Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İman eden bilim adamları; Galilei-Pascal-Kepler


Archi

Önerilen İletiler

Galileo Galilei (1564-1642)

galileo.jpg

Galileo Galilei, teleskop kullanarak gökyüzüne bakan ilk kişidir. Galilei, hem Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay'daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur.

Bilime yaptığı bu büyük hizmetlerle tarihte önemli bir yeri olan Galilei, duyuların, konuşma yeteneğinin ve zekanın insanlara Allah tarafından verildiğine ve bunların en iyi şekilde kullanılması gerektiğine inanıyordu. Doğanın bir Yaratıcı tarafından tasarlandığının her haliyle açık olduğunu savunuyordu. "Tabiat hiç şüphesiz Allah'ın hiç vazgeçemeyeceğimiz, okunması gereken diğer bir kitabıdır" diyen Galilei, Allah'ın Kitapları ile yarattıkları arasında hiçbir çelişki olamayacağını, çünkü her birinin Allah tarafından yaratıldığını söylüyordu.

 

 

 

 

 

Johannes Kepler (1571-1630)

 

kepler.jpg

 

Tabiat kitabına göre biz astronomlar, Yüce Allah'ın din adamları olduğumuzdan, bizim Allah'ın şanını konuşmamız gerekir. Astronomi biliminin kurucusu olan Kepler, gezegenlerin hareketlerini, güneş sisteminin uzaklığını hesaplamış ve yıldız hareketlerinin haritasını gösteren ilk astronomik takvimi yayınlamış büyük bir bilim adamıdır.

Bu güçlü bilimsel kişiliğinin yanında Kepler, aynı zamanda evrenin bir Yaratıcı tarafından yaratıldığına inanmıştır. Neden bilim ile uğraştığını soranlara Kepler'in cevabı, daha önce de belirttiğimiz gibi "Yaratıcı'nın eserlerindeki lezzeti tatmak için" olmuştur.

Allah'ın, yarattığı herşeyde kendini gösterdiğine inanan Kepler'in hayatı ve yaptıkları incelendiğinde, evrende ilahi bir tasarımın var olduğuna inanan bir insanın, bilimsel çalışmalarında çok geniş ufuklu ve başarılı olduğu görülür. Kepler, "beyaz ayıları ve beyaz kurtları Kuzey'in karlı bölgelerine gönderen kimdir? Ayıların, balinaların ve kurtların beslenmesi için, kuşların yumurtalarını da onlarla birlikte orada bulunduran kimdir?" diye sorduğu sorunun cevabını yine kendisi şöyle cevaplamıştır: "Bizim Allah'ımızdır ve O en büyüktür ve O'nun üstünlüğü en büyüktür ve O'nun aklı sonsuzdur, O'nun sonu yoktur." Kepler sözlerini şu şekilde sürdürmüştür: "Yaratıcıyı anlamak için sahip olduğunuz tüm duyularınızı kullanın."

 

 

 

 

Blaise Pascal (1623-1662)

pascal.jpg

 

Eski Yunan'dan sonra geometride en büyük ilerlemeyi sağlayan ünlü bilim adamı Pascal, çok küçük yaşlarda

bile birçok keşfin sahibi, çok başarılı bir bilim adamıdır. Matematik alanındaki pek çok çalışma ve buluşunun yanında Pascal, fizik alanında da önemli keşifler yapmıştır. Örneğin atmosfer ve sıvı mekaniği hakkında araştırmaları olan Pascal, atmosferde yüksekliğe göre değişen bir basınç olduğunu keşfetmiştir.

Bilim tarihinde çok önemli bir yeri olan Pascal, inançlı bir bilim adamıdır. Pascal sözlerinde Allah'ın, matematikten elementlerin düzenine kadar herşeyin Yaratıcısı olduğunu söyleyerek, Allah'ın sonsuz gücünü ifade etmiştir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O bilim insanları gözlemci insanlar. Gözlemledikleri, deneyledikleri bilgileri insanlık yararına sunmuşlar. Ama gözlemledikleriyle ilgisi olmadığı halde, bağ kurup son satırlara sıkıştırdığınız tanrı ile ilgili sözleri söylemiş olduklarını sanmıyorum. Yalancı duruma düşmemek için yapıtlarınden yada eserlerinden alıntı yapılması gerekir. Yoksa buna kim imnanır? Dedikodudan öte geçmez. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Galileo Galilei (1564-1642)

galileo.jpg

Galileo Galilei, teleskop kullanarak gökyüzüne bakan ilk kişidir. Galilei, hem Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay'daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur.

Bilime yaptığı bu büyük hizmetlerle tarihte önemli bir yeri olan Galilei, duyuların, konuşma yeteneğinin ve zekanın insanlara Allah tarafından verildiğine ve bunların en iyi şekilde kullanılması gerektiğine inanıyordu. Doğanın bir Yaratıcı tarafından tasarlandığının her haliyle açık olduğunu savunuyordu. "Tabiat hiç şüphesiz Allah'ın hiç vazgeçemeyeceğimiz, okunması gereken diğer bir kitabıdır" diyen Galilei, Allah'ın Kitapları ile yarattıkları arasında hiçbir çelişki olamayacağını, çünkü her birinin Allah tarafından yaratıldığını söylüyordu.

En çok kırmızılı yerleri beğendim:)

 

Bilim adamları Dünyanın yuvarlak olduğunu taaaaa Milattan önce söylüyorlardı..

Çünkü 365 günlük takvimi kullanıyorlardı.

Galileo keplerle beraber..koperniğin Dünyanın merkez olmadığını..Güneşin merkez olduğunu söylediler..

 

komik ama..Galileo nun hem Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk söyleyen kişi olduğunu söylüyorsun...hem de bunu bile yazamayıp düz diyen kitaplara iman ettiğini :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Galileo nun hem Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk söyleyen kişi olduğunu söylüyorsun...hem de bunu bile yazamayıp düz diyen kitaplara iman ettiğini smile.png

 

Yalandan kim ölmüş? Atıyorlar atabildikleri kadar. Sorgulayıcıların yalanlarını bir bir açığa çıkaracaklarını pek ala biliyorlar. Ama bunlar bazı saf insanların yalanlara inanıp sorgulayamadıklarını da çok iyi biliyor, bundan yararlanarak onları kullanıyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İki hatalı sav var önce ilkine cevap vereyim;

 

Galileo'nun bunu söyleyen ilk kişi olduğunu yazmadım, yuvarlak olduğunu söylediğini belirttim cümleyi tekrar okursanız "Galilei, hem Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay'daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur."

 

Galileo Dünyanın yuvarlak olduğunu cezalandırma pahasına savunmuştur fakat ilk söyleyen araştırmacı değildir.

 

Bu konuyla ilgili detay da şudur:

 

Dünyanın yuvarlak olduğuna dair ilk bulguların Babililer tarafından bulunduğu iddia edilir.. Bununla birlikte;

- Ünlü matematikçi ve düşünür olan Pisagor, MÖ 500'lü yıllarda Dünyanın yuvarlak olduğunu bilmiş ve kurduğu ünlü Pisagor okulunda bunu öğrencilerine öğretmiştir.

- Pisagor'dan sonra Eratosthenes de aynı şeyi keşfetmiş, hatta güneş ve ay ışıklarının düşüşlerine göre dünyanın çevresini hesaplamıştır.

Orta çağda Gelileo Galilei de bu düsünceyi savunmuş ve bu düşüncesinden dolayı yargılanmıştır. Dünya'nın yuvarlak olduğunu bulan kesin olarak belirli olmamasına karşın birçok bilim adamı ve gezgin bu fikri desteklemiş ve fakat Fernando Magellan tarafından yapılan Dünya gezisinden sonra dünyanın yuvarlak olduğu kesin olarak söylenmiştir. Dolayısıyla dünyanın yuvarlak oluşunu ilk keşfeden Eski Yunan'da yaşamış olan matematikçi ve düşünür Pisagor'dur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğeri "düz diyen kitaplara iman" konusu:

 

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor... (Zümer Suresi, 5)

 

Kuran'ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler oldukça dikkat çekicidir. Üstteki ayette "sarıp örter" olarak tercüme edilen Arapça kelime "yukevviru"dir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. (Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılır.) Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünya'nın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da Dünya'nın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.

Unutmamak gerekir ki, o dönemdeki astronomi anlayışında Dünya daha farklı algılanıyordu. O dönemde Dünya'nın düz bir satıh olduğu düşünülüyordu ve tüm bilimsel hesap ve açıklamalar da buna göre yapılıyordu. Ancak Kuran Allah'ın sözü olduğu için, evreni tarif ederken olabilecek en tanımlayıcı kelimeler kullanılmıştır. Kuran ayetlerinde ise bize henüz yakın yüzyılda öğrendiğimiz bu bilgileri 1400 sene öncesinden haber verilmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğeri "düz diyen kitaplara iman" konusu:

 

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor... (Zümer Suresi, 5)

 

Kuran'ın evreni tanıtan ayetlerinde kullanılan ifadeler oldukça dikkat çekicidir. Üstteki ayette "sarıp örter" olarak tercüme edilen Arapça kelime "yukevviru"dir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. (Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılır.) Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünya'nın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da Dünya'nın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.

 

 

evet.. Gece gündüz nasıl oluyor?

Gündüz  nereye gidiyor? diye sorduğunuzda... kuran Güneşin kara balçığın altına saklandığını bilirseniz..

 

Yukardaki ayette ki gibi açıklarsınız..

İlkokulda gece gündüz nasıl oluşur nasılda güzel anlatılır.

Aynen üniversitede de öyle güzel anlatılır..

 

Müslümanların Allahı,

Dünya yuvarlak olduğunu bilmiyor.

Dünya güneşin karşısında kendi ekseni etrafında dönerken gece gündüz oluşur onu da bilmiyor..

Güneşin bizim sistemimizin merkezi olduğunu  ve Dünyanın Güneş etrafında döndüğünü de bilmiyor..

Kuranda mevsimlerin nasıl oluştuğu gafını yapmaması veya u konuya hiç değinmemesinin nedeni..başka mevsim olduğunu bile bilmemesidir.

Bilse Dünya Güneşin etrafında dönerken mevsimler oluşur diyebilecektir.

 

İslamın museviliğin ve hıristiyanların Tanrısı Yerçekimini bile bilememiştir...

Dünya yuvarlak diyebilmenin ilk şartı yerçekimini bilmektir..

 

Onu bilmezsen ve anlatamazsan yuvarlak Dünya da insanlar düşerler..

En azından Kuran Dünya yuvarlak deyip de kendine güldürmemeyi başarmıştır.

 

Ya yuvarlak deseydi smile.png 1000 yıl kıyamet kopardı..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Dünya güzelliklerini yasaklarken,hayatı kolaylaştırmayı yasaklarken ve Allah istemedikçe ve dilemedikçe bir buluş yapamayacağını bilirken, insan hangi mantıkla bilim yapacaktır?

 

ARAF-188.De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı BİLİYOR OLSAYDIM, daha çok SEVAP ELDE ETMEK isterdim ve KÖTÜLÜK HİÇ YAPMAZDIM. Ben inanan bir KAVİM için(MEKKE ÇEVRESİ) sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.”

ENAM-59.Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın.

İNSAN-30.Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

HADİD-22.Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.

 

Ayetlerde gördüğün gibi, Allahın izni olmadan yemek yiyemiyor su bile içemiyorsunuz.Allah yeryüzüyle o kadar ilgilidir ki! Enam-59 ayetinde bir yaprak düşmesi bile Allah tarafından bilindiği yazar. Yani bunu bilen senin Tuvalette ne kadar kaldığını daha iyi bilir demek istiyor.

Kuranda O dilemezse Tuvalete bile gidemezsin yazıyor.Tuvalete gittiğinde ne kadar süre orada kaldığını bildiğini de yazıyor. Öyleyse Müslüman’ın Araştırma geliştirme yapmasına,  gerek var mıdır? Her şey Allahtan dır diyen Müslüman ın Doktora gitmesi mantık dışıdır.

 

Kuran da rüzgar olmazsa gemiler gidemez yazmaktadır. İslam bunu bilirken Allaha karşı gelip buharlı gemileri ve motorları gemileri icad edecek araştırmayı ve bilimi yapabilir miydi?

 

ŞUARA-32.Denizlerde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi de O’nun kudretinin delillerindendir. O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durur kalırlar.

 

Kuranda Allah seyahat etmen için eşek ve at verdim diyor. Müslüman Allahın bu söylediğine karşı çıkarak Tren, Uçak, araba icad etmeye çalışabilir mi? Sen Allahtan büyük müsün ki, Allahın ben sana seyehat için eşeği verdim derken sen Araba icadı için bilimle uğraşacaksın?

 

NAHL SURESİ -8 AYET -Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır."

 

Kuşları uçuranın Allah olduğunu düşünen İslam uçak bilimiyle ilgili çalışmalara cesaret edebilir mi? Kendisi Galata dan uçmaya çalışan Hazarfen Ahmet çelebi neden katledildi?

 

MÜLK-19.Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir.

 

Kuran Allahın insanları yoklukla yoksullukla denediğini yazar. Bunu düşünen Müslüman Allaha karşı gelerek bilim yapabilir mi? Melez verimli ürünler, meyveler araştırabilir mi? Ürünlerin kalitesinin ve verimliliğini yükseltecek cesareti olabilir mi? Allahın küçük yarattığı karpuzun büyüğünü yapmaya hangi mantıkla kalkışabilir? Genetik bilimle uğraşabilir mi?

 

BAKARA-155.Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

 

Bir insan beyniyle düşünür. İlkel insanlar içinse her şey kalbe bağlıydı. Kalple düşünüldüğünü zannediyorlardı. İnsan vücudunun komuta merkezinin beyin olduğundan haberleri olmayan Allah ve kitabının bilim yapabilmesi aklın alacağı bir şey midir? Anatomi bilimi yapabilir mi?

 

HACC- 46. (Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette DÜŞÜNECEK KALPLERİ ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.
 

Bir insana kaynar su içirdiğiniz zaman bağırsağına gitmeden boğaz ve midenin yanacağı kesindir. Böyle bir cezayı yazan kitabın bilimden haberdar olması mümkün olabilir mi?

 

MUHAMMED suresi-15-ayet… Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?

 

Yol bulmak için Yıldızların yaratıldığını düşünen İslam, Allaha karşı gelerek onun bulduğu çözümü bir kenara bırakarak pusulayı yada Navigasyon u icad etmek için bilim yapabilir mi?

 

ENAM-97.O, sayelerinde, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Bilen bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık.

 

Kuran şimşeğin Elektrik olduğunu bilmez. Kuranda şimşeğin insana ceza vermek ve  çarparak yakmak olarak yazmaktadır. Bunu düşünen İslam Elektrikle ilgili araştırmaları yapabilir mi?

 

RAD-12.13.O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir. Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O,yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.

 

Kuran da dolu gibi ağır bir buz parçasının bulutlardan yağamayacağını düşünerek Göklerde dağlar olduğunu yazar. Dolu yağışının bu gökteki dağlardan geldiğini söyler. Bunu yazan Kuranın, rehber olduğu Din Bilim yapabilir mi? Meteoroloji bilimi yapıp gökte dağların olmadığını söyleyerek Allaha karşımı gelecektir.

 

NUR-43.Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağlardan dolu indirir de onudilediğine isabet ettirir,dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.

 

Kuranda gece gündüzün yaratıldığı yazar. Gece gündüzün Dünyanın Güneşin çevresinde dönmesiyle gerçekleştiğini yazamayan İslam bilimle ilgili bir cümle bile kurabilir mi?

 

NEML-86.Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de (her şeyi) gösterici(aydınlık)olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette (Allah varlığını gösteren) deliller vardır.

 

Kuran da gece ve gündüz eşittir yazar.Güneş ve Ayın aynı yörüngede peş peşe gittiğini ve birbirlerine yetişemediğini yazar. Dünyanın bir yörüngesi olduğunu yazmayan Güneşe yörünge yazan İslam bilimle uyuşabilir mi? Uzaya uydu gönderip Allah ı ve kitabını mı yalanlayacaktır?

 

ENBİYA-33.O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.

YASİN-40.Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

 

Kuran da Gökteki yıldızların şeytanı cezalandırmak için yaratıldığı yazar.

İslam Yıldızların şeytan taşlamaya yarayan süs boncukları olduklarını söyler. İslam gök bilimi ve Astronomi bilimiyle uğraşabilir mi? Ya boncuk olmadığını anlarsa Allaha ne söyleyecektir? 

 

MÜLK-5.Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.

 

Kuran Su kesilirse suyu getirecek Allahtır yazar. İslam yer altı ile ilgili bilim yapılabilir mi?

 

MÜLK-30. “Söyleyin bakalım: Suyunuz çekiliverse, size kim temiz bir akar su getirir?”

 

Rakamları bile bilmeyen kitabı olan İslam dan Matematik bilimi ile uğraşması beklenir mi?

Üç yüz dokuz diyemeyen insanlardan bilim beklenebilir mi? 

 

KEHF-25.Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar. Buna dokuz daha eklediler.

 

Kuranda Gökyüzünün beton Tavan olduğu ve  O tavana Isı kaynağı(güneş) Işık kaynağı(ay) süs boncukları(yıldız)asıldığı yazılıdır. Beton büyük kubbede herhangi bir çatlak olmadığı ve yerle bu kubbenin bitişikken nasıl ayrıldığından söz eder. Direkleri olmayan beton kubbeyi Allah tuttuğu için düşmediğini yazar. Bu durumda İslamın bu gökten başka galaksiler olduğunu araştırmasının mantığı var mıdır?

 

ENBİYA-32-Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık.
LOKMAN-10-Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı.
ENBİYA-30-göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı görmediler mi?

HAC-65- İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor.
 

İslam ve Kuranda bunların olduğu, bilimle çeliştiği anlatılsa İslam bitecektir. Kuranı ve İslam ı bilenler  bunu yapmak yerine yalan söyleyerek gizliyorlar. İnsanların bunları görmemesi ve anlamamaları için her şeyi Arapça sunuyorlar. Bir gün bunları tüm insanlar öğrenecektir.

Merak ettiğim ise bunu bilip te  saklayanların vicdanlarıyla nasıl hesaplaşabildikleridir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilim var olanı araştırır, bulur, geliştirir. Kuran bilime yol gösterir ama bir bilim kitabı değildir.

Bilim Allah'ın yarattıklarını örnek alıp ilham alarak, taklit ederek yol bulur.

 

Bir bitkinin tohumdan büyümesini, insan vücudunun işleyişini düşünün, bunları bilim adamları mı oluşturdu? yoksa örnek alarak mı ilerliyorlar?

Su örneği vermişsiniz, su şimdilerde laboratuarlarda da üretilmeye-taklit edilmeye başladı ama tadı asla doğal bir su gibi değil, Allah'ın verdiği tüm mucize nimetlere şükürler olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilim var olanı araştırır, bulur, geliştirir. Kuran bilime yol gösterir ama bir bilim kitabı değildir.

Bilim Allah'ın yarattıklarını örnek alıp ilham alarak, taklit ederek yol bulur.

 

Kuran'ın bilime yol göstermesi mümkün değildir. Zira bilime yol gösteren tezlerin gözlemlenebilir, yanlışlanabilir olması gerekmektedir. "Siz bilemezsiniz" diyen(3/66) Kuran, bilime nasıl yol gösterecek?

 

Gözlemlenemeyip, yanlışlanamayan tezlerin geçerliliği de olmaz. O yüzden "Allah'ın yarattıkları" tezi geçerli değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlar Kuran'da göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinin, kendi doğumunun, yağmurun ve yaratılmış daha birçok varlığın üzerinde düşünmeye ve bu varlıkları incelemeye çağrılmaktadırlar. Bunları inceleyen insan ise tüm varlıklarda Allah'ın yaratış sanatını görecek, böylece kendisini ve tüm evreni yoktan yaratanı tanıyabilecektir.

 

Evreni ve içindeki tüm varlıkları incelemenin ve Allah'ın yaratış sanatını keşfederek insanlığa açıklamanın yollarından biri ise "bilim"dir. Dolayısıyla din, bilimi Allah'ın yaratışındaki detaylara ulaşmada bir yol olarak benimser ve bu nedenle bilimi teşvik eder.

 

Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi? (Gaşiye Suresi, 17-20)

 

Ve tarih boyunca insanlığa büyük hizmetler veren bilim adamlarının önemli bir bölümünün Allah'a inanan dindar kimseler olmasının nedeni de budur; bilimle araştırdıkça ilim sahibi oldukça Allah'ın kudretini takdir edebilmişlerdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinin, kendi doğumunun, yağmurun ve yaratılmış daha birçok varlığın üzerinde düşünmeye ve bu varlıkları incelemeye çağrılmaktadırlar.

 

Senin yazın iki kelime ile değiştirilerek şöyle oluyor: smile.png

 

Bilim, göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinini, kendi doğumunun, yağmurun ve daha birçok varlığın üzerinde düşünme ve bu varlıkları inceleme disiplinidir.

 

Bunu kuran'dan önce yüzlerce insan/düşünür söylemiştir. Kuranı yazanlar ve diğer din icatçıları, bir yaratıcı icat ederek, bu sözü icat ettikleri yaratıcıya atamıştır.

 

bilimle araştırdıkça ilim sahibi oldukça Allah'ın kudretini takdir edebilmişlerdir.

 

Bu sözü istediğin "kudretli"ye atayabilirsin. Mesela alman nazileri, katliamcı alman tanklarını, uçaklarını ve savaş teknolojilerini, Hitler'in kudretinin(zekasının) icatları olarak görüyorlardı.

 

Ayrıca Kızılderililer de Manitu'ya ataralar doğadaki olanı biteni.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarımı okumuyorsunuz, bilim var ve yaratılışın tüm detaylarını araştırıp ortaya çıkarıyor..bilim bunları incelemez bilim diye birşey yok demiyorki kimse...

 

Hitler'i eleştirip, Darwin'i onaylamak veya firavun a hak vermek biraz ortaya karışık olmuş? Hitler'de kendi kudretini ve zekasını üstün görüyordu madem sonuç ne oldu?

Hitler ruhsal dengesizliği ve sapkın fikirleriyle Darwin'in teorisinin bu derece paralel olmasını batıl fikirlerini yaymak için iyi bir malzeme olarak görmüştür.

Madem bu yola çıktınız aynı çizgideki Hitler'i de bağrınıza basmalısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarımı okumuyorsunuz, bilim var ve yaratılışın tüm detaylarını araştırıp ortaya çıkarıyor..bilim bunları incelemez bilim diye birşey yok demiyorki kimse...

 

Okuyorum vallahi.. smile.png Hem de birkaç kez.

 

İtirazım, teolojinin bilime yol göstermesine. Kafadan başka yöntemler katılmasına.. Bilimin yöntemi, ilkeleri belli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aziz Nesin'e katılmıyorum,

İbn-i Sina, Ali Kuşçu, İbn-i Haldun, Fergani gibi sayabileceğim pekçok müslüman bilim adamı bugünkü modern bilmin temellerini oluşturan buluşları ortaya çıkarmışlardır.

Bunları detaylı okursanız anlayıp şaşırırsınız...

 

Neyi bulmuşlar bunlar?

Daha 20 yıl önceye kadar Dünyanın sarı öküzün boynuzunda durduğunu ve kafasını sallayınca deprem olduğunu söyleyenler mi?

Hala Dünyaya yuvarlak diyen katledilir fetfası geçerlidir ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:)

Bilim, Allah'ın sanatını, yaratışındaki üstünlüğü, kusursuzluğu ve mucizevi özellikleri görebilmenin bir yoludur.

 

Müslüman bilim adamlarının modern bilim literatüründe yer alan pekçok eseri var.

İbn-i Sina/ ünlü eseri el-Kanun, yaklaşık bir milyon kelimelik büyük bir tıp ansiklopedisidir. Tıp ilminde büyük bir çığır açmıştır, felsefe alanında da gerek Doğu gerekse Batı filozoflarını etkilemiştir. Yapıtları 12. yüzyılda Latinceye çevrilmiş ve ardından tüm dünyaya yayılmıştır.
Ali Kuşçu/ Türk-İslam Dünyası astronomi ve matematik alimleri arasındadır. İstanbul'un enlem ve boylam derecesini belirlemiştir. Ay'ın ilk haritasını çıkaran Ali Kuşçu'nun adı bugün Ay'ın bir bölgesine verilmiştir.
Akşemseddin/ bundan beşyüz sene önce mikrobun tarifini yapmıştır. Onun bu açıklamaları yaptığı dönem, mikropları ilk olarak tanıtan İtalyan hekim Fracastor'dan yaklaşık 100 sene öncedir.
 
Dünyanın öküzün boynuzunda olduğunu 20 yıl önce kim söylemiş ? yobazlara inanırsanız bugün hala müziğin haram olduğunu açıklayıp duruyorlar..buna da inanıyorsunuz o zaman?
 
1400 yıl önce Allah'ın indirdiği Kuran'da dünyanın yuvarlak olduğu ayette bildiriliyor..

"Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor... (Zümer Suresi, 5)"

Ayette geçen "sarıp örtmek" Arapça'daki "tekvir" kelimesinin Türkçesidir. "Tekvir" kelimesinin tam olarak Türkçe karşılığı, "yuvarlak bir şeyin üzerine bir cisim sarmak"tır. Ayette, gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri (tekvir etmeleri) konusunda verilen bilgi, aynı zamanda Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Yani 1400 yıl önce indirilen Kuran'da Dünya'nın yuvarlak olduğu bildirilmiştir.
 
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1400 yıl önce Allah'ın indirdiği Kuran'da dünyanın yuvarlak olduğu ayette bildiriliyor..

"Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor... (Zümer Suresi, 5)"

 

Dünyanın yuvarlaklığı MÖ 500 yılında Pisagor çeşitli deneylere anlamış, öğrencilerine öğretmiştir. Yaptığı deneyleri araştırabilirsin.

 

Kuran'da geçen doğa ile ilgili bilgiler, zamanın bilinenlerinden yalan yanlış kopyadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@Archi; Sana kalkıp Bilimin, Dinin kural ve yasalarıyla ilgilenmediği ve böyle bir derdi olmadığı üzerine ahkam kesmek istemiyorum...

 

Madem bu tür konulara ilgi duyuyor ve bunları paylaşarak bilgi birikimini tartışmalarla geliştirmek istiyorsun o zaman ele aldığın konuyla ilgili olarak öncelikle İslam coğrafyasında var olan bilim adamlarının çalışmaları, Avrupalı bilim adamlarına örnek olmuşken, Neden zaman içerisinde dinsel kaygılarla, O bilim adamlarının ve bilimin önü kesilmiş bunun yanıtının aranması gerekiyor.

 

Bu sorunun yanıtı için sana aşağıdaki videoyu öneriyorum...

Bu ve benzeri bir çok kaynağa internette ulaşabilirsin...

Bilgiyi kaynağından öğrenmek olan bakış açısı sana daha çok şeyler katacaktır.

 

Bu yaklaşım, "Bilim adamlarının bilimsel gerçekleri Din kitaplarında aradığı" gibi düşünce önermelerle yapılan Gereksiz Polemiklerden iyidir...

 

http://youtu.be/ykXEprLhh08

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlar Kuran'da göklerin, yerin, dağların, yıldızların, bitkilerin, tohumların, hayvanların, gece ile gündüzün meydana gelişinin, kendi doğumunun, yağmurun ve yaratılmış daha birçok varlığın üzerinde düşünmeye ve bu varlıkları incelemeye çağrılmaktadırlar. Bunları inceleyen insan ise tüm varlıklarda Allah'ın yaratış sanatını görecek, böylece kendisini ve tüm evreni yoktan yaratanı tanıyabilecektir.

 

Evreni ve içindeki tüm varlıkları incelemenin ve Allah'ın yaratış sanatını keşfederek insanlığa açıklamanın yollarından biri ise "bilim"dir. Dolayısıyla din, bilimi Allah'ın yaratışındaki detaylara ulaşmada bir yol olarak benimser ve bu nedenle bilimi teşvik eder.

 

Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi? (Gaşiye Suresi, 17-20)

 

Ve tarih boyunca insanlığa büyük hizmetler veren bilim adamlarının önemli bir bölümünün Allah'a inanan dindar kimseler olmasının nedeni de budur; bilimle araştırdıkça ilim sahibi oldukça Allah'ın kudretini takdir edebilmişlerdir.

 

@Archi; Bilimden söz edip ardından yukarıda yazdığın argümanları kullanman belki farkında değilsin ama baştan sona hatalı...

 

Ayrıca Bilim adamlarının önemli bir bölümü diyerek onların dindar kimseler olduğunu kabul etmek ve savunmak seni mutlu ediyor olabilir. Ama gerçek bu değildir ne yazık ki. Bu sadece dinsel dürtülerin açısından seni mutlu etmekten öteye gidemez...

 

Anlatmak istediğimi tam olatak ifade edememiş olabilirim. O nedenle bu görseli izlemek daha iyi anlaşılması açısından yararlı olabilir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sabit bir fikir var takıldığınız; "Bilim adamlarının bilimsel gerçekleri Din kitaplarında aradığı" gibi bir düşüncem asla yok hiç de olmadı, Kuran bir bilim kitabı değildir.

Bilim adamlarının incelediği ve araştırdığı herşeyi Allah yaratmıştır gerçek olan bu. Kuran'da da bunlara dair bazı ipuçları verilmiştir, Kuran bilimi destekler araştırmadan anlamadan iman edemezsiniz der.

 

gönderilen ilk videoda anlatılanlarla yazdıklarım aynı, bu konuyla ilgili başka videolar da var, bu durumda neye itiraz ettiğinizi anlayamadım? iman eden bilim adamı da var etmeyen de bu da gayet normal.

 

insanın kendini geliştirmeye her zaman ihtiyacı var, öğrenmenin sınırı yok sonsuz, ama forumlara yazma amacım asıl başkalarının doğru düşünmesini sağlamak, özellikle din ve İslam ile ilgili epeyce kafa karışıklığı var, İslam aslından uzaklaştığı için bu devirde hala batıl cahiliye dönemi veya atalardan gelenlere inanıp hiç düşünmeden İslam'ı aslından farklı gören ve göstermeye çalışanlar var maalesef.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.