Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kendisini zor durumda bırakmak için (olmayan) sorunlar var edip bununla ayağına değil beynine nişan alan başka bir millet, başka bir ülke bilen varsa göstersin ben de bu söylediklerimi geri alıp özür dileyeyim.

Bir ülke düşünün ki bırakın kazançları engellemede, kayıplara yol açmada en başta gelen kurumu yargı, yargı kurumları arasında da yüksek yargı olsun… İnsanlar makam ve mevkii ne olrsa olsun ideolojik düşününce hak, hukuk, adalet, yemin, iş/görev namusu vs. değerleri bir tarafa bırakılabiliyorlar.

Geçmişinden ibret al(a)mayan ülkeler geleceklerini şaşı bakışlarla düzeltemezler, düzenleyemezler.

Neyi, neden ve niçin yaptıklarını bilmeyen erk sahipleri sadece kendilerine zarar vermekle kalmazlar, bütün ülkeyi bu çarpık ve küçük anlayışlarına feda edebilirler.

Dünyanın geldiği noktaya bakın;

Arap ülkelerinin yaşadıkları sürece bakın, bizimkiler hala 1940’lı yılların mantalitesini, siyasi atmosferinin beklentisiyle yanıp tutuşuyorlar.

Ya hu uyanın artık, dünya 2000’li yıllara gireli 11 yıl oldu. Artık “eski hal muhal” bunu anlayın. Siz mektep okumuş, hatta üniversite eğitimi almış yaşlı başlı insanlarsınız, farkına varın değişim ve gelişmenin ve bunun önüne geçemeyeceğinizi anlayın artık. Aslında anladınız ama kabullenemiyorsunuz ve bunun mantıksız mücadelesini veriyorsunuz.

Kimi zaman Kürtleri, kimi zaman İslamcıları-dindarları, bazen sosyalistleri-solcuları, bazen de alevi ve diğer farklılıkları sistemin dışına itmenin bu ülkeye kaybını yeryüzünde başka bir halk, başka bir ülke insanlarına yaşatmamıştır.

Ne yani?

1991 seçimlerinde meclise giren Kürtleri yaka paça TBMM çatısı altından çıkartıp cezaevine tıkmanız bu ülkeye neye mal olduğunu görmediniz mi?

Yasakçı zihniyetin vetolarına uğrayan bir genel başkan birkaç ay sonra bu ülkede 9 yıldır başbakanlık yapmıyor mu?

Kapattığınız partiler bu ülkede iktidara gelmediler mi?

Şimdi de Kürtlerin oluşturdukları bağımsız bloğun adaylarını veto ile siyaset dışına itmeniz ne anlama geliyor ve neyin peşindesiniz?..

Allah akıl versin diyorduk ama eksik dua ediyormuşuz;

Allah size de bize de yetecek kadar akıl versin. Bu kadarıyla olmuyormuş. Hele hele yargı mensubu için hiç mi hiç yeterli değilmiş…

Adamlar size gelip sormuşlar; “bir eksik, bir sorun var mı? Varsa tamamlayıp giderelim” diye. Ve sizler de “”hiçbir eksik ve sıkıntının olmadığını” beyan etmişsiniz.

Peki, bu geçen üç günlük sürede fareler evrakları yemediyse eksik olan ne?

Bu eksikler baştan beri var idiyse neden size sorulduğunda “her şey tamam” dediniz. Eğer eksiklikleri yeni öğrendiyseniz o makamda oturmanız doğru mu?

Aynı YSK bir yılı aşkın süredir cumhurbaşkanının görev süresi ile ilgili tek bir şey söylememişti. En son ısrarlar üzerine “zamanı gelince açıklarız” demişlerdi.

Beyler, o “beklediğiniz zaman” hiçbir şekilde gelmeyecek. Siz Sayın GÜL’ün görev süresi sadece “5 veya 7 yıllıktır” derdiniz, demediniz. Sanır mısınız ki ****** avlama misali ani ve dar sürede açıklayacaksınız da Sayın GÜL ve Sayın ERDOĞAN cumhurbaşkanlığı için kapışacaklar?..

Çok beklersiniz. Ben sizi rahatlatayım;

Ne başbakan ve ne de cumhurbaşkanı sizin bildiğiniz ve/ya tahmin ve temenni ettiğiniz gibi cumhurbaşkanlığı için birbirleriyle yarışmayacaklardır. Nasıl olsa Ak parti’den aday da değilim ve kimse bu söyleyeceklerim için “yaranmak içindir” de diyemeyecek. Onun için kamuoyu beklentisini tatmin eden cevabı ister açıklayın ister “zamanını” bekleyin, onlar kapışmayacaklar. Yani o beklediğiniz “zaman” sonsuza kadar ertelenmiştir.

O halde nedir bu lakaytsızlığınız? Neyin peşindesiniz?

Aslında plan tutmadı,

Derin güçler YSK’nın bu vetolarıyla bölgede birinci parti olan Ak Parti’yi zor durumda bırakıp oy oranını, dolayısıyla milletvekili sayısını önemli ölçüde düşürmek istemişlerdi. Bununla iktidarın devrilmesini ve/ya koalisyona mahkûm edeceklerdi. Ama BDP’nin açıklamaları derin ağabeyleri “bu sefer de yanlış yaptık, dön baba dönelim” demeye sevk etti.

BDP’nin açıklamaları oyunu bozmakla kalmadı, bu derin güçlerin hesaplarında akıl ve izanı yeterince kullanmadıklarını da plan sahiplerine göstermiş oldu. Çünkü BDP’nin “seçimlerden çekiliriz” resti hesaplanmamıştı. BDP’nin seçimlerden çekilmesi bölgedeki milletvekilliklerinin tamamına yakınını İktidar partisi (Ak Parti) alacak demekti. Hatırlayanlar bilir, 1994 yılında benzer durumda bütün belediyeleri Refah partisi almıştı. Aynı durumun bu kez de Ak Partinin lehine olacağı şüphe götürmez. Bu da Ak Partinin tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğuna sahip olması anlamına geliyor. Plan sahiplerinin amacıyla yüzde yüz ters bir sonuç olacaktı.

Ancak planı yapan derin güçler yedek planı da tedbir olarak tutuyorlardı. Bu süreçte yaşanacak olanlardan hükümeti sorumlu tutup farklı bir yara açma amaçları tuttu. Hem de cana mal olacak şekilde.

Süreci normalleştirmek isteyen siyasilerin yanı sıra sayın cumhurbaşkanı da devreye girip BDP eşbaşkanı Sayın Selahattin DEMİRTAŞ’ı köşke davet etti. DEMİRTAŞ tereddütsüz kabul etti. Ancak tetikte bekleyip tetiği çekenlerin cana kıymasıyla süreç sabote edildi ve DEMİRTAŞ köşk yerine cinayetin işlendiği ilçeye gitmeyi tercih etti. Önceleri devlet erkânını bu tür görüşmelerde caydırmayı esas alan güçler bu kez 12’den vurmayı başardılar. Bir gösterici öldürülerek DEMİRTAŞ’ı köşke çıkmamaya mecbur! ettiler.

Bununla da kalmadı. Adana’da BDP yanlıları protestolarını bölgenin en güçlü İslami STK’sı olan Mustaz’af Der’e yönelttiler. PKK ile Mustaz’af Der geçmişte kanlı bir savaşın tarafları olduklarını unutmayalım. YSK ile Mustaz’af Der’in alakasını kuramadım. Öte yandan diğer cemaatlere yönelik provokatif sloganların ne hizmet ettiğini iyice düşünmek lazım. Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin bu kararı nasıl eleştirdiklerini görmemek mümkün müdür? Demek ki hesap tutmayınca “birileri” başka hesap peşinde…

Kim neyin peşinde?

Diyarbakır’da gençleri yenden sokaklara sürme seçimi gerginliklerle geçirmek isteyen çeşitli güçlerin (bu BDP’den ibaret değil) tam da istediği bir karardı.

Bismil’de olayların/eylemlerin ölümle neticelenmesinin ardında hangi güçlerin çıkacağını merak etmiyorsanız süreci doğru okumuyorsunuz demektir. Çünkü “Diyarbakır üşürse bütün bölge değil grip komaya girer”. Bunu bilmeyen güç derin güç olabilir mi?

Evet, Diyarbakır en sakin haftalarını yaşarken bu süreç seçim sonuna kadar kavga değil çatışmalarla isteyenlerin ekmeğine ballı yağ sürmüştür. Diyarbakır 6 bağımsızı seçebilirken şimdi Ak Parti oylarını referandum da dâhil son üç seçimin en kötü sonucuna doğru itmektedir. Ak Parti artık burada çok da rahat seçim çalışmalarını sürdüremeyecektir. Bunun da ötesinde ak Parti ciddi darbe almıştır. Sokaktaki vatandaş nezdinde –ki pek çoğuyla ru be ru görüştüm- Ak Parti seçim barajından tutun değiştirilen anayasa paketinde bu durumları neden göz önünde bulundurmadığının soru ve hesabıyla karşı karşıyadır. İşte hesabı yanlış yapan iktidar partisine bir de YSK kararının vurduğu darbe.

Bunun için akıl dilerken “yetecek kadar istemek lazım” diyorum. Yoksa güdüleriyle de yaşamak mümkün ama ne’ce..?

Bu arada her türlü şiddeti ret ediyorum, hiçbir hak şiddet kullanılarak aranmamalıdır. Ama son YSK kararı dolayısıyla cereyan eden olayların ve maalesef bugün Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki olaylar sonunda öldürülen vatandaşımızın kardeşimizin (İbrahim ORUÇ) sorumluları bu çarpık planın hazırlayıcılarıdır.

Alın size;

Hangi ülke kendi insanına, vatandaşına bu kadar zülüm eder?

Bir ülke kendisine -olmayan sorunlar var ederek- bu kadar haksızlık eder mi?

Bir yargı ülkesine bu kadar hassas olan konularda böyle bir bedel ödetmeye önayak olabilir mi?

Bana başka bir ülkede bunlar var diyorsanız adını söyleyin ben de söylediklerimi geri alayım ve özür dileyeyim.

Boşuna yorulmayın;

Yok…

Gönderi tarihi:

Bu olaylar YSK nun aldığı kararla başlamadı, bölgede her gün olay var. Kuzey Afrika ya çatışma olduğu bahanesiyle müdahale edenlere ev sahipliği yapanlar yarın aynı bahaneyle kendilerine de müdahale olursa ne diyecekler?

Şu derin devlette de ne derinmiş, asker, savcı, gazeteci, siyasetçi herkesi dinlediler, gece yarıları baskın yaptılar, milleti hapishanelere attılar, adamlar hala iş başarıyorlar. Referandum yapıldı, HSYK, AYM hepsi istedikleri gibi dizayn edildi, meclis den KHK çıkarma yetkisi aldılar ama yine de verilen karar başkalarına mal edilerek zeytin yağı gibi suyun üstüne çıkılıyor. Eğer BDP seçime girmezse bölgede oyların AKP ye gideceğini tahmin etmek için referandum sonuçlarına bakmak yeterli değil mi? Bu derin devlet kime çalışıyor, CHP itiraz eden ilk parti, sadece MHP bu kararı eleştirmedi. Derin devlet MHP li denirse o zaman da demek ki derin devlet A.Gül ün Cumhurbaşkanı olmasını mı istedi dememiz gerekmez mi?

Gönderi tarihi:

Duyduk duymadık demeyin,

Sakın ola bu ülkede demokrasi var demeyin!

Zamanın birinde "dünyaya barış satan bir ülke varmış"

Bir gün bu ülkede,ders kitaplarında demokrasinin denetleyicilerden biri olan YSK, söylenen yalanları kanıtlarcasına "12 bağımsıza veto" demiş.

Herkes şaşkın, öyle ya şaşkınlıkmış bunları rüyadan bir türlü uyandıramayan!

Sonra öfke, sonra kan...

Derken 18 yaşında bir çocuk DAHA öldürülmüş.

Komedi trajediyi ardalar ya!

Bir gün sonra YSK "dönülmez akşamın ufkunda değiliz." dedi.

Ve...

 

Bu kadar masalda beni en çok acıtan toprağa karışan canlar! Yetmez mi artık...?

 

 

 

Gönderi tarihi:

Bu olaylar YSK nun aldığı kararla başlamadı, bölgede her gün olay var.

 

Dün Ulusal Kanal da Yaşar Okuyan iki gazete kupürü gösterdi. Birinde bu vetoları protesto eden göstericilerin Atatürk Heykeli ne sarı-kırmızı-yeşil bez parçaları bağlanıp Abdullah Öcalan posterleri asılıyor, diğerinde ise İstanbul Aksaray da Türkiye Cumhuriyeti nin bağımsızlık sembolü olan Bayrağı nın paspas olarak kullanılması var. Lütfen vatandaşlarımız böyle yapmayınız, bizleri tahrik ediyorsunuz. -_-

Gönderi tarihi:

Derin güçler YSK’nın bu vetolarıyla bölgede birinci parti olan Ak Parti’yi zor durumda bırakıp oy oranını, dolayısıyla milletvekili sayısını önemli ölçüde düşürmek istemişlerdi. Bununla iktidarın devrilmesini ve/ya koalisyona mahkûm edeceklerdi. Ama BDP’nin açıklamaları derin ağabeyleri “bu sefer de yanlış yaptık, dön baba dönelim” demeye sevk etti.

BDP’nin açıklamaları oyunu bozmakla kalmadı, bu derin güçlerin hesaplarında akıl ve izanı yeterince kullanmadıklarını da plan sahiplerine göstermiş oldu. Çünkü BDP’nin “seçimlerden çekiliriz” resti hesaplanmamıştı. BDP’nin seçimlerden çekilmesi bölgedeki milletvekilliklerinin tamamına yakınını İktidar partisi (Ak Parti) alacak demekti. Hatırlayanlar bilir, 1994 yılında benzer durumda bütün belediyeleri Refah partisi almıştı. Aynı durumun bu kez de Ak Partinin lehine olacağı şüphe götürmez. Bu da Ak Partinin tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğuna sahip olması anlamına geliyor. Plan sahiplerinin amacıyla yüzde yüz ters bir sonuç olacaktı.

Komplo teorisi ise alın size başka bir komplo teorisi:

 

Bilakis, bu olayda görülmüştür ki; Derin güçler AKP hizmetindedir. Yargının teknik olarak bağlanmasının ardından, hala derin güçlerin başka ellerde olduğunu iddia etmenin bir mantığı yoktur.

 

Derin güçler YSK’nın bu vetolarıyla bölgede ikinci parti olan BDP’yi zor durumda bırakıp oy oranını, dolayısıyla milletvekili sayısını önemli ölçüde düşürmek istemişlerdi. Bununla iktidarın BDP'nin oylarını da kendine tahvil edeceklerini düşünmüşlerdi.

 

Ama BDP’nin açıklamaları derin ağabeyleri “bu sefer yanlış yaptık, dön baba dönelim” demeye sevk etti.

 

BDP’nin açıklamaları oyunu bozmakla kalmadı, bu derin güçlerin hesaplarında akıl ve izanı yeterince kullanmadıklarını da plan sahiplerine göstermiş oldu.

 

Çünkü BDP’nin “seçimlerden çekiliriz” resti hesaplanmamıştı. BDP’nin seçimlerden çekilmesi bölgedeki milletvekilliklerinin tamamına yakınını Muhalefet partisi (CHP) alacak demekti.

 

Hatırlayanlar bilir, 1991 yılında benzer durumda,Güneydoğu'da HEP adaylarını listesine alan SHP Güneydoğu'da %34 oy oranını yakalamıştı. Aynı durumun bu kez de CHP'nin lehine olacağı şüphe götürmez. Bu da Ak Partinin tek başına anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğuna sahip olamaması anlamına geliyor. Plan sahiplerinin amacıyla yüzde yüz ters bir sonuç olacaktı.

 

:)

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Sonra öfke, sonra kan...

Derken 18 yaşında bir çocuk DAHA öldürülmüş.

Efendim, devlet de dahil hiç bir kurum Tanrı değildir. Dolayısıyla hata yapabilirler.

 

Fakat, hem iktidarda hem de halkta biraz demokrasi bilinci olsa, akıllı, uslu, gerçekten '' demokratik '' protestolar yapılmış olsa, ne çocuklar ölecek, ne de canlar yanacaktı.

 

Gerçek demokrasiyi isteyelim, herkes için ve herkese !

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Çünkü BDP’nin “seçimlerden çekiliriz” resti hesaplanmamıştı. BDP’nin seçimlerden çekilmesi bölgedeki milletvekilliklerinin tamamına yakınını Muhalefet partisi (CHP) alacak demekti.

 

Ben bu kanaatte değilim, eğer BDP seçime girmezse veya girmeseydi bölgenin oyları tamamen AKP ye giderdi. Bunun somut örneği referandum değil mi, BDP boykot etti ve bölge tamamen AKP nin lehine evet dedi. Niye geri adım atıldı bilmiyorum ama dışarıdan gelecek tepkilerdir diye düşünüyorum.

Gönderi tarihi:

Bu konuda da komplo teorisi üretmek mümkün. Komplo teorisini illa olumsuz anlamda almamak gerek. Mel Gibson'ın aynı adlı filmini izlemek, komplo teorisinin ne olduğunu anlamak için mükemmel bir deneyim sunar. Özetle: Bir komplo teorisi komplo teorisidir, fakat tüm komplo teorilerini aynı kategoride ele alıp tümünü umursamamak, insanlığı yanıltabilecek büyük sürprizlere zemin hazırlayacak bir ihmalcilik olur.

 

Belki de abuk komplo teorileri, havayı bulandırıp gerçek komplo teorilerini gözardı ettirmek için üretiliyordur. Bir çok dosya gibi deletleyip geri dönüşüme attığın bir dosya, aslında bir truva atı ya da solucan virüsüdür, geri dönüşüme atılmakla dosya kaybolmadığı için çalışmaya devam eder! Shift delete bile yapsanız kaybolmaz, çalışır! O da zaten harddiskinizde gizlenmek için bunu yapmanızı bekler hatta!

 

Olayda dış parmak var. Bölücü taleplerine haklılık kazandırma amacı, Doğu Perinçek'in "neden seçimlerde hep gözaltında oluyorum?" feryadını örtmeye yöneliktir. Ergenekon sanıkları aslında suçlu, ama bölücü talepler haklı! Pompalanan budur. Boşver PKK yı, asıl suçlu ergenekoncular!

 

Toplumun ergenekon sanıklarının mağduriyetlerine duyarsızlaştırılıp, bölücü taleplere "haklılar ama!" deme noktasına sürüklenmesinde bir adım daha! Olay budur.

 

Şimdi BDP ye bin tane mitingde sağlayamayacağı bir haklılık ve bilenmişlik pompalandı. Uğruna kan dökülen bir olay, insanları biler. "Şu belgeleriniz eksik, tamamlayın" dense, hiç bir şey olmazdı. Kulak ters el ile gösterilip komplo teorisi işletildi.

 

CHP de Tanrıkulu'nu Diyarbakır'dan değil, İstanbul'dan aday göstererek meydanı BDP ye terketti.

 

Referandumda oluşan bölünmüşlük havası, bu seçimde iyice pompalandı ve iyice netleştirilecek. Referandum öncesi emziği bala batırıp tadına baktırmak ve sonra da geri çekmek, boykotu olgunlaştırmak içindi. Referandum sonrası emziği tamamen çöpe atmak da bu tabloya gelmek içindi. Yani taşeronlar da aktör, onlar da çekilen ipe oynuyor. Sanmayın bu eşbaşkanlıkla ortak yürütülen bir proje. İpler emperyalizm kuklacısının elinde.

 

Moğol istilacı Cengiz, kuşattığı kentten yavrularını kaçıran bir leylek görünce kenti alacağını anladı. Çevresindekilere şu sözleri söyledi: "Biz, kenttekiler ve şu yavrularını emin bir yere taşıma telaşındaki anne leylek, bilmediğimiz bir gücün sevki ile hareket ediyoruz!"

 

Ülke bölünmeye hazırlanıyor. Kan testleri, narkoz testleri, ameliyat için tüm tetkikler tamamlanıyor. Hastanın masaya yatışına kadar tüm raporlar tamamlanacak. Hoş, masada kalsa ne gam! Emperyalistlerin vicdanı mı sızlayacak?

Gönderi tarihi:

Bir not: Moğollar kuşattıkları kentlere vebalı insan başlarını kesip mancınıklarla atarak biyolojik savaşı tarihte bilindiği kadarıyla ilk kez uygulayan dünyada görülmüş ender vahşi istilacılardandırlar.

 

Duygu yoksunluğu ile kendini gösteren gen bozukluğu kaynaklı Down sendromuna önce "Mongolizm" denirdi. Moğolların haklı ırkçılık itirazları ile bu isim Down sendromu olarak değiştirildi...

Gönderi tarihi:

Bu kumaştan iki parça giysi çıkarmaya çalışıyor emperyalist "böl ve yönet"çi sömürgeci güçler.

 

1. Ilımlı İslam devleti. Başına "en çok oyu ben aldım, ben asar, ben keserim, ben besmeleyle apdesli kurdele keser, tanrı adına yönetirim" diyen bir totaliter otokrat geçirilmiş, istediğini yaptırabileceği bir yönetimle koyunlaştırılan, "bacılarımız başını örtüyor, devlet başkanımız cumayı kıldırıyor, cumamız fesat olmuyor, türbelerimizin yanı başına ucubeler dikilmiyor ya, noolacak dünya işleri, ahiret lazım ahiret..." diye yatıp kalkıp kabak karpuza şükreden bir halk.

 

2. İran'dan toprak alıp Hazar'a, İskenderun'u alıp oranın petrolünü Akdeniz'e çıkaracak bir Kürt devleti. Batı bu devlete her yatırımı yapar. O da boru hattını kendi döşeyemeyeceği ve Araplarla Türklere karşı koruma isteyeceği için kapılarını Amerikan asker ve danışmanlarına sonuna kadar açar. Aksın Hazar petrolü Akdeniz'e. Tankerlere doldur doldur götür.

 

Arada Kürtler kullanılıyoruz hissine kapıldıkça Ya Arabı ya Türkü, ya Acemi iki kışkırt, Kürt devletini tekrar tarihe karıştırırız umuduyla harekete geçsinler, hepsi boyunun ölçüsünü alır. Kürt Amerikaya ne kadar ihtiyacı olduğunu anlar, diğerleri de artık çok geç olduğunu, kaybettikleri toprakların bir daha asla gelmeyeceğini...

 

Yok yani, Ortadoğuda işler hep böyle yürümedi mi, böyle yürümüyor mu? Yani şimdi NATO bir Kaddafi'nin hakkından gelemiyor, NATO geldiii, yaşasıııın" diye sevinç gösterileri yapan muhalifleri yanlışlıkla bombalıyor öyle mi?

 

Türk halkı yıllardır niye Araplaştırıldı, Arap gibi giyinmeye, düşünmeye zorlandı? Niye acaba? Filistin diye kendini yırtarken Karabağ'daki akıl almaz mezalimlere dönüp bakmaz bile hale niye getirildi?

 

Bir şeyimizde boncuk bulduk yaygaralarıyla bütün bu yozlaşmalar değişim diye niye yutturuldu?

Gönderi tarihi:

Ben bu kanaatte değilim, eğer BDP seçime girmezse veya girmeseydi bölgenin oyları tamamen AKP ye giderdi. Bunun somut örneği referandum değil mi, BDP boykot etti ve bölge tamamen AKP nin lehine evet dedi. Niye geri adım atıldı bilmiyorum ama dışarıdan gelecek tepkilerdir diye düşünüyorum.

:) Geldiniz mi şimdi dediğime ? Hani, CHP, ABD desteğinde ülkenin bölünme planının uygulanmasını devralacaktı ?

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bir dakika! Bölme planının partisi martisi olmaz. İsterse Osman Pamukoğlu iktidar olsun, ABD nin bölme planı yine işleyecektir. Daha önce de söyledim: AKP ABD elele filan çalışmıyorlar. Bu bir ABD projesidir. Biz dedik ki acaba at yoruldu, biraz da başka atla gitmeyi düşünürler mi dedik. Tekrar ediyorum, bu bir komplo teorisidir. Yine tekrar: Psikolojik savaşta şaşırtma, sürpriz en baş argümanlardır.

 

Kesinlikten, yani AKP düşecek, CHP iktidar olacak diye bir kehanetten asla bahsedemeyiz. Bu ayrımı yapmazsak çok yanılmış oluruz.

Gönderi tarihi:

Efendim, devlet de dahil hiç bir kurum Tanrı değildir. Dolayısıyla hata yapabilirler.

 

Fakat, hem iktidarda hem de halkta biraz demokrasi bilinci olsa, akıllı, uslu, gerçekten '' demokratik '' protestolar yapılmış olsa, ne çocuklar ölecek, ne de canlar yanacaktı.

 

Gerçek demokrasiyi isteyelim, herkes için ve herkese !

 

 

 

Saygılar sunarım.

 

Gerçek demokrasi dediğiniz nedir ya!

 

Öldürenlerden ve ölenlerden bahsediyoruz;taş ve mermi?

 

Düşünsenize orantıyı!

 

Bu ülkede ölen her çocuk aynı acıyı vermiyorsa,ama'lar ile cümleler kuruluyorsa demokrasi falan gelmez hiçbir zaman.(Tabi öldürdüğü gencecik çocuğu tekmeleyecek kadar öfkeli bu güvenlik görevlileri(!), bunu göremeyecek kadar hala kendi bildiğini sıralıyor vicdan sahipleri!)

Gönderi tarihi:

Tekrar ediyorum, bu bir komplo teorisidir.

 

Osman Pamukoğlu öyle demiyor, az önce TV de kendisi, CHP nin elemanlarını ABD ye gönderdiğini söyledi. Bu komplo mu yoksa komplo olmaktan çıkıp uygulamaya dönüşmesi mi?

Gönderi tarihi:

:) Geldiniz mi şimdi dediğime ? Hani, CHP, ABD desteğinde ülkenin bölünme planının uygulanmasını devralacaktı ?

 

Yoook, o kadar basit değil, iktidar partisi tüm imkanları tabii ki kullanacak, AB/D benden vazgeçti, ben havlu attım der mi?

İşin tuhaf yanı bu vetolara iktidar kanadı da tepki gösterdi. AYM ellerinde, HSYK ellerinde, YSK hiç bir itirazı değerlendirmedi o da ellerinde; buna rağmen alınan karara niye tepki gösteriyorlar? Bence bunun tek bir açıklaması olabilir, vetolarda bizim parmağımız yok, bakın biz de karşı çıktık diyerek veto yiyenlerin bölgelerinden oy alabilmek, oy anam oy, oy! -_-

Bu arada AYM demişken CHP torba yasanın bazı maddeleri için AYM ne gidiyormuş, gülü,gülü! Gülü, gülü! :D

Gönderi tarihi:
Osman Pamukoğlu öyle demiyor

Yaa, Yiğit Bulut'u bir anda affettim. HaberTürk'ü kanal listesinden çıkarmıştım, akşam tabii yeniden tarattırıp buldurdum ama yine belleğe kaydetmedim. Yiğit Bulut yine de iyi çocuk be! O alyaylı mıdır nedir, ona asla af yok. Onu defterden sildim, :angry: bir daha da yazmam! :D

 

Tabii Osman Pamukoğlu yine "adam budur işte!" dedirtti. Bu adamdan başkasına oy verdiğimi rüyamda bile göremiyorum ya! Yani tereddütsüz, alternatifsiz! On numara! Süper!

Gönderi tarihi:

Tabi öldürdüğü gencecik çocuğu tekmeleyecek kadar öfkeli bu güvenlik görevlileri(!), bunu göremeyecek kadar hala kendi bildiğini sıralıyor vicdan sahipleri!

Efendim, okunmuyorsa ben ne yapayım ? Göremeyen kim acaba ?

 

hem iktidarda hem de halkta biraz demokrasi bilinci olsa, akıllı, uslu, gerçekten '' demokratik '' protestolar yapılmış olsa, ne çocuklar ölecek, ne de canlar yanacaktı.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Yaa, Yiğit Bulut'u bir anda affettim. HaberTürk'ü kanal listesinden çıkarmıştım, akşam tabii yeniden tarattırıp buldurdum ama yine belleğe kaydetmedim. Yiğit Bulut yine de iyi çocuk be! O alyaylı mıdır nedir, ona asla af yok. Onu defterden sildim, :angry: bir daha da yazmam! :D

 

Tabii Osman Pamukoğlu yine "adam budur işte!" dedirtti. Bu adamdan başkasına oy verdiğimi rüyamda bile göremiyorum ya! Yani tereddütsüz, alternatifsiz! On numara! Süper!

 

Size güven olmaz, çok çabuk karar değiştiriyorsunuz, yarın Altaylı yı da affedip baş köşeye koyarsanız hiç şaşırmam. :unsure:

Gönderi tarihi:

Bu arada AYM demişken CHP torba yasanın bazı maddeleri için AYM ne gidiyormuş, gülü,gülü! Gülü, gülü!

Gitmesin mi ? Ne demek istediniz yani ? AB desteği falan mı ? O kadar işçinin hakkını korumaya çalışması sizce yanlış mı ?

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Size güven olmaz, çok çabuk karar değiştiriyorsunuz, yarın Altaylı yı da affedip baş köşeye koyarsanız hiç şaşırmam. :unsure:

Adamlıkta karar kılarsa ebedi düşmanlıkta ısrar etmeyiz. Dogmatik olmadığımız için... Yiğit Bulut'u da baş köşeye koymadık, sadece affettik! E, düşünce suçuna ceza ancak bu kadar olur, asacak mıydık? :D

Gönderi tarihi:

Gitmesin mi ? Ne demek istediniz yani ? AB desteği falan mı ? O kadar işçinin hakkını korumaya çalışması sizce yanlış mı ?

 

Sayın Canraşit, sonucu belli olan bir şey için niye AYM ne gidilsin ki, yoksa siz bir sonuç alınacağına inanıyor musunuz? :islik:

Gönderi tarihi:

Adamlıkta karar kılarsa ebedi düşmanlıkta ısrar etmeyiz. Dogmatik olmadığımız için... Yiğit Bulut'u da baş köşeye koymadık, sadece affettik! E, düşünce suçuna ceza ancak bu kadar olur, asacak mıydık? :D

 

Yahu sadece Pamukoğlu yu ekrana çıkardı diye adam mı olunuyor, şimdi Bayan Ilıcak, M.Metiner, Türköne , Star Gazetesi, Tarafgiller, Zamangiller bunlar yarın Pamukoğlu ya methiye düzerlerse adam olmuş mu olacaklar? :D

Gönderi tarihi:

Yahu sadece Pamukoğlu yu ekrana çıkardı diye adam mı olunuyor, şimdi Bayan Ilıcak, M.Metiner, Türköne , Star Gazetesi, Tarafgiller, Zamangiller bunlar yarın Pamukoğlu ya methiye düzerlerse adam olmuş mu olacaklar? :D

Ne zannetmistiniz? Tabiiki aynen bildiginiz gibi.

 

Kimki Pamukoglu'nu över, ekrana cikartir derhal afedilir, iyi adam olur,....... Yani anlayin basbakan Erdogan'dan farki ne kadarmis acaba.

Gönderi tarihi:
Pamukoğlu yu ekrana çıkardı diye adam mı olunuyor,

:DEvet, adam olmaya bir ucundan başlamaları gerek! Asalım mı bunlar iflah olmaz diye, toplama kamplarına mı dolduralım, sürgüne mi yollayalım?

 

Biz insanız ve insana insan olarak bakarız. Dogmada yazdığı gibi inancı farklı diye dost edinmekten kaçınmayız. ABD bile bu planları bıraksın, bu taşeronları kullanmaktan vaz geçsin, yine müttefik oluruz.

 

BDP li vatandaşlarımız maşalıktan vaz geçsin, yasal suçları varsa ödesinler, teröre bulaşan, cana kıyan kıydıran suçunun karşılığını ödesin, yoksa siyasi suçlar her zaman affedilebilirdir, düşünce suçu diye suç zaten olamaz, buyursunlar kardeş olalım, emperyalizme birlikte karşı duralım. Bu budur, kesindir, başka bir düşünme tarzı olamaz!

Gönderi tarihi:
afedilir, iyi adam olur

Yahu ekrana çıkarmak, çıkarmamak diye suç olur mu? :D

 

O zaman çıkarsan bir türlü, çıkarmasan bir türlü, ne yapacağını şaşırırdı insanlar. Böyle bir şey olamaz, akıl başa, lütfen!

 

Adam herkesi çıkaracağım, eşit olarak demiş. E biz de daha ne diyelim, vardır bit yeniği, olmaz bu, illa iktidara gelince asacağız bunları mı diyelim? Bir benim adamımı çıkarsın, başka da kimseyi çıkarmasın mı diyelim?

 

Birini yok saymaya çalışırsa kızarız. Yok saymazsa ha bu iyi işte diye seviniriz. Bu kadar basit konu, alıp taaaa götürmenin de anlamı yok ki? :lol:

 

"Ekrana çıktı - çıkmadı! Yere batıralım - göğe çıkaralım!" Bu ne ya?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.