Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Arkadaş arıyorum, arkadaş! İnternette kurulan arkadaşlıklar... Televizyon ekranının altından geçen ve arkadaş arandığını belirten yazılar... Telsiz aracılığıyla çağrılar... Yılmaz Güney'in "Arkadaş" filmindeki gibi arkadaşlıklar... Peki başka? Televizyon ekranından memeli kadınlar geçiyor. Manasızca gülen, anlamsız bir biçimde dudaklarını yalayan ve normal bir kadının genellikle durmadığı biçimde durup tuhaf pozlar alan kadınlar. Arabayı yıkarken kendini yıkamaya başlayan türden kadınlar bunlar. Hemen ardından bir yazı beliriyor ekranda: "Yeni bir arkadaş size telefonun tuşları kadar yakın. Arkadaşınızla buluşmak için çevirin: 0900..." Sanırım çok arkadaş canlısı kadınlar bunlar. Hattın diğer ucunda da arkadaş canlısı adamlar var. Gecenin bir yarısı arkadaş avına çıkacak kadar yani. Ardı ardına kızlar geçiyor ekrandan. Her "arkadaşın" bir telefon numarası var. Ekranın altından çok hızlı ve küçük harflerle geçen yazıda da bu "arkadaşlığın" dakikasının size ne kadara patlayacağı yazılıyor. Arkadaşlar bitmek bilmiyor. Sarışın arkadaşlar, esmer arkadaşlar, kumralmış da saçını pembeye boyatmış olanlar vesaire... Hepsinin bir hattı var, hattın ucunda arkadaşlıklar. Türkiye arkadaşlık tarihi yazılıyor olsaydı -ki bu yazı küçük bir girişimdir- son noktasını koyacak olan arkadaşlar bunlar. Dakikada belli bir meblağ karşılığı "banttan" arkadaşlar. Yok-Arkadaşlar İnternet sitelerinin de "arkadaşlık" mecraları var. Kategorilere bölünmüş insanlardan seçiyorsunuz arkadaşlarınızı. Önce cinsiyetini belirtiyorsunuz, sonra yaşını. Bazen fiziksel özelliklerini ve toplumsal statülerini de önceden verebiliyorsunuz. Verileri girip "enter" tuşuna basınca istediğiniz koşullara uygun insan profilleri düşüyor sayfaya. İstediğiniz bir arkadaşı ısmarlayabiliyorsunuz. Onlar da sizin gibi birini aradığı için hiç "vakit" kaybetmeden arkadaş sahibi olabiliyorsunuz. Geceleri bilgisayar ekranlarının başında yazdıkça trajediye dönüştürdükleri hayatlarıyla insanlar "dokunmasız" ve güvenli ilişkiler kuruyorlar böylece. Arkadaşlıklar kimseye zarar vermeden, kimsenin işini aksatmadan, kafasını meşgul etmeden sürüp gidiyor. İnternetten çıktığınız anda arkadaşlarınız sizi rahatsız edemiyor. "Yok-Arkadaşlar Devri" denebilirdi bu devre eğer Türkiye arkadaşlık tarihi yazılıyor olsa idi. Yılmaz Güney'in arkadaşı Oysa arkadaşlık "bir kıvılcım düşer önce" ile başlardı. Melike Demirağ zengin kızı olurdu, Yılmaz Güney kavruk Türk çocuğu olarak o ışıltılı hayatın içine girerdi. Arkadaş içe şüphe düşürücü bir şeydi. Şimdiki kadar güvenli, korunaklı bir şey değildi. Ismarlanmaz, seçilirdi herhalde. Hayatla ilgili tercihleri değiştiren bir şeydi. Hayata bakışı değiştiren, seni bir yerden alıp daha ileri bir yere götüren bir süreçti. Öyle olmalı. Benim de doğmadığım zamanlar henüz, kesin konuşamıyorum. Daha derin bir ilişki idi herhalde ki Melike Demirağ o lay lay lom dünyasından çıkar ve "yanardı". Merak ederim hep, sonraki zamanlarda sol söylemde, o söylemin gündelik hayattaki kullanılışında, öğrenci derneklerinde ve örgütlerde "Mahmut arkadaş", "Ece arkadaş" diye insanların birbirine hitap edişi "Arkadaş" filminden kalma eski bir hatıra mıdır diye? Breyk breyk! Sonra, benim yaşımdakiler hatırlayacaktır bunu, nereden çıktığını bilmediğim bir telsiz furyası çıktı ortaya. Telsizler ellere alınır ve geceye, boşluğa seslenilirdi: "Breyk breyk! Arkadaş arıyorum, arkadaş!" Bunun özel bir tonlaması vardı şimdi yazıda seslendiremediğim için anlatamadığım. Ama o ses tonlaması, o boşluğa bağırma hali başlattı herhalde dokunmasız arkadaşlığı. O zamanlar daha ziyade yeni bulunan bir teknolojik oyuncakla oynamanın heyecanı idi insanları neşelendiren. Muhtemelen o sırada, "boşlukta" aranan arkadaşlıkların gerçekten de "boşlukta sallanan" teknolojik arkadaşlıklara dönüşeceğini kimse bilemezdi. Teknolojik arkadaşlarımızın yanı sıra gerçek arkadaşlarımız da vardı yani. Pınar vardı. Lisenin bahçesinde ilk içtiğimiz sigaralarla elmaları aynı teneffüse sığdırmaya çalışırdık. Birbirimize tuhaf fikirlerimizi söyleyebilirdik çünkü arkadaştık. Elmayla sigarayı aynı anda bitirmeye çalışırken "Uzaklara gitmeye benziyor ikisinin tadı karışınca" dediğimizi hatırlıyorum birlikte. Birlikte okuldan kaçtığımızı, Liman Kahvesi'nde çay içtiğimizi, sabahın köründe, üniversite sınavı öncesi acayip bir barda Ihlara brendisi içtiğimizi... Müthiş serserilikler yaptığımızı, dut ağacına çıkıp dut topladığımızı, birbirimize aşk acıları anlattığımızı... Bir gün tuvalette, ağlayıp sigara içerken Pınar'la, bir hanımefendi öğretmenin gelip car car bağırdığında kabadayılık yapıp kadını azarladığımızı... Yani çok ayıp şeyler yaptığımızı. Bunun bir gün köşe yazısında ortaya çıkacağını hiç düşünmediğimizi... Kucağına yatıp boş boş konuşamadığınız kaç "arkadaşınız" var hayatınızda? Niye varlar hayatınızda? Niye bu kadar büyük bir "yok-arkadaşlar" kalabalığı var hayatlarımızda? ALINTI....... sabah canımcım arkadaşım bana okumam için attı bunu çok hoş bir yazı dedi ..benimle paylaştı bende sizinle paylaşmak istedim...kesinlikle sizde okuyun....... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ femalexx Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 teşekkürler madein belkide bi çok kişinin aklına gelmeyen gelse de üstünde durmadığı durmak istemediği bi konu bu Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ MINEU Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 teşekkürler bacım bu hoş yazı için Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ peri_kızı Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Kucağına yatıp boş boş konuşamadığınız kaç "arkadaşınız" var hayatınızda? Niye varlar hayatınızda? Niye bu kadar büyük bir "yok-arkadaşlar" kalabalığı var hayatlarımızda? ya tşk bu güzel paylaşım için bu konu beni çok acayip hemde yaralıyor yok arkadaşlar kalabalığından korusun bizi Allah ne diyim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ angelflower Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2006 çok güzeldi made arkadaşına teşekkür ederim senin le paylaştığı için sen de bizimle paylaştın :)saol Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ALP_EREN Gönderi tarihi: 10 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Mart , 2006 GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ. TEŞEKKÜRLER... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.