Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"BIR HALK TEPKISI DAHA!"


dominik

Önerilen İletiler

Ülkemizde Kürt'ler nezdinde irkci eylemleri defalarca "halk tepkisi" diye mesrulastirdik. Bunu örnekleri Izmir'deki irkci eylemlerden Canakkale üzerinden Mus'a kadar gidiyor. Simdi bu "halk tepkilerine" bir yenisi daha eklendi. Bu kez "halk tepkisi" "bölücü Kürt vatandaslara" karsi degil Roman vatandaslarimiza karsi. Roman vatandaslarimizinda "bölücü" oldugunu bu eylemlerle ögrenmis olduk. Iyiki ülkemizin "hassas vatandaslari" var, yoksa ülke coktaannn bülücülerin eline gecmisti.

 

Iste irkci ("halk tepkisi") eylemin haberi ve tesadüfe bakin bu tür eylemlerin icerisinde devamli belirli bir görüs hakim. Bunlar güya ülkemizin en demokrat, vatanperver ve atatürkcü milliyetci gecinenleri. Tabii bu tip haberleri ülkemizin vatansever gazetelerinde asla bulamayacaksiniz. Dolayisiyla onlar böyle bir haber yayinlamadiklarina göre okudugumuz haber de sonucta bölücülerin bir iftirasi olarak algilanacak bazi vatansever forum üyeleri tarafindan.

 

***

 

"ROMANLARA MİLENYUM TEHCİRİ

15:20 08 Ocak 2010

 

Roman yurttaşlar Manisa’daki saldırıların perde arkasını BirGün’e anlattı: "MHP’li Başkan olayları kışkırttı, Vali de bize ‘burayı terk ediyoruz’ diye kağıt imzalattı”

 

GÖRDES İLÇESİNE GÖNDERİLDİLER

 

Manisa’nın Selendi ilçesinde 1.000 kişilik bir grup 5 Ocak akşamı Roman yurttaşların yaşadığı Zafer Mahallesi’nde birçok ev ve barakayı ateşe verip araçları yakmıştı. Daha sonra kaymakamlık binası önünde toplanan saldırgan grubun, Zafer Mahallesi’nde ikamet eden Roman yurttaşların ‘ilçeyi terk etmesini istedikleri’ iddia edilmişti. Saatler süren olayın ardından 15’i çocuk, 20’si kadın olmak üzere 74 yurttaş, yıllardır yaşadıkları evlerinden alınıp Gördes ilçesine götürülüp bırakıldı.

‘BELEDİYENİN İMKANLARIYLA SALDIRI’

Gördes ilçesine götürülen kadınlardan biri, Manisa Valisi Celalettin Güvenç’in, "Selendi’yi isteğinizle terk ettiğinize dair kağıtların altına imza atın" dediğini söyledi. Başka bir Roman kadın ise, "Salı gecesi bize odada boş kağıtlar verip imzalatmaya çalıştılar. Vali bizim buradan gitmek zorunda olduğumuzu söyledi” dedi. Bir diğer yurttaş ise "MHP’li Belediye Başkanı’nın kışkırtması var. Belediyenin imkânlarıyla arabalar tahrip edildi” iddiasında bulundu.

Yılbaşı gecesi babasını kaybeden Burhan Uçkan "MHP'li Nurullah Savaş'ın Belediye Başkanı seçilince olaylar başladı. 5 Ocak'ta da anons yaparak halkı o topladı" iddiasında bulunurken, Roman kadınlar Manisa Valisi Celalettin Güvenç'in kendilerine 'İlçeyi kendi rızalarıyla terk ettiklerini' belirten kağıtlar imzalatmaya çalıştığını söyledi. Roman Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Manisa Akşihar Şube Başkanı Erdoğan Şener "Sonuçta Romanlar tehcir edildi" derken, Sulukule Platformu Yöneticisi Hacer Foggo "Bugüne kadar Romanlarla ilgili hiçbir sosyal iyileştirme yapılmadı. En büyük örneği de Sulukule" yorumunu yaptı.

SALDIRGANLAR DİLEKÇE VERDİ

Selendi’de 1.000 kişilik bir grup 5 Ocak akşamı Roman yurttaşların yaşadığı Zafer Mahallesi'nde bir çok ev ve barakayı ateşe verip araçları ateş vermişti. Daha sonra kaymakamlık binası önünde toplanan saldırgan grubun, yerel gazetelere göre; Manisa Valisi Celalettin Güvenç'e bir dilekçe vererek, Zafer Mahallesi'nde ikamet eden Roman yurttaşların 'ilçeyi terk etmesini istedikleri' iddia edilmişti.

Yerel gazetelerin internet sitelerinde de yayımladığı dilekçede şu ifadelere yer verildi:

“Valilik makamına, ilçemize dışarıdan gelen bazı insanlar, ilçemizde hırsızlık, tefecilik, işyerlerinin camlarını kırma gibi ilçemiz halkını rahatsız edici davranışlarda bulunmaktadır. İlçe sakinlerinin sabrı taşmıştır. Toplu linç girişimlerinin önlenmesi için bu insanların ilçemizi terk etmesini istiyor, gereğinin yapılması için bilgilerinize arz ediyoruz."

VALİ YALAN MI SÖYLEDİ

Saatler süren olayın ardından 15'i çocuk, 20'si kadın olmak üzere toplam 74 Roman yurttaş, Manisa'da yıllardır yaşadıkları evlerinden alınıp polis eşliğinde Gördes ilçesine götürülüp bırakıldı.

Olay gecesi gazetecilerin ''Roman vatandaşların bir başka ile nakledilmesi söz konusu mu?'' sorusunu Vali Güvenç, ''Roman vatandaşlar kendi aralarında bir durum değerlendirmesi yapıyorlar. Bu ilçede neden böyle bir huzursuzluk çıktığı konusunda özeleştirilerini yapıyorlar. Bizim nakil konusunda bir kararımız yok'' yanıtını vermişti.

‘KENDİ İSTEĞİNİZLE TERK EDİN’

Durumun hiç de öyle olmadığı evlerinden edilen Romanlar tarafından deşifre edildi. Ntv'nin haberine göre; polis eşliğinde Gördes ilçesine götürülen kadınlardan biri, Manisa Valisi Celalettin Güvenç'in, "Selendi’yi kendi isteğinizle terk ettiğinize dair kağıtların altına imza atmalısınız" dediğini söyledi.

Dün ise bu iddiayı başka bir Roman kadın doğruladı:

"Bizim başka bir yere gidecek durumumuz zaten yok. Dün (salı geceyarısı) gece bize odada boş kağıtlar verip imzalatmaya çalıştılar ama bilmiyorum okumam yazmam olmadığı için. Ama Vali bize 'burada artık duramazsını, zorunlusunuz gitmeye' dedi. Onu biliyorum."

MHP’Lİ BAŞKAN SORUMLU”

"Olayların yılbaşı gecesinde sigaraya tartışmasıyla başladığını söylüyorlar; alakası yok" diyen erkek Romanlardan biri ise Selendi'nin MHP'li Belediye Başkanı Nurullah Savaş ve Manisa Valisi Celalettin Güvenç'i sorumlu tuttu:

"Belediye Başkanı’nın kışkırtması var. Belediyenin imkanlarıyla arabalar tahrip edildi. Evlere saldırdılar. 30 senedir oradayız ve aramızda husumet yoktu. Kavgamız olmadı. Bunu yapan belediye başkanıdır. Manisa Valisi, bizimle yaptığı toplantıda, bize kağıtlar uzattı. ‘Kendi isteğimizle gitmek istiyoruz’ dedirtmeye çalıştı. ‘Kendi isteğimizle terk ediyoruz diye yazın ve imzalayın’ dedi. Ben bunu yapmadım."

İddia: MHP’li Nurullah Savaş Belediye Başkanı seçilince Romanlara karşı bu tür olaylar başladı

MANİSA Selendi'deki olayların yılbaşı gecesi sigara içme tartışması üzerine çıktığı öne sürülmüştü. Romanlara karşı saldırıya dönüşen olayların perde arkası ise yavaş yavaş aydınlanıyor. Roman yurttaş Burhan Uçkun’a şunları anlattı:

"Olay sigara içme kavgası değildi. Ben kahveye gittim ve çay içmek istedim. ‘Çingenelere çay vermem’ cevabı alınca tartışma çıktı ve beni dövdüler. Önce hastaneye ardından da karakola götürüldüm. Babam da karakola geldi. Orada beni dövenleri görünce; rahatsızlığı da vardı, sinirlendi ve vefat etti.

O gece beni karakolda tuttular ve sabah bıraktılar. Babamı defnettik. Dün benim eşim, amcamın ve halamın kızı ev gezmesine giderlerken, 'Hastanelik yaptık utanmadan geziyorlar’ sataşmalarına maruz kaldılar. Tartışma yaşanmış. Bize haber verildi ve olay yerine giderek ailelerimzi eve getirdik. 14.00'te Selendi Belediye Başkanı anons yaparak, Selendi halkını belediye önüne çağırdı. Saat 20.00'de bir iki dakikalık elektirik kesiliverdi. O anda silahlar patladı, evlerimiz arabalarımız yakılmaya başlandı. MHP'li Nurullah Savaş'ın Belediye Başkanı seçilmesi ile birlikte bu tür olaylarla karşılaşmaya başladık. Daha öncesindeki yıllar çok güzeldi. Hiçbir sorunumuz yoktu. Artık dönmek istemiyorum. Vali bize geri dönmeyeceğimize dair kağıt imzalattı." Elçin Yıldıral

Bakan Çelik

‘İyi ki kimse ölmedi’ dedi

AKP hükümeti 10 Aralık 2009’da İstanbul Conrad Otel'de ‘Roman Çalıştayı’ düzenlemişti. Devlet Bakanı Faruk Çelik, yaptığı konuşmada, “Romanlar, karşı karşıya kaldığı yüzyıllara varan dışlanmışlıklarla, hoşgörüsüzlüklerle, fiilen maruz kaldıkları her türlü ayrımcılıkla mücadele etmeyi ahlaki bir görev olarak görüyoruz” demişti. Manisa'daki olayları yorumlayan Bakan Çelik, göç etmek zorunda kalan Romanların bir konuta kavuşması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyledi. Çelik, "Olayların arkasında bir birikim, tahrik edenler de olabilir. Araştırılıyor. Yaşananları tüm Selendililere mal etmemek lazım. Sevinilecek şey, dünkü olayda bir ölüm olayının gerçekleşmemesi" dedi.

Şener: Sonuçta Romanlar artık tehcir edilmiş oldu

ROMAN Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Manisa Akşihar Şube Başkanı Erdoğan Şener ise olayın bir provakasyon olduğuna dikkat çekti. Bu insanların 30 yıldır birarada yaşadıklarını ve şimdiye kadar bu tür olaylarla karşılaşmadıklarını söyleyen Şener, Roman Çalıştayı'nın gündeme gelmesinin ardından bölgede gerginliklerin yaşanmaya başladığını belirtti. Dernek Başkanı Şener, "Sonuçta Romanların tehcir edilmesi ile sonuçlandı. Bu insanların şimdi en büyük sorunu barınma. Çünkü evleri taşlandı, yakıldı. Tek bir eşya bile alamadılar" diye konuştu.

Foggo: Hiç iyileştirme yapılmadı, Sulukule ortada!

SULUKULE Platformu Yöneticisi Hacer Foggo "Tecrit edilen Romanlarla görüştüm. Manisa'da son zamanlarda saldırıların yaşandığını söylediler. Hakaret ediyorlarmış. Minübüsten indirip üstlerini arıyorlarmış. Türkiye'de linç yapanlara hiçbir cezai yaptırım uygulanmıyor. Hatta neredeyse kahramanlaştırılıyorlar. Bugüne kadar Romanlarla ilgili hiçbir sosyal iyileştirme yapılmadı. En büyük örneği de Sulukule" dedi.

»ELÇİN YILDIRAL"

 

Kaynak: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1262956833&day=08&month=01&year=2010-

 

"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ROMANLAR ASİMİLE OLMUŞ

 

Klarnet sanatçısı Hüsnü Şenlendirici, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine gelen “Roman Açılımı” ile ilgili, “Biz Romanlar olarak açılımı kendi içimizde yaptık, Türkiye'de Türk vatandaşı gibi yaşayarak” dedi. AA muhabirinin görüştüğü Şenlendirici, süreci çok karışık gördüğünü ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde neler olacağını ve nelerin açılıp nelerin kapanacağını göreceğiz” şeklinde konuştu. Şenlendirici, “Türkiye'de yaşayan Romanlar, dünyanın diğer yerlerindeki Romanlara göre çok asimile olmuş ve neredeyse tamamen Türkleşmiş durumda. Hepsi Türklüğü ile övünür. Roman halkı biraz da kendi haklarını savunamayan ve bunun pek farkında olmayan bir halk. Ancak genel olarak bakıldığında şikayetsiz bir şekilde yaşıyoruz. İyisiyle kötüsüyle yaşamaya çalışıyoruz bu ülkede” şeklinde konuştu. “Başbakan'ın ağzından 'Roman' kelimesinin çıkması da heyecan verici ve güzel bir şey” diyen Şenlendirici, şöyle devam etti: “İnsanların bu ülkede Romanların da yaşadığının farkına varmaları güzel. Aslında bizim için çok büyük bir sorun yok, Türkiye'de yaşamak açısından. Romanca konuşan da çok az. Kendi dilimizi bilmiyoruz ama kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Bir de İstanbul'da ya da diğer büyük şehirlerde yaşayan Romanların tamamen bu ülkeye ayak uydurdukları ve bu ülkenin vatandaşları olarak yaşadıklarını söyleyebilirim.” Şenlendirici, Romanların işinin müzik yapmak ve dans etmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Ben de müzikal olarak enstrümanımla temsil ediyorum Romanları, siyasi görüşlerimle değil. Tabii ki büyük çoğunluğun istediği şekilde hareket ederim. Elimden geldiği kadar söylemlerimle de destek veririm, müziğimle olduğu gibi. Ancak bunu yapması gereken kişiler başkaları. Ben müziğimle anlatıyorum Romanları. Bunu da başarabildiğimi zannediyorum, Türkiye'de olduğu kadar dünyada da.” Romanların yeni yeni gruplaşmaya başladığını ifade eden Şenlendirici, “Biz Romanlar olarak açılımı kendi içimizde yaptık, Türkiye'de Türk vatandaşı gibi yaşayarak” dedi.

 

Kaynak: -http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=31093&p=1&rid=4369-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Alman kimligi alan bir Türk ne kadar ALMANSA Türk kimligi olan bir Roman'da o kadar TÜRK'TÜR, bu tüm etnik kökenlileri kapsar. Almanya'da Alman vatandasi olanlarin, Alman kültürünü,dilini ögrenme zorunluluklari nasil uyum olarak kabul ediliyorsa Türkiye'de etnik kökenli olupta Türk vatandasi olanlarda uyum saglamakla mükelleftir. Bunu saga sola cekistirmek art niyettir.

 

Kimse kimseyi zorla Türklestirmiyor, isine gelmiyorsa buyursun baska bir yerde sansini denesin. Bir kimlik kavgasidir gidiyor. Kimden ne kimligi isteniyor. Kimlik bir aidiyet belgesidir. Eger Türkiye Cumhuriyeti vatandasi isek kimligimiz bellidir. Bu kimlik Kürt, Laz vs diye ayrilamaz. Dünyanin hicbir yerinde olmayan bir seyin Türkiye'ye daytilmasi dayatanlarin ise 100 yildan fazla bir süredir ülkeyi bölmek icin ugrasanlarin olmasi zaten hangi oyunun sahnede oldugunu gösterir.

 

 

Yok efendim, ben zorla Türk olmam. Seni zaten kimse zorla Türk yapmiyor, senden olan Türkten zaten fayda degil zarar gelir ülkeye, cünkü art niyetle Türk vatandaşlığı olmaz. Ama eger bu ülkede yasamaya kararliysan kimligin Türk kimligidir. Baska kimlik isteyen varsin nerde kimlik bulursa orada yasasin.

 

 

Art niyetin baska bir perdeside, TEPKI KOYAN HALKA irkcilar fasistler diye yaklasimdir ki bu da bu ülkede kimlerin hangi amaclara hizmet verdigini gayet belirgin olarak anlatmaktadir. Demek ki o tepki koyan ve birilerince Irkci ve fasist olanlar olmasa herkes ülkenin bölünmesine alkis tutacak, bölücüleri bagrina basacaktir.

 

Bu nasil bir celiskidir anlasilmaz. O zaman Sevr'i kabul etmeyip isgalcilerle carpisan halkta irkci ve fasist olmuyor mu bu zihniyette olanlar icin.?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Alman kimligi alan bir Türk ne kadar ALMANSA Türk kimligi olan bir Roman'da o kadar TÜRK'TÜR, bu tüm etnik kökenlileri kapsar. Almanya'da Alman vatandasi olanlarin, Alman kültürünü,dilini ögrenme zorunluluklari nasil uyum olarak kabul ediliyorsa Türkiye'de etnik kökenli olupta Türk vatandasi olanlarda uyum saglamakla mükelleftir. Bunu saga sola cekistirmek art niyettir.

 

Kimse kimseyi zorla Türklestirmiyor, isine gelmiyorsa buyursun baska bir yerde sansini denesin. Bir kimlik kavgasidir gidiyor. Kimden ne kimligi isteniyor. Kimlik bir aidiyet belgesidir. Eger Türkiye Cumhuriyeti vatandasi isek kimligimiz bellidir. Bu kimlik Kürt, Laz vs diye ayrilamaz. Dünyanin hicbir yerinde olmayan bir seyin Türkiye'ye daytilmasi dayatanlarin ise 100 yildan fazla bir süredir ülkeyi bölmek icin ugrasanlarin olmasi zaten hangi oyunun sahnede oldugunu gösterir.

 

 

Yok efendim, ben zorla Türk olmam. Seni zaten kimse zorla Türk yapmiyor, senden olan Türkten zaten fayda degil zarar gelir ülkeye, cünkü art niyetle Türk vatandaşlığı olmaz. Ama eger bu ülkede yasamaya kararliysan kimligin Türk kimligidir. Baska kimlik isteyen varsin nerde kimlik bulursa orada yasasin.

 

 

Art niyetin baska bir perdeside, TEPKI KOYAN HALKA irkcilar fasistler diye yaklasimdir ki bu da bu ülkede kimlerin hangi amaclara hizmet verdigini gayet belirgin olarak anlatmaktadir. Demek ki o tepki koyan ve birilerince Irkci ve fasist olanlar olmasa herkes ülkenin bölünmesine alkis tutacak, bölücüleri bagrina basacaktir.

 

Bu nasil bir celiskidir anlasilmaz. O zaman Sevr'i kabul etmeyip isgalcilerle carpisan halkta irkci ve fasist olmuyor mu bu zihniyette olanlar icin.?

 

 

saygilarla

Roman'lara ülkeyi bölmek istedikleri icinmi "halk tepkisi" oldu diyorsunuz simdi?

 

Roman'lar Türk kimliklerinimi ret ettikleri icin saldiriya ugramislar?

 

Lütfen konuyu anlayipta yazsak ne kadar faydali olacak.

 

Diger taraftan yorumunuz iyi incelendigi zaman icerigi gercektende Roman vatandaslara tepki koyan "halk" in anlayisinin aynisi oldugu acikca görülüyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.