Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2009 Sayın General, Mamak’tan, Metris’ten, Diyarbakır’dan yükselen işkence çığlıkları hiç kulağınıza ulaşmadı mı? Duyma probleminiz mi var? Bunları yapan Kenan Evren ve arkadaşları için herhangi bir soruşturma açtınız mı? ALPER ERDİK Bundan dört yıl önceydi sanırım; şair Gülsüm Cengiz, bir etkinlikte, ‘’Kamber Ateş Nasılsın?’’ adlı şiirini okumadan önce anlatmıştı, şiire başlık olan sorunun hikâyesini. 12 Eylül sonrası, Mamak’ta yatıyor olan Kamber Ateş’in yakınları, ona, annesinin kendisiyle mutlaka görüşmek istediğini ilettiğinde; Ateş mutlu olmaktan çok, telaşa kapılır. Zira annesi hiç Türkçe bilmiyordur ve görüşlerde, her ne sebeple olursa olsun, Türkçe’den başka bir dil konuşmak yasaktır. Birkaç gün içinde, anneye Türkçe olarak, sadece ‘’Kamber Ateş nasılsın?’’ cümlesi öğretilebilir ve görüş günü, anne, oğluna tüm hasretiyle sorar: ‘’ Kamber Ateş nasılsın?’’… Kamber cevap verir:’’İyiyim, siz nasılsınız?’’… Anne yineler: ‘’ Kamber Ateş nasılsın?’’… Kamber, çaresiz aynı cevapla karşılık verir: ’’İyiyim, siz nasılsınız?’’… O gün, anne ve oğlun iki cümleyle yaptıkları ‘’sohbeti’’ dizelere şöyle döker Gülsüm Cengiz: ‘’… Dilim tutuklu oğlum/Seninle konuşamam/Gözlerimde bulursun/ /İçimdeki özlemi/Acıyı ve sevgiyi/Oğlum, özledim seni/-Kamber Ateş Nasılsın?...’’ “Hatırla Sevgili” dizisini yaratan ekibin yeni projesi “Bu Kalp Seni Unutur mu?”, darbenin hemen sonrasından başlayarak yakın siyasi ve toplumsal tarihimizi irdelemeye başladı ya, birileri yine rahatsız olmakta gecikmedi. Önceki diziye tepkiler, faşistler ve liberallerden gelirken; bu kez sahneye Genelkurmay çıktı! Şaşırmadınız değil mi?. Evet, bir şekilde yandaş medyaya sızdırılan ve gerçekliği veya sahteliği henüz kesinleşmemiş olan; fakat buna rağmen AKP’nin devleti dönüştürürken yardımını aldığı kesimlerce, belge bahane gösterilerek, köşeye sıkıştırılmaya çalışılan TSK, bunca “telaşının” arasında, diziye de laf yetiştirmekten de geri kalmadı. “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisinde birkaç bölüm boyunca anlatılan Diyarbakır Cezaevi, yaşayanların aktardıklarına göre; 12 Eylülcülerin zihniyetlerini gayet “güzel’” biçimde sergiledikleri, her türlü ve insanlık dışı işkencenin büyük bir “yaratıcılıkla” uygulandığı, ama diğerlerine göre daha yoğun uygulandığı cehennem... Senaristin, o dönemdeki cezaevi koşullarını anlatmak için, orayı seçmesinin nedeni de muhtemelen bu. Yazının başında değindiğim, annelere Kürtçe konuşturmama uygulaması da dâhil, örneklemeye gerek bile duymadığım aşağılık işkenceler, tabii ki televizyonda gösterilebileceği kadarıyla, canlandırıldı ve halkımıza bir şeyler ‘’hatırlatıldı’’ ya; keyifleri kaçan paşalar hemen yaptılar açıklamalarını. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler aracılığı ile şöyle buyurmuşlar: “TSK'ya uzun yıllar hizmet eden personele karşı tek taraflı, akıldışı iddialar gündeme gelmektedir. Bu kapsamda bir dizi ile ilgili olarak medyada yer aldığı şekilde RTÜK tarafından bazı kararlar alındığı bilinmektedir. Yayın kuruluşlarının insanların kişilik haklarına özen göstermesi, o kişi ve ailelerini de düşünerek duyarlı bir yayıncılık yapması herkes gibi bizim de beklentimizdir.” Bu açıklamaya en gerekli ve anlamlı cevap, Devrimci 78’liler Federasyonu’ndan geldi. Bir kısmını aynen aktarıyorum: “Sayın General, kola içer misiniz kola? Hani uzun ince şişeleri var, hatta biraz boğumlu... 30 yıl önce belki biz de içerdik. Ama otuz yıldır içmiyoruz. Niye biliyor musunuz? ‘Uzun yıllar hizmet eden personelleriniz’ üzerine oturttuğu için... Herkes gibi bizimde beklentimiz’ vardı; bu insanlık suçlarını işleyenler yargılanır diye ama olmadı ve siz hala onları koruyorsunuz! İşkence yapmak kadar işkencecileri korumak da suçtur. Siz bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz. Sayın General, Mamak’tan, Metris’ten, Diyarbakır’dan yükselen işkence çığlıkları hiç kulağınıza ulaşmadı mı? Duyma probleminiz mi var? Bu ülkenin geleceği ipotek altına alındı, zenginlikleri peşkeş çekildi, bilim adamları, aydınları, öğrencileri cezaevlerinde işkence hanelerde yok edildi. Bunları yapan Kenan Evren ve arkadaşları için herhangi bir soruşturma açtınız mı? Dünyanın en zengin on generali arasında bulunan Tahsin Şahinkaya için bu kadar zenginliği nasıl yaptı diye sordunuz mu?’’ Sormazlar… Şahinkaya’nın nasıl zengin olduğunu da sormazlar, aydın, öğrenci ve bilim adamlarının neden işkence gördüğünü de… Bugün sinirlerini bozan İslamcıların nasıl iktidara geldiğini de… Belki akılları belki de yürekleri yetmiyordur buna. Ama birilerini fırçalamaktan geri durmuyorlar asla. Hem de ne için? Küresel kapitalizmin ve ülkemizdeki işbirlikçilerinin çıkarları için yapılmış, dincilerin, milliyetçilerin ideolojik iktidarını sağlamış, ülkemizi çöplüğe çevirmiş 12 Eylül darbesini yapanları korumak için! Burada bir başka konu daha var aslında değinilmesi gereken. DTP’yi muhatap kabul etmek istemeyen her parti, kurum; hep şu cümleyi dile getirir: “Siz önce PKK’ya terör örgütü deyin, sonra bize gelin!” Fakat ‘’her nedense’’, kimse çıkıp da MHP yönetimine: ‘’Siz önce şu ülkücü katillerin katilliğini kabul edin, sonra ülkenin sorunlarına dair konuşun!’’ gibi bir laf etmez. Keza TSK… Bugüne dek, birisi de çıkıp dememiştir paşalara, ‘’ Siz evvela şu geçmişinizdeki pespayelikleri yaratanları bir eleştirin, öldürdüğünüz insanların yakınlarından kurumunuz adına özür dileyin, bu ordunun bu tip şeylerle bir daha anılmayacağına dair sözler sarf edin; sonra kalkıp sağa sola laf yetiştirin!’’ Hoş, bunları söylemeye de gerek yok aslında; görüldüğü gibi, generallerin ne darbelerden ne darbecilerden ne de o dönem yaşananlardan bir şikâyeti var! Dahası ve çok çok daha basiti; ellerinden gelse, bize dizi bile izletmeyecekler! Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Almanya Genelkurmay Başkanı, Afganistan’daki bir olayla ilgili bilgileri hükümetten gizlediğinin ortaya çıkması üzerine istifa etti Bu gelişmeyi dün, Alman meclisinde Afganistan konusu tartışılırken söz alan Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg duyurdu. Zu Guttenberg, eylül başında Taliban’ın kaçırdığı iki yakıt tankerinin Afganistan’da bölge sorumlusu bir Alman komutanın talebi üzerine Amerikan savaş uçakları tarafından vurulması sırasında sivillerin de zarar gördüğünü belgeleyen gizli rapor ve belgeleri, ordu yönetiminin zamanın Savunma Bakanı Franz Josef Jung’dan gizlediğini ve kendisinin de bu rapor ve belgelerden yeni haberi olduğunu söyledi. Bakan zu Guttenberg, bunun üzerine bu hatanın sorumluluğunu üstlenen Genelkurmay Başkanı’nın istifasını sunduğunu ve kendisinin de bu talebi kabul ettiğini anlattı. Zu Guttenberg’in verdiği bilgilere göre, Savunma Bakanlığı yardımcılarından Peter Wichert de aynı gerekçeyle görevinden ayrıldı. Basına sızdırılan rapor Her ne kadar resmî olarak Genelkurmay Başkanı Schneiderhan’ın kendi isteği üzerine ayrıldığı açıklansa da, buna neden olan asıl gelişmenin ülkenin en büyük gazetesi olan Bild gazetesinin, hükümetten saklanan belge ve raporları kamuoyuna açıklaması olduğu belirtiliyor. Bild gazetesindeki haberde, bir Alman subayının emriyle Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz şehri yakınlarında iki yakıt tankerinin bombalanması öncesinde yeterli keşif yapılmadığını ve dolayısıyla olay yerinde sivillerin de bulunabileceğinin bilindiğini Alman ordusunun üst kademelerine kadar herkesin bildiğini yazdı. Gazete haberinde, hem Amerikan savaş uçaklarının saldırı anında çektiği video filmlerden görüntülere, hem de bir Alman komando timinin hazırladığı rapora yer verdi. Bild’e göre, bu rapor bugüne kadar sivil otoritelerden ve Alman Başsavcısı’ndan da gizlendi. Olay günü Afganistan’daki Alman birliklerinden Almanya’ya gönderilen gizli yazılarda, Taliban’ın yakınlardaki bir köyün camiini basarak, oradaki köylüleri yakıt tankerini boşaltmaya gitmeye zorladığı bidiriliyor. Olaydan sonra gönderilen bir başka yazıda da, hastanede aralarında çocukların da bulunduğu birçok yaralının tedavi gördüğüne yer veriliyor. Oysa eski Savunma Bakanı Franz Josef Jung, ilk açıklamalarında hiçbir sivilin zarar görmediğini iddia etmişti. Ayrıca, bombardıman emrinden önce yeterli bilgi toplandığını ve olay yerinde hiç sivilin bulunmadığını tesbit ettiklerini belirtmişti. Yeni hükümetin ilk krizi Resmî açıklamalara göre 142 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombardıman hakkındaki bilgilerin sivil otoritelerden gizlenmesi ve sonuçta Genelkurmay Başkanı’nın istifa etmek zorunda kalması, yeni Alman hükümetinin ilk ciddi krizi olarak algılanıyor. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, olayı yorumlarken, “Güvenin temeli samimiyettir. Hükümet de meclise karşı samimi olmakla yükümlüdür” diyerek, hükümetin bu konuda araştırma yapmak isterse meclise her türlü bilgiyi vereceğini bildirdi. Muhalefet komisyon istiyor Muhalefet partileri ise şimdi olayın tümünün araştırılması için bir meclis komisyonu kurulmasını gündeme getirdi. Sosyal Demokrat Parti üyesi milletvekilleri, zamanın Savunma Bakanı Jung’un, konudan uzun süredir haberi olduğu kuşkusunun bulunduğunu öne sürerek, bugün Çalışma Bakanı olan muhafazakâr politikacının da istifa etmesini istedi. Bu iddialar üzerine Jung, meclisteki görüşmeler sırasında kısaca söz alarak, bu belge ve bilgilerden kendisinin de haberi olmadığını savundu. Ancak, belgeleri gözden geçirerek, tekrar açıklamada bulunacağını da sözlerine ekledi. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Türkiye'de TSK mensuplarinin dokununmazligi var, onlar her seyin üzerindeler ve ne yapsalar yeridir. Kenan Evren'de demokrasi getirmek icin, anarsiye son vermek icin, Atatürk ve ilkelerini korumak icin, Seriatcilara karsi devlet yönetimine darbeyi yapti ama söylediklerinin birini dahi yapmadi. Demokrasi yerine iskenceyi mesrulastirdi ve demokrasi hayranlarini zindanlara atti. Anarsiyi de önleyemedi cünki 30 yili askin ysanan savasta ölenlerin sayisini bilmiyoruz artik, yerlerinden olanlar, faili mechule gidenler, evleri yikilanlar ve göce zorlananlar, .... Hele heleAtatürk ilkelerini hicmi hic korumadi cünki o öyle bir nesil yetistirdiki simdi yasiyoruz kimmis bu nesil, bir taraftan irkci ve inkarci nesil diger taraftan seriatci. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.