Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

Başlarken;

 

Bundan öncesinde aşağıda linkleri verilen 'Evrim Mekanizmaları'nın en önemlilerini aktardık.

 

EVRİM MEKANİZMALARI (1): EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

EVRİM MEKANİZMALARI (2): Doğal Seçilim

EVRİM MEKANİZMALARI (3): Yapay Seçilim.

EVRİM MEKANİZMALARI (4): Cinsel (Seksüel) Seçilim

EVRİM MEKANİZMALARI (5): Akraba Seçilimi

EVRİM MEKANİZMALARI (6): Gen Akışı (Göç)

EVRİM MEKANİZMALARI (7): Genetik Sürüklenme

EVRİM MEKANİZMALARI (8): Mutasyonlar (Değişinim)

 

Şimdi de Evrim'in belki de doğrudan mekanizmaları olmasalar bile, Evrimsel Süreç'te çok önemli etkileri olan bazı ikincil mekanizmalardan bahsetmek istiyoruz.

 

Bu mekanizmalar, yazılarımızın içerisinde göreceğiniz gibi, tıpkı Mutasyonlar gibi doğaya canlılık açısından çeşitlilik ve malzeme sağlayan mekanizmalardır. Herhangi bir seçme özellikleri yoktur. Ancak bildiğiniz gibi Evrim, doğal süreçler içerisinde canlılar arasındaki farklılıkların doğa koşulları dahilinde "seçilmesi" veya "ayıklanması" sonucu oluşur.

 

Dolayısıyla bu ikincil mekanizmalar ve mutasyonlar olmasaydı, herhangi bir canlı çeşitliliği sağlanamaz ve Evrim işleyemezdi. Ne var ki günümüzde mutasyonların yüzlerce farklı çeşidini biliyoruz. Üstelik, bundan fazlasını da, bu yazılarımızda değineceğimiz ikincil mekanizmaları da biliyoruz.

 

Dolayısıyla Evrimsel Biyoloji'yi anlamak açısından bu mekanizmaların bilinmesi de çok büyük önem arz ediyor. Çünkü mutasyonlarla ilgili yazımızda da değindiğimiz gibi, insanlar ne yazık ki Evrim'i sadece mutasyonlardan ibaret biliyorlar. Evrim'den biraz anlayan, kabul etmiş insanlar bile Evrimsel Süreç için çeşitliliği sağlayan tek unsurun mutasyonlar olduğunu zannediyorlar. Halbuki bundan çok daha fazlası var ve bu yazılarımızda size bunlardan bahsetmek istiyoruz.

 

***

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

GİRİŞ:

 

Crossing-over (Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı), homolog kromozomlar arasında meydana gelen genetik materyal (gen) aktarımıdır. Bu noktada homolog kromozomları tanımlamakta fayda görüyoruz:

 

Homolog kromozomlar, aynı uzunlukta, aynı sentromer (kromozom merkezi) pozisyonuna sahip, aynı boyama desenini taşıyan ve her bir lokusta (gen bölgesi) aynı karakteristiğe sahip genleri taşıyan kromozom çiftlerine denir. Homolog kromozom çiftleri dahilinde, çiftlerden biri anneden, diğeri babadan gelir. Her kromozomda, iki adet kromatit bulunur ve bunlara kardeş kromatitler adı verilir. Aşağıda bunu görebilirsiniz:

 

303916_216458735078876_163940083664075_586910_1027469648_n.jpg220px-Chromosome.svg.png

şeması: : (1)
. (2)
(3) Kısa parça (4) Uzun parça.

 

 

Mayoz bölünme sırasında, Profaz-I evresinde sinapsis denen bir olay meydana gelir (yukarıdaki fotoğrafta gösterilmiştir) ve homolog kromozomlar birbirleriyle düğümlenirler. Bu düğüm, Profaz-I evresinin ortalarında başlar ve sonuna kadar sürer. Bu süre zarfında, homolog kromozomların birbiriyle eş bölgeleri yer değiştirebilir. İşte bu olaya, crossing-over adını veriyoruz. Aşağıda bu durum gösterilmiştir:

 

 

 

 

 

320754_216457798412303_163940083664075_586904_1075697851_n.jpg

***

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

Bu noktada daha fazla ilerlemeden bir bilginin altını çizmek istiyoruz:

Daha önceki yazılarımızdan hatırlayacağınız gibi, DNA dediğimiz molekül son derece sıradan atomlar bütünüdür. Sadece bu atomlar bütününün milyonlarca yıllık seçilim süreci sonucu ona kattığı biyokimyasal görevler, insanı etkilemekte ve doğaüstü bir molekülmüş gibi düşünmesine sebep olmaktadır.

 

Halbuki daha önce de anlattığımız gibi DNA da sıradan fizik ve kimya kurallarına tabidir, normal biyokimyasal tepkimeler sonucu üretilir ve tüm işlevini bu biyokimyasal tepkimeler sayesinde görür. Yani onu etkili kılacak hiçbir ekstra özelliği bulunmaz.

 

Bu durum, crossing-over olayıyla daha da netleşmektedir: Homolog kromozomlar üzerindeki genler de, DNA'yı oluşturan atomlar ve moleküller yığınıdır. Genler bir araya gelerek DNA'yı ve kromozomları oluştururlar. İşte bu genlerin yapısı da, son derece sıradan biyokimyasal moleküller olduğu için ve herhangi bir bilince sahip olmadıkları için, bölünme sırasında yanyana geldiklerinde ve birbirlerine değdiklerinde hangi kromozoma ait olduklarının "farkında olamayacakları" için, sıradan fizik ve kimya yasaları dahilinde (itme-çekme kuvvetleri gibi) bir kromozomdan diğerine geçebilirler.

 

Çünkü genlerin "oturdukları" bölgeler, bildiğimiz fiziksel ve kimyasal bağlarla tutulmaktadır ve yer değiştiren genlerin yapısı birbirine son derece benzer olduğu için, yer değişim sonucunda kromozomda bir uyumsuzluk meydana gelmemektedir.

 

Yani ileri bir teknolojiyle crossing-over'a an be an müdahale edersek, önceden hazırladığımız istediğimiz gen kombinasyonunu, yer değiştirilecek bölgeye yerleştirebiliriz ve kromozomların, tabiri yerindeyse "ruhu bile duymaz". Sonuçta fiziksel ve kimyasal özellikleri uyuştuktan sonra, orada bulunan maddenin içeriği herhangi bir önem arz etmez.

 

***

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

Crossing-over olayı ilk defa 1909 yılında Frans Alfons Janssens tarafından gözlenmiş ve "kiyazmatip" olarak isimlendirilmiştir. Ancak sonradan, 1916 yılında, ünlü Amerikalı Evrimsel Biyolog Thomas Hunt Morgan tarafından ayrıntıları da ortaya çıkarılmış, deneysel olarak gösterilmiş ve Evrim Teorisi'nin Bir Eleştirisi (A Critique of the Theory of Evolution) isimli makalesinde "crossing-over" olayını izah etmiştir.

 

Günümüzde (chiasma) kiyazma , crossing-over olayı sırasında değiştirilen genlerin birbirine dokunduğu bölge olarak anılmaktadır. Aşağıdaki görsel, Morgan'ın crossing-over'ı anlatmak için kullandığı figürdür:

 

302637_216449541746462_163940083664075_586889_1614452503_n.jpg

 

Crossing-over'ın çok da karmaşık olmayan bir biyokimyası vardır: Spo11 isimli bir proteinin DNA ile buluşması sonrasında mayotik rekombinasyon işlemi dediğimiz bir işlem başlar. DNA'nın çift sarmal yapısı, helikaz gibi enzimler aracılığıyla açılır. Egzonükleaz enzimlerinden birkaçı sayesinde DNA'nın 5' uçları sindirilir ve 3' uçları üretilmeye başlanır. Dmc1 ve Rad51 proteinleri tek şeritli DNA kısımlarını kaplar ve nükleoproteinler oluşur. Rekombinaz enzimleri sayesinde DNA şeritlerinden birinin kırık uçları, karşıt kromatidi işgal eder. Tek şeritli DNA'nın 3' ucunda bulunan DNA-primler, tamamlayıcı şeridin genetik yapısının, öteki taraftaki şeride geçmesine sebep olurlar. İşte bu sırada meydana gelen kromatit uçları buluştuğu bölgelere kiyazma, değişim olayına ise (crossing-over) Gen Değişimi denir.

 

Bu noktada, crossing-over'ı ve parçaları anlatan güzel bir diğer görsel sunalım:

 

292701_216457418412341_163940083664075_586899_1559939941_n.jpg

 

***

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

Daha yukarıda da belirttiğimiz gibi, ökaryotların tamamında her bir hücre bir genin iki farklı kopyasını taşır. Bu kopyaların her birine alel denir. Her bir yavru, herhangi bir özellikle ilgili olarak, anne ve babasından birer alel alır. Dolayısıyla mayoz bölünme sırasında bir bireyin ürettiği gametler (üreme hücreleri), bir dizi alele sahiptir. Bu kişinin çiftleşeceği bireyin üreme hücreleri de, diğer bir dizi alele sahiptir. Bunlar, döllenme sonrasında bir araya gelerek, her bir bireydeki genetik malzemeyi oluştururlar.

 

İşte bu sayede her bir bireyde, anne ve babasından gelen birer gen seti (aleller seti) bulunur.

Aşağıda, bu kavramlar güzel bir şekilde gösterilmiştir:

 

306969_216459351745481_163940083664075_586911_25517972_n.jpg

 

Eğer (crossing-over) "Gen Değişimi" olmasaydı, her bir gamet tek tip alel seti taşıyor olacaktı. "Gen Değişimi" sayesinde bu aleller arasında değişim meydana gelebilmekte, böylece sayısız farklı kombinasyon elde edilebilimektedir. Bu da, neredeyse her bir spermin ve yumurtanın birbirinden farklı olmasını sağlamaktadır. (tabii mutasyonlar ve daha sonra bahsedeceğimiz diğer ikincil mekanizmalar ile birlikte) Kısaca Gen Değişimi, alellerin rastgele karışımına sebep olan bir doğa olayıdır.

 

Gen Değişimi sırasında, genlerin konumları değişmez. Bir kromozom üzerindeki tüm genler, olması gereken yerlerinde kalır. Sadece, karşıt homolog kromozomu meydana getiren kromatitlerden birinden (her bir kromozomda iki adet kardeş kromatit bulunur) alel alınır ya da ona alel verilir.

 

Bu sayede, yavruda anne-babanın genlerine ait herhangi bir kombinasyon teorik olarak bulunabilir. Sıralamada değil, taşınılan özelliklerde değişim meydana gelir. İşte bu, Mendel'in Bağımsız Dağılış Yasası'dır.

 

***

Gönderi tarihi:

EVRİM MEKANİZMALARI: EVRİM NASIL GERÇEKLEŞİR?

Gen Değişimi (Crossing-Over)

(Chromosomal Crossover ya da Gen Aktarımı)

***

Burada önemli bir nokta da, Gen Değişimi_crossing-over'ın her gende aynı olasılıkla meydana gelmediğidir.

Bunun sebebi, genetik mesafe dediğimiz ve yukarıda bahsettiğimiz Evrimsel Biyolog Morgan'ın şerefine, birim olarak Morgan (Mo) ile ölçülen mesafedir. Bu mesafe, bir kromozom üzerindeki genlerin birbirinden uzaklığını belirler.

 

Çok basit olarak, crossing-over'da her genin yer değiştirme şansının aynı olmama sebebi, birbirine yakın genlerin, beraberce aktarılma şanslarının daha yüksek olmasındandır. Örneğin ABCDEFGHIJKLMNOPR şeklinde genler olduğunu varsayarsak ve kiyazma bölgesinin konumundan ötürü B karşı tarafa aktarılacaksa, A ile C'nin de onunla birlikte aktarılma ihtimali, P'nin aktarılma ihtimalinden çok daha yüksektir. Bunun sebebi, elbette, DNA'nın bir bütün olması ve fiziksel ile kimyasal kuvvetlerle genlerin birbirine bağlı olmasıdır. Aktarım sırasında aktarılan parça, komşularını da beraberinde götürmeye çalışacaktır. (bkz: Fizik yasaları)

 

Tabii ki, DNA "mükemmel" bir molekül olmadığı için, sıklıkla bu mekanizmada hatalar meydana gelmektedir ve bunun sonucunda crossing-overlar birer mutasyona dönüşebilmektedir. Yer değiştirmek üzere kopan parçalar kimi zaman karşı tarafa ulaşamamaktadır. Veya karşıya geçen parçalara, ortamda bulunan bazı nükleotitler yapışarak fazladan ve hatalı parçaların oluşmasına sebep olabilmektedir (bkz: Mutasyonlar). Tüm bunlar, çoğu zaman sorunlu bireylerin oluşmasına sebep olsa da, kimi zaman uç derecede ama sağlıklı bireylerin var olmasına sebep olmaktadır. İşte tamamen sağlıklı ile tamamen hasta arasındaki sonsuz ihtimal, canlıların çeşitliliğini doğurmaktadır.

 

Tüm bunlardan anlaşılabileceği gibi, Gen Değişimi_crossing-over sayesinde canlılar arasında çok çeşitli tipler var etmek mümkün olmaktadır.

 

Bu tipler hayata geldikten sonra, daha önce açıkladığımız seçilim mekanizmalarına tabi tutulurlar. Ve bunlar arasında, hayata geldikleri ortam şartlarına en uygun olanlar hayatta kalıp varlıklarını sürdürebilecek, üreyebilecek ve kendilerini güçlü kılan kombinasyonları yavrularına aktarabilecektir.

 

Ortam koşullarına uygun olmayan genetik kombinasyonlara sahip olanlar, daha doğrusu sahip olduğu genetik kombinasyondan ötürü edindiği fiziksel özellikler hayata geldiği doğa şartlarına uygun olmayanlar ise elenmekte ve üreyemedikleri için bu "kötü" kombinasyonları yavrularına aktaramamaktadır.

 

İşte en azından, sadece Doğal Seçilim yoluyla olan Evrim, basitçe bu şekilde çalışmaktadır.

 

Görüldüğü gibi, aslında anlaşılması zor hiçbir nokta bulunmamaktadır. Birey istese, bu doğa yasalarını kolaylıkla anlayabilir ve olayların oluş zincirini küçük parçalara bölerek nasıl evrimleştiğini görebilir. Bu sayede, doğadaki hiçbir fenomen açıklanamaz değildir ve Evrim sayesinde canlılarda meydana gelen her türlü çeşitlilik, kolaylıkla açıklanabilmektedir.

 

***

Bu yazımızda Gen Aktarımı, ya da Crossing-over'ı tanıttık. Evrimsel Süreç için çeşitliliği sağlayan "Gen Değişimini" ele alarak. Evrimsel Süreç'te çok önemli etkileri olan bazı ikincil mekanizmaları mümkün olduğunca ayrıntısıyla anlatmaya çalıştık.

 

Bir sonraki "EVRİM MEKANİZMALARI (10): Transpozonlar" başlığında, bir diğer önemli değişim ve çeşitlilik mekanizması olan Transpozonlardan bahsedeceğiz.

 

***

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.