda Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Hayır ve Şer'in Allah'tan olduğu elbette doğru ve herşeyin bir görünen birde görünmeyen yüzü vardır. İnsanların zulmu ve hırsı Allah izin vermeseydi bu ölçüde artabilirmiydi. Bence Iraq ve Filistin olaylarının aksine birbiriyle çok fazla ortak yönü var. Islam adına yapılan yanlışlar her ikisindede mevcut. Birlik ve beraberliği koruyamama. Değişime ve gelişime kapalı olma. Akılcı olamama. Irak halk tabiki bu zulümleri hak etmemiştir. Hiçbir halka bu tür zulümleri hak etmez. Ama Irak halkının olayın bu noktaya gelmesinde sorumluluğu oldukça fazladır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Allah dileseydi.... Evet Allah dileseydi sözünün devamına çok güzel sözler eklenebilir... Ama şayet yaşananların önüne geçilmesi gibi bir durum söz konusu olsydı Efendimiz döneminde olurdu... Herkes müslüman olurdu aniden ve hiç bir sıkıntı çekilmezdi... Bu mevzuya bu önden bakmak çok yanlış... bir daha düşünmeli... ırak halkında hatalar olabilir evet... özellikle olayların kızgın oldugu devrede kendi içlerinde ki çatışmalar vs... önceki yaşananlar kadar hatta ziyadesiyle üzdü beni de... ama dediğin(m) gibi , ne olursa olsun bunlar demek değüildir ki , o halk bunları haketti... Zamanında yahudiler de aynı dertten muzdariptiler... Fakat bunlar öyle bir millet ki , kendi yaşadıklarını başkalarına yaşatmaktan zevk alıyorlar ASla hiç birşeyden ders almıyorlar , yeter ki azda olsa bir çıkar gözetsinler kendilerine Üstad boşuna dememiş , Yahudiler mi dediniz? Onlar bi yumurta pişirmek için dünyayı ateşe verecek insanlardır... Gazze saldırısı çok önceden planlanmıştı Gazze saldırısı uzun zaman önce planlanmıştı ve İsrailli asker Gilad Shalit’in kaçırılması bunun sadece bahanesi oldu. İsrail bir kez daha hüzünlü deniz kenarı kenti Gazze’ye hücum etti. Sözde, bu kitle yıkımı Filistinli militanlar tarafından rehin alınan 19 yaşındaki İsrailli asker Gilad Shalit’i kurtarmak için yapılıyor. Aslında, İsrail’in eylemlerinin kökleri daha derinlerde ve onun Gazze saldırısı askerin kaçırılmasından çok çok önce planlandı. Bir Yahudi olarak Amerika’da rahatça oturuyorum ve “benim halkımın” bahanelerine ve insafsızlığına sinirleniyorum. Siyonist dostlarıma Hamas’ı daha katlanılır ya da Filistinlileri suçtan tümüyle muaf bulduğumu söylemiyorum, sadece Yahudilerin daha iyi olmasını ve daha iyi yönetim göstermelerini istiyorum-yani zengin ve güçlü olan bir ulus zayıf ve fakir olanlarla ilişkilerinde daha makul olmalı. İsrail’in kişi başına düşen geliri 24.600 dolar, ancak sistematik bir biçimde yoksul Filistinlileri (kişi başına düşen gelir Gazze’de 600, Batı Şeria’da 1100 dolar) güçsüzleştirip haklarına tecavüz ediyor. Amerika’da medya her zamanki gibi gerçek durumu yansıtmadı. New York Times gazetesi, Gazze’nin altyapısının vurulmasından tam dört gün sonra, “İsrail, askerin serbest bırakılması için Gazze baskınlarını yoğunlaştırıyor” başlığını kullandı. Bunun aksine, İsrail gazetesi Haaretz’deki editörler ve haberler daha dürüsttü. Örneğin, rehineler ve tutuklular konusunda: İsrail, cezaevlerinde 9 bin Filistinliyi tutuyor (ve rutin olarak işkence yapıyor). Tutukluların çoğu bir suçla itham edilmemiş bile. Bunların arasında, Shalit’ten yaşça daha küçük 300 çocuk da var. 600 kadar kadın bulunuyor. Kim daha çok adam tutuklamış (kaçırmış)? Filistinliler şimdi bu tutukluların serbest bırakılmasını istiyor, tıpkı 2005 yılı Şubat ayında İsrail’in 500 Filistinliyi serbest bırakmasındaki gibi. Bir diğer bilmediğimiz nokta İsrail’in askerî oluşumu: Shalit, medya haberlerinde belirtildiği gibi hiç de öyle masum bir seyirci değil. Aksine, İsrail topçu birliğinde, İsrail’in Gazze sınırında görev yapan bir asker. Bilinmeyenlerden biri de, İsrail’in hareket noktası: Filistinlilerin, Ocak 2006’da Hamas’ı seçmesinden bu yana İsrail Hamas’ı ölüme mahkum etmek ve rejim değişikliği sağlamak için yasal olarak tartışmalı, olağanüstü önlemler aldı. İsrail taktikleri, kişisel çalışma izinlerini geri çevirmeyi ve hükümet fonlarını bloke etmeyi içeriyor, hatta bunun içinde gıda ve tıbbi bakım fonları da var. Böylece, sözde özgür kalan Gazze de dahil Filistin halkına daha fazla zarar veriliyor. İsrail medyası kaynaklarına göre, Shalit’in kaçırılmasından haftalarca önce İsrail kabinesi Gazze’ye müdahale etmeye ve Hamas hükümetine ölümcül darbeyi indirmek için bakanları tutuklamaya karar verdi. Bu nedenle, Filistin’de bir rejim değişikliğinin bir unsuru olarak Gazze sınırına İsrail’in yığdığı askerî güçlere ait olan ve kişisel olarak suçsuz gibi görünen Gilad Shalit de bu planın bir parçası. Bu geri zemine bakmadan, Amerikan medyasında yer aldığı şekliyle İsrail’in saldırılarını Filistinli aşırıcı “teröristler” tarafından “kaçırılan”, “masum” bir İsrail askerini kurtarmak olarak sunmak, Rumların Grek’i Truva’dan kurtarması için binlerce gemi göndermesiyle eşdeğerdir. THOMAS RASHER - Opendemocracy.net (Kanada merkezli düşünce kuruluşu) Filistinden utanç kareleri Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ adrenalin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 gelinen durumu şu şekildede özetleyebiliriz; ve birbuçuk milyon filistinli şimdi elktiriksiz ve susuz.... dünyanın en büyük soykırımına uğrayan bir halk,yıllar sonra başka bir halkı soykırıma uğratmaktan çekinmiyor... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 Bu resim herşeyi anlatıyor zaten... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ adrenalin Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2006 Kudüste Zeytindağında, Filistinli gerillaların kaçırıp öldürdüğü İsrailli 18 yaşındaki Eliahu Asheri�nin cenazesi... Yakınlarından ikisi, gencin mezara konmasını izliyor. O anda birinin duyguları çakır gözlerini başka yöne çeviriyor. Yüzünde yakınını öyle görmenin dehşeti diğeri ise o ana kadar saklamış gibi, bakışlarında umudunu da bakışlarını kullanarak içine gömüyor. (Associated Press / Oded Balilty) Fotoğraf Ortadoğu'dan... Filistinli Hüseyin Awad Shueni Ramallah'ta İsrail askerlerine taş atarken başından vuruldu ve öldü. Cenazesi Batı Şeria'daki köyünde kaldırıldı. Tören sırasında Hüseyin'in cansız bedeni cenazeye katılanlara gösterildi. Foto muhabiri objektifini kalabalık üzerinde dolaştırırken Hüseyin Awad Shueni'nin bir yakınına odaklandı ve bu o an ortaya çıktı. Hüseyin Awad Shueni 17 yaşındaydı. ırklar farklı olsa bile acı eşikleri hep aynı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ berceste Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 İsrail’in yaraladığı bebek de öldü İsrail’in Gazze’de düzenlediği operasyonlar, arkasında aile dramları bırakmaya devam ediyor. Bu saldırılarda ölenler arasına dün 15 aylık bir bebek de katıldı. Bir hava saldırısında yaralanan Halid Vehbi, hastanede öldü. Önceki gün öldürülen Hamas üyesi yakınının cenazesine katılan 10 yaşındaki Filistinli çocuk ise gözyaşlarını duvara dönerek saklamaya çalıştı. ZAMAN Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.