Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

---

 

 

159947_700b.jpg

 

 

Bizler, devrimleri insanlığa çağ atlatan, bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi açan olaylar olarak biliyoruz. Tekerleğin icadı, yazının bulunması, uzaya canlı gönderilmesi gibi. Hepsi gerçekleştikleri dönemler itibariyle ağızları bir karış açık bırakan olaylardı. Bugün ise bunların tümünü artık geride bıraktık.Uzunca bir süredir, insanlık olarak devrim niteliğindeki olaylara hasret kaldık. Belki de bunu demek için biraz erken. Yeni bir devrim kapımızda aslında. Biz onu yaşıyoruz : Sosyal Medya, 21. yüzyılın yaşayan devrimi !

 

Çok değil, 10 yıl öncesine gidelim şimdi. Gazetelerimizi kapı eşiğinden aldığımız, şişe sütümüzü almak için bakkala gittiğimiz, elektronik eşyalarımızı mağazalardan aldığımız günlere. Sms'in hayatımıza yeni yeni girmeye başladığı, akıllı telefonların en aptal ilk hallerinin var olduğu günlere. Hayatın yavaş ama tempolu aktığı dönemlere.

 

Sonra ne oldu peki ?Devrim sessiz bir şekilde kapımızdan girmeye başladı. 2004'lü yıllara geldiğimizde sosyal ağlarla ilk etkileşimimiz başladı. Yabancıydık, bilmiyorduk ve her yabancı gibi sosyal medya da tehlikeliydi. İnsanlığın bu yeni yabancıyla kaynaşması çok zaman almadı.

 

Napster, Friendfeed, Facebook ve Twitter derken kendimizi bilmediğimiz bir dünyanın içinde bulduk. Ne artık kapıya gelen gazeteler vardı ne de telefon almak için mağaza önünde beklemeler. Mektup yazmak, kartpostal yollamak hatta sms atmak bile artık mantıksız bir hal almıştı. Çünkü bunların tümünü yapmak tek tık uzağımızdaydı artık. E-mail, durum güncellemesi, anlık iletiler derken alışkanlıklarımız değişti, biz değiştik. Devrimden çok bir rejim değişikliği gibiydi. Bir çoğumuz neler olduğunu farkedemedik bile. Kalem kağıt kullanmaktan, karşılıklı sohbet etmekten nasıl uzaklaştığımızı bugün bile idrak etmekten uzağız. Derinden ve ufak adımlarla gerçekleşti bu sefer devrim.

 

Sosyal medya, hayatımızda köklü değişiklikler yaptı kabul etmek gerek. Fakat insanlık bu sefer alışılagelmiş tepkisini vermedi. Geleni olduğu gibi kabul etti, bağrına bastı. Napster'a okeyi verdik, Myspace sosyalliği yakalamayan büyük bir kitle için harika bir fırsattı. Facebook ise devrimin ta kendisiydi. Twitter, kısa ama öz konuşanların elit mekanı olmaya fazlasıyla adaydı. Kötü bir yanları yoktu, hepsi ailemizin bir parçası halini almıştı. Öyle ki kahvaltı masalarında artık gazeteler değil, Iphone ve Blackberry'ler yer kaplamaya başlamıştı. Bizler dünyanın en işlek ve rahat gezilebilen alışveriş merkezlerine uğrar olmuştuk artık. Yerimizden kalkmaya bile gerek yoktu. Her şey bizim için önceden düşünülmüştü. Alışveriş tercihlerimiz zaten sosyal ağlara verdiğimiz bilgilerin büyük şirketlere satılmasıyla, önceden biliniyordu ve sevdiğimiz, tükettiğimiz her şey bizim için hazırlanıyordu. Bize düşen sadece kredi kartı bilgilerimiz ve bir kaç adet tıktan ibaretti.

 

Daha önce hareketlerinizi, tercihlerinizi belirleyen ; alışkanlıklarınızı bu denli değiştiren kaç toplumsal olaya şahitlik ettiniz ? Bunun adı devrimdir. Artık sohbet etmek için sokağa çıkıp, bir kaç insanla buluşmamıza gerek yok. Laptop ınızı kucağınıza almanız yeterli. Sesinizi duyurmak için gazetelere, televizyonlara çıkmanız anlamsız. Youtube ve Blogger gibi servisler emrinize amade. Artık hepimizin ünlü olma imkanı var. Artık sınırları yürümeden, hareket etmeden aşma imkanımız var.

 

Ne dersiniz Çin Seddi'nden ya da tekerleğin icadından sizce de daha iddialı değil mi ?

 

Bu devrim de kendinden öncekiler gibi farklı toplumsal hareketleri tetikleyen türden bir devrim. Teknoloji, sağlık, eğitim, ulaşım hepsi nasibini aldı sosyal medya devriminden. Artık sosyal ağlarla entegre cihazlar alırken, sağlık hizmetleri için doktorumuzla önce Twitter'dan ya da Facebook'tan iletişime geçiyoruz. Tabletlerin defterlerin yerini almaya başladığı, tweetlerin sms'lere kapıyı gösterdiği bir süreç bu. Ortadoğu'da silahların yerini sosyal medya devrimlerinin, Arabistan'da sokağa çıkamayan kadınların yerini Facebook'ta organize olan Arap kadın hareketlerinin aldığı ilginç bir dönem. Sosyal ağlar, insanlara yeni bir dünya sundu bu anlamda. İnsanlığın kendini daha iyi ifade edebileceği, fikirlerin kısıtlanmadığı, herkesin söz hakkının olduğu bir dünya.

 

Bugün böyle, belki bundan 40-50 yıl sonra sokakta yaşanan bir hayat bulamayacağız. Çocuklarımız sokakta oynamanın ne demek olduğunu bilmeyecekler. Onlar için sokak, Angry Birds'teki veya Farmvill'deki yeşil alanlardan ibaret olacak. Devrim hep böyle değil midir? Bizlere yüz yıl sonrasını düşünmemiz gerektiğini hatırlatırlar hep.

 

Sosyal medyanın devrim niteliğinde bir olay olduğu konusunda hepimiz hem fikiriz belkide...

En azından ben böyle düşünüyorum. Devrimler toplumların ihtiyacı olan şeyler olarak lanse edilmez mi sürekli.

 

İnsanlığın sosyal medyaya ihtiyacı var mıdır?

Bu da ayrı bir yazı ve tartışma konusu yapılabilir.

 

Devrimin kazanını olmanız dilekleriyle... :)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.