Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Eğer siz, yasaklandığınız büyük günahlardan sakınırsanız, diğer kusurlarınızı örter, sizi güzel bir makama koyarız (nisa 31)

 

bu ayet Yüce Allahın ne kadar merhametli olduğunu gösteriyor. Bana göre Allah bu ayette demek istiyor ki . Ey kullarım ben sizden günahsız olmanızı beklemiyorum. Elbette insan günah işler. Bu fıtratının bir gereğidir. Ama siz elinizden geleni yapın hiç değilse büyük günahlardan uzak durun ben sizin güçük günahlarınızı affederim. Yüce Rabbimiz ne kadar merhametli değil mi?

 

Sevgili dostlarım . Bu form bir tartışma meydanı olmuş. Herkes kendi fikrini savunuyor ama kimse bir diğerine söz anlatamıyor. Ben istedimki böyle bir formu faydalı bir hale getirelim.Tartışmak yerine sizde sevdiğiniz bir ayeti yazıp hakkında kısa bir açıklama yaparsanız ve bunu da bizimle paylaşırsanız hiç değilse bir nebze birbirimize bir faydamız olur.Ama sizde ricam bu başlığı bir tartışma alanına dönüştürmeyelim. Yazılarınızı bekliyorum...

  • Cevaplar 69
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

 

Sevgili dostlarım . Bu form bir tartışma meydanı olmuş. Herkes kendi fikrini savunuyor ama kimse bir diğerine söz anlatamıyor. Ben istedimki böyle bir formu faydalı bir hale getirelim.Tartışmak yerine sizde sevdiğiniz bir ayeti yazıp hakkında kısa bir açıklama yaparsanız ve bunu da bizimle paylaşırsanız hiç değilse bir nebze birbirimize bir faydamız olur.Ama sizde ricam bu başlığı bir tartışma alanına dönüştürmeyelim. Yazılarınızı bekliyorum...

 

Kardelya, seviyeli tartışmadan güzellikler meydana gelir

 

Mesele buraya ayetler yazmak değil.....Eğer beklenen buysa Kur'anın tamamını past-copy yapar işi bitirirsiniz..

 

 

Mesele doğruya müşterek varmaktır ayetleri doğru anlamaktır meallere yazılan ayetleri test etmektir...

 

Mesela sizin yazdığınız ayette bile bir meal kusuru var ancak doğru manalar tartışılarak bulunabilir..

 

selam/ barış olsun

Gönderi tarihi:

Bakara Suresi/286. Başlangıç cümlesi (meal)

 

*Allah hiç bir benliğe, yaradılış kapasitesinin

üstünde bir yük yüklemez/teklifte bulunmaz. (Y.N.Öztürk meali)

 

*Allah kimseye vüs'undan öte teklif yapmaz. (E.H.Yazır meali)

 

*Yükletmeye Tanrı hiç nefse, illa güci yittügine. (M. bİn Hamza meali)

 

*Lâ yükellifullâhü nefsen illa vüs'ahâ,

 

 

**Anladığım o ki; her birey özel kariyer programını yüklenmiştir.

Ve hiç bir program, bir başka program ile tamtamına eşdeğer değildir.

Öyle ise, tüm var oluş içinde özgün birey'in vazifesini, eş zamanlı

olarak diğer bireyler ile ve sair ögeler ile yardımlaşarak yapması

durumudur..En doğrusunu Cenab-ı Hakk bilir..

 

Aramıza katıldığına sevindim.. Hoş geldin.. :clover:

Gönderi tarihi:

kazazlı ayetlerin mealine takılma ardında demek istediği özü anlamaya çalış. Herkes aynı şeyi değişik biçimlerde ifade edebilir. Müslüman yıkıcı değil yapıcı olmalı. Allah kuranda buyuruyor ki kalbinde hastalık bulunanlar mütaşebih ayetlerin peşine düşerler. Bizim gayemiz tartışmaya açık ayetleri tartışmak değil öncelikle manası açık ayetleri birbirimizle paylaşıp Kuran hakkında bilgi edinmek. Diyorsun ki mealle omaz bu iş öyle olsa Kuranın hepsini buraya yazarım. Yazarsın doğru ama o zman bir düşün kim okur o yazdığını. Sonra şunu da düşün kuran neden parça parça gönderildi. Allah istese bir kitap şeklinde gönderemez miydi?

 

Kuran parça parça okunup anlaşılması gereken bir kitap. Bir güzelliğe katılmıyorsan bari engel olma

 

Bu arada berceste ve interlock sizlere teşekkür bizimle paylaştığınız ayetler için

Gönderi tarihi:

Sevgili arkadaşlar,

önce kur'an'ı mealinden okumak zorunda olduğumuz doğrudur.

Ve de meal, anlaşılması bakımından da zordur.

Bilgi toplumu olduğumuz, bilgilenmemiz gerektiğini Rabbimiz

kitap'ta defalarca söylüyor. Bence de, sürekli bilgi artırımı

için tartışmalı ve paylaşmalıyız.

Kimin ne bildiğini değil de ne söylediğini anlamaya çalışalım.

Yarışmadan daha çok bilgilenme yani..

Sevgiler.. :clover:

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar,

 

 

Ya ben anlatamadım yada yanlış anlaşıldım...

 

Açık diye bilinen bir ayet mesela...Hemde günde kırk defa okuduğumuz bir ayet...

 

 

" Yalnız sana kuluk eder yalnız senden yardım dileriz..." İyyake n'abudu ve iyyake n'steiyn.."

 

Ne demek bu şimdi....

 

Birbirimizden yardım istemeyecekmiyiz..?

 

 

Elbette cevabı var ama bunları paylaşmak meselesi....

 

Bilen arkadaşlar bu en temel ayeti bizimle paylaşınlar istifade edelim..

 

 

Selam/barış olsun

Gönderi tarihi:

hah kazazlı kardeş şimdi çok güzel bir konuya temas ettin ben şimdi sana açıklama yapmaya çalışayım aslında bu iş fakihlerin siyercilerin alanına girer ben bildiğim kadarıyla yardımcı olayım. bak şimdi orda diyor ki " yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz" burda kulluk zaten ancak ve ancak allaha yapılır. biz buna iman ettik. yardım meselesi ise günlük hayattaki yardımdan değil. bu çetin günde yardımdır. ahirette ve kıyamet gününde yardımdır. dünyada ikende tabiki hem allahtan hem insanlardan yardım istenmelidir. misal bir araç yoldan çıkmış kış günü içinde insanlar mahsur kalmış bu insanların yardım istemeden orda bekleyip üşümeleri allah katında iyimi karşılanır. tabiki birilerinden yardım isteyecekler. iyilik yapınca neden sevap kazanırız çünkü iyi biri yardım isteyince yardım yardım edersek sevap elde ederiz allah yasaklamaz ki? aksine bizi sever bu bizim için fırsattır. bunları değerlendirmek gerekir.

Gönderi tarihi:

İnsan tabiki başkalarından yardım isteyecek. Ama şunun da farkında olacak. kendisine gelen her iyilik Allahtan bir lutuftur. Burdaki yalnız senden yardım dileriz demek her şeyin üstünde sen varsın ne oluyorsa senin bilgin ve izinle oluyor bunu kabul etmektir.

insan dünyevi konularda başkalarından yardım isteyebilir ama insanların yaptığı yardımlarda asıl yardım edenin Allah olduğunun insanların sadece bir vesile olduğunun farkında olunmalıdır.

 

İşin en önemli noktası olağan üstü olaylarda başkasından yardım dilemek asla olmaz. Bu yardım dilenilen kimseyi tanrılaştırmaktır ki biz müslümanlar bundan kaçınmalıyız.Burda biz her gün yalnız senden yardım dileriz derken yani başkalrına olağanüstü tanrısal vasıflar yükleyip oları sana ortak koşmayız demek istiyoruz.

nitekim müşrikler de Tanrıya inanıyorlardı ama putlara bir takım olağanüstün vasıflar yüklemişler ve Allahtan yardım dilemek yerine her şeyi onlardan isteyip onları tanrılaştırmış putları Allahın ortakları olarak görmüşlerdi

 

 

 

Umarım anlatabilmişimdir kazazlı

Gönderi tarihi:

Eh biraz teğet geçtin gibi...

 

 

Senden önceki arkadaş yanından yöresinden de geçmedi ...

 

Başka arkadaşlar da fikir beyan ettikten sonra bende fikrimi beyan ederim tabii

 

Demek mesele bir şey okumak değil özümsemek iyice anlamaktır

 

 

selam/baış olsun

Gönderi tarihi:

senin fikrin ne peki? bizimle paylaş biz de öğrenelim

 

 

Daha çok yorumdan sonra yazmak isterdim ama artık sordun....neyse..

 

 

Burada ABİD ve MABUD ilişkisi var

 

Kul ve İlah

 

Bir kul ilah edindiği şey ne ise ondan fiziki değil de manevi yardım talep eder değil mi..

 

Mesela kişi Eyüp sulatana gider manen bir yardım talep eder mesela bana bir koca ver der...

 

Bi başkası da telli melli babaya gider oradan ister bir başkasıda başkasından bir taştan kuştan vs....

 

İşte Allah burada bütün bu yardımlar beni ilah kabul ediyorsanız sadece ve sadece benden talep edilecektir peygamberimden bile değil...

 

Bu kadar nettir Medet ya resulullah bile denmeyecek... doğrusu Medet ya ilahidir..

 

İlk zamanlar bu ayeti fiziki yardım olarak algılayanlar olmuş devesinin üzerinde iken sopası düşen kişi başkasından istememiş devesinden inmiş kendisi almış...bu değil tabi ama öyle anlamış...

 

Sonuç: Allahı tek ilah kabul edenler manevi taleplerini ,ilahlık taleplerini sadece ve sadece Allahtan talep edeceklerdir ve yalnızca ona kulluk edeceklerdir demek olur...

 

selam

Gönderi tarihi:

sen de benden çok farklı bir yorum yapmış değilsin. Hemen hemen benim söylediğimin synısını söylein. tek farkın örnekle somutlaştırdın. Yinede paylaştığın için sağol. şimdi bir ayet meali yazarsan sevinirim. Çünkü bu sayfada amacımız tartışmak değil .

Gönderi tarihi:

'' İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. ''

 

(Bakara/177)

Gönderi tarihi:

Kuran bir bütün olarak anlaşılması gereken bir kitap..Onu bütününden koparıp parça parça ele alınırsa ayetler çarptırılabilir. Şu doğru ki Kuran ayetlerinin her biri üzerinde teker teker kafa yormak gerekir..

 

RAHMAN:

 

1 - Rahmân (çok merhametli olan Allah)

 

2 - Kurân'ı öğretti.

 

3 - İnsanı yarattı.

 

4 - Ona beyanı öğretti.

 

5 - Güneş de ay da bir hesab iledir.

 

6 - Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.

 

7 - Göğü yükseltti ve mizanı koydu.

 

8 - Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.

 

9 -Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.

 

10 - (Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.

 

11 - Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

 

12 - Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.

 

13 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

14 - Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

 

15 - Cinleri de hâlis ateşten yarattı.

 

16 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

17 - (O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

 

18 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

19 - (Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.

 

20 - Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.

 

21 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

22 - İkisinden de inci ve mercan çıkar.

 

23 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

24 - Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.

 

25 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

26 - Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.

 

27 - Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.

 

28 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

29 - Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir.

 

30 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

31 - Ey insan ve cin! sizin de hesabınızı ele alacağız.

 

32 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

33 - Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah'ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.

 

34 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

35 - Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.

 

36 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz

 

37 - Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...

 

38- Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

39 - İşte o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.

 

40 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

41 - Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.

 

42 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

43 - İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.

 

44 - Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.

 

45 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

46 - Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.

 

47 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

48 - İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.

 

49 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

50 - İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

 

51 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

52 - İkisinde de her türlü meyvadan çift çift vardır.

 

53 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

54 - Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.

 

55 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

56 - Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

 

57 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

58 - Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.

 

59 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

60 - İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?

 

61 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

62 - Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.

 

63 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

64 - (Bu cennetler) yemyeşildirler.

 

65 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

66 - İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır.

 

67 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

68 - İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.

 

69 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

70 - İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.

 

71 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

72 - Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.

 

73 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

74 - Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

 

75 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

76 - Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.

 

77 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

 

78 - Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!

Gönderi tarihi:
'' İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. ''

 

Bir yanda böyle bir anlayış diğer tarafta güçlünün yaşaması için güçsüzü ezmesi gerektiği öne sürülen bir anlayış...

 

Allah hepimizi hidayete erdirsin...

Gönderi tarihi:

kuranı nasıl anlayacağımızı en az senin kadar biliyoruz sevgili dilku. Rahman suresinin tamamını yazmışsın. daha doğrusu kopyala yapıştır yapmışsın. Bizim istediğimiz bu değil. Sevdiğin iyi bildiğin anladığını düşündüğün bir ayeti kısa açıklamasıyla birlikte bizimle paylaşsaydın daha çok sevinirdim. Kopyala yapıştır istemiyoruz .Öyle olsaydı kuranın tamamını buraya yazardım kimseye de yazacak ayet kalmazdı . Bilmem anlatabiliyor muyum?

Gönderi tarihi:

kuranı nasıl anlayacağımızı en az senin kadar biliyoruz sevgili dilku. Rahman suresinin tamamını yazmışsın. daha doğrusu kopyala yapıştır yapmışsın. Bizim istediğimiz bu değil. Sevdiğin iyi bildiğin anladığını düşündüğün bir ayeti kısa açıklamasıyla birlikte bizimle paylaşsaydın daha çok sevinirdim. Kopyala yapıştır istemiyoruz .Öyle olsaydı kuranın tamamını buraya yazardım kimseye de yazacak ayet kalmazdı . Bilmem anlatabiliyor muyum?

tamam abi kızma :shuriken:

Gönderi tarihi:

arkadaşlar ben yazacağım ama açıklamasını da okudum bırde sızın fıkırlerınızı beklıyorum

ben kendımı selahıyetlı görmüyorum bu konuda

bu ayet çok merak uyandırdı bende

  • Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır. (NUR SURESİ / 3)

Gönderi tarihi:

bu ayet nazil olduğu dönemdeki imanı zayıf müminler için inmiştir. müminler arasında fahişelerle evlenip onlaRI çalıştıran kimseler vardı Allah bu ayetle müminlere fahişelerle evlenmenin yakışmayacağını yakışsa yakışsa zina eden erkeklere ancak fahişelerle evlenmenin yakışacağını belirtmiştir

Gönderi tarihi:
bu ayet nazil olduğu dönemdeki imanı zayıf müminler için inmiştir. müminler arasında fahişelerle evlenip onlaRI çalıştıran kimseler vardı Allah bu ayetle müminlere fahişelerle evlenmenin yakışmayacağını yakışsa yakışsa zina eden erkeklere ancak fahişelerle evlenmenin yakışacağını belirtmiştir

zina eden erkeğin zina eden dışında evlenemeyeceğini söyluyor

gnünümüz açısından nasıl düşünelım..açıkçası bakır olmayan bır musluman erkek zına etmemış kadını alamaz mı??

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.