Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2006 19 yıl *** Çankaya'ya doludizgin... MECLİS Başkanı Bülent Arınç, Turgut Özal'dan daha açık yürekli, çünkü Özal, kendi deyimiyle o kadar "aççık seççik" olamazdı. Özellikle "türban konusu"nda...O da "türban"ın her yerde serbest olmasından yanaydı; kadınların isterlerse başlarını kapatabileceklerini düşünür, ister, lakin bunu söylemezdi. Oysa Bülent Arınç, elindeki kozları teker teker sürüyor. En önemli koz hangisi? Türban! *** KİMLER "türban"ın yoluna çıkıyor, engelliyor?" Devletin kurumları ve kurumları destekleyenler... O halde o kurumlar iyice yıpratılmalı, eleştirilmeli, elden ayaktan düşürülmeli... Anayasa Mahkemesi'nden Danıştay'a, orduya kadar... Elhak Bülent Arınç, ince politikayı kendisine göre iyi ayarlıyor. Tam ortaya çıkılacak gün "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" değil mi? *** ULUSAL egemenlikte ne konuşulur? Laikliğin tanımı ve devletin kurumları tartışılır, eleştirilir!.. Arınç'ın yaptığı da bu! Ya çocuk bayramı! Meclis kürsüsüne çocuklar değil "kıllı bebekler" çıkarılır, imam hatip okullarının tanıtımı yapılır ve bir güzel meydan okunur. Bülent Arınç işini biliyor... *** BÜTÜN bunların amacı cumhurbaşkanlığı... Öyle bir hava yaratıyor ki, cumhurbaşkanı seçilirse, ertesi gün türban serbest... Laiklik de yeniden yorumlanıp bir yola sokulacak... Ya cumhurbaşkanının tarafsızlığı? Bunca yıl Meclis Başkanlığı yapmış Bülent Arınç'ın tarafsızlığından şüphe duyan var mı?! Şair demiş ki: "Hiç ummadığın keşfeder esrar-ı derunu Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?" Üstelik ortalıkta "esrar-ı derun" filan yok, her şey apaçık... Yazının başında "Arınç, Özal'dan daha açık yürekli ve cesur" demiştik... Hele "türban" konusunda... *** BU örnek tanık yine bir Bülent ama, bu başka Bülent: ANAP Malatya Milletvekili M. Bülent Çaparoğlu... Konu türban; Turgut Özal, "Bak Bülent, seninle ayrımız gayrımız yoktur" diyor... Diyor ama, ortada "büyük ve "küçük meseleler" olduğunu da ekliyor. "Önce büyük meseleyi çözmek lazım, küçük meseleler kendiliğinden hallolur." (*) Özal böyle dedikten sonra, şifrenin anahtarını verir: "Ben kafamın arkasında neler olduğunu önüne getirmiyorum ki, görüp anlarlar da, ona göre tedbir alırlar." Bu ne demektir? … Çaparoğlu'na göre, "Zannediyorum ki, cumhurbaşkanı seçilmesine gölge düşürecek bir davranışta bulunmaktan çekiniyordu." *** OYSA Bülent Arınç, kafasının arkasında olanları önüne getirmekten çekinmiyor. Niye çekinsin ki? Özal gibi "Görüp anlarlar da ona göre tedbir alırlar!" diye bir endişesi yok ki! *** EVET, Çankaya'ya doğru doludizgin... Ama kim? Arınç koşuda yalnız kalsa... Lakin Tayyip Erdoğan'ın nefesi ensesinde. Arınç'ın "milli egemenlik" yorumuna o da hemen karşılık verdi: "Türkiye'de egemenlik kayıtsız şartsız millette olacaktır; duvarda değil!" Erdoğan'ın bu sözünü; "Laiklik elden gidiyormuş... Millet isterse elbette gidecek!" lafıyla birlikte değerlendirirseniz, satırların altındaki anlamı görürsünüz. "Önce büyük meseleyi çözmek lazım, küçük meseleler kendiliğinden hallolur." (*) *** (*) Meclis'te Başörtüsü Mücadelesi; Şule Yayınları, 1998. h.pulur - milliyet.com.tr ***
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.