Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2010 15 yıl Admin-- BOUNCE BACK: Kendini toparlamak, toparlanmak, iyileşmek Diğer kelimeler: Relax: Rahatlamak Broker: Broker, borsacı
Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- SCARE: Korkutmak, ürkütmek / korkmak,ürkmek (fiil hali) Korku (isim hali) Diğer kelimeler: Ghost tales: Hayalet hikayeleri Always: Daima, her zaman Trick or treat: "Hediye/şeker ver yoksa karışmam." Bu kalıp, Cadılar Bayramı'nda şeker ya da hediye istemek için çocukların kullandığı bir kalıptır. Tekerlemenin tamamı şu şekildedir: Trick or treat Smell my feet Give me something Good to eat
Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2010 15 yıl SCARE: Korkutmak, ürkütmek / korkmak,ürkmek (fiil hali) Korku (isim hali) Diğer kelimeler: Ghost tales: Hayalet hikayeleri Always: Daima, her zaman Trick or treat: "Hediye/şeker ver yoksa karışmam." Bu kalıp, Cadılar Bayramı'nda şeker ya da hediye istemek için çocukların kullandığı bir kalıptır. Tekerlemenin tamamı şu şekildedir: Trick or treat Smell my feet Give me something Good to eat SEVGİLİ FREYJA HERGÜN BU SAYFANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM
Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- IN TROUBLE: Başı belada, başı dertte, başı belada olmak Diğer kelimeler: Look: Bakmak, bak Someone: Birisi Store: Mağaza Help: Yardım, yardım etmek, İmdat! Wanted: Aranıyor Help wanted: Eleman aranıyor
Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- TO HIDE: Saklamak, gizlemek Diğer kelimeler: Love: Aşk Have to: Zorunda olmak, zorunda kalmak, -meli, -malı Phone bill: Telefon faturası Each other: Birbiri
Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- NECESSITY: İhtiyaç, gereksinim Diğer kelimeler: Love: Aşk Luxury: Lüks, şatafat, gösteriş, Lüks şeyler
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- LOOK AT: Bakmak Diğer kelimeler: While: -iken, -irken Talk: Konuşmak Talk to: Birisiyle konuşmak (While I'm talk to you: Seninle konuşurken)
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2010 15 yıl Ayem speaking şakır şakır ingilizce. Ayem = Ben Speaking = konuşmak Şakır şakır = sular seller gibin İngilizce = gavurca
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2010 15 yıl Ayem speaking şakır şakır ingilizce. Ayem = Ben Speaking = konuşmak Şakır şakır = sular seller gibin İngilizce = gavurca Bu yaziyi okudugumda is yerindeydim ve ilk okudugumda cok yuksek sesle guldum herkes donup ne oluyor diye bakti
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2010 15 yıl Bu yaziyi okudugumda is yerindeydim ve ilk okudugumda cok yuksek sesle guldum herkes donup ne oluyor diye bakti Ancak bu gülünmesi gereken bir yazı mı arkadaşım, rica ederim. Yani şuna açık açık İngilizce'ye olan dehşetli hakimiyetinizi kıskandım desenize siz, utanmayın, utanmayın, deyin :) Yani ben bile bir dile nasıl bu kadar hakim olduğuma şaşmıyorum desem yalan olur
Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2010 15 yıl Ancak bu gülünmesi gereken bir yazı mı arkadaşım, rica ederim. Yani şuna açık açık İngilizce'ye olan dehşetli hakimiyetinizi kıskandım desenize siz, utanmayın, utanmayın, deyin :) Yani ben bile bir dile nasıl bu kadar hakim olduğuma şaşmıyorum desem yalan olur Cahilligime verin kendime hakim olamadim tebrik ederim tekrar sakir sakir..
Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2010 15 yıl Yazar Admin-- HURRY UP: Acele et! Diğer kelimeler: Doc: Doktor (kısaltma) To expect: Beklemek Phone call: Telefon çağrısı, telefon görüşmesi
Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2010 15 yıl Yazar Admin-- DEFINITELY: Kesinlikle Diğer kelimeler: Need: İhtiyaç, İhtiyaç duymak, Gerekmek Look at: Bakmak Talk: Konuşmak Teyp dispenser: Seloteyp makinesi
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2010 15 yıl Yazar Admin-- HUNGRY: Acıkmak Diğer kelimeler: Cereal: (Mısır gevreği gibi) Tahıldan yapılmış kahvaltılık yiyecek Milk: Süt Breakfast: Kahvaltı Yourself: Kendin Get me breakfast!: Bana kahvaltı hazırla! Get it yourself!: Kendin hazırla! There: Orada
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2010 15 yıl Yazar Admin-- I HAVE NO IDEA: Hiçbir fikrim yok Diğer kelimeler: Try: Denemek Teach: Öğretmek (Teacher: Öğretmen) Sit: Oturmak Trick: Huy, hüner
Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2010 15 yıl Yazar Admin-- TO OPEN: Açmak Diğer kelimeler: Hurt: Zarar vermek Little: Küçük Attachment: Ek Inbox: Gelen kutusu (Elektronik postaların geldiği dizine verilen ad) Pandora's inbox: Pandora'nın kutusu (Yunan mitolojisine göre bütün kötülükler bir kutunun içine hapsedilmiştir. Pandora ise merakını yenemeyerek bu kutuyu açmış, açınca da içindeki bütün kötülükler dünyaya yayılmıştır.)
Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2010 15 yıl Yazar Admin-- TELL: Demek, Söylemek, Anlatmak Diğer kelimeler: Read: Okumak School day: Okul günü About: Hakkında School day: Okul günü
Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2010 15 yıl NECESSITY: İhtiyaç, gereksinim Diğer kelimeler: Love: Aşk Luxury: Lüks, şatafat, gösteriş, Lüks şeyler Freyja lisedeyken sırf bu aşk diye başlayan yazıları okumak için aldığım şıpsevdi sakızlar geldi aklıma Çok güzel olmuş bence bu bölüm
Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2010 15 yıl Bölüm ve yöntem çok güzel. Fakat yabancı karikatürler ne fenaymış ya
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.