Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Sn Tayli68

 

Bu forumda yazan arkadaşlar bu konuyu uzun uzadıya tartışmışlar.

 

Ben kendi adıma söyleyeyim , ilk duydugumda girdim okudum.

 

Belli bir süre okuduktan sonra yazmaya başladım.

 

Sizin bahsetiğiniz olay , tartışıldı.

 

Öldükten sonraki yaşamda sorgu , sual , sınav sonucu , kebaphane , bikaç ırmak , koyu gölge , göğüsleri tomucuklanmış yaşıt kızlar , şaraplar , kadehler....

 

Bunların hepsi tartışıldı.

 

Kanıtı yok. Olamazda.

 

Ama benim yukarıda bahsettiğim olayın kanıtı var.

 

Saygılar.

 

 

Sevgili Arkadaşlarim ;

 

***

 

Siz Konuları Kendi Mantığınızla Ele Alabilirsiniz.

 

Tartışılmış Konuları Yeniden ve Farklı Bir Boyut ile Bu Forumda Tartışabilirsiniz.

 

Çekinmeyin. Biz de Yanınızda Olacağız...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili TengeriinBoşig ;

 

Öncelikle Küçük Bir Hatırlatma Yapmalıyım ki ; Fas Ca Değil FARS CA dır.

Ha şimdi sen benim "r" harfini hata olarak yazmamama mı takıldın?

Ben bunu kabul ederim ama madem böyle oynayacağız, kabul...

 

Fakat aşağıda yazacaklarımı lütfen "Kişiselleştirme" olarak algılamayın.

Siz nasıl ki "r" harfini yazmamış olmamı tespit ettiyseniz, ki sağolun, bende sizdeki hataları tespit edeceğim sadece.

Kızacak, darılacak ya da iletimin silinmesine neden olacak bir davranış sergilemeyeceğim.

Gelelim Benim Hususi Edebiyat Yaklaşımıma ;

"Hususi Edebiyat Yaklaşımı" diye bir tamlama olmaz.

Olsa da anlamsız olur.

"Özel Edebi Yaklaşım" diyebilirseniz ancak belki bir anlamı ve anlaşılır olur ama "Edebi Yaklaşım"ın özeli olmaz.

Edebi Yaklaşım, Edebi Yaklaşımdır.

Evet. Tamamen Hususi dir. Yani Zatıma Özel dir. Eleştirebilirsiniz, Lakin Hepsi Bu Kadar,

Gerisine Uzanmak, ''Kişiselleştirme'' Olur, Ki Bu Uygunsuzdur. Yasaklanmıştır.

Cümle içersinde sadece ve sadece cümlenin ilk kelimesinin harfi büyük harfle yazılır.

Bundan başka "Özel İsim" olmayan hiçbir kelime büyük harfle yazılmaz.

Ayrıca "Zatıma Özeldir" kelimesi bir özel isim olmadığı gibi "-dir" eki ayrı yazılamaz.

"-dir" eki özel isimden ayrı yazılacaksa kesme işareti ile ayrılır.

"Ali'dir" "Osman'dır" gibi...

Ayrıca Siz, Ne Diye OSMANLICA ya Bu Kadar Karşı Duruyorsunuz. Acaba, Bunun, Osmanlı Düşmanlığı İle Bir Alakası Olabilir mi ...?

"Acaba, Bunun, Osmanlı Düşmanlığı İle Bir Alakası Olabilir mi ...?" şeklinde yazılamaz.

Doğrusu şu şekildedir:

"Acaba bunun Osmanlı düşmanlığı ile bir alakası olabilir mi?"

 

Ayrıca evet, Osmanlıları pek sevmem ama düşman da değilim.

Nihayetinde Türklere kimsenin yapmadığı kötülükleri Osmanlılar yapmışlardır.

 

Ben TÜRKÇEMİZ i Çok Seviyorum. Ve Size Hatırlatıyorum ;

"TÜRKÇEMİZ i" şeklinde yazılamaz.

Türkçe'yi çok seviyor olsaydınız, yazım kurallarına uyardınız.

İmla Kuralları ve işaretler vardır, bunları göz ardı etmezdiniz.

"Türkçemizi" şeklinde yazılır, "Türkçemiz" özel isim değildir.

 

"Ve size hatırlatıyorum"dan önce nokta konulmaz.

Türkçe Tarihsel Bir Değildir.

Nesne Eksikliği Anlatım Bozukluğu örneği.

Türkçe ne değildir?

Cevap:

"Türkçe tarihsel bir değildir."

İyi ama ne değildir?

OSMANLICA KAYNAKLIDIR. Osmanlıca nın Üzerine İnşa Edilmiştir.

Yanlış bilgi.

Ben hergün 10 kadar Osmanlıca belge okuyorum sayın birvarmışhiçyokmuş.

Bana Osmanlıcanın ne kaynaklı olup olmadığını öğretmeyin.

Türkçe'nin Osmanlıca kaynaklı olması için, Osmanlıcadan sonra ortaya çıkmış olması lazımdır.

Oysa ki Anadolu hiçbir zaman Osmanlıca konuşmamış, bugün kullandığımız Türkçeyi kullanagelmiştir.

Osmalıca İstanbul'da belirli bir kesimin ve sarayın kullandığı yapay bir dildir.

Bizde Kaynağımız Olan Osmanlı Edebiyat ına İlgi Duyuyor, ve Yazılarımızda Kullanıyoruz.

Ne yazık ki yazdıklarında da kullanamıyorsun.

Osmanlıca'nın transkriptsiyonunda belirli harfler vardır.

Mesela "Ha" harfini ve "" harfini ve "He" harfini "H" ile yazamazsınız.

Bunlar "H" harfinin üzerine ya da altına nokta veya çizgi konularak ifade edilir.

Sizin yazılarınızda bunların tek bir örneği bile yok, bütün "H"leri aynı yazıyorsunuz.

Osmanlıcanızda bile yaptığınız hataları yazacak olsam forumun kapasitesi bile yetmez iletilere.

 

Ayrıca "Osmanlı Edebiyat ına" yazılmaz

"Osmanlı Edebiyatına" şeklinde yazılır.

Yada Şöyle Diyelim ; DERCEDİYORUZ. Neşv ü Nema Buluyoruz.

"Yada" şeklinde yazılmaz.

"Ya da" şeklinde yazılır.

 

Ayrıca noktalama işaretleri bir önceki kelimeye bitişik yazılır ve sonraki kelime ile aralarında da bir karakter boşluk bulunur.

Yani;

"Şöyle diyelim ; dercediyoruz." şeklinde yazılmaz,

"Şöyle diyelim; dercediyoruz." şeklinde yazılır.

Nasıl, ''Osmanlıca O Kadar da Anlaşılmaz Değilmiş'' Değil mi ...?

Dediğim gibi bana ne Türkçe öğretmeye kalkın, ne de Osmanlıca...

"Türkçe İmla ve Noktalama Kuralları"nı gayet iyi bildiğimi iddia edebildiğim gibi, Osmanlıcayı da gayet iyi bildiğimi iddia ediyorum ve size de öğretebileceğimi söylüyorum.

 

Osmanlıca öğrenmesi ve anlaşılması çok zor bir dildir.

Osmanlıca öğrenebilmek için Türkçe Gramerinin bilmenin yanında Farsça ve Arapça Gramerinide bilmek gerekmektedir.

Çünkü İsim ve Sıfat Tamlamalarının çoğu bunlarla yapılmaktadır, cümleler üç dilinde özellikleri adeta çorba yapılarak, karıştırılarak oluşturulmaktadır.

 

Kullandığınız kelimelerin çoğunluğu Türkçe bile değil...

Kurduğunuz cümleler Türkçenin Gramerine bile uymamaktadır...

Kısacası siz Türkçe yazmıyorsunuz...

Türkçe yazmadığınız gibi anlaşılıyor ki Türkçe'yi de sevmiyorsunuz ve hatta Türkçe yazmayı da, İmla ve Noktalama Kurallarını da bilmiyorsunuz.

 

Eğer bildiğinizi iddia ediyorsanız hodri meydan...

Şimdiye kadar yazdığını tüm iletileri alıp inceleyelim.

Bakalım her iletinizde toplam kaç hata yapmışsınız.

Gönderi tarihi:
Ha şimdi sen benim "r" harfini hata olarak yazmamama mı takıldın?

Ben bunu kabul ederim ama madem böyle oynayacağız, kabul...

.

.

.

 

Sevgili TengeriinBoşig ;

 

Yahu Güzel Kardeşim , Sen Herkesi Kendine Düşman Hisstemek Zorundamısın.

Biz Sana Söylediğimiz Herşeyde ;

Sana Kötü Bir Şey Söylüyor,

Düşmanlık Yopıyor,

Polemik Başlatıyor,

Bel Altı Vuruyor , Gibi mi Görüyoruz

 

*** Neden Bizi Sürekli Gözünde Böyle Canlandırıyorsun ...?

Bizim Seninle Ne Alıp Veremediğimiz Olabilir ki Kardeşim.

 

Göremiyormu sun. Biz Nezaket Ölçüsünde Bir Düzeltme Yapmıştık.

 

Sen Ne Yaptın ? Tek Kelime İle Kişiselleştirme. Yani Kişisel Bir Savaş.

 

Yahu Ne Zor Bir İnsan sın Sen, Tengeriin. Niye Kimseyi Yanına Yaklaştırmıyorsun...?

Hemen Kılıç Kalkan Kuşanıyorsun.

Ne Diyeceğimi Bilemiyorum. Hayretler içerisindeyim.

 

Bak Sana Güzelce Anlatayım ;

Senin Yazında ''fasca'' Kelimesini Görünce , Klavyede ''R'' Harfini Atlamış Olabileceğini Düşünmedim Ben.

Tabii ki Bu Çok Normal Birşey Hepimiz Yapabiliyoruz.

 

Ben Ne Düşündüm ;

Tengeriin , Fas Dili Diye Bir Dil İcad Etti. Bize ondan Bahsediyor Zannettik. ''Fas ca'' yı Görünce Böyle Düşündüm.

Ben Bir İnsan ım Kardeşim , Senin Hakkında Her Zaman Doğru Tahmin de Bulunacağım Diye Bir Lüksüm Yok ki Benim.

 

Fakat Beni Çok Üzdün, Neden Biliyormusun ? Çünki Hemen Başladın Bel Altı Atışlar a.

Yahu Hele Bir Dinle, Anla Bakalım. Bizim Seninle Dalga Geçmediğimizi Göreceksin.

 

Şimdi Sana Bir Şey Hatırlatacağım, İyi Düşün ;

 

Hatırlıyor mu sun ; Bana İDDİA Kelimesinin Doğru Yazılışını Öğretmiştin, Hani.

Ben Daha Önce Hep ; İddaa Şeklinde Yazardım da, Sen de ''O Kelime Öyle Yazılmaz'' Demiştin.

''O Bir Şans Oyununun Adı dır'' Demiştin.

 

Şimdi Hatırla Bakalım , Biz Sana Böyle Ağzımıza Geleni Söylemiş miy dik ...?

Yoksa TEŞEKKÜR MÜ ETMİŞTİK ...?

 

Ben Bizzat Sana Teşekkür Ettiğimi Hatırlıyorum. Ama Görüyorum ki ;

Bu Senin Yapabileceğin Bir Nezaket Değilmiş.

 

Çünki Anlıyorum ki ; Sence, Karşında Seninle Tartışan Herkes Düşman ın dır.

Yanılıyor mu yum ...?

 

Bu Kadar Sayıp Dökeceğine, Bir Teşekkür Etsen Olmaz mıy dı ...?

Biz Senin İçin, Öyle Layık Görmüştük...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Sn Tengerin Boşig,

 

Öncelikle emeğinize sağlık.

 

Bu yazı çaba gerektiren bir yazı.

 

İçeriği dolu , herşey yerli yerinde.

 

Umarım yazının muhatabı konuya vakıf olabilmiştir.

 

Bu güzel bilgiler için yeniden kucak dolusu teşekkürler.

 

Tebrikler.

 

Saygılarımla.

Gönderi tarihi:

Sn GoyimMi.

 

 

Yüce Uçan Spagetti Canavarı hakkında bu kadar ölçüsüz konuşmanıza alındım.

 

Bizim inancımızla ALAY etmeye hakkınız ok.

 

DALGA GEÇMEYE de hakkınız yok.

 

Onun yazdırdığı kitabın Kurandan ne farkı var ki.

 

Neden dalga geçiyorsunuz.

 

Uçmak wright kardeşler falan..... Teessüf ederim yani.

 

Sanırım biraz bilgi NOKSANINIZ var.

 

Bu yüzden de YANLIŞ YORUMLARA kapılmış gözüküyorsunuz.

 

Ben bir link vereyim..

 

Ona bakınız.

 

sonra bizim YÜCE UÇAN hakkında sizinle tartışırım.

 

Onun yazdırdığı kitapla Kuranı bile karşılaştırırım.

 

Ama HAKARET ETMEDEN fikrinizi söyleyiniz...

 

Link aşağıdadır.. Lütfen tüm MAVİ li yerleri TIK layarak , detaylara bakınız.

 

Bilgi sahibi olduktan sonra tartışalım.

 

-http://tr.wikipedia.org/wiki/Pastafaryanizm-

 

Saygılarımla.

Gönderi tarihi:

"Azabı Gördükleri Zaman

Kimin Yolunun Sapık Olduğunu Bilecekler."

(Furkan: 47)

-------------------------------------------------

"Günahların zahiri olanını da

batıni olanını da bırakınız.

Çünkü günah kazananlar

yaptıklarının cezasını çekeceklerdir."

(En'am: 120)

Gönderi tarihi:
Sevgili TengeriinBoşig ;

 

Yahu Güzel Kardeşim , Sen Herkesi Kendine Düşman Hisstemek Zorundamısın.

Biz Sana Söylediğimiz Herşeyde ;

Sana Kötü Bir Şey Söylüyor,

Düşmanlık Yopıyor,

Polemik Başlatıyor,

Bel Altı Vuruyor , Gibi mi Görüyoruz

 

*** Neden Bizi Sürekli Gözünde Böyle Canlandırıyorsun ...?

Bizim Seninle Ne Alıp Veremediğimiz Olabilir ki Kardeşim.

 

Göremiyormu sun. Biz Nezaket Ölçüsünde Bir Düzeltme Yapmıştık.

 

Sen Ne Yaptın ? Tek Kelime İle Kişiselleştirme. Yani Kişisel Bir Savaş.

 

Yahu Ne Zor Bir İnsan sın Sen, Tengeriin. Niye Kimseyi Yanına Yaklaştırmıyorsun...?

Hemen Kılıç Kalkan Kuşanıyorsun.

Ne Diyeceğimi Bilemiyorum. Hayretler içerisindeyim.

 

Çünki Anlıyorum ki ; Sence, Karşında Seninle Tartışan Herkes Düşman ın dır.

Yanılıyor mu yum ...?

 

Bu Kadar Sayıp Dökeceğine, Bir Teşekkür Etsen Olmaz mıy dı ...?

Biz Senin İçin, Öyle Layık Görmüştük...

Hayır Sayın birvarmışhiçyokmuş...

Benimle tartışan ve özellikle hatamı, yanlışımı oraya çıkarabilen hiçkimse düşmanım değildir.

Öyle olsaydı buradaki en sağlam düşmanım Sayın Bilimselci, Sayın Yam_yam ve Sayın BrainSlapper olurdu.

Sizinle yaptığımız tartışmalar, onlarla yaptığım sert tartışmaların yanından bile geçmiyor.

Ama bugün onlar çok iyi arkadaşlarım.

 

Benim hoşuma gitmeyen şey Türkçe'nin kötü ve başka dillerin esiri olarak kullanılmasıdır.

Belirli bir dil yapımız, kurallarımız ve noktalama işaretlerimiz var.

Siz Arapçayı, Farsçayı ve dahası Osmanlıcayı gayet güzel konuşabilirken

Türkçeyi öldürecek derecede kötü yazarsanız ben buna kim olursa olsun tepki gösteririm.

Babamda olsa tepki gösteririm.

Az buz İngilizceden anladığım halde buraya İngilizce alıntı yapan arkadaşları da eleştirmişliğim vardır.

 

İnsanların birbirlerine yaklaşabilmeleri için, aynı dili konuşabilmeleri ve anlaşabilmeleri lazım.

Benimde birisini yaklaştırmam için kendime, o kişiyi anlamam lazım.

Birisine de yaklaşabilmem için o kişiye kendimi anlatabilmem ve kişinin beni anlayabildiğinden emin olmam lazım.

 

Türkçeyi düzgün yazmayan insan her zaman bana, daha en baştan bel altı vuruyor demektir.

 

Bakın bunları daha önce Sayın Sarıgöl'e de söyledim...

Yani benim zıtlaştığım insanlara dikkat edin, hepsiyle sadece bu yüzden yakınlaşmam.

 

Siz bir kere düzeltin, dilin kurallarına ve yapısına uyun bakalım o zaman bir anlaşmazlık oluyor mu!?

Konu şahsınıza indirgendiyse kusuruma bakmayın ama bazen bu bir gereklilik oluyor.

Nedense senin uçan spagetti canavarı Tanrı'na senden başka kimse inanmıyor. Ve seni doğrulayan başka kitaplar da yok. Üstelik kimseyi de değiştirmemiştir. İnsan gücünü ve gerçekliğini Allah'ından alır.

Kim ne kadar muteberdir. Kişinin Tanrısına bakarak ona inanabiliriz. Eğer Tanrı para ise para ile ilgili konuda taviz vermezsin. Sözkonusu para ise Şerefin teferruat olur. Tanrına kavuşman için herşey mubah olur.

Hz. Muhammed'e de en başta kimseler inanmıyordu ama?

Burada Uçan Spagetti Canavarı'na inanan birçok insan var hem.

Sayın BrainSlapper, Yarasa, Taklamaktan, Hoppa...

Ayrıca bu Tanrı'ya inananlara saygı duyan insanlarda var:

Sayın Yam_yam, Görüş, Tengeriin Boşig...

 

Uğruna birşeyler yapılması konusunda ise;

Uçan Spagetti Canavarı adına burada Cihat yapıyorlar işte, daha ne yapsınlar.

Günde 10 kere Çevrim İçi olmak emrediliyor onlara.

Uçan Spagetti Canavarı daha fazlasını istemiyor.

Gönderi tarihi:
Hayır Sayın birvarmışhiçyokmuş...

Benimle tartışan ve özellikle hatamı, yanlışımı oraya çıkarabilen hiçkimse düşmanım değildir.

.

.

.

 

Sevgili TengeriinBoşig ;

 

Bizim Sizin İçin Hiç Düşünmeden Öngördüğümüz ,

 

Lakin Sizin Biz e, Çok ve Gereksiz Gördüğünüz ;

 

''TEŞEKKÜR'' e Neden Değinmediniz ...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili TengeriinBoşig ;

 

Bizim Sizin İçin Hiç Düşünmeden Öngördüğümüz ,

 

Lakin Sizin Biz e, Çok ve Gereksiz Gördüğünüz ;

 

''TEŞEKKÜR'' e Neden Değinmediniz ...?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Henüz tavrınızı düzeltmediğiniz için olabilir bunun nedeni...

Ve birde ben "Fasça" kelimesini bilerek yazmadım, "r"ye basamamışımdır klavyede...

Yoksa Fasça bir dilin olmadığını biliyorum ve herkeste "Farsça" demek istediğimi anlamıştır...

Bilmeyerek yaptığım birşeyi, bilerek yapmışım gibi gözüme soktuğunuzda

Teşekkür bekleyemezsiniz.

Hama ama illa ki istiyorsanız,

Böyle yanlış anlamalara neden olabileceğini gösterdiğiniz için,

Daha dikkatli olmam konusunda uyarı olarak kabul ediyor ve teşekkür ediyorum...

 

Gönderi tarihi:
Nedense senin uçan spagetti canavarı Tanrı'na senden başka kimse inanmıyor.

Ve seni doğrulayan başka kitaplar da yok.

Üstelik kimseyi de değiştirmemiştir. İnsan gücünü ve gerçekliğini Allah'ından alır.

Kim ne kadar muteberdir. Kişinin Tanrısına bakarak ona inanabiliriz.

 

Sn GoyimMi,

 

Beni güldürdünüz , Allahında seni güldürsün emi.

 

Bak ben Yüce Uçan Spagetti Canavarı nın resmini de yerleştirdim avatarıma.

 

Spagettiden oluşan kanatları arasında KÖFTE bile taşıyor.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Bakın din olgusundan tamamen uzak olarak yapılan bir araştırmayı gazetede okumuştum : "ABD'de bir bilim adamı, 200 yıllık bir matematik formülüyle Tanrı'nın varlığını ispatladığını söyledi. Scientific American adlı bilim dergisine göre Stephen Unwin, 'Probability of God' (Tanrı'nın Olasılığı) adlı kitapta, 'Tanrı, yüzde 67 olasılıkla var' diyor. Risk, analiz ve yönetim uzmanı olan Unwin, Bayes formülünden yola çıkıyor. Unwin, ahlaki değerleri, özgür iradeyi, mucizeleri, Tanrı'nın varlığını kabul eden ve karşı çıkan felsefi görüşleri, formülündeki değişkenler olarak ele alıyor." Filozofların şaşırıp kaldıkları bir ortamda işletmecilerin yanıtı hazır ve kesin: Yüzde 67! Gel de inanma! (Türker Alkan’ın ‘Tanrı'nın var olma olasılığı’ makalesinden bir kesit)

Gönderi tarihi:

Sn msncı

 

Baska bır baslıkta da bu yazıyı tekrarlamıs sınız.

 

Sn yarasa ıle sn natomatık cevaplamıslar.

 

Sn yasara orjınal metnını gormek ıstemıs ve degıskenlerın ne oldugu onemlı demıs.

 

Sn natomatık te kalan %23 olmama ıhtımalı ne olacak demıs.

 

Istersenız detaylarını o baslıktan takıp edıp.

 

Sıze sorulanlara cevap verınız.

 

Saygılar

Gönderi tarihi:
O yazılarınızı da okudum.

Sadece cevapladığınıza inaniyorsunuz.

Oysa kanıt yok.

Bisürü masal vari şey.

Saygılar.

 

Arkadaşım ben önceden ''ya ben anlatamıyırum, ya sen anlamıyorsun'' diyordum. Şimdi fikrimi değiştirdim : ''Ben anlatabiliyiroum, ama sen anlamak istemiyorsun''...

Neden mi?

Çünkü Allah'ın %100 var olması veya % 100 yok olması diye bir bilimsel açıklama olamaz. Çünkü Allah denek değildir ki labaratuvara koyup inceleyesin. Yani bu durumda iki şıkkı da savunanlar dogmatik görüşlüdür. Dolayısıyla biz %100 varmış olarak kabul ediyoruz. Siz % 100 yokmuş gibi. Ama dinden uzak olarak yapılan araştırma bile %67 bizim lehimizde. Akıllı adam %23'lük küçük kısmın yanında yer almaz. Yer alsa da bu %67'lik kısma hiçbir zarar vermez. Kim haklı diye soracak olursanız da bunu öldükten sonra göreceğiz.

 

Şu sözlerle olayı bitiriyorum :

Ya İslam'da erirsin,Ya inkarda çürürsün; Yol mezarda bitmiyor; girdiğinde görürsün...!!!

Gönderi tarihi:

:clover: - :)

 

“Siz görmekten gelsenizde gerçekler var olmayı sürdürürler...”

Aldoux Huxley

 

Hangi göremediğimiz gerçekleri kast ediyor acaba?..

Hayatı sadece 5 duyu kesitsel algılama araçları ile değerlendirmeye çalışmak ne mistik nede bilim adamının karakterindendir...

 

Bu topiği açan arkadaşı kutlarım!..

 

"Allah yoktur" derken adını "Allah" etiketlediği kafasındaki klişeleşmiş bir tanrı/ilah ı kastediyor...

 

 

Insanlar bildiği şeye "YOK" demez/diyemezler!..

Bilemediğini inkar eder ancak...

 

Öyle ya, bilinen seye YOK denilirmi?

YOKsa adı niye VAR???

 

Gerçek şuki bu var olanı OKUyamamış bilememiş ve dolayesiyle kafasında hayalinde yarattığı kendi tanrı/ilah kavramının mantıksızlığını red ediyordur!..

 

Bu arkadaşımız kafasında, hayalinde kurguladığı "yukarıda eli değnekli aşşağıda bakteri kadar mahiyeti olmayan varlıkları imtihan eden bir celalli/tonton dedenin olmadığını söylemek istiyor sanırım!..

 

 

Canlarım;

 

Evren içi evrenler...

Ve içinde milyarlarca Galaxiler,

milyarlarca Galaxiden biri olan Samanyolu Galaxisi,

ve bu Samanyolu isimli Galaxide yaklaşık 400 Milyar yıldızdan biri olan senin Güneş denilen uydu,

ve bu Güneş`ten bir milyon üç yüz bin defa hacmi küçük olan senin DünyaN denilen uyduN,

ve bu "Dünya isimli uydunun içinde milyarlarca canlıdan biri olan sen,

 

Tam bu noktadan tekrar Re(geri) bakış yapalım evrene...

 

Bir an için bu milyarlarca Galaxiyi içinde barındıran bir evren büyüklüğünde tanrının varlığını farzedelim...

 

Böyle bir tanrının indinde Galaxinin yeri ne?

Içinde 400 milyar yıldızdan biri olan senin Güneşinin yeri ne?

1.300.000 defa küçük olan dünyanın yeri ne?

Içinde milyarlarca canlıdan biri olan SENin yerin ne?

 

Böyle bir büyüklükte tanrıya sen asi olsan ne ifade eder???

Onun gönlünü hoşnut etmeye çalışsan ne ifade eder???

 

Senin gibi bir HIÇ i cezalandırma gibi bir derdi olan bir tanrı,

Senin gibi mahiyeti bile olmayan birini mükafatlandırma zevki olan bir ilah,

Senin gibi varlığı 1 ışık yılı öteden dahi GÖRÜNMEYEN biri gece gündüz secde yapsa ne oluuur,

Ona sövüp saysan ne olur????

 

Senin vücudundaki milyarlarca hücreden biri!!!???? Senin için ne ifade ediyor!?

 

Bu sorgularımla ateist düşünceli arkadaşlarıma bir katkı olsun istedim…

 

 

Böyle büyük bir ilah/tanrı milyonlarca ışık yılı ötede bir karanlık noktanın içinde "insan" denilen bir HIÇ`i imtihan etmesini düşünmek elbette mantık işi değil!..

 

Yapacakmı, yapmayacakmı, uyacakmı, uymayacakmı diye derd edinen bir tanrı ve bir tarafta da onun bakteri kadar mahiyeti olmayan kulları!!???

 

Yaparsa memnun olacak(kendini tatmin edecek), yapmassa celallenip kaynar kazana atacak!???

 

Kimsin ki, kimi RAZI ediyorsun?

Böyle bir lüxün ve keyfinmi var?

 

Einstein "Allah`ı değil, yukarıda sizin düşündüğünüz gibi bi zar atan tanrı/ilahı RED ediyor!..

 

Buraya kadar anlatılan şeyler ilah/tanrı anlayışı kapsamında olan kayıt altı bilgilerdi...

 

Bu kayıtın ismini siz ister Allah diye etiketleyin, ister Brahma, ister Got, ister uçan spagetti...

RED ETTIĞINIZ ŞEY KAFANIZDAKI BU DENLI BIR ILAH/TANRI KAVRAMIDIR!..

 

 

Gelmiş geçmiş tüm Resul(haberci) ler bu tarz bir düşünceyi RED EDMIŞLERDI!!!

En son 1400 küsür yıl öncede Muhammed Mustafa s,a,v "La ilahe illa , diyerek TANRI/ILAH kavramının olmadığını söylüyordu!!!

 

Lütfen bu satırları iki kez hatta üç kez tekrar okuyun!..

 

La ilahe diyerek ILAH/TANRI (lik) olmadığı teorisiyle bomba gibi etki yapıyordu ilahiyatçıların üzerine!..

 

“Illa Allah„ diyerekte, "Allah" diye bir isime işaret ediyordu!..

 

 

kafanızdaki etiketlediğiniz şey sadece bir isim!..Vasıfları sizin inandığıniz gibi olmayan bir isim!..

 

 

Atesit düşünceli arkadaşlar haklı şekilde yukarıda izah ettiğim türden bir ilah/tanrı yi red edmekteler...

Tüm nebi ve Resullerde bu gerçeği vurguladılar kendi zamanlarında farklı mecaz yollu işaretler ile!..

 

Günümüz Deva larından Einstein dahi bu gerçeği kendince vurguladı...

“Yukarıda zar atan bir ilah, yani aşşağıda bir takım yarattıklarının ahvalini bilmiyormuşçasına imtihan eden bir tanrı„ nın olmadığını çok iyi sezmişti…

Bir yandan kainatta herşeyin bir mutlak Iradeye tabi olduğunu keşfetmiş ve bu MUTLAK IRADE her ne ise VARLIĞINI HER AN HERŞEYDE AÇIĞA ÇIKARIYORDU…

Bu nedenle BIZE GÖRE birim diye algılanan “herşeyin bir kaderi„ yani ölçü ve dengesi olduğunu ima ediyordu!..

 

Aslında Allah ismi ile işaret edilenin özelliklerini anlatıyordu bilimi ile!..

 

Perdeliler perdelerinden dolayı OKUyamadılar onu!..

 

 

Toparlıyorum...

 

SIZIN "Allah" ismi ile işaret edilen şey, bir ILAH veya TANRI DEĞIL!..

 

 

Bilim Allah`ın vasıflarını anlatıp durmakta, lakin siz kayıtlarınız dan azade düşünüp araştırmadığınız işin SISTEMI OKUYAMIYORSUNUZ!..

 

 

Allah ismi ile işaret edilen hakkında bir iki satır da olsa bir kaç dostum ile paylaştığım topik`in adresi burda...

 

Paylaşım ve katkılarınızı tebrik ediyor, yeni daha nice ufuklar dilerim!..

 

Saygılar...

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...howtopic=129724

Gönderi tarihi:
Kim haklı diye soracak olursanız da bunu öldükten sonra göreceğiz.

 

Şu sözlerle olayı bitiriyorum :

Ya İslam'da erirsin,Ya inkarda çürürsün; Yol mezarda bitmiyor; girdiğinde görürsün...!!!

 

Şu yukardakini ispat için ,

 

Oraya gidip geri gelmiş biri varmı.

 

Nerden biliyorsunuz öyle olduğunu. Kanıtınız ne. Kuran mı.

 

Yoksa hepisi , ben söyledim inanacaksınız gibi bişey mi. İMAN edeceksiniz...Bu Böyle.

 

İnanmayanı da sonsuza kadar yakarım ha... mantığına mı inanacaz.

 

Oysa bizim inancımızın ispatı var.

MASAL değil.

 

Ben gidip biraz HÜDHÜD kuşu ile ilgili ayetlere bakayım. Daha neler yapmış.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Bu arkadaşımız kafasında, hayalinde kurguladığı "yukarıda eli değnekli aşşağıda bakteri kadar mahiyeti olmayan varlıkları imtihan eden bir celalli/tonton dedenin olmadığını söylemek istiyor sanırım!..

 

 

Canlarım;

 

Evren içi evrenler...

Ve içinde milyarlarca Galaxiler,

milyarlarca Galaxiden biri olan Samanyolu Galaxisi,

ve bu Samanyolu isimli Galaxide yaklaşık 400 Milyar yıldızdan biri olan senin Güneş denilen uydu,

ve bu Güneş`ten bir milyon üç yüz bin defa hacmi küçük olan senin DünyaN denilen uyduN,

ve bu "Dünya isimli uydunun içinde milyarlarca canlıdan biri olan sen,

 

Tam bu noktadan tekrar Re(geri) bakış yapalım evrene...

 

Bir an için bu milyarlarca Galaxiyi içinde barındıran bir evren büyüklüğünde tanrının varlığını farzedelim...

 

Böyle bir tanrının indinde Galaxinin yeri ne?

Içinde 400 milyar yıldızdan biri olan senin Güneşinin yeri ne?

1.300.000 defa küçük olan dünyanın yeri ne?

Içinde milyarlarca canlıdan biri olan SENin yerin ne?

 

Böyle bir büyüklükte tanrıya sen asi olsan ne ifade eder???

Onun gönlünü hoşnut etmeye çalışsan ne ifade eder???

 

Senin gibi bir HIÇ i cezalandırma gibi bir derdi olan bir tanrı,

Senin gibi mahiyeti bile olmayan birini mükafatlandırma zevki olan bir ilah,

Senin gibi varlığı 1 ışık yılı öteden dahi GÖRÜNMEYEN biri gece gündüz secde yapsa ne oluuur,

Ona sövüp saysan ne olur????

 

Senin vücudundaki milyarlarca hücreden biri!!!???? Senin için ne ifade ediyor!?

 

Bu sorgularımla ateist düşünceli arkadaşlarıma bir katkı olsun istedim…

 

 

Böyle büyük bir ilah/tanrı milyonlarca ışık yılı ötede bir karanlık noktanın içinde "insan" denilen bir HIÇ`i imtihan etmesini düşünmek elbette mantık işi değil!..

 

Yapacakmı, yapmayacakmı, uyacakmı, uymayacakmı diye derd edinen bir tanrı ve bir tarafta da onun bakteri kadar mahiyeti olmayan kulları!!???

 

Yaparsa memnun olacak(kendini tatmin edecek), yapmassa celallenip kaynar kazana atacak!???

 

Kimsin ki, kimi RAZI ediyorsun?

Böyle bir lüxün ve keyfinmi var?

 

Einstein "Allah`ı değil, yukarıda sizin düşündüğünüz gibi bi zar atan tanrı/ilahı RED ediyor!..

 

Buraya kadar anlatılan şeyler ilah/tanrı anlayışı kapsamında olan kayıt altı bilgilerdi...

 

Bu kayıtın ismini siz ister Allah diye etiketleyin, ister Brahma, ister Got, ister uçan spagetti...

RED ETTIĞINIZ ŞEY KAFANIZDAKI BU DENLI BIR ILAH/TANRI KAVRAMIDIR!..

 

Gelmiş geçmiş tüm Resul(haberci) ler bu tarz bir düşünceyi RED EDMIŞLERDI!!!

En son 1400 küsür yıl öncede Muhammed Mustafa s,a,v "La ilahe illa , diyerek TANRI/ILAH kavramının olmadığını söylüyordu!!!

 

Lütfen bu satırları iki kez hatta üç kez tekrar okuyun!..

 

La ilahe diyerek ILAH/TANRI (lik) olmadığı teorisiyle bomba gibi etki yapıyordu ilahiyatçıların üzerine!..

 

“Illa Allah„ diyerekte, "Allah" diye bir isime işaret ediyordu!..

 

Ha gayret, dinlerden özgürleşmene az kalmış, seni destekliyoruz.

 

Gelmiş geçmiş tüm peygamber sıfatlı kişiler de, Muhammed de, milyonlarca ışık yılı ötede bir karanlık noktanın içinde "insan" denilen bir HIÇ`i imtihanla meşgul olan bir ilahı, isteklerimi yapacakmı, yapmayacakmı, uyacakmı, uymayacakmı diye derd edinen bir ilahı, yaparsa memnun olacak(kendini tatmin edecek), yapmassa celallenip kaynar kazana atacak bir ilahı tarif ediyor!???

 

Einstein, herşeyden önce Musa'nın Yehova'sını, Muhammmed'in Allah'ını reddediyor.

 

*

 

Bakara Suresi 155 Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz.Sabredenlere müjdele.

 

Enfal Suresi 28 Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, büyük ödül O'nun katındadır.

 

Kehf Suresi 7 Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim.

 

Enbiya Suresi 35 Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz.

 

Ankebut Suresi 2 İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!

 

Hucurat Suresi 3 Allah resulünün huzurunda seslerini alçaltanlar var ya, onlar Allah'ın, gönüllerini takva için imtihan ettiği kişilerdir. Bir bağışlanma vardır onlar için, bir büyük ödül vardır.

 

Teğabün Suresi 15 Şu da bir gerçek ki, mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, onun katında büyük bir ödül vardır.

 

Cin Suresi 17 Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden/Kur'an'dan yüz çevirirse Rabbi onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar.

 

Yukarıda yazdığın yazı çerçevesinde düşün bakalım, Kuran'daki bu ayetler mantık işi mi?

Üç kez değil, bıkıncaya kadar oku.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

1- Einstein, herşeyden önce Musa'nın Yehova'sını, Muhammmed'in Allah'ını reddediyor.

Einstein, Musa yukarida tanimladigim kurgu-hayal ürünü bir tanriyi red ediyor demistim!!!

 

Muhammedin anlattığı Allah ismi ile işaret edilen şey, bu yazılan çizilen şeyler HIÇ DEĞIL, bilakis Muhammed`te yukarıda anlatılan biçimde ilah/tanrı varsayımını red edmekte!!!

 

Bir daha işaret edmiyeceğim bu noktaya, çünki israr ve ikna çabam yok...

 

 

2- Yukarıda yazdığın yazı çerçevesinde düşün bakalım, Kuran'daki bu ayetler mantık işi mi?

Üç kez değil, bıkıncaya kadar oku.

 

Sevgili arkadasım,

senin su Kuran ayetleri diye bahsettiğin şeyler, Meal /YORUMLARDIR)...Ve bu yorumlar ne Kuran denilen evrensel bilgiyi bağlar nede Muhammed isimli o müthiş Insanı bağlar...

 

Bu yorumlar insanların Kurandan kendi kapasiteleri kadar anlayabildikleridir, bunlar yanlış veya doğru önemli değil...

 

Akıllı adam başkalarının yorumlarını üstlenmez...

Senin Kurandan anladıkların önemli, başkalarının yediği bal sana ne kadar faydalıdırki?

 

Hiç açtınızmı Kuranı?(mela değil) Hiç OKUdunuzmu? Hiç tahkik(arastırma) yaptınızmı?

 

Ilahiyatçıların(Muhammed ilah yok diyor???) ilah/tanrı meallerinden yola çıkarsanız, ömrünüzü falanca böyle dedi filanca böyle dedi diye heba eder geçer gidersiniz dünyaNızdan...

 

Sadece çağımın siz güzel insanları ile paylaşım yapıyorum, lütfen bunu bir tartışma veya ikna olarak kabul edmeyin...

 

Günümüz meal ve yorumlamaları anlaşılıyorki yukarıda bir eli sopali tanrı, aşşağıda güttüğü ........kulları anlayışına varmış...

 

BILINC, BEDEN, TOPLUM a faydası olmayan hiç bir şey evrensel olamaz...Bu tür değerlere yönlendirmeyen her tür fikir olsa olsa hayali bir kurgu roman tanrı/ilah anlayışından kaynaklaşıyordur...

 

"Allah" isminin işaret ettiği gerçekler bu bahsi geçen şeyler ile uzaktan yakından alakası yok...

 

Diyn denilen hakikati anlamak istemenin tek şartı, küçük yaştan beri aldığıniz telkin ve şartlanmaları bir kenara bırakarak YENIDEN bilim ışığında ön yargısız değerlendirmek zorundasınız...

 

ŞAYET BU BEDEN BIR GÜN POSA OLACAK, YA SONRA??? diyorsanız...

 

 

 

Yıl 2008 elektronik BILGI-SAYAR devrinde yaşıyoruz, Bilgi tarama yerine hala başkalarının dedikodusunu yapmak?..

Artık "ben ne düşünüyorum bu konuda acaba demicekmiyiz?

Benim araştırmalarım neler acaba demicekmiyiz?

 

Başkalarının sizin hayalinizdeki gardrobtakine uymadıgı şeyler yanlış anlamına gelmez...

Sizin, size ait değer yargılarınız nelerdir, bu önemli...

Başkalarının yanlış değerlendirmeleri ile teori üretilmez!..

 

"Biliyorum" dediğimiz şeyler başkalarının yorumlarına yaptığnız yorumlardır...

 

Matba basımı mealler ile beyninizi kilitlemeyin...Ancak değerlendirin...

Başkasının layıkıyle anlayamamış-idrak edememiş olduğu şeyler "YOK" anlamına gelmez...

 

 

Var demekte basit değildir, yok demekte...

 

Benim en çok saygı duyduğum ateist şu insandırki, "ben tanrı/ilah in olmadığı kanaatindeyim" diyendir!.. KANATINDEYIM!

Benim seni inkar edmem düşünülebilirmi? çünki BrainSlapper diye bir isim var!..

Ama ben senin vasıflarını kafam basmadı diyerek red edebilirim.Bunuda seni hakkıyle değerlendiremediğimdendir! Yoksa senin vasıfsızlığından değil!

 

 

Yeniden Değerlendirmek teklifi ile selamlar...

 

 

"LA ILAHE, diyor KURAN" kime?

"Ön yargısız düşünen, sorgulayan Insana!..

Gönderi tarihi:
Akıllı adam başkalarının yorumlarını üstlenmez...

 

Sn BK-E

 

Yukarıda yazan ayetler , YORUM değil , TERCÜME dir.

 

Birebir kelime kelime tercümedir.

 

Yorum olan kısımlar (..) parantez içinde olur. Zaten tam bir kitap olsa bu paranteze de ihtiyaç bırakmaz. Değil mi.

 

Önce bunu bir ayıralım.

 

Yorum sayılabilecek şey ise TEFSİR dir.

 

Buda tefsiri yapan kişinin kişisel yorumudur.

 

Kesinlikle ayetin aslına bağlı kalarak yorum yapılır.

 

Yani ayette teyemmüm yapınız. Denmiş ise, müfessir bunu açıklar. Teyemmüm yoktur demez. Ayetin hangi olaydan sonra indiğini , hikmetini , şununu bununu açıklar.

 

Yorum da budur.

 

Başa dönecek olur isek.

 

Yukarıdaki ayetler yorum değil tercümedir.

 

Siz bize Kuranı anlamak için arapça öğrenmemizi mi öneriyorsunuz.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Kuran`ı anlamak için Arapça kafi olsaydı, arap dünyası....diye bir yazım olacaktı size paylaşım olarak sunduğum.Sanırım Fatiha isimli topikte olacaktı...

 

Meal-Tefsir-Tercüme-Açıklama, bunlardan elde edilen sonuç ise YORUM..KESINLIK değildir...

Çünki bir başkasıda başka Meal-Tefsir-Tercüme eder, bir başka mana çıkarır!..Bu da YORUM dur...

 

Einstein bunu demek istedi sanırım!.. SIZE GÖRE, BANA GÖRE!? herneyse bunu tartışmayalım..Yeterki olay kişiselleşmesin...

 

Ya ortaya atılan teorileri sahibinden tahkik edeceğiz, yada ilah/tanrı bilimcilerinin bakış açısından!

 

Sahibi bu BILGIyi arapça bir lisanla yeniden açığa çıkarmış, evet doğru...

Ama KURAN`ı arapların veya türklerin kayıtı altında bırakmamış! Bu da ayrı bir gerçek...

 

Kuran orasından burasından bir satır cımbızlanıpta kayıt altına alınırsa körlerin Fili tarifi gibi bir manzara çıkar ortaya...

Peki nasıl değerlendirmeliyiz?

Işte bu soruyu sormak meraklısının işi!!!

 

Bizim yapmış olduğumuz tahkiklere görede Kuran günümüz insanının anladığı biçimde hiç değil mesela!

Ne yapacağız şimdi???

 

Bizde tam aksini söylüyoruz, hatta ateistlerin düşüncelerinin kısmen destekler halde!!! vede KURANın bakışından!!!

 

"Ateizmi" dahi içinde barındıran bir evrensel BILGI kitabını ANLAmak arapların işi olsaydı,,,,konumları belli dünyada!!!

 

Neyse dostum, biliyorum bu bahsin sonu yok, herkes kendince değerlendirecek tabii sonuçlarını yaşayacak...

 

Ama şunu iyi biliyorum, Muhammedi en iyi öven Ateistlerdir!.. Lakin onlar farkında değillerdir...Bu da benim iddamdır!?

Muhammedi teorisiyle övüyorlar, sahsına yapılan eleştriler hava civa, o hiç bir zaman oralı olmadı sahsiyle alakalı şeylere...

 

Ilah/tanrı yoktur dedi sizin gibi...AMA ALLAH

Allah NE???

 

Bir buçuk milyarla birlikte sizde anlayamıyorsunuz onu malesef...

Sevgiler...

 

 

"Ben sadece geçiyordum buralardan"

Gönderi tarihi:

B-KE , nerden çıktın kardeş. :D O kadar yorum yapmıştım. Gümbürtüye gitti.

Neyse ben yine yazim sen sus :D

 

B-KE'ye

Cevap : Kardeşim bak Ahmet hulusiyi okudum bilirim. Tasavvufi bir dili var. Senin de okuduğun anlaşılıyor. Ama Ahmet Hulusiden çok onun kitaplarında belirttiği isimleri oku. Çünkü Ahmet bey bir din alimi değildir. Sıradan bir insandır. (Ön veya arka sıradan tartışılır :D ) Ve bazı onularda Kur'an ve Hadislerden çok kendi kafasına göre hareket etmektedir. Halbuki dinde sana göre veya bana göre yoktur. Tüm teoriler ortadadır. Pratiğe geçenler yanlış yapıyorsa bile bu teoriye zarar vermez.

Ayrıca Kur'an hakkında verilen ayetler meal'dir. Siz galiba tefsiri kastediyorsunuz.

----------------------------------------------------------------

TAKLAMAKAN'e :

''Oysa bizim inancımızın ispatı var.

MASAL değil.'' demiş.

 

Cevap : Hadi canım. Big Bang sonucunda dünya olduğuna göre. Dünyadaki ilk insanlar nasıl oluştu anlatır mıısn? Hani Darwin'in düşündüçe çıldıracak gibi olduğu. Lenin'in düşünmekten Ruh sağlığına yatırıldığı insanlar.

Siz küçük bir insanın bile bilimsel bir oluşumunu yorumlayamadınız. Koskoca kainatı mı yorumlayacaksınız.

----------------------------------------------------------------

''Ben gidip biraz HÜDHÜD kuşu ile ilgili ayetlere bakayım. Daha neler yapmış.''

 

Cevap : Gül gül son gülen iyi büler :D (Zaten konuşan papağan da yok.Hepsini insanlar beyinlerinden uydurdu :D )

----------------------------------------------------------------

TAKLAMAKAN'e :

''Yorum olan kısımlar (..) parantez içinde olur. Zaten tam bir kitap olsa bu paranteze de ihtiyaç bırakmaz. Değil mi.''

Cevap : Arapça bilmediğini bir daha kanıtladın. Bugünkü parantezli yerler Arapça da zaten belirtilen yerlerdir. Belirtilmeyen yerler de zaten belliridir.

Mesela '' O, kainatı yarattı'' deyince parantez içinde Allah denmesine gerek yoktur. Çünkü belirtilen şey ap açık bellidir.

Gönderi tarihi:

B-KE'ye

Cevap : Kardeşim bak Ahmet hulusiyi okudum bilirim. Tasavvufi bir dili var. Senin de okuduğun anlaşılıyor. Ama Ahmet Hulusiden çok onun kitaplarında belirttiği isimleri oku. Çünkü Ahmet bey bir din alimi değildir. Sıradan bir insandır. (Ön veya arka sıradan tartışılır. Ve bazı onularda Kur'an ve Hadislerden çok kendi kafasına göre hareket etmektedir. Halbuki dinde sana göre veya bana göre yoktur. Tüm teoriler ortadadır. Pratiğe geçenler yanlış yapıyorsa bile bu teoriye zarar vermez.

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

 

Sayin msnci ye,

"haklısınız"..Ahmed Hulusi "tekel"den canını kurtarabilmeyi başarabilmiş ender insanlardan biri...

 

Herkes hayatı birilerin ayak izlerine basa basa öğreniyor!..

"bir buçuk milyar bir kenara, AhmedHulusi gibi elini ayagını bu tüccarlardan kurtarabilmiş "Düşünürler bir yana"...

 

Oda zaten bir din alimi yim demiyor, şükür!..

 

copy-pasta imanın şerrinden sığınırım "O" olana!..

 

Sevgilerimle

Gönderi tarihi:

SN msnci

 

Sizin iletilerinizden Big-Bang le ilgili gerçeklerle uyuşmayan İNANCA sahip olduğunuzu gördüm.

 

Ben Big-Bang i kastetmemiştim.

 

Sn Tengerin Boşig o konuda size gerekeni söyledi. Ben tekrar etmeyeeğim.

 

Benim inancımın ispatına gelince.

 

------------------------------------------

 

Canlılar doğar , büyür , yaşar ve ölürler.

 

Ölüm yok oluş değildir.

 

Şekil değiştirmedir.

 

Vucudumuzdaki herşey bir şekilde ayrışır. Diyelim ki atomlarına kadar ayrıştı.

 

Ayrışmanın zamanına , şekline , detayına girmeyeceğim.

 

Diyelim ki atomlarına kadar ayrıştı.

 

Bu aşamada , atomlar bir şekilde doğadaki donüşüm sürecine girecek.

 

Parçalarımız başka bir maddenin parçası olacak.

 

O biz olmayacağız. Ama parçalarımız sonsuza kadar bu döngüde olacak.

 

Kısaca bu.

 

------------------------------------------------------------

 

İspat.

 

Daha dün yediğiniz piliç i döneri düşünün.

 

Ekmeğinden salatasına , sosundan etine kadar.

 

Sizin içinizde yaşamaya başladılar bile.

 

Onlar dongüde bir yerdeler...

 

Bizde...

 

Bu sürüp gidecek.

 

----------------------------------------------------------

 

Allah ,cennet , cehennem , şeytan , peri , huri yok.

Bunlar ispatlanamayan METAFİZİKİ konulardır.

Sadece iman edilir. İnanılır o kadar.

 

Biri var der inanır.

Obürü yok der inanmaz.

Bu kadar basit.

---------------------------------------------------------

 

Sınav denilen inanışta yok. Cennette. Cehennemde.

Acı çekmek te yok.

 

Örneğin 5 hafta önce kestirdiğiniz saçınız nerde şimdi.

O saçların başına gelenler size acı veriyor mu.

Sizin bir kısmınız zaten döngüye girdi bile...

 

Kalan parçalarımız da birgün girecek.

 

Ve bu sonsuza kadar devam edecek.

 

 

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Cevap : Kardeşim bak Ahmet hulusiyi okudum bilirim. Tasavvufi bir dili var. Senin de okuduğun anlaşılıyor. Ama Ahmet Hulusiden çok onun kitaplarında belirttiği isimleri oku. Çünkü Ahmet bey bir din alimi değildir. Sıradan bir insandır. (Ön veya arka sıradan tartışılır :D ) Ve bazı onularda Kur'an ve Hadislerden çok kendi kafasına göre hareket etmektedir. Halbuki dinde sana göre veya bana göre yoktur. Tüm teoriler ortadadır. Pratiğe geçenler yanlış yapıyorsa bile bu teoriye zarar vermez.

Aaaa...

Demek ki, halbuki dinde sana göre, bana göre olmazmış öyle mi?

 

Bakalım olmazmıymış:

 

Yok efendim Taberiye göre,

Yok efendim Said Nursi Efendimize göre,

Yok efendim İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ye göre,

Yok efendim İmam Şafii'ye göre,

Yok efendim Mevlana'ya göre,

Yok efendim Maturidi'ye göre,

Yok efendim İmam Hanbeli'ye göre,

Yok efendim İmam Maliki'ye göre,

Yok efendim İmam Cafer es-Sıddık'a göre,

Yok efendim Gazzali'ye göre,

Yok efendim İbn-i Sina'ya göre,

Yok efendim Farabi'ye göre,

Yok efendim Muhiyiddin Arabi'ye göre,

Yok efendim Ahmed Yesevi'ye göre,

Yok efendim Nur'ul Arabi'ye göre,

Yok efendim Hallac-ı Mansur'a göre,

Yok efendim Nesimi'ye göre,

Yok efendim Süleyman Ateş'e göre,

Yok efendim Y. Nuri Öztürk'e göre,

Yok efendim Zekeriya Beyaz'a göre,

Yok efendim Fethullah Gülen'e göre,

Yok efendim Ahmed Hulusi'ye göre,

Yok efendim Halife'ye göre,

Yok efendim Şeyh'ül-islam'a göre,

Yok efendim Diyanet İşleri Başkanlığına göre,

Yok efendim bana göre, sana göre, ona göre...

 

Hakikaten dinin hiç sana göresi bana göresi yokmuş...

Memnun oldum... :):P:lol::D

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.