Φ EmiLY_pandora Gönderi tarihi: 20 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Mart , 2006 Şarkışlalı öğretmenlerle, sağ başta oğlu Ahmet, 1967 Bir yaz mevsiminde torunu Doğan'la sergi bekliyor, 1971 21 Mart 1973 Sivrialan köyünde Veysel'in cenaze töreni Aşık Veysel 25 Ekim 1894 - 21 Mart 1973. Sarkışla’nın Sivrialan köyünde doğdu. Asıl adı Veysel Şatıroğlu’dur. 7 yaşında yakalandığı çiçek hastalığından dolayı bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu, az gören öteki gözünü yitirdi. Önceleri usta malı türküler söyleyen Aşık Veysel, 40 yaşlarına doğru kendi şiirlerine ağırlık vermeye ve türküleştirmeye başladı. 1931 yılında gerçekleştirilen Aşıklar Bayramında adı duyulan ve 1933 yılında Atatürk için söylediği bir türküden sonra özellikle Ahmet Kutsi Tecer’in de yardımıyla giderek tüm Türkiye’de tanınmaya başladı. Bu yıllar aynı zamanda Veysel’in kendi türkülerini söylemeye yönelmesi anlamında bir geçiş dönemi olarak sayılabilir. Bu döneme dek köyünden hiç çıkmayan Aşık Veysel bunu izleyen yıllarda Türkiye’nin birçok yöresini dolaşarak kendi yöresi dışında da insanlara türkülerini aktarma fırsatı buldu. Araştırmacılara göre bağlamanın ilk düzeni olarak kabul edilen ve aslında Aşık Süleyman tarafından kullanılan ancak Aşık Veysel aracılığıyla yayıldığından dolayı aşıklama düzeni (la-re-mi), »Veysel Düzeni« olarak da bilinir. 33 yıl önce bu gün aramızdan ayrılan Aşık veyselin anısına birkaç şey söylemek istiyorum ama onu en güzel anlatacak kelimeler yine kendi şiirlerinde ve türkülerinde saklı... Olmasa Güzelliğin on par' etmez Şu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandır yareme İsmin yayılmaz âleme Aşıklarda meşk olmasa Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikir başka başk' olmasa Güzel yüzün görülmezdi Bu şak bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı Veysel adı O sana aşık olmasa Ben Olmazdım Sen bir aşksın ben bir Mecnun Sen olmasan ben olmazdım Sen bir gülsün ben bir bülbül Sen olmasan ben olmazdım Kalbimde yaşarsın her an Varım yoğum sensin inan Kalbimdeki aziz mihman Sen olmasan ben olmazdım Ansızın kalbime girdin Türlü türlü dertler verdin Beraberce çeker derdin Sen olmasan ben olmazdım Sensin benim cümle varım Yoktur başka kisb ü karım Hem yazımsın hem baharım Sen olmasan ben olmazdım Bağrımdaki açan çiçek Türlü koku türlü irenk Bu bendeki olan gerçek Sen olmasan ben olmazdım Dokun Veysel tele dokun Coştu gönül etti akın Sensin bana benden yakın Sen olmasan ben olmazdım Seni (Sen Bir Ceylan Olsan) Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilacı Vursam yaralasam söz ile seni Kurulma sevdiğim güzelim deyin Bağlama karayı alları geyin Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Beslesem elimde tuz ile seni Koyun olsan otlatırdım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada Düşürsem toruma hız ile seni Veysel der ismini koymam dilimden Ayrı düştüm vatanımdan ilimden Kuş olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görse idim göz ile seni Geçti (Mecnun'um Leylamı Gördüm) Mecnun’um Leylamı gördüm Bir kerecik baktı geçti Ne sordum ne de söyledi Kaşlarını yıktı geçti Soramadım bir çift sözü Ay mıydı gün müydü yüzü Sandım ki Zühre yıldızı Şavkı beni yaktı geçti Ateşinden duramadım Ben bir sırra eremedim Seher vakti göremedim Yıldız gibi aktı geçti Devranı sürdüm deminen Geçti günümüz gamınan Dilber sarılak senilen Gecelerin vakti geçti Bilmem hangi burç yıldızı Bu dertler yaralar bizi Gamze okun bazı bazı Yar sineme çaktı geçti Veli’m eydür ne hikmet iş Uyumadım ki diyem düş Zülfünü kement eylemiş Yar boynuma taktı geçti Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir şevval Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Canım Pandoram bu ne kadar anlamlı bir başlık olmuş ellerine ve yüreğine sağlık DOSTLAR BENİ HATIRLASIN Ben giderim adım kalır, Dostlar beni hatırlasın. Düğün olur, bayram gelir, Dostlar beni hatırlasın. Can bedenden ayrılacak, Tütmez baca, yanmaz ocak, Selam olsun kucak kucak, Dostlar beni hatırlasın. Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş, kim gülecek Murat yalan, ölüm gerçek, Dostlar beni hatırlasın. Gün ikindi akşam olur, Gör ki başa neler gelir, Veysel gider, adı kalır Dostlar beni hatırlasın AŞIK VEYSEL Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ y/k Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2006 Aşık Veysel'i bu yıl geçen senelerde olduğu gibi yine İstanbul Gülhane parkında anıldı. Torunu Çiğdem Özer'in katıldığı anma gününde beni en çok duygulandıran olay Japonya'da TÜrkoloji okuyan Japon öğrencilerdi. Etfarımızdan geçen onlarca insanın "aman boşver banene Aşık Veysel den" der gibi sergiledikleri tavırlarda bir o kadar üzdü. Neden bizim olanlara sahip çıkmıyoruz ki. Geçen sene Sivas'a bir yolculuk yapmıştım. Aşık Veysel'in doğduğu evi müze haline getirmişler. Kullandığı tüm eşyalar, kıyafetleri, sazları... Aşık Veysel hakkın da ne ararsanız bulabileceğiniz bir yer. Yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye ederim. Zaten uğradığınız zaman büyük bir ihtimalle Damadı ve oğlu ile tanışma fırsatınızda olur. Birde güzelce karnınızı doyururlar.(Aç olmasanız bile) İnsanlara insan gibi bakan, güler yüzlerini eksik etmeyen, Aşık Veysel'in hatıralarını anlatarak onu daha iyi tamımamı sağlayan Şatıroğlu ailesine teşekkürler... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.