Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BABA ERENLER


angelflower

Önerilen İletiler

Baba erenler bir gün hamama gitmiş.

 

Güzelce yıkanmış, temizlenmiş, göbek taşına uzanıp keyif çatmaya başlamış.

 

Derken, gözü hamamın içinde dolaşan,milletin ayakları altında ezilen hamam böceklerine takılmış.

 

Bektaşi ister istemez düşünmüş ve içinden

 

Allah'a seslenmiş:

 

- Yüce Allah'ım, hikmetinden sual olunmaz, lakin ne diye şu hamam böceklerini yarattın ?

 

Zavallı hayvanlar, hepsi de kara kuru, çirkin, hiçbir işe yaramaz.

 

Bir de böyle hamam köşelerinde ordan oraya koştururlar, çile çekerler, ayak altında ezilirler.

 

Bektaşi biraz daha fikredip hamam sefasını tamamlamış ve evine dönmüş.

 

Aradan haftalar geçmiş. Bir gün baba erenlerin kaba etinde bir kaşınma başlamış.

 

Ama ne kaşınma ! Önce tatlı tatlı kaşınırken, bektaşi artık dayanamaz olmuş.

 

Kaşındıkça kaşınmış, kaba etleri yara bere içindekalmış.

 

İş zevk vermekten çıkıp adeta bir işkenceye dönüşmüş.

 

Erenler artık sırtüstü yatamaz, oturamaz olmuş.

 

Tanıdığı ne kadar doktor varsa hepsine kaba etlerini göstermiş, bir çare bulamamışlar.

 

Bektaşi canı acıya acıya kaba etlerini ovalıyor, resmen şakır şakır kan akıyormuş.

 

Sonunda, al canımı ya Allah diye dualar etmiş.

 

Nihayet baba erenlere şifalı otlar kullanarak her hastalığı iyileştiren bir kocakarıyı tavsiye etmişler.

 

Erenler, çaresiz, kadını çağırmış, cılk yara olan kaba etini ona da göstermiş.

 

Kadın, Bektaşiye, derhal uşağını hamama gönder.

 

Bulabildiği kadar hamam böceği toplasın, demiş.

 

Söylediğini yapmışlar. Şifacı kadın getirilen böcekleri bir tokaçla güzelce ezmiş.

 

İçine çeşitli otlar katmış, macun kıvamında bir merhem hazırlamış, bektaşinin kaba etlerine sürmüş.

 

Bu merhemi iki hafta boyunca düzenli kullanırsanız hiçbir şeyiniz kalmaz demiş ve gitmiş.

 

Hakikaten birkaç hafta sonra bektaşi tamamen iyileşmiş.

 

İyileştikten sonra bektaşi bir iş gereği deniz yolculuğuna çıkmış.

 

Gemi güzel güzel ilerlerken birden fırtına kopmuş.

 

Dev gibi dalgalar gemiyi sanki bir fındık kabuğu gibi ordan oraya savurmaya başlamış.

 

Kaptan duruma bakmış, yolcuları çağırmış ve onlara seslenmiş: Bu fırtınaya dayanamayız.

 

İşimiz Allah'a kaldı ! Herkes dua etsin, belki yüce Allah halimize acır, fırtınayı uzaklaştırır.

 

Bunun üzerine yolcular bildikleri bütün duaları okumuşlar.

 

Kimisi adaklar adıyor, kimisi eğer kurtulursa yüzlerce fakiri doyuracağını falan söylüyormuş.

 

İçlerinde sadece baba erenler, diğer yolculara aldırmadan piposunu yakmış fırtınayı seyrediyormuş.

 

Bunu gören kaptan, bektaşiyi azarlamış:

 

- Bre zındık, herkes dualar ediyor, sen niye bize katılmıyorsun ?

 

O zaman erenler cevabı yapıştırmış:

 

- Bak, kaptan efendi, ben cenab-ı Allah'ın işine bir defa karıştım, aylarca oturamadım !

 

Bundan sonra asla işine karışmam. Gemi onun, ister batırır, ister çıkarır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.