Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 19 yıl düşlerin parlayıp söndüğü yerde buluşmak seninle bir akşam üstü umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi bir orman bir gece kar altındayken çocuksu uçarı koşmak seninle elini avcumda bulup yitirmek sığınmak ellerine bir gece vakti ellerin bir martı telaşlı ve ürkek ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken bir kenti böylece bırakıp gitmek içinde bin kaygı binbir soruyla bitmemiş bir şarkı dudağımda bir yarım ezgi sığınmak, şarkılara sığınmak bir ömür boyu gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi ellerin bir martı telaşlı ve ürkek ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken nazım hikmet RAN
Gönderi tarihi: 24 Eylül , 2005 19 yıl koyverdun gittun beni oy koyverdun gittun beni allah’undan bulasun oy allah’undan bulasın kimse almasun seni, kimse almasun seni yine bana kalasun kimse almasun seni oy kimse almasun seni yine bana kalasun sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar hiç mi duşunmedun sen hiç mi duşunmedun sen oyy sevduğun boyle ağlar, sevduğun boyle ağlar.. gelevera deresi oy gelevera deresi ki dağun arasi oy iki dağun arasi yuzunden silinmesun, yuzunden silinmesun biçağumun yarasi yuzunden silinmesun oy yuzunden silinmesun biçağumun yarasi
Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 19 yıl yüreğimin çığlığına ses araken yolda senden izler görüyorum heryerde paranoyak oluyorum sonra sırf senin kelimlerini kuruyor diye birine seni görüyor bu gözler o kelimelerde affet yokluğunda yok oluyorum affet sensizliğe içiyorum bu gece... O.S.
Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2005 19 yıl gökhan kırdar nasıl bir adam bu ya şu sözlere bak. yerine sevemden sonra ortadan kaybolunca üzülmüştüm insallah sonu kıraç gibi olmaz.. Bıraksanda elimi Sevgin bana yeter Susarım öpüşüne Avunurda söyleyemem Belki yalandır oyundur Derim ya, yine de korku basar Yazık ki ağır ağır Çökmüş yüreğime Nefret değil mi bu Yalan sevişmeler Sen değilsin sanki yarısı yatağımın Üşürüm sarılsam bile İsyanım yanışıma ölüm bile Susuyor Ardına dönüp giden sen misin A kadın Gururum yere düşer Yeter ki bak yüzüme Üstüme basıp geçme Yar .... Senden uzakta hep birşeyler eksik Gönlümde derman yok inan bir nefeslik Ne bir avuntu ne de biraz ümit Ne yaptın bana nedir bu sessizlik İçimde birşey acıyor sen gelince aklıma Herşeyim, yerine sevemem Yerine sevemem razıyım yapayalnız Tükensin yıllarım ama yerine sevemem Yerine sevemem olmuyor denedim Yine de yerine sevemedim herşeyim
Gönderi tarihi: 29 Eylül , 2005 19 yıl ama insan bir mektup yazar değil mi onca mektup yazdım birine bile cevap yazmadın. kusura bakma gökhanın söylediği gibi sen hep üstüme basıp geçtin. sözünü tutuyorum suç senin İsyanım yanışıma ölüm bile Susuyor Ardına dönüp giden sen misin A kadın Gururum yere düşer Yeter ki bak yüzüme Üstüme basıp geçme Yar
Gönderi tarihi: 30 Eylül , 2005 19 yıl offf off bak bira kanser yapıyormus duydunmu boştan yere yokluğunda yok oluyorum demiyorum.
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2005 19 yıl Bahara Yenildiler İki ayrı baharın dalıydılar; biri ilk, diğeri sondu ve kan ter içinde bir yaz aralarında duruyordu. Bahara yenildiler. Şahrud taptazeydi. Filizdi. Yüreği güneşi içec irsin rengarenk gülümseyen yeryüzüydü... Seyduna ölüme ölümüne yakındı. Çınardı. Şahrud`un giyindiğini soyunuyordu ve gelinsi dalları soyundukça çıplaklığından utanıyordu. Solan yüreğiyle her seher güne biraz daha sarı duruyor ve biliyordu: ten soğuması çoğu kez elinde ak keteniyle vaktinden önce geliyordu. Seyduna`yla Şahrud`un tek ve bütün bağları ayrılıkları da olan mevsimin en uzak uçlarına tutunmalarıydı. Mevsim haziran sonunda kendini yakınca koptular. Artık birbirlerinin kışında bile yoktular... Şiir: Tunay Bozyiğit Ayrılıkta Sevdadandır Bir ay doydu niye doğdu Beni kederlere doğdu Yokluğun ömrümü saydı Tütün bastım oy yarama Geceler ömrümü sağdı Tütün bastım ay yarama Vedalaşmadan Gidersen Yürek anlar ayrılıyı Ayrılık da sevdadandır Ben bilirim sevdalıyı Yüreğimi yer yaşarım Ay karanlıya şaşarım Yüreğimi yer yaşarım Ayın şavkına şaşarım Zühre olmazsan geceme Topraklara karışırım Zührem olmazsan geceme Karanlığa karışırım. Söz - Müzik: Tunay Bozyiğit Solist: Emrah Altınok
Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2005 19 yıl Nefesimi Ayrılıklar uyandırmalı kör yüreğimi. Cehennem yangınlarından Ölmeden çıktıysa bedenim; artık Benim olmalıyım, benim. Yeter yüreğimi bir çift gözün Ateşine rehin verdiğim. Ateş artıyı Değildir karşılığımız. Pusatını dağ Sisinden alan, firarını mermisine Emanet eden bir namludur bu Eşkıya sevda ki; zulasında asılı Durur kefenlediği ölümü. Ellerinin çeliğine su verilmiştir ta Adem`den beri. Bilir ve intihar Cüretiyle yoklar yüreğinin tetiğini. Güneşin kızılca kıyametine çatar Kuruyan umut dallarını. Yanacaksa Cehennemden beter yanmalı! Kim anlar ki eşkıyanın sağlamlığını; Özleminin çiseyle yıkanmış şafak Değerini kim? Hani ellerine kuşlar İnerdi, kardan üşüyen kuşlar... Bahçen kuş sevinçleriyle inlerdi ay Şahrud. Eşkıya yüreğime çığ düştü Üşüyorum ha... Aç ellerini. Geldim mutsuzluğumla Yürek susuzluğumla Koynuna al demiyom Şikte koyma beni Koynunda yatır demem Yeter bağışla beni Aç ellerin gireyim Sana ömrüm vereyim Kuruyan dudaklarına Nefesimi süreyim Kuruyan dudaklarıma Nefesini süreyim Dağlara küs olur mu Banara yas olur mu İki can bir bedenken Ayrı yatmak olur mu İki yürek bir canken Ayrı düşmek olur mu Biliyorum suçluyum Kentin kirli suyuyum Sevmesini bilmiyorsam Geçmişin sonucuyum Aç kapıyı gireyim Sana ömrüm vereyim Kuruyan dudaklarına Nefesimi süreyim Kuruyan dudaklarıma Nefesini süreyim Söz - Müzik: Tuncay Bozyiğit Solist: Emrah Altınok Ömür Göz Sen gittin ömrüm boşaldı Ağzımda dilim yandı Ele bil dizim kırıldı Ömür gözlü cerenim Gönlüme saz ol Dilime söz ol Ömrüme yaz ol Ömür göz, sevdiğim Ömür göz.. Bahçama bor ol Sineme tar ol Gel mene yar ol Ömür göz, cerenim Ömür göz.. Eylülde gitti gidince Şiir de bitti hüzün de İçim çürüdü gizlice Ömür gözlü sevdiğim Söz - Müzik: Tunay Bozyiğit Solist: Gülay
Gönderi tarihi: 3 Ekim , 2005 19 yıl Senden ayrı aylar geçti yıl geçti Şu ömrüme dolu vurdu yaz geçti Dağlar ağlarım karalar bağlarım yarim için Dağlar ağlarım yarime gideyim yol ver geçim Bin yıl oldu hiç yüzünü görmedim Senden ayrı konuşmadım gülmedim Dağlar ağlarım karalar bağlarım yarim için Dağlar ağlarım yarime gideyim yol ver geçim Her seherde yollarını gözlerim İnan seni, seni ne çok özledim Dağlar ağlarım karalar bağlarım yarim için Dağlar ağlarım yarime gideyim yol ver geçim yavuz bingöl
Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 19 yıl SANA BU SON MEKTUP Kanatlarını çırpmaktan yorgun düşerse mutluluk, sevda türküleri hasretten dem vurmaya başlarsa, öyle sağanak değil, ince ince yağarsa yağmur, başının üstüne çöreklenirse hüzünlü bulutlar, amber gibi kokarsa toprak BENİ HATIRLA SEVDİĞİM; BİR YAĞMURU, BİR YÜREĞİNİ ÇOK SEVDİM... Büyük bir trende, yalnız bir kompartıman görürsen, penceresinden akıp gidiyorsa şehirler, dur-durak bilmeden soluksuz yaşanıyorsa yolculukların, koltuğun üzerinde açık duruyorsa bir kitap, okudukça savruluyorsan zamanın suyunda, hangisi hayal, hangisi gerçek karıştırıyorsan, BENİ DÜŞÜN SEVDİĞİM; UZUN BİR YOLCULUĞUN TAM ORTASINDA, HİÇ İSTEMEDEN GİTTİM.. Denizden esiyorsa rüzgar, çığlık çığlığaysa martılar, ne yaptığının farkında bile değilsen onlara ekmek atarken, bil ki kulağına fısıldamışımdır, bil ki pike yapan her martıda gülümsüyorumdur yanında; SENDE GÜLÜMSE SEVDİĞİM... Başı dumanlı bir dağ görürsen uzaklarda, birde yemyeşilse üstelik, bil ki zirvesinde ateş bırakmışımdır yüreğimden düşmüş, yanık bir türkü bırakmışımdır yarım kalmış, TAMAMLA SEVDİĞİM... Ufukta belirirse bir silüet, belki beyaz bir gemi, belki yorgun bir balıkçı teknesi, ister güvertede el salayan bir kadın, ister sarı yağmurluğu, siyah çizmeleriyle ihtiyar kör bir balıkçı, BANA BAK SEVDİĞİM; KADININ GÖZLERİNDEKİ YAŞ, BALIKÇININ ALNINDAKİ TER BENİM... Siyah- beyaz bir fotoğraf görürsen birgün, yolun sonunda henüz doğan güneşi gösteriyorsa yüzü kirli bir çocuk, gözleri şaşkınsa, ağzı açık, SATIN AL SEVDİĞİM; AYNI YOLUN YOLCUSU BİR YÜREĞİM VARDI BENİM, SANA VERMİŞTİM.. Nasılsa rastlarsın bir parkta, güvercinlere ekmek atan yaşlı bir kadına: neden sonra yorgun dizlerinin emriyle yığılıveren banka, elele tutuşan gençlere, oynayan çocuklara bakarken iç geçiren, kimbilir hangi an'ın özlemiyle dalıp giden uzaklara, YANINA OTUR SEVDİĞİM; HÜZNÜNÜ DAĞIT..SENİN DAĞITAMADIĞIN HÜZNÜM OLMADI BENİM... Sonbaharda yolun düşerse ormana, hele bir deli gibi esiyorsa rüzgar, gözlerinde soğuğun hediyesi yaşlar, başının üstünde takla atan sarı yapraklar, ayaklarının altında o tatlı hışırtı,İNADINA UMUT ET SEVDİĞİM; rüzgara çırılçıplak direnen ağaçları örnek al..Gecenin bir yarısı uyku tutmazsa bir türlü, yüreğindeki yangının hasret sinmiş kokusu açtırırısa pencerelerini, bir yıldız kayarsa karanlığın içine, hala parlayanlardan ayırma gözünü sakın ve sevinçle karşıla, vuslatı getirmeyecek güneşi...SIRF SEN YAŞIYORSUN DİYE SEVİNDİĞİM OLDU BENİM.. Olur ya, bir çeşme görürsün, ıssızlığın ortasında, hele soğuksa suyu, gölgesinde yapayalnız bekliyorsa bir ağacın; SAKIN GEÇİP GİTME SEVDİĞİM bir yudum da benim için iç! NE BİR ÇEŞMEYİ, NE BİR PINARI GERİ ÇEVİRMEDİM HİÇ! Ama yalnız ama birlikte severdik karda yürümeyi..Bu kış da geçen yıl ki gibi çılgın olursa, sadece bir seferlik benim için düş yollara; kardanadam yapan çocuklara yardım et, kartopu oyna..Sırf sen aldın diye arada bir taktığım atkıyı, şaşkın yüzlü bir kardanadamın boynuna dola ve bir daha asla beyazlar giyinmiş bir şehirde, kapkara bir yüzle dolaşma!Sadece gömüldüğüm gün gel mezarımın başına, birkaç dakika daha kal herkes çekildikten sonra...Ben yüreğine yuva yapmış bir kuştum, gitmeden azat etmeyi unutma!! Nedense içimden bir ses yağmur yağacağını söylüyor o gün... Ve ben her zaman olduğu gibi saklanmayacağım ondan..İlk kez toprak kokusuna bu kadar yakın, sana uzak olacağım..İlk kez derin derin içime çekmeyeceğim, gerek de olmayacak, kalmayacak farkımız..Ve ilk kez istediğimde dokunamayacağım sana..VARSIN BÖYLE BİTSİN HİKAYEMİZ SEVDİĞİM; Ne zehir zemberek kelimeler, ne ihanet,ne bitmek bilmeyen kavgalar; VARSIN ÖLÜM GİRSİN ARAMIZA SON KEZ TEŞEKKÜR EDELİM BİRBİRİRİMİZE, BEN DOSTUM TOPRAĞA, SEN YAVUKLUN HAYATA DÖN! DİLERİM BAŞKA BİR SEVDA BEKLESİN SENİ; VE DİLERİM EN AZ BİZİMKİSİ KADAR...
Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 19 yıl SANA BU SON MEKTUP Kanatlarını çırpmaktan yorgun düşerse mutluluk, sevda türküleri hasretten dem vurmaya başlarsa, öyle sağanak değil, ince ince yağarsa yağmur, başının üstüne çöreklenirse hüzünlü bulutlar, amber gibi kokarsa toprak BENİ HATIRLA SEVDİĞİM; BİR YAĞMURU, BİR YÜREĞİNİ ÇOK SEVDİM... Büyük bir trende, yalnız bir kompartıman görürsen, penceresinden akıp gidiyorsa şehirler, dur-durak bilmeden soluksuz yaşanıyorsa yolculukların, koltuğun üzerinde açık duruyorsa bir kitap, okudukça savruluyorsan zamanın suyunda, hangisi hayal, hangisi gerçek karıştırıyorsan, BENİ DÜŞÜN SEVDİĞİM; UZUN BİR YOLCULUĞUN TAM ORTASINDA, HİÇ İSTEMEDEN GİTTİM.. Denizden esiyorsa rüzgar, çığlık çığlığaysa martılar, ne yaptığının farkında bile değilsen onlara ekmek atarken, bil ki kulağına fısıldamışımdır, bil ki pike yapan her martıda gülümsüyorumdur yanında; SENDE GÜLÜMSE SEVDİĞİM... Başı dumanlı bir dağ görürsen uzaklarda, birde yemyeşilse üstelik, bil ki zirvesinde ateş bırakmışımdır yüreğimden düşmüş, yanık bir türkü bırakmışımdır yarım kalmış, TAMAMLA SEVDİĞİM... Ufukta belirirse bir silüet, belki beyaz bir gemi, belki yorgun bir balıkçı teknesi, ister güvertede el salayan bir kadın, ister sarı yağmurluğu, siyah çizmeleriyle ihtiyar kör bir balıkçı, BANA BAK SEVDİĞİM; KADININ GÖZLERİNDEKİ YAŞ, BALIKÇININ ALNINDAKİ TER BENİM... Siyah- beyaz bir fotoğraf görürsen birgün, yolun sonunda henüz doğan güneşi gösteriyorsa yüzü kirli bir çocuk, gözleri şaşkınsa, ağzı açık, SATIN AL SEVDİĞİM; AYNI YOLUN YOLCUSU BİR YÜREĞİM VARDI BENİM, SANA VERMİŞTİM.. Nasılsa rastlarsın bir parkta, güvercinlere ekmek atan yaşlı bir kadına: neden sonra yorgun dizlerinin emriyle yığılıveren banka, elele tutuşan gençlere, oynayan çocuklara bakarken iç geçiren, kimbilir hangi an'ın özlemiyle dalıp giden uzaklara, YANINA OTUR SEVDİĞİM; HÜZNÜNÜ DAĞIT..SENİN DAĞITAMADIĞIN HÜZNÜM OLMADI BENİM... Sonbaharda yolun düşerse ormana, hele bir deli gibi esiyorsa rüzgar, gözlerinde soğuğun hediyesi yaşlar, başının üstünde takla atan sarı yapraklar, ayaklarının altında o tatlı hışırtı,İNADINA UMUT ET SEVDİĞİM; rüzgara çırılçıplak direnen ağaçları örnek al..Gecenin bir yarısı uyku tutmazsa bir türlü, yüreğindeki yangının hasret sinmiş kokusu açtırırısa pencerelerini, bir yıldız kayarsa karanlığın içine, hala parlayanlardan ayırma gözünü sakın ve sevinçle karşıla, vuslatı getirmeyecek güneşi...SIRF SEN YAŞIYORSUN DİYE SEVİNDİĞİM OLDU BENİM.. Olur ya, bir çeşme görürsün, ıssızlığın ortasında, hele soğuksa suyu, gölgesinde yapayalnız bekliyorsa bir ağacın; SAKIN GEÇİP GİTME SEVDİĞİM bir yudum da benim için iç! NE BİR ÇEŞMEYİ, NE BİR PINARI GERİ ÇEVİRMEDİM HİÇ! Ama yalnız ama birlikte severdik karda yürümeyi..Bu kış da geçen yıl ki gibi çılgın olursa, sadece bir seferlik benim için düş yollara; kardanadam yapan çocuklara yardım et, kartopu oyna..Sırf sen aldın diye arada bir taktığım atkıyı, şaşkın yüzlü bir kardanadamın boynuna dola ve bir daha asla beyazlar giyinmiş bir şehirde, kapkara bir yüzle dolaşma!Sadece gömüldüğüm gün gel mezarımın başına, birkaç dakika daha kal herkes çekildikten sonra...Ben yüreğine yuva yapmış bir kuştum, gitmeden azat etmeyi unutma!! Nedense içimden bir ses yağmur yağacağını söylüyor o gün... Ve ben her zaman olduğu gibi saklanmayacağım ondan..İlk kez toprak kokusuna bu kadar yakın, sana uzak olacağım..İlk kez derin derin içime çekmeyeceğim, gerek de olmayacak, kalmayacak farkımız..Ve ilk kez istediğimde dokunamayacağım sana..VARSIN BÖYLE BİTSİN HİKAYEMİZ SEVDİĞİM; Ne zehir zemberek kelimeler, ne ihanet,ne bitmek bilmeyen kavgalar; VARSIN ÖLÜM GİRSİN ARAMIZA SON KEZ TEŞEKKÜR EDELİM BİRBİRİRİMİZE, BEN DOSTUM TOPRAĞA, SEN YAVUKLUN HAYATA DÖN! DİLERİM BAŞKA BİR SEVDA BEKLESİN SENİ; VE DİLERİM EN AZ BİZİMKİSİ KADAR... çok dokunaklı yaaa
Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 19 yıl çok dokunaklı yaaa deleterious...: yüregine saglik... AGLAMAYIN, AGLAMAYIN KIYAMAM SİZLERE, BAK BEN DE AGLAYACAM ŞİM..ÜÜHH..
Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2005 19 yıl deleterius gerçekten çok ustaca kaleme alınmış paylaştığın için sağol sanırım açtığım sayfa amacına ulaşıyor. çok güzel paylaşımlara gebe bu başlık ben öyle umuyorum. yüreğini ortaya koyupta yazan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.
Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2005 19 yıl AÇIKÇASI MOHİ (BU KISALTMA İÇİN BENİ MAZUR GÖR;HOŞUMA GİDİYOI NAPİİM) FORUMUN BELLİ KÖŞELERİNE SIKIŞIP KALMIŞIZ VE YAZDIKLARIMIZ BİLMEDEN ANLAMADAN YARGILANIP, CEZALANDIRIYO...VE BEN BUNLARI İÇİME SİNDİREBİLECEK Bİ İNSAN DEĞİLİM...AMA FORUMUN BU KISMINDA İNSANLARIN ÖNYARGILARINDAN ARINDIKLARINI TAHMİN ETTİĞİM İÇİN MÜMKÜN OLDUĞUNCA DUYGULARIMIZI PAYLAŞACAĞIZ...BU TOPİCİ GEÇ FARKETTİM AMA ÇOK HOŞUMA GİTTİ...SEVGİYLE KAL....
Gönderi tarihi: 8 Ekim , 2005 19 yıl Güneş burada da var Ta ki batana kadar Yıldızlar yine parlak Şafak atana kadar Gonca güllerim vardı Burcu burcu kokardı Rengi soldu sarardı Sevip tutana kadar Bilsen şimdi nerdeyim Çılgın gecelerdeyim Uzun bir seferdeyim Gücüm yetene kadar şükriye tutkun artık gücüm yetmiyor yeter artık!!!
Gönderi tarihi: 9 Ekim , 2005 19 yıl TheLasTofMohiCaN dan last letter sildim sana dair ne varsa biraz önce sanki canımdan bir parça koptu ama böyle olmalıydı sevgili birazdan telefonu da sileceğim telefonumdan ve seni hatırlatan her şeyi birer birer sileceğim. beynimden nasıl sileceğim orasını bilmiyorum ama elbet sıra onada gelir.
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 19 yıl ESKİ SEVGİLİ BUGÜN TAM BİR YIL OLDU BENİ BIRAKIP ARDINA BİLE BAKMADAN ÇEKİP GİDELİ.... AMA BİLMEM FARKETTİN Mİ ARTIK SEVGİLİ DEĞİLSİN BENİM İÇİN ESKİ BİR YARADAN İBARETSİN BUNDAN GAYRI.BU SÜRE ZARFINDA YARALARINDA ÇABUK İYİLEŞTİĞİNİ GÖRDÜM.İLK BAŞLARDA ACILARIM HİÇ DİNMEYECEK DİYORDUM AMA BİR ARKADAŞIM BUNUN İÇİN 6AY BİÇMİŞTİ.MEĞER NE KADARDA HAKLIYMIŞ.ŞİMDİ SANA TEK SÖZÜM VAR GİT YOLUNA HEMDE HİÇ ARKANA BAKMADAN.... HOŞÇAKAL KALBİM MERHABA YARIN
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 19 yıl geçmişi bırakın ya gelecege bakın bu kadar kafaya takmaya degmez
Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 19 yıl Giden bizden değildir.. Gidene güle güle.... Benimkide gitti.. Gidiş o gidiş...
Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2005 19 yıl oğlun kızın olsun hele unutursun mihribanım........ yarın umut dolu yarın hayat dolu yarın aşk dolu yarın sevgi dolu...hepiniz o yarını yaşayın..........sevgiyle kalın.......
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.