Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

iş hayatının altın kuralları


öğrenmenin yaşı yoktur

Önerilen İletiler

İş hayatının altın kuralları

Bu temel bilgileri unutmayın...

 

 

 

 

Başarı için çok şey gereklidir ama bunların en önemlisi kendine güvendir. Başarı için en önemli şey kendine güvenmedir. İyi olduğunuza inanmazsanız başarılı olamazsınız. Başarılı olmak istiyorsanız işe kendinize güvenerek başlayın ve cesaretinizi destekleyecek bir basarı çizelgesi oluşturana kadar güveninizi arttırmayı sürdürün. İyi olduğunu bilen kişi daima iyi işler yapar.

 

 

 

İş hayatında bir işin verebileceği zengin zevklerden yaralanmanın da bir yolu vardır. İşinize sadece iş olarak bakmaktan vazgeçin ve onu bir spor olarak görmeye başlayın. Bu size şunları kazandırır: 1-İşinizden büyük zevk alırsınız 2-Bağımsızlık kazanırsınız 3-İş hayatının rekabetinden büyük zevk alırsınız 4- İşinizde tanınırsınız. Mesleğinize spor değil iş olarak bakarsanız şunları kaybedersiniz: 1- Sağlığınızı kaybedersiniz 2-Uykunuzu kaybedersiniz 3-Çalışma etkinliğinizi kaybedersiniz 4-Zirveye çıkma şansınızı kaybedersiniz.

 

 

 

Siz bir satıcısınız

Burada sözünü ettiğimiz satış şekli, yetenekten çok davranışlarla ilgili. İlk izlenimlerin kalıcı olmasının bir nedeni vardır. Birisi sizinle karşı karşıya geldiğinde hakkınızda hemen bilgi edinir. Onda bıraktığınız izlenimleri bilinçli bir şekilde sınıflandıramaz ama yinede o izlenimi alır ve bir yere saklar.

Elinizi sıkarken, gücünüzü hisseder, sesinizin cesaret yansıtıp yansıtmadığını duyar, yürümenize bakar.

 

 

Paketinize özen gösterin

Kendinizi paketleyiş biçiminizle ona pek çok bilgi verirsiniz. Giyiminize ve bakımlı olup olmayışınıza göre, sizin düzenli veya düzensiz, rahat ya da sinirli, resmi veya samimi, tutucu veya yeniliklere açık bir insan olduğunuza karar verir.

 

 

Kişinin masası, çalışma odası, ya da bürosu, onun hakkında neler ortaya koyar, bir bilseniz şaşırırsınız. Kendisi içeride yokken bile birinin bürosuna girerek, onun hakkında bir hayli bilgi edinebilirsiniz. Bürosu bir çalışma yeri olarak mı, yoksa bir vitrin gibi mi düzenlenmiş? Yoksa her iki durumda bu büro için geçerlimi? Oda, sahibinin özelliğini yansıtacak şekilde zevkle ve kişisel olarak mı döşenmiş? Yoksa yalnızca dekoratörün zevkini yansıtan lüks ve modern bürolardan birimi. Yine aynı şekilde bir büronun genel görüntüsüne bakarak, buranın işinden nefret eden biri tarafından mı, yoksa işini çok seven biri tarafından mı kullanıldığını anlarsınız.

 

 

Yapacaklarınızı iyi düşünün

Yapıp söylediklerinizin gelecekte ki sonuçlarını daima düşünün. İş hayatı, satın alanlar ve satanlardan oluşur. Hiç unutmamanız gereken başka bir kural: "Satanlar, alanlardan daima daha çok kazanır.!"

Önemli bir nokta: "İnsanlar kendilerine bir şeylerin satılmasından hoşlanır." İyi pazarlamacıyı kendilerine bir şey satmak için dil dökerken görmek onları mutlu eder. İnandıkları bir satıcıdan bir şey almaya da bayılırlar.

 

 

Alıcılar, kendilerinin kaptan olduklarını sanırlar. Bırakın öyle sansınlar. Her iyi satıcı, aslında kendisinin kaptan olduğunu bilir.

 

 

Ucuz oyun oynamayın

Kimsenin yüzüne söyleyemeyeceğiniz şeyleri arkasından söylemeyin. Alay, kinaye ve iğnelemeler iş hayatının küçük tuzaklarıdır. Durmayın, patronunuza rakibi hakkında üstü kapalı, hoş olmayan bir yorumda bulunun! Ne olacağını göreceksiniz. Belki patronunuzun gözünde adamı küçültmeyi başaracaksınız. Ama bakın kendinize ne yaptınız, Patronunuz, bilinçli ya da bilinçaltında, aynı yöntemi kendisi için de kullanılıp kullanılmadığını merak edecek ve sizden kuşku duymaya başlayacaktır.

 

 

Her şerde hayır, her hayırda şer gizlidir

Yenilgi, ortada bir hata olduğunu gösterir. Olmasaydı, yenilmezdiniz. Durumunuz en azından tedbirsiz davrandığınızı gösterir. Tamam! Ortada bir hata varsa, şimdi değişiklik yapmanın tam zamanı Büyük bir yenilgiden sağ çıkıp, geri dönüş yaptınızsa, pek çok yönden daha güçlü olduğunuzu göreceksiniz. Yenilginin yıkıntıları arasından, daha büyük bir zaferin malzemesini bile çıkartabilirsiniz. Tabi kazanmasını bilen bir kişi iseniz.

 

 

 

Felaketi başarıya döndürmek için yapılacak üç şey vardır:

 

 

Birincisi: Felakete karşı hazırlıklı olun.

İkincisi: Felaketin neden olduğunu araştırın

Üçüncüsü: Karşı saldırıya geçin!

 

 

İki kişinin bildiği sır değildir

Kimsenin sır tutmadığını aklınızdan çıkarmayın. Bunu bildiğinize göre, bu bilgiyi yararınıza kullanabilirsiniz. Bunun da dört yolu vardır; Önce sırrınız olmasın. İkincisi sırrınızı açtığınız kişilerin sayısı asla beşi geçmemeli. Bu sayı beşin üstündeyse, hayatınızı herkesin önüne sermiş sayılırsınız. Üçüncüsü "sırları" ustaca bir haberleşme yolu olarak kullanın. Şayet duyulmasını istediğiniz bir şey var ise bunu sır olarak söyleyin, göreceksiniz ki bu çok kısa vakitte yayılmış…

 

 

Mümkün olduğu kadar az hata yapın.

Bir tek hatanın felaketiniz olabileceğini düşünün. Hatalar, ders almanın en kötü ve en pahalı yoludur. Hatalarınız gerçekten büyükse, çok zeki biri olabilirsiniz: Ama bunu gösterme fırsatı bulamazsınız.

İş hayatında hata yapmak, arabayla yolda kaybolmaya benzer. Yola çıkmadan, gözünüzü iyice açıp nereye gittiğinize baksaydınız, kaybolmayacaktınız. Şimdi geri dönüp doğru yolu bulmanız on kat daha fazla zaman alacaktır.

 

 

Herkesin amacı farklıdır.

İş hayatınızın kişisel amacını öğrenin. İnsanlar çok garip nedenler yüzünden çalışır. İş hayatında, paranın ötesinde onları yönlendiren şeyler de vardır.

Somut ödüller, ego tatmini, toplumsal temaslar, yapabilirliğin ifadesi, ataklık ya da yarışma arzusu, kaçış, rahatlık, görev ve kişilikteki garip eğilimler insanları çalışmaya yönlendirir.

 

 

Hedeflerinizin ne olduğunu iyi bilin.

Hedef saptama, başarınızı etkileyebilecek en önemli yeteneklerden biridir. Sizi amacınıza ulaştıracak olan hedefleri saptamadan, iş hayatında bir yere varamazsınız. Stratejinizi bile tasarlayamazsınız. Büyük bir ihtimalle saptayacağınız mantıklı hedeflere ulaşacaksınız. O yüzden hedefleriniz bir anlam taşıyacak kadar yüksek olmalıdır.

 

 

Düşmanlar hayatın bir gerçeğidir

İş dünyasında düşman, kin bağlamış bir arkadaş ya da bir rakiptir. Bu düşman, kendi başarısını ne kadar çok ister ise sizin başarısızlığınızı da o kadar çok ister. İş hayatında düşmanım yok diyorsanız, ya kendinizi aldatıyorsunuz, ya da dahi bir politikacısınız.

 

 

Mecbur oluncaya kadar karar vermeyin. İş hayatında insanlar kararlarını genellikle çok erken verirler ya da sıralamaları yanlıştır. Verdiğiniz her karar bir çeşit fedakârlıktır. Size bir şeylere mal olmaktadır. Vereceğiniz bir karar seçeneklerinizden fedakârlık etme anlamına gelebilir. Bir şeyi yapmaya karar vermek onun dışında hiçbir şeyi yapmamak demek olabilir.

 

Mecbur oluncaya kadar karar vermeyin

Önsezilerinize kulak verin

 

 

Onlar da herkesin mantığı kadar doğrudur. Karar verebilmek için sadece gerçekleri bilmek yetmez. Bir kararın niteliği sizin gerçeklere eklediklerinize bağlıdır.

 

 

Kazandığınızda da, kaybettiğinizde de, gülümseyerek, çevrenize yenilmez olarak ün salın

 

Sözünüzde durun

Verdiğiniz veya verdiğiniz sanılan bir sözü tutun. İş hayatında her gün milyonlarca insan milyonlarca şey vaat eder. Bütün bu vaatler iş hayatını bir araya getiren ipliklerdir. Ne yazık ki bu ipliklerin çoğu birbirine karışmış düğümlenmiş, takılmış, kısalmış ya da kopmuştur ve ne yazık ki, iş vaadi yetersiz, güçsüz ve yarasızdır.

 

Açık kapıları kapatmayın

İş hayatında atılacak en olumlu adımlardan biri her türlü ihtimale açık durumlara girmemektir ya da daha işin başında iken bütün açık kapıları kapanmamak gerekir.

 

 

İki numaralı adamın gücünü asla küçümsemeyin. İş hayatında insanları övmek bir teşvik kaynağıdır ama bu tür tavsiyeler iyi bir otomobilin her türlü yol koşulunda her zaman en yüksek hızla gidebileceğini ileri sürmeye benzer. Yani ustaca kullanmayı bilmezseniz tehlikeli ya da zararlı olabilir.

Beraber çalıştığınız kişileri tartmak önemli bir kuraldır. Bazı şirketlerin iyi elmanlar bulmak için paralarını ve zamanlarını boşa harcadıkları da bilinen bir gerçektir. Kişileri tartabilmek için buna hiç gerek yoktur. Sadece onlara çözmekten hoşlandıkları sorunları halletmeleri için bir fırsat verin, yeterlidir.

 

Kendi işiniz bilin

İnsani, çözmekten hoşlandığı sorunların boyutuna göre tartabilirsiniz.

 

 

Hangi görevde olursanız olun, görevinizi kendi işiniz gibi yapın.

 

 

Hangi görevde olursanız olun görevinizi kendi seviyenizdeki biriyle rekabet ediyormuş gibi yapın. İş hayatının en olumlu ve insani tatmin eden yönlerinden biri yenilecek olsanız bile sizin kadar basarılı olan biriyle rekabet ederek yeteneklerinizi geliştirebilmenizdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.