Zıplanacak içerik

Gazilerin açlıktan öldüğü, kahramanların intihar ettiği ülke!

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Abdülkerim Kırca’yı bileniniz vardır. Güneydoğu aslanıdır!

Bu ülke bölünmesin diye kurşun yiyip boynundan aşağısı felç olan kahraman subayımızdır.

PKK artıklarının hakkında yaptığı iftiraların, gazetelerin manşetlerine taşınmasına dayanamadı ve kısa bir süre önce canına kıydı!

Muharrem Topçu ise Muğla Milaslı garip bir Kore gazisiydi.

Ayda 300 TL gazilik maaşı ile geçiniyordu.

O parayla geçinemedi ve otopsi yapan doktorun beyanı ile açlıktan öldü.

Bir ülkede kahramanlar intihar etmekten başka çare bulamıyor ve gaziler açlıktan can veriyorsa o ülke bitmiş demektir.

Evet AKP’nin 8 yılda Türkiye’yi getirdiği nokta budur!

Devleti bölmek için örgüt kurup dağa çıkan ve binlerce insanın kanına giren bir katil, hapishanede yani İmralı’da rahat etsin diye 8 trilyon para harcanırken, vatan borcu namus borcu deyip Kore’lerde ülke onuru için vuruşup gazi mertebesine erişen bir vatan evladı, kuru somun bulamayıp gıdasızlıktan hayata gözlerini

yumuyor!

Bir hicap fotoğrafıdır bu.

Ofer gibi Yahudilere bir gecede 750 milyon dolar bahşeden AKP iktidarı, gazisine bir lokma ekmeği bile çok gördü ve ölümüne sebep oldu!

Bu iki farklı resim bugün Türkiye’de kahramanlara, şehitlere ve gazilere nasıl bakıldığını net olarak gözler önüne seriyor!

Evet gerçekten de AKP güruhu için şehitler kelledir(!).

Bebek katilleri Sayın yani saygıdeğerdir(!).

Kahramanlar ise işkenceci katildir(!).

İşte bu örtülü çürüme tablosu, içten çöküşün ve mandacılığa fiili geçişin net doneleridir!

Artık Güneydoğu’da ülkeyi bölmek isteyen eşkıyaya karşı vuruşmanın ve ölmenin hiç mi hiç anlamı kalmamıştır!

Tersine terörle mücadele bağlamında emirle görev yapıp şehit olmalara, ülkeye yük ve barışa sabotaj diye bakanlar bile var!

Sorarım size böyle bir anlayış ile bu ülke daha ne kadar ölecek adam bulabilir?

Dahası, böyle bir toplum daha ne kadar millet olarak ayakta kalabilir?

 

 

 

 

Zihinler bulanık...

Genelkurmay’dan saklanan belge

Devlet olmanın gereği silahlı güce sahip olmaktır. Silahlı kuvveti olmayan hiçbir topluluğa gerçek devlet diye bakılmaz. Dolayısı ile her ülkenin ordusu o ülkenin en olmazsa olmaz kurumudur. Bu genel tanımın dışında dünyada ABD, Rusya, Çin ve Türk Orduları büyüklükleri ve caydırıcılıklarından ötürü ülkelerinde daha bir önemli konumdadır.. Realite bu iken yani TSK böyle bir konumdayken, ülke içinde birileri ortaya çıkıyor ve gerçekliği tartışmalı olan bir belgeyi Genelkurmay’ın 3 kere talep etmesine rağmen vermiyor. Üstelik o belge TSK’yı ilgilendiriyor. Sorarım size bu durum ne anlama geliyor? Görevi ülke adına savaşmak olan koca bir kuruma takınılan bu tutum ne anlama geliyor? Açıkçası bu direnç yani ıslak imzalı kağıdın verilmemesi hadisesi zihinleri müthiş bulandırıyor ve belge ile ilgili iddialara gerçeklik kazandırıyor.. Evet bu belge bu şekilde saklanır ise onun gerçekliği tartışılır ve hadiseye Adli Tıp Operasyonu diyenler haklılık kazanır.. Belgenin sahihliğinden şüphesi olmayan onu niye saklar? Ayrıca TSK’yı bu şekilde güvenilmez ilan etmek ne

demek?

 

 

 

 

 

 

 

Şaka değil...

Görmediğin katliama inanma diyen Başbakan!

Böyle bir sözü Yıldırım Akbulut bile etmedi... Önceki gün Başbakan’ı dinlerken ağzım açık kaldı... Ne mi dedi?.. Darfur’da katliam yani öldürmeler olmamışmış!.. Gerekçesi ilginç!.. Gitmiş ve bizatihi Darfur’u görmüş... Evet Tayyip bey aynen öyle diyor... Dahası, gitmeden yani görmeden katliam oldu diyenlere de hücum ediyor. Erdoğan’ın anlayışına göre görmediğin katliama inanmayacaksın! Evet şaka yapmıyorum. Başbakanımız aynen bunu söyledi. Tabii canım Darfur’da katliam yapılsaydı, cesetler dozerlerle çukurlara gömülmez ve Tayyip bey gelip görecek diye bekletirlerdi onu... Görüyorsunuz Tayyip beyin eline yazılı metin vermediler mi müthiş laflar ediyor... Sahi merak ettim Sayın Başbakan katliam sürecinde hatırladığım kadarı ile Bosna’ya hiç gitmedi, yoksa orada yapılanlara da inanmıyor mu? Öyle ya görmeden inanmam diyen kendisi değil mi?

 

 

 

 

Birinci sınıf aday...

AKP’de yeni hedef BJK’nın ele geçirilmesi!

Ne diyor şair, ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. AKP de aynen öyle yapıyor. Devletin kurumlarını TSK dışında ele geçirirken, sivil toplum örgütleri ve spor kulüplerine de el attı... Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım vasıtası ile dolaylı olarak kontrol ediyor. Galatasaray’a el atmaktan, özelliği itibari ile tıpkı TSK misali ürküyor ama göründüğü kadarı ile Beşiktaş’ı gözüne kestirmiş durumda. Abdülkadir Aksu’nun oğlu Murat Aksu’nun adaylık sinyalini vermesi bunun sonucudur. Kulislerdeki fısıltılara göre Aksu, adaylık öncesi Erdoğan’dan onay almış. Peki kim midir bu genç Aksu? Babasının aksine bölge milliyetçisi bir kişiliği varmış. Belki öyle değil ama söylenen ya da oluşan imaj, Murat beyin Diyarbakırlıları birinci sınıf, diğerlerini de ikinci sınıf vatandaş olarak görmesi imiş! Oh ne ala! Fener’den sonra Beşiktaş da bir Amed’liye pardon Diyarbakır’lıya emanet edilecek!

SABAHATTİN ÖNKİBAR

Yeniçağ

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.