Gönderi tarihi: 14 Mart , 2012 13 yıl " TUHAF ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ "... (O sessiz ÜÇ NOKTADAN kurtulmadıkça bu 'tuhaf zamanlardan' geçemeyeceğiz...) Çünkü... *Memleketin derdiyle emhal olmuş üniversite öğrencilerinin ümüğüne çökülmüşken... *Kız çocukları saçlarından sürüklenip, yerlere çalınırken... *Açlıktan sokağa fırlamış insanların üzerine zehirli gazlarla hucum edilirken... *Hepimizin telefonları dinlenip, sevgilimize söylediğmiz aşk sözcükleri bile duruşma salonlarında kanıt olarak yüzümüze çarpılırken... *İnsanlar evlerinden bir bir alınıp götürülürken... *Ermeni yurttaşların katilleri mahkeme salonlarında bizimle dalga geçerken, dalga geçerek çıkıp giderken... * Bir depremden sonra naylon çadırlarda donarak ölen bebeklerin sayısını bile öğrenmemiz engellenirken... * Memleketin suyuna, dağına, ağacına sahip çıkan nineler bile tehdit edilirken... * Bunlara öfkelenenler delirtilmek için tek başlarına bırakılmışken... * Ve bütün bunlar olurken "sizin iyiliğiniz için yapıyoruz" diye açıklanırken... ... Biz bütün olan bitenle yaşayabiliyorsak bize bir şey olmuş olmalı. Bize ne oldu? Yanıtını burada bulabilirsiniz... >>> Yurdum insanının tipolojisi; http://www.turkish-m...__fromsearch__1 ...
Gönderi tarihi: 14 Mart , 2012 13 yıl Yazar 'Kayda Geçsin' çünkü;.. ''Umut pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. '' Gazeteci-yazar Ece Temelkuran'ın son kitabı 'Kayda Geçsin' çıktı. “Kayda Geçsin” çünkü; bu zamanlar, o zamanlar… “Umut pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. İnsanın, yine de, her şeye rağmen iyi olabileceğine, bu ülkenin içinde, dövüldükçe içinin çok derinine kaçmış bir iyilik tohumu olduğuna dair bir inatçı imanım var. Benim de, benim gibilerin de bu ülkeye dahil olduğunu söylemek, sonra yeniden söylemek için sağlam tutmaya çalıştığım bir inadım var. Biz varız. Yani biz de varız...” Ece Temelkuran, kayıtları çok titiz tutulması gereken zamanlardan bildiriyor bu kitapta. Son iki yıllık tarihine o titizlikle bakıyor. Artık yazamaz hale getirilmenin, kaçınılmaz bir keskinleşmenin tarihine yani. ''Bu ülke merhametini lütfetmeden önce insana muhakkak diz çöktürür. Bu, milyon kez yaşanmıştır bu topraklarda. Yine de bu kaderin değişebileceğine dair bir umudum var mı? Pek yok! Her zaman söyledim bunu. Umut pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. İnsanın, yine de, her şeye rağmen iyi olabileceğine, bu ülkenin içinde, dövüldükçe içinin çok derinine kaçmış bir iyilik tohumu olduğuna dair bir inatçı imanım var. Benim de, benim gibilerin de bu ülkeye dahil olduğunu söylemek, sonra yeniden söylemek için sağlam tutmaya çalıştığım bir inadım var. Biz de varız. Yani biz de varız...'' ntvmsnbc
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.