Bir basbakan olarak kendinde herkese hakaret etme hakkini bulan en kotu yakistirmalarla muhalefete saldiran bir basbakan kendisine cevaben verilen yanitlar nedeniyle kisilik haklarina tecavüzden dava aciyor ve mahkeme bu davayi onun lehine sonuclandiriyor,adil yargi önce bu davanin nedenlerini arastirir,davacinin hal ve tavrini,konusmalarini süzgecten gecirerek acilan davayi karara baglar.Adil olmayan yargi ise bunun tamamen tersini yapar ki basbakana,kendi yapmis oldugu hakaretlere karsi verilmis olan bir yanit nedeniyle muhalefet lideri tazminata mahkum edildi.

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin savcilari basbakanin yapmis oldugu hakaretlerle ilgili kac sorusturma acmistir.Veya basbakana hakaret nedeniyle kac dava acmistir?Bunlar cok önemlidir.Adil yargi kimsenin bir baskasina ulu orta hakaret etmesine karsin derhal sorusturmalara baslar ve hakaret edenler hakkinda dosya düzenler.Bizde sadece basbakana yapilan hakaretler nedeniyle yargi, islem yapmaktadir.

 

 

saygilarla

Kilicdaroglu ile basa cikamayan,ona gerek mezhebi gerek partisi nedeniyle yapmadiklari hakaretleri birakmayan,Baykal kaseti üzerinden ona bel alti vurmaktan sadistce zevk alan,Iklim Bayraktar adini bile ona camur atmak icin kullananlar sineklerin cigere konmasi hesabi,yeni bir taktikle onun üzerine gidiyorlar.

 

Bu yeni taktigin adi "TAZMINAT DAVASI"dir.

 

AKP yargisi ile Kilicdarogluna tazminat davalari acip sözümona onu bu tazminatlarla yildirmak ve hatta cökertmek yoluna girdiler.

 

Sehitlere,vatandasa,muahalefete yaptigi hakaretlerin hicbirinden yargilanmayanlarin,tazminat ödemeyenlerin,derin gücleri birgün acikta kalacaktir bundan kimsenin kuskusu olmasin.

 

Basbakanin afislerini yirtmasinlar diye 24 saat nöbet tutturan emniyet amirlerinden tutunda,bakanin ayakkabisinin tozunu silmek icin egilen milletin valisinden gün gelecek hesap sorulacaktir.Görevi, Türkiye Cumhuriyeti'nde yargiclik ve savcilik meslegini adil bir sekilde ve Türk milleti icin yerine getirmek olan,yargi mensuplarina, AKP'nin özel yargi aygiti olmalarinin hesablarida sorulacaktir.

 

 

 

saygilarla

YGS skandali milyonlarca insani tedirgin etmis buna ragmen sorumlular inatla ve yandas yargiyla yine istediklerini elde etmislerdir.

 

Buz daginin sisten kurtulup ortaya cikan kismi son bir yil icinde sinav skandallari ile kendini gösterdi,peki ya 9 yildir sis perdesi altinda kalarak ne dümenler cevrildigini nasil bilecegiz.9 yil kimilerine göre,fazla degil ama gercekte cok önemli bir zaman dilimidir.Planli projeli calismalarla cok seyler gizlice degistirilir ve istenilen sekle sokulabilir.Nitekim sinav skandallarida tesadüfen ortaya cikarilmistir.Ya cikarilmamis olanlari nasil degerlendirecegiz.

 

Cemaatlerin her kuruma sizdirilmasi nasil gerceklesmistir?Ülkedeki hayati konumda olan kurumlarin basindaki isimlerin hemen hepsinin Imam Hatipli olmalarini neyle aciklayabiliriz.Kurumlarin fethedilmesi hangi operasyonla gerceklesti?

 

YGS skandalinda Ankara Savcisinin takipsizlik karari vermesi kimin emriyle talimatiyla olmustur?ÖSYM Baskani olan ve gecmisinde hile fesat karisik olan bir prof.un bu dava sorusturmasi sirasinda Ankaradaki sorusturmayi yürüten savciyi ziyaret etmesi ne anlam ifade etmektedir.

 

 

saygilarla

Deniz Feneri yolsuzluguna dava acilmasi 3 yil sürdü.Bu üc icersinde davaya bakan savcilar,Almanya'ya giderek cok yakindan davanin hem Almanya hem de Türkiye ayaklarini incelediler ve sonunda fakir fukara icin toplanan fakat fakir fukaraya degil,dinci ve yandas medyaya ve ülkeyi yönetenlerin cebine akitilan milyonlar nedeniyle,basbakanin adami Zahit Akman ve Kanal 7 yetkilileri hakkinda tutuklama karari cikarildi.O savcilar ki analarinin ak sütü gibi temiz ve onurlu savcilardi.Basbakanin adamiydi susuydu busuydu demeden milyonlari götürenleri tutuklattilar.

 

Ergenekon senaryosuna bakan savci ve hakimler hakkinda sayisiz sikayetler yapildi,iktidar veya HSYK bu sikayetleri duymadi,duydu fakat önemsemedi cünkü gelecek olan savcilarin Cumhuriyet savcilari olma rizki büyüktü ki Ergenekon senaryosunu uyarlayanlarin isine gelmezdi bu.

 

Deniz Feneri yolsuzlugunu yapanlarin sikayetlerini HSYK görülmemis bir hizla önemseyip davanin tüm savcilarini görevden alarak yerine cemaat savcilarini atadi.Böylelikle,Deniz Feneri yolsuzlugunun asil hangi önemli isimlere kadar uzandiginin ortaya cikarilmasi önlendi.

 

Referandumdan sonra iktidari uzaktan yakindan ilgilendiren tüm davalarin savcilari veya hakimleri sürgüne gönderildi,yerlerine Bülent Arinc'in adamlari atandi.Bülent Arinc heyecanini saklayamayip (Allah verdikce veriyor)diyebildi.

 

Deniz Feneri yolsuzlugu kisa bir süre sonra sümen alti edilecektir.Failleri serbest birakilacak ve tutuksuz yargilanacaktir cünkü AKP'nin patronu öyle istiyor.

 

 

saygilarla