Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2006 19 yıl eveet geldik cerenimoya bu kişilik yaşının iki katı olgunluktadır.Tartışmak için yer arar.Kopya cekmesini pek beceremesede seviyorum ben onu kötü yönü ise hayatı tam yakalayamadan kendini kaptıracak (sen biliyon ) seviyesiyle,muabbetleriyle,tartışmalarıyla renk kattın foruma her şey için teşekkürler...
Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2006 19 yıl eheh...intikamın pek bir tatlı olmuş ya...bende korkmuştum çamaşırlarımı aççaksın diye... bu arada hatırlat golgicim...sana sevceğin birşey göndericem sonra...
Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2006 19 yıl golgicim güzel yazmışsın ama az yazmışsın yaşının 2 katı değil 4 katı olgun ve akıllı bu bi keremm sonra daha neler var neler bu arada unutmuşum iyi bir kara kalem ci bence güzel çiziyo kendi beğenmesede. che yi ,Benicio Del Toro yu çok seviyo ...arad bir iyi akşamlar demeden gidiyo kargo nun yakışıklı elemanı var onuda çok seviyo adını unuttum elemanın koray mıydı ne...daha okudukça devam edecek bu kitap
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2006 19 yıl cerenimooo ? sanki taniorum onu ara ara foruma baktigimda yazilari hep gözüme carpmistir, biraz sivri biber misali cikmisti kalabaliklarin arasindan... bunun sebebi ise tüm yüreginin güzelligi paylastiklarina yansidigi icin... Sevgili cerenimo seninle tanismak bir kazanc...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl evet anıların da bende olayım dedim,biraz geç bi tanışmışlık ama olsun
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl cerenimooo ? sanki taniorum onu ara ara foruma baktigimda yazilari hep gözüme carpmistir, biraz sivri biber misali cikmisti kalabaliklarin arasindan... bunun sebebi ise tüm yüreginin güzelligi paylastiklarina yansidigi icin... Sevgili cerenimo seninle tanismak bir kazanc... Son dialogumuzdan sonra,payına düşeni kendin seçerek 'al'mışsın Alaturka... Buna sevindim... Anlamışsındır umarım kastettiğimi... Hakkımdaki fikirlerinide her daim bilmekteyim... Sağolasın...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl evet anıların da bende olayım dedim,biraz geç bi tanışmışlık ama olsun Anılarımda öncesinde de yer almaktaydın sevgili Sedelina... Daha da çok kuracağız sanıyorum felsefe sofralarını...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl sah da piyon da değiliz;ama aynı kutuya girdik ne olduk sence felsefe sofrası mı,bayadır acıkmıştım da iyi oldu
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Tamam... Ben şah olayım,sen piyon... Hayır sofradakiler soğuyacak.. Ondan acele ediyorum... Oraya da bırakalım konuşacak konu biraz,değil mi...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl burada devam.. başkasının sofrasın da kalmayalım yani çenesi düşüğün. . sen şah ben piyon.. peki felsefeye devam..
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Bana kalırsa hepimiz adımlarının sınırı dar olsa da en çok emeği veren,buna rağmen arka plana atılan piyonlar olmalıyız.. Piyon olacağım ki ben... Peh...O şahı indiririm saklandığı tahtından...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl peki içimizde ki,bilinçaltımıza hükmeden şahları nasıl devireceğiz..asıl o mühüm değil mi,özgürce devam için... ruhta ki şahlar devril meli..ama nasıl
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Sana forumun bir başka köşesinde yer alan mükemmel bir yazı göndereceğim...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl İNSAN YASASI........ MADDE I. Bu yasaya göre Önemli olan gerçektir bundan böyle El ele verip Gerçek yaşam için çalışılacaktır. MADDE II. Bu yasaya göre iş günlerinin Bulutlu salıların bile Bir Pazar sabahı olmaya hakları vardır. MADDE III. Bu yasaya göre Günebakanlar olacaktır her pencerede Günebakanlara da tanınmıştır Gölgede açma hakkı; Pencereler bütün gün açık tutulacaktır Umudun boy attığı yeşilliğe MADDE IV. Bu yasaya göre İnsan, insana kuşku duymayacaktır. İnsan, insana güvenecektir artık Rüzgara güvenen ağaç gibi Havaya güvenen rüzgar gibi Göğün mavi tarlasına güvenen hava gibi PARAGRAF I. İnsan, insana güvenecektir Çocuğa güvenen çocuk gibi MADDE V. Bu yasaya göre kurtulmuştur insanlar Yalanların boyunduruğundan. Kimse kuşanmak zorunda değildir artık Sessizliğin zırhını Sözcüklerin silahını. Sofradaki insana tatlıdan önce gerçek verilecektir. MADDE VI. Bu yasaya göre Gerçekleşecektir peygamberin düşü Kurt, kuzuyla otlayacaktır Ne tat aldılarsa yediklerinden Aynı tadı alacaklardır yine MADDE VII. Bu yasaya göre Doğruluk ve aydınlık hüküm sürecek Ve insanların içinde daldalanan Cömert bir bayrak olacaktır mutluluk MADDE VIII. Bu yasaya göre en büyük acı Bitkide çiçek mucizesi yaratan şeyin Su olduğunu bilip de Sevgi verememek olmuştur ve olacaktır Sevgi arayan kimseye MADDE IX. Bu yasaya göre Alınteri taşıyacaktır emek Ama her şeyin üstünde, her şeyden önce Sevginin ılık tadını taşıyacaktır. MADDE X. Bu yasaya göre herkes Ne zaman dilerse giyebilecektir Bayram giysilerini. MADDE XI. Bu yasaya göre Seven hayvandır insan güzeldir, Seher yıldızından bile güzeldir. MADDE XII. Bu yasaya göre Buyruk yoktur artık, yasa yoktur Her şeye izin verilmiştir. Gergedanlarla bile oynayabilir insan Ve ikindi üstü yürüyüş yapabilir Elinde kocaman bir begonyayla. PARAGRAF I. Bir tek şey yasaklanmıştır. Sevip de sevgi duyamamak. MADDE XIII. Bu yasaya göre artık satın alamayacaktır kimse doğacak güneşleri Korkunun sandığından çıkarılacak ve bir dostluk kılıcı olacaktır para, gelecek günleri kutlama hakkını, şarkı söyleme hakkını savumacaktır. SON MADDE. Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak ağzın aldatıcı pisliğinden ve sözlüklerden kaldırılacaktır. bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük ateş gibi ırmak gibi bir buğday tanesi gibi ve insan yüreğine yerleşecektir. ------------------------------------------- Son maddeyi ele alalım Sedelina... Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak ağzın aldatıcı pisliğinden... ve sözlüklerden kaldırılacaktır... Her daim satılan özgürlükten bahsediyoruz... Bunu lügattan silmekle başlayabiliriz....
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl emek,emek.. kendi oluşturabildiğimiz yazılar en mükemmeldir,çünkü emektir..çünkü yabncılaşmayı önler kendimize..
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Sadece kendimle barışık değilim ki Sedelina... Kendimi başkalarında bulduğum çokça oluyor.... Tam da görülmeyen hayatlara hitap ettiği noktada...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl İNSAN YASASI........ MADDE I. Bu yasaya göre Önemli olan gerçektir bundan böyle El ele verip Gerçek yaşam için çalışılacaktır. MADDE II. Bu yasaya göre iş günlerinin Bulutlu salıların bile Bir Pazar sabahı olmaya hakları vardır. MADDE III. Bu yasaya göre Günebakanlar olacaktır her pencerede Günebakanlara da tanınmıştır Gölgede açma hakkı; Pencereler bütün gün açık tutulacaktır Umudun boy attığı yeşilliğe MADDE IV. Bu yasaya göre İnsan, insana kuşku duymayacaktır. İnsan, insana güvenecektir artık Rüzgara güvenen ağaç gibi Havaya güvenen rüzgar gibi Göğün mavi tarlasına güvenen hava gibi PARAGRAF I. İnsan, insana güvenecektir Çocuğa güvenen çocuk gibi MADDE V. Bu yasaya göre kurtulmuştur insanlar Yalanların boyunduruğundan. Kimse kuşanmak zorunda değildir artık Sessizliğin zırhını Sözcüklerin silahını. Sofradaki insana tatlıdan önce gerçek verilecektir. MADDE VI. Bu yasaya göre Gerçekleşecektir peygamberin düşü Kurt, kuzuyla otlayacaktır Ne tat aldılarsa yediklerinden Aynı tadı alacaklardır yine MADDE VII. Bu yasaya göre Doğruluk ve aydınlık hüküm sürecek Ve insanların içinde daldalanan Cömert bir bayrak olacaktır mutluluk MADDE VIII. Bu yasaya göre en büyük acı Bitkide çiçek mucizesi yaratan şeyin Su olduğunu bilip de Sevgi verememek olmuştur ve olacaktır Sevgi arayan kimseye MADDE IX. Bu yasaya göre Alınteri taşıyacaktır emek Ama her şeyin üstünde, her şeyden önce Sevginin ılık tadını taşıyacaktır. MADDE X. Bu yasaya göre herkes Ne zaman dilerse giyebilecektir Bayram giysilerini. MADDE XI. Bu yasaya göre Seven hayvandır insan güzeldir, Seher yıldızından bile güzeldir. MADDE XII. Bu yasaya göre Buyruk yoktur artık, yasa yoktur Her şeye izin verilmiştir. Gergedanlarla bile oynayabilir insan Ve ikindi üstü yürüyüş yapabilir Elinde kocaman bir begonyayla. PARAGRAF I. Bir tek şey yasaklanmıştır. Sevip de sevgi duyamamak. MADDE XIII. Bu yasaya göre artık satın alamayacaktır kimse doğacak güneşleri Korkunun sandığından çıkarılacak ve bir dostluk kılıcı olacaktır para, gelecek günleri kutlama hakkını, şarkı söyleme hakkını savumacaktır. SON MADDE. Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak ağzın aldatıcı pisliğinden ve sözlüklerden kaldırılacaktır. bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük ateş gibi ırmak gibi bir buğday tanesi gibi ve insan yüreğine yerleşecektir. ------------------------------------------- Son maddeyi ele alalım Sedelina... Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak ağzın aldatıcı pisliğinden... ve sözlüklerden kaldırılacaktır... Her daim satılan özgürlükten bahsediyoruz... Bunu lügattan silmekle başlayabiliriz.... bu yasaları insan kanıyla boyadılar,aldatmalarla lekelediler,insanlığı pazara çıkarıp satarak yok etmediler mi
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl İnsan her daim kendi ruhunu satmıştır... Bedenini ise;ruhumu satın aldılar diye bahane etmekten öteye kullanamamıştır...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl bazen de çalmadılar mı ruhumuzu,bilinçaltıyla da izin veren biz değil miyiz? kendi yarattığımız efendıler de kısıtla dı çoğu yerde bizi;dışar da bağırarak zıplayarak oynamayı bile bazen..
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl bazen de çalmadılar mı ruhumuzu,bilinçaltıyla da izin veren biz değil miyiz? kendi yarattığımız efendıler de kısıtla dı çoğu yerde bizi;dışar da bağırarak zıplayarak oynamayı bile bazen.. Ruhuma hükmeden efendiyi yaratansam eğer... En doğrusu güneşi seyretmek,var diye yedirileni yok saymaktır...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Nedir biliyor musun önemlisi,o efendileri yıkmak.. hayat bazen nasıl baktığındır,başına gelenden ziyade.. ben dışarı çıkıp şarkı söylemek istiyorsam eğer içimde yarattığım toplum denen efendiye karşı çıkabilmeliyim de.. istediğim kişi olmak istıyorsam da,''ne derler acaba''efendisine boyun eğmemeliyim.. bunları ne kadar yapabildin cerenımoo
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Hmm... Bunların ne kadarını yaptım... ------------------------ Başımda hala bir 'Ey efendi!' var...Lakin efendi(m) yok... Efendinin bana hükmetmemesi yeterli değil... Hükmünü kabul etmeyen insanlar gördüğüm gün,çıkış noktam(ız) olacaktır... -------------------- Dışarı çıkıp şarkı söylüyorum... Sağ çaprazındaki mendil satan çocuğu görüpte ıslık çalanlar,çalabilenler de görüyorum... İşte bu yüzden yetmiyor... Yırtılasıya şarkı söyleyeceğim gün;çarkın çivisinin düştüğü gündür... İçimden coşkuyla gelerek şarkı söyleyeceğim gün;çarktan bir nebze de olsa eteklerimi çekeceğim gündür... Şarkı söylediğim gün ise;'bu'gündür...
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Şarkı söylediğin gün..bu gün..ne mutlu sana zaten insanoğlu dünün acısı ve yarının endişesiyle ''bugün''ü öldürmedi mi?? ben de içimden geçince dışarda zıplıyorum,küçük bi kızken yaptığım gibi,bazen otobüsten el sallıyorum tanımadıklarıma,bazen de bi şaşı gibi bakıyorum.. bel ki şaşırıyorlar bu vurdumduymazlığa,ama bakıyorum onlar da benle beraber gülümsüyorlar.. çünkü; benim özgürlüğüm başkasının hayatına ksdetmıyor.... çünkü gülümsüyorlar,yaşamadıkları,toplum denen efendının yaşatmadığı özgürlüklerime imrenıyorlar.. çünkü ''ne derler bana,toplum ne der''efendisi onları çoktan kıstırmıştı,yaşamlarını da,oynamalarını da.. ..........
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl Bugün şarkı söylüyorum... Lakin acıyorum halime... Mutlu değil bana Sedelina... Anlatamadım ya da anlayamadın... Neyse....
Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 19 yıl anlayacağımı anladım,sadece bi savaşı anlatmaktı benımkısi bir nevi mutluluğu sağlayacak neyse...diye biten cümleler çok şey anlatır
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.