Φ Ufuk_efe Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 4 Ağustos , 2013 Fethullah Gülen, AKP’nin çözüm projesi ile ilgili düşüncelerini açıkladı. (28.07.2013 tarihli gazeteler ve haber kaynakları) Gülen bir taraftan “Allah, Kuran” ayağıyla çözüm (çözülme) projesini destekliyor, bir taraftan da Cumhuriyetimizi ve kurucularını karalıyor. Bu iki kişi bize zarar veriyor, korunmak için kendilerini biraz tanıyalım. Bunun yararı var. Fethullah Gülen (1941- )Soyunun Hz. Muhammed’e dayandığını, olağanüstü haller yaşadığını iddia eder. Anlattığına göre, çocuk iken köylerinde herkesin ekinini dolu vurmuş, o dolu kendi ekinlerine hiç dokunmamış! Bir salgın hastalıkta köyün tavukları hep ölmüş, bunların tavukları ölmemiş. Edirne’de imam iken çamaşır yıkamaktan usanmış; ‘acaba evlensem mi’ diye bir lahza düşünmüş fakat o gece Hz. Muhammed bir tanıdığının rüyasına girmiş, tanıdığına:“Fethullah’a söyle, bir evlenirse cenaze namazına gelmem” demiş. Bir gün, 3-4 arkadaşıyla ders çalışırlarken: “Acaba Peygamber bizi seviyor mu” diye akıllarından geçirmişler. Hz. Peygamber, eşi Hatice ile haber göndermiş: “Onları seviyorum. Hele birisi, hele birisi…” demiş. O birisi Fethullah olsa gerek. Büyüdükçe kendisini sorumluluk duygusu, görev aşkı sarmış. Diyanet’te görev aldıktan sonra soruşturmalar geçirmiş, sevenleri artmış. Gözünü devlete dikmiş, diyor ki: “Mülkiyeye, adliyeye, askeriyeye sızacaksınız. Damarlara nüfuz edeceksiniz. Bir tehlike anında geri çekilmeyi bileceksiniz.” 09.Şubat.1998’de Vatikan’daki Papa’ya bir mektup yazar, hürmetlerini sunar; üç büyük dinin liderleri olarak ortak çalışma yapalım der. O mektubunda: “Papalık Konseyi Misyonunun bir parçası olmak istediğini” bildirir. Yine o mektupta Antakya, Tarsus, Kudüs, Efes, Urfa gibi yerlerde beraber çalışalım der. Kelime-i Tevhitteki “Muhammed Resul Allah” kısmının söylenmese de imanın geçerli olabileceğini yazar, ehli kitaba yaklaşmanın yararlarını anlatır. Cumhuriyetimizin okul, emniyet, adalet, ordu gibi kurumlarında örgütlenir, devlet içinde devlet olur. Sıkıyönetim Mahkemelerindeki davası sürerken bir yolunu bulur Amerika’ya gider. 10 seneyi aşkın bir süredir Amerika’nın Pensilvanya Eyaletinde, geniş arazili bir villada yaşamaktadır. Cemaati, FBI’nin birlikte çalıştığı güvenilir örgütler arasına girer. Türk Cumhuriyetleri, Asya, Avrupa ve Afrika’da açtığı okulların bazı öğretmenleri “CIA ajanı oldukları için,” bazı okulları kapatılır. İsrail için “Otoriteye karşı konulmaz” der. Amerika’yı “dünya gemisinin kaptanı” olarak görür. Amerika’dan verdiği bir mesajda, “Ulusalcı dalgayı aşmalıyız” talimatını verir. Cumhuriyetçi ve milliyetçi olarak tanınan aydın, asker, politikacı kim varsa, hepsinin tutuklanmasında rolünün olduğu söylenir. (*) Buraya kadar öğrendiklerimiz 1) F. Gülen gibileri bize İslamiyet’in ilk yıllarındaki Yahudi dönmesi münafık Abdullah bin Sebe’yi hatırlatıyor. Sebe oğlu Abdullah “dindar” görünerek Müslümanların tevhit inancını bozmuş, Ashabın kafasını karıştırmış, onları birbirine düşürdü. O benzerlikler bugün de var. 2)F. Gülen’in yazdıklarından, anlattıklarından birçoğu Kuran’a ve sağlam hadislere terstir. İyi bir Müslüman olmak için Gülen’in etrafında değil, Kuran’ın ve Hz. Muhammed’in etrafından toplanmak gerekir. 3) Bu kişiler bizim birlik ve bütünlüğümüzü bozdular. Bununla da kalmadılar; arkalarından gelen insanların inançlarını da bozdular. Şöyle ki, bugün Nurcular ve Gülenciler Kuran’dan çok üstatlarının kitaplarını okurlar, Peygamberden çok F. Gülen’i savunurlar. Sadece bunlar bile F. Gülen’in yanlış yaptıklarını, vebalde olduklarını gösterir. 4) Gülen’de Hıristiyanlara karşı büyük bir ilgi ve sevgi var. Haçlıların İslam dünyasını yakıp yıkmaları Gülen’i rahatsız etmedi, etmiyor. Bu husus çok düşündürücüdür. Din önderi olarak kabul gören bu kişilerin İslam dünyasını kasıp kavuranlara sessiz kalmaları, “haçlılarla kucaklaşmaları” Kuran’a aykırıdır. 5) Dini siyasete alet etmenin zararlı olduğunu Gülen hareketlerine bakarak anlarız. M Müslümanların inanç, ibadet, servet ve namuslarının, “üstat, hazret, hizmet” ayaklarıyla iğfal edilebileceğini Gülen hareketlerinde görebiliriz. YUSUF DÜLGER_________________________________________________ Atatürk'ü anlamak, onu sadece birtakım süslü sözlerle övmek değil, onun fikir ve düşüncelerini eyleme geçirebilmek, Atatürkçülüge sarılmaktır. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.