Φ _asi_ Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2009 İTALYA DEVLETİN ADI: İtalya Cumhuriyeti BAŞŞEHRİ: Roma YÜZÖLÇÜMÜ: 301.252 km2 NÜFUSU: 57.158.000 RESMİ DİLİ: İtalyanca DİNİ: Hıristiyanlık PARA BİRİMİ: Liret Avrupa’nın güneyinde Akdeniz’e uzanan çizme şeklindeki bir yarım adanın üzerinde kurulu olan bir devlet. Güneybatısındaki Sicilya ve batısındaki Sardinya Adaları ülke topraklarına dahildir. Kuzeybatısında Fransa, kuzeyinde İsviçre ve Avusturya, kuzey doğusunda Yugoslavya vardır. Alp Dağları kuzeyde tabii bir sınır teşkil eder. İtalya adının kökeni İtalya sözcüğünün kökeni (İtalyanca: Italia) Latince Italia sözcüğüne dayanmaktadır.Ancak başlı başına bu sözcüğün ne anlama geldiği belirsizdir. Yaygın biçimde inanılan savlardan biri, İtalya sözcüğünün antik dönemlerde Campania bölgesinin kuzeyinde yaşayan toplumların dili aracılığıyla Antik Yunancadaki Víteliú (anlam olarak genç sığır, Latince: Vitulus - buzağı) sözcüğünden geldiğini öne sürmektedir. Víteliú sözcüğü ise hayvanlar tanrısı Mars adına verilmiştir.Büyük olasılıkla bununla ilgili olarak boğa figürü uzun yıllar güneydeki İtalyan boylarının simgesi olmuş ve çoğunlukla Roma'nın kurt figürünü boynuzlarken betimlenmiştir. Bu betimlemeler bağımsız İtalya'nın simgesi olarak Samnit Savaşları'nda sık sık kullanılmıştır. İtalya adı ilk önceleri yalnızca, bugünkü İtalya'nın güneyindeki bir bölgeyi anlatmak için kullanılıyordu. Sirakuzalı Antiochus'a göre bu ad Calabria yarımadasının (o dönemki adıyla Bruttium) güney kesimleri için kullanılıyordu. Zamanla İtalya adı çevre bölgeleri de kapsayacak biçimde geniş bir kullanım alanı edindi. Antik Yunanistanlılar da bu bu adı daha geniş bir bölge için kullandılarsa da bu adın tüm yarımadayı anlatacak biçimde kullanılması ancak Romalıların bölgeyi ele geçirmesiyle oldu Tarihi İtalya’nın eski çağlarında yaşayan insanlar hakkında, çok az bilgi vardır. M.Ö. 500’lerde İtalya’da dört belirgin medeniyet mevcuttu. Kuzeyde Keltler, orta bölgede Etrüskler, iç ve dağlık bölgelerde Romalıların da dahil oldukları birçok kabileler, Napoli’den Sicilya’ya kadar olan bölgelerde de Rum azınlıklar vardı. Roma Cumhuriyetinin kuruluş tarihi geleneksel olarak M.Ö. 595 kabul edilmiştir. Bu yıl son Roma kralının sürgün edildiği tarihtir. Daha sonra kabileler arasında sürdürülen çatışmalardan faydalanan Roma, bağımsızlığını garanti altına aldı. M.Ö. 49’da Sezar Galyalılara tam yurttaşlık hakkı verdi. Roma İmparatorluğu giderek gelişti. Üçüncü yüzyılda bütün yarımadaya hakim oldu. Daha sonra aynı yüzyılda barbarların saldırılarına maruz kalan imparatorluk merkezi, Roma’dan Milano’ya taşındı. Costantinos zamanında ise merkez İstanbul’a alındı. Galya’yı ve öteki eyaletleri kaybeden Batı Roma İmparatorluğunun elinde yalnız İtalya kaldı. Doğu Roma İmparatoru Zenon, Ostrogotları İtalya’yı yönetmekle görevlendirince, dört yıl süren savaşlar sonunda Ostrogotlar İtalya’ya hakim oldular ve Ostrogot kralı İtalya’nın mutlak kralı oldu. Bu dönemden sonra Papalık iktidarı gelişti. 451 yılında Kuzey İtalya, Avrupa Hunlarının istilasına uğradı. Roma istiladan Papa’nın ricaları üzerine kurtuldu ve 6. yüzyılın sonlarına kadar siyasi hakimiyet Papalığın elinde kaldı. 774 yılında Napoli, Gueta ve Amalfi, Müslümanların akınlarına maruz kaldı. Müslümanlar Sicilya’yı fethetti. Şarlman’ın ölümü üzerine derebeylik ve siyasi parçalanmalar oldu. Roma İmparatorluğunu yeniden kurmak isteyen Otto (938-1002) başkenti tekrar Roma’ya taşıdı. Papalık-İmparatorluk mücadelesi tekrar başladı. Papa ile imparatorlar arasındaki savaştan faydalanan kuzey ve orta İtalya şehirleri bağımsızlıklarını ilan ettiler. On ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda Cenova, Floransa, Venedik ve Milano gibi şehirler küçük ama, birer güçlü devlet olarak ortaya çıktıktan sonra, İtalya ekonomisine egemen oldular. On beşinci yüzyılın başlarında Avrupa’da başlayan Rönesansın etkisi İtalya’da görüldü. Bu asrın ortalarında İtalya toprakları üzerinde Osmanlı akınları başladı ve Osmanlılar 1480’de Otranto’yu aldılar. 1494-1559 yılları arasında İtalya’da siyasi zayıflama ve parçalanma savaşlara yol açtı. İtalya, Avrupa hakimiyetini ele geçirmek isteyen Fransa ve Avusturya hanedanının savaş alanı oldu. Bu savaş da İtalya’yı büyük ölçüde etkiledi. İtalya’da 17. yüzyıldan sonra gerileme dönemi başladı. Napoli Krallığı ve Sicilya güçsüzleşti. 1796 yılında Napolyon önderliğindeki Fransızlar, İtalya’yı işgal etti. Fransız hakimiyeti 20 yıl gibi kısa bir dönem sürdü. Bu dönemde ülke aynı yönetim altında birleşti. Kısa bir zaman için kuzeyde İtalya Krallığı kuruldu. 1815 yılındaki Viyana kongresinde eski düzen yeniden sağlandığı sıralarda Birleşmiş bir İtalya düşünceleri fikirlerde idi. 1866’da Venedik 1870’te Roma’nın katılması ile, İtalya sonunda bir Krallık haline geldi. Ancak, anlaşmazlıklar tamamen giderilememiş Kuzey-Güney ve bölgeler arası anlaşmazlık ve çekişmeler devam ediyordu. 1882’de Avusturya-Macaristan ve Almanya’nın yanısıra üçlü ittifaka ve 1915’te müttefiklerle birlikte Birinci Dünya Savaşına girdi. Uzun mücadelelerden sonra Avusturya toprakları üzerindeki emeline kavuşan İtalya, savaştan sonra yapılan anlaşmalardan memnun olmadı. Savaştan siyasi ve ekonomik olarak çok kötü çıkan İtalya’da, diktatör Mussolini 1922’de zorla kendini kabul ettirdi. Mussolini 1935-1936’da Etiyopya’yı işgal etti. Nazi Almanyası ile ittifaka girdi. 1943 yılına kadar Mussolini’nin diktatörlüğü bir baskı ve silahlanma dönemi olarak geçti. İtalya 1940’ta İkinci Dünya Savaşına girdi. İtalyanlar bütün cephelerde yenilgiye uğradılar. Daha sonra Almanya’ya savaş ilan ettiler. İtalya Naziler tarafından işgal edildi. Nazilerin teslim olmasından sonra (1945) İtalya savaştan büyük zarar görmüş olarak çıktı. 1946 yılında yapılan referandumla, Monarşi ortadan kaldırıldı. Yeni bir Demokratik Cumhuriyet kuruldu. 1949 yılında NATO’nun kurucu üyesi olan İtalya, 1958’de AET’ye girdi. Yaklaşık 30 yıldır çeşitli koalisyonlarla İtalya’yı idare etmiş olan Hıristiyan Demokrat Parti ve İtalyan Sosyalist Parti 1992 seçimlerinde büyük oy kaybına uğradı. Aynı senenin Mayıs ayında istifa ile boşalan cumhurbaşkanlığına parlamento Oscar Lugi Scoifaro’yu seçti. Ardından yeni bir koalisyon hükumeti kuruldu. Fiziki Yapı Güney Avrupa’da yer alan, kuzey batısında Fransa, kuzeyinde İsviçre ve Avusturya, kuzeydoğusunda Yugoslavya, doğusunda Adriya Denizi, batısında Tirejen Denizi ile çevrili olan İtalya, çizme biçiminde bir yarımadadır. Akdeniz’deki Sardinya, Sicilya, Elba ve birçok küçük ada da İtalya’ya bağlıdır. Kuzey İtalya, kuzeyde Alp Sıradağlarına bağlanan Po Vadisinin büyük alüvyon ovasından meydana gelir. İtalya’nın en yüksek dağlarından büyük Alplerin Fransa-İtalya sınırındaki Montblanca Tepesi 4810 m yüksekliktedir. İtalya sınırları içinde kalan en yüksek tepe Grand Parodiso’dur ve 4061 metredir. Appeninlerin kuzeyden güneye uzantısı 1125 km’dir. Bu dağların ortalama yüksekliği 1200 m’dir. Orta Appeninler Adriye Denizi kıyısında denizden dar tepeler şeridi ile ayrılır. Burası bütünüyle yüksek ve çorak olan, eskiden göllerin bulunduğu çöküntü havzaları ile yarılmış kalkerli yaylalardan meydana gelir. Güney Appeninler Tiren Denizi kıyılarında uzanır. Burada tepelerden ve alüvyonlu küçük ovalardan meydana gelmiş bir bölge vardır. Bu ovalar kuzeyden-güneye doğru Toscana, Umbria, Lazio ve Campania ovalarıdır. Bu bölgenin çok yerinde volkanik kraterler ve krater gölleri vardır. Faaliyette olan volkanlar güneyde Napoli yakınlarındadır. Buradaki Vezüv faal bir yanardağdır. Ponci yanardağı ise tarihte meşhurdur. Buradaki lavlarla taşlaşmış insan heykelleri o günkü cemiyet hayatını aksettirmesi bakımından çok önemlidir. İtalya’nın Akdeniz’de bulunan adalarından Sicilya’da Etna yanardağı faal bir volkandır. İtalya’nın Akdenizdeki adaları, İtalya topraklarının % 16’sını meydana getirir. En önemli ırmak Po’dur. 673 km uzunluğunda olan bu nehir Alplerden doğar. Diğer ırmakları Tiber ve Arno’dur. Ülkede güzellikleri ile ünlü göller vardır. Bunlardan Maggiore, Cono ve Garda en önemlilerindendir. İklimi İtalya’da Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sahra havasının yerleştiği mevsim olan yaz, kurak ve güneşlidir. Atlas Okyanusu havasının yerleştiği mevsim olan kış ise ılık, yağışlı ve düzensizdir. Kuzey İtalya, denizin yumuşatıcı etkisinden hiç yararlanamaz. Buradaki iklim kara iklimidir. Po Ovası kışın soğuk ve sislidir, yazın ise, boğucu nemli sıcaklar olur. Kuzey bölgesine doğru yağmurların sürekliliği artar. İlkbaharda daha çok yağış olur. Güneye doğru iklim daha da sıcaklaşır, kış ayları güneyde en yağışlı aylardır. Burada kışlar ılımandır yazlar sıcaktır. Ortalama yıllık yağış miktarı 500 ile 800 mm arasında değişmektedir. Ortalama sıcaklık ise kışın 1°C, yazın ise 25-26°C arasındadır. Tabii Kaynaklar Bitki örtüsü ve hayvanlar: İtalya zengin bir bitki örtüsüne sahip değildir. Akdeniz iklimine sahip olduğu için bitkiler uzun süren kuru ve sıcak yazlara dayanabilen türdendir. Ormanlar ülke topraklarının %21’ini kaplar. Ormanlarda çoğunlukla meşe, akgürgen ve kestane ağaçları bulunur. Ekilemeyen topraklar kuraklığa dayanıklı kaba otlar ve makilerle kaplıdır. Alçak kesimlerde kozalaklılar türüne ait ağaçlarla kaplı ormanlar bulunur. Bunların alt kısmını ise yaprak döken ağaçlar meydana getirir. İtalya halkının avcılığa çok meraklı olması sebebiyle yabani hayvanların sayısı azalmıştır. Günümüzde Alplerde yaşıyan dağ keçisi, kurt ve geyik gibi yabani hayvanlar bulunmaktadır. Madenler: Ülke maden kaynakları bakımından fakirdir. Mevcut olan kömür ve demir yatakları yeterli değildir. Tabii gaz, petrol ve kükürt Sicilya’da çıkartılır. Toscona’da antimon, prit, bor ve büyük ölçüde cıva elde edilir. Toscona’daki kıyı dağlarında ayrıca önemli miktarda mermer çıkarılır. Po Ovasında verimli metan gazı yatakları mevcuttur. Nüfus ve Sosyal Hayat İtalya’nın nüfusu 57.158.000’dir. İtalya’da nüfus artışı bir mesele haline gelmiştir. Çünkü doğum oranı çok yüksektir. İtalya’dan dış ülkelere büyük bir göç vardır. Yarım asırda 7 milyon kişi dış ülkelere göç etmiştir. İtalya on bir bölgeden meydana gelmiştir. Bu bölgelerin hepsi, hatta şehirlerde ayrı ayrı lehçeler kullanılmaktadır. Bu bölgelerden birinde yaşayan öteki bölgelerdekilerle hiç anlaşamazlar. Dilbilimcilerine göre İtalya’da 50 lehçe bulunmaktadır. Resmi olarak Floransa lehçesi kullanılmaktadır. Okullarda da bu dil öğretilir ve kullanılır. Eğitim: İtalya’da 6 ile 14 yaş arasında temel eğitim mecburi ve ücretsizdir. Bu eğitimden sonraki lise ise beş yıldır. Ülkede 288’e yakın Üniversite bulunmaktadır. Yüksek öğretim paralıdır. Din: Halkın büyük bir kesimi Hıristiyanlığın Katolik mezhebine mensuptur. Çok az miktarda Protestan ve Musevi bulunmaktadır. Spor: İtalya’da spor çok gelişmiş, futbol milli bir spor haline gelmiştir. Günümüzde İtalya’da futbolla ilgilenen 7342 spor kulübü ve bu kulüplere mensup 9750 takım resmi maçlara katılmaktadır. Bu takımlarda 205.430 futbolcu yer almaktadır. İtalyanlar futbolun yanında atletizm, boks, eskrim, binicilik gibi birçok spor dalında başarılar göstermişler, dünya spor sahasında söz sahibi olmuşlardır. Siyasi Hayat İtalya'nın yönetim biçimi çok partili ve parlementer demokrasi ile işleyen cumhuriyettir. İtalya'nın politikaları bu bağlamda oluşturulur. Yürütme erki, bakanlar kurulunun elindedir ve bu kurula ülkenin cumhurbaşkanı başkanlık eder. Yasama organı, ulusal meclis ve bakanlar kurulu tarafından ortaklaşa yürütülür. Yargı, yasama ve yürütme erklerinden bağımsızdır. İtalya 2 Ocak 1946'dan bu yana demokratik cumhuriyet olarak yönetilmektedir. Bunun öncesinde ülkede bulunan kraliyet sistemi halkoylaması sonucu kaldırılmıştır. İtalyan Anayasası ise 1 Ocak 1948 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İtalya Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı (İtalyanca: Presidente della Repubblica) her yedi yılda bir ulusal meclis ve az sayıda bölgesel temsilci tarafından seçilir. İtalya'da cumhurbaşkanları tarafsız bir biçimde ülkenin birlik ve bütünlüğü simgelemekle yükümlüdürler. Daha önceleri İtalya krallarına verilen hakların büyük bölümünü elinde bulundurur. Cumhurbaşkanı, yasama, yürütme ve yargı erklerinin ortasında tüm bunların işlerliğini sağlamakla görevlidir. Yöneticileri atamak, yargıya başkanlık etmek ve ülke ordusunun başkomutanı olmak gibi görevleri de yürütmektedir. Seçim ile işbaşına gelmiş partiler içinden çıkacak başbakanı da cumhurbaşkanı atar ve başbakana kabineyi kurma görevi verir. Kabinenin onaylanması ulusal mecliste yürütülen güven oylamasına bağlıdır. İtalya'da iki meclisli sistem uygulanmaktadır ve bu meclisler halk tarafından oylama yöntimiyle seçilir. Halk meclisinde 630 sandalye varken, sentadodaki sandalye sayısı 315'tir. Senatoda bunun yanısıra az sayıda ömürboyu katılım hakkına sahip olan temsilci de yer alır. İtalya'da halk meclisine katılacak temsilcileri seçmek için yapılan oylamalara 18 yaşını doldurmuş olan her İtalyan vatandaşı katılabilir. Ancak senato üyelerini seçerken oy kullanma yaşı alt sınırı 25 olarak belirlenmiştir. Her iki meclis de 5 yıllık süreler için seçilir. Ancak cumhurbaşkanının bazı olağanüstü hâllerde meclisi feshetme hakkı vardır. Bu durumun örnekleri 1972, 1976, 1979, 1983, 1994, 1996 ve 2008 yıllarında yaşanmıştır. İtalyan Parlamentosu'nun kendine özgü (sui generis) özelliklerinden biri de İtalya'nın kalıcı olarak yurtdışında yaşayan İtalyan vatandaşlarına da temsil hakkı vermesidir. Günümüzde çoğunluğu eski sömürge ülkelerinde olan 2.5 milyon yurtdışında yaşayan İtalyan vatandaşı vardır. 630 ulusal meclis temsilcisi içinde 12, 315 senato temsilcisi içindeyse 6 kişi yurtdışındaki İtalyan vatandaşları arasından seçilmiştir. Bu olay ilk kez Nisan 2006'ta yaşanmıştır ve bu milletvekillerine İtalya'dan seçilenler ile eşit haklar verilmektedir. İtalyan hukuk sistemi büyük ölçüde Roma hukuku üstüne kuruludur. İtalya Anayasa Mahkemesi yasaların anayasaya uygunluğunu ve anayasanın korunmasını denetler. İtalya'da anayasa mahkemesi İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan yeniliklerdendir. Dış ilişkiler İtalya, günümüzdeki anlamıyla Avrupa Birliği'ne dönüşmeden önce oluşturulam Avrupa Topluluğu'nun kurucu üyelerindendir. Ülke, 1955 yılında Birleşmiş Milletler'e kabul edilmiştir ve NATO'nun da en büyük destekçilerinden ve üyelerindendir. Ayrıca Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması/Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Konseyi gibi örgütler de İtalya'nın üyesi olduğu bazı diğer kuruluşlardır. 1994 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın, 2001 ve 2003 yıllarında Avrupa Birliği'nin, ve G8 topluluğunun dönüşümlü başkanlık görevlerini de yürütmüştür. İtalya Birleşmiş Milletler ve uluslararası güvenlik konusundaki politikalarını desteklemektedir. İtalyan ordusu çeşitli zamanlarda Somali, Mozambik ve Doğu Timor'da barışgücü askeri olarak görev yapmış; Bosna, Kosova ve Arnavutluk'ta NATO ile Birleşmiş Milletler operasyonlarına katılmıştır. Şubat 2003'te Afganistan'a 2.000 asker yollamıştır. İtalya Irak'ta istikrar ve güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla yürütülen uluslararası çalışmalara da destek vermektedir. Irak'a göndermiş olduğu askerlerden 3.200 kadarını Kasım 2006'da geri çekmişse de günümüzde yalnızca insanî yardım ve sivil güvenlik ekipleri ile hizmet vermeyi sürdürmektedir. İtalya'nın asker gönderdiği bir başka ülke de 2006 yılında Lübnan olmuş ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla 2.450 İtalyan askeri bölgede konuşlandırılmıştır. Savunma İtalyan silahlı kuvvetleri, İtalya Cumhuriyeti cumhurbaşkanı tarafından başkanlık edilen Yüksek Savunma Konseyi'nin komutasındadır. 2008 yılında ordu 186.798 kişilik personelden oluşmaktadır. Bunun yanısıra 114.778 kişilik bir jandarma ekibi de görev yapmaktadır. İtalya'da askerlik görevi 2003 yılından bu yana zorunlu olmaktan çıkarılmıştır. 18 yaş ve üstü kişiler istedikleri taktirde orduya katılabilirler. İtalya'nın 2007 yılı askerî harcaması 33.1 milyar dolar olmuştur. (ulusal gelirin %1.8'i) Ordu İtalyan ordusu (İtalyanca: Esercito Italiano) İtalya Cumhuriyeti'nin savunma birimleri içinde en temel olanıdır. Ülkede, 2003 yılından bu yana katılımın isteğe bağlı olduğu profesyonel ordu görev yapmaktadır. 2008 yılında İtalyan ordusunun asker sayısı 109.703 olarak bildirilmiştir. İtalya'nın elinde bulundurduğu önemli savunma araçları içinde Dardo piyade savaş aracı, Centuaro tank imha edici, Ariete tanklar; hava savunma araçları içindeyse T-129 taktik taarruz saldırı helikopteri bulunmaktadır. İtalyan ordusu pek çok kez Birleşmiş Milletler kararları uyarınca dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapmıştır. Donanma İtalyan Donanması (İtalyanca: Marina Militare) 2008 yılı itibarıyla 43.882 gemi ve uçak gemisi, muhrip, fırkateyn, denizaltı ve daha küçük boyutlu araştırma gemisine sahiptir. Marina Militare olarak anılan donanma son dönemlerde daha yüksek kapasiteli uçak gemileri, muhripler, denizaltılar ve çok amaçlı fırkateynler ile donatmaktadır. (Cavour gibi). İtalyan donanması NATO'nun bir üyesi olan İtalya adına dünyanın çeşitli bölgelerinde görevler yürütmüştür. Hava kuvvetleri İtalyan Hava Kuvvetleri (İtalyanca: Aeronautica Militare) İtalyan ordusunun en önemli ve gelişmiş birimlerinden biridir. İtalyan havacılık tarihi 1884 yılına kadar uzanmaktadır ve İtalya, 1911 yılında Osmanlı Devleti ile İtalya arasında yapılan Trablusgarp Savaşı'nda uçağı dünya üzerinde ilk kez savaş aleti olarak kullanarak tarihe geçmiştir. Çağdaş İtalyan havacılık kuvvetleri ise 28 Mart 1923 tarihinde kurulmuş ve bugün 45 bin personel ve 763 hava aracıyla hizmet vermektedir. İtalya 29 adet havaüssüne ve kendi ürettiği çok sayıda patentli hava savaş aracına sahiptir. Jandarma İtalyan jandarma askerlerine Carabinieri adı verilir. Bunlar asker donanımına sahip polis ekipleridir. Ülkede sivil güvenliğin sağlanmasından sorumlulardır. İtalyan jandarmasının geçmişi Savoy dükü I. Victor Emmanuel'e dayanmaktadır. Mussolini iktidarı dönemi faşist İtalya'da jandarma askerleri her türlü karşı eylem ve gösteriyi bastırmak için kullanılmıştır. Jandarma askerlerinin üniformaları lacivert renkli bir takım, yaka ve manşetlerde gümüşî şeritler ile gümüş rengi apoletlerden oluşmaktadır. Bu birimin kullandığı araçlar bölgeye göre değişen gereksinimler doğrultusunda otomobil, motorsiklet, zodyak bot ya da unimoglar olabilir. Göçler İtalyan hükûmetinin yaptığı açıklamaya göre İtalya'da Ocak 2009 tarihinde toplam 3.891.295 göçmen yaşamaktadır. Bu rakam İtalya'nın toplam nüfusunun %6.5'ine denk gelmektedir.Avrupa Birliği'nin son yıllarda gerçekleştirdiği genişleme girişimleri sonucu İtalya'ya yapılan en yeni göç dalgası komşu Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelmiştir. Önceden en yoğun göçün alındığı Kuzey Afrika'nın yerine günümüzde öne çıkan gruplar Asyalı göçmenlerdir. İtalya'da en büyük göçmen grup resmî olarak kayıtlı yaklaşık 800 bin kişiyle Romenlerdir. Romenler son yıllarda Arnavutları ve Faslıları sayıca geçerek İtalya'daki en büyük azınlık durumuna gelmişlerdir. Bazı gayrıresmî varsayımlar ve savlar, İtalya'da yaşayan Romenlerin sayısının belirtilen rakamdan iki katı kadar hatta daha fazla olduğunu öne sürmektedir. 2009 Yılı itibarıyla İtalya nüfusu içinde yurtdışında doğmuş olanların sınıflandırılması şöyledir: Avrupa (53.5%), Afrika (22.3%), Asya (15.8%), Amerika (8.1%) ve Okyanusya (0.06%). İtalya'da yaşayan göçmenlerin ülke içindeki dağılımı ise olduka dengesizdir. Ülkedeki göçmenlerin %87.3'ü ülkenin ekonomik olarak en gelişmiş yerleri olan kuzey ve orta kesimlerinde yaşarken, yalnızca %12.8'i yarımadanın güney kesimlerinde yaşar. İtalyan diasporası 1800'lerin sonunda İtalya topraklarında ulusal birliğin sağlanmasının ardından İtalya'da yurtdışına verilen kitlesel göçler başladı. 1898 ve 1914 yılları arasında tüm dünya ülkelerinde İtalyan diasporası kayde değer ölçüde büyüdü. Bu süreçte her yıl yaklaşık 750 bin İtalyan yurtdışına göç etti.İtalyan toplulukları, önceleri İtalya'nın eski Afrika sömürgelerinde büyüme gösterdi. Bu dönemde Eritre'de (İkinci dünya savaşı başladığındaki sayıları 100 bin), Somali'de ve Libya'da (150 bin nüfusla toplam ülke nüfusunun %18'ini oluşturuyorlardı) pek çok sayıda İtalyan bulunuyordu. Ancak Libya'da yaşayan İtalyanlar 1970 yılında tümüyle ülkeden uzaklaştırıldılar.İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçen on yıllık dönemde yaklaşık 350 bin İtalyan kökenli kişi Yugoslavya'yı terk etti.Geçmişte İtalyanların göç ettikleri bölgelerde bugün onların soyundan gelen milyonlarca insan bulunmaktadır: Brezilya (25 milyon),Arjantin (20 milyon),Amerika Birleşik Devletleri (17.8 milyon),Uruguay (1.5 milyon),Kanada (1.4 milyon),Venezuela (900,000) ve Avustralya (800,000). Tanınan etnik azınlıklar İtalya'da pek çok etnik grup hükûmet tarafından resmî olarak tanınmakta ve bu gruplara azınlık hakları çerçevesinde bazı ayrıcalıklar verilmektedir. Bu haklar uyarınca kimi azınlıkların dilleri, yaşadıkları bölgelerde ikinci bir resmî dil olarak kabul edilebilmektedir. Fransızca, Aosta'da resmî dil statüsündedir. Ancak bu bölgede yaygın olarak konuşulan asıl dil Arpitancadır. Ladince, Trentino-Alto Adige ve Güney Tirol'ün kimi yerlerinde resmî dildir. Slovence: Slovenlerin yoğun olarak yaşadığı, Friuli-Venezia Giulia bölgesinin Tireste ve Gorizia illerinde resmî dildir. Almanca: Bolzano'da resmî dildir. Sözkonusu bu bölgelerde hazırlanan resmî belge ve tabelalar ve trafik levhaları ikidillidir. Ladincenin konuşulduğu bölgelerde ise üçdilli olarak da hazırlanabilmektedir. azınlık okullarının bulunduğu yerlerde azınlık dillerinde eğitim göre olanağı bulunabilmektedir. İnançlar Hıristiyanlığın Katolik mezhebi İtalya'daki en önemli dinî inançtır. Geçmişte Katolik Kilisesi İtalya'nın resmî dini olarak kabul görmüşse de günümüzde İtalya laik bire devlet yapılanması geliştirmiştir. İtalyanların %87.8'i kendilerini Roman Katolik olarak belirtmiştir ancak de bunların içinden yalnızca %36.8'si kiliseye düzenli gittiklerini bildirmiştir. İtalya'da önemli ölçüde mensubu bulunan diğer Hıristiyanlık mezhepleri Ortodoksluk,Pentakostalizm ve Evangelizm'dir. Ülkedeki en eski dinî azınlık grubu ise Yahudilerdir. Geçmişte İtalya'nın en büyük Hıristiyan olmayan azınlığı olarak anılan Yahudilerin bugün İtalya'daki sayısı ortalama 45.000 kadardır. Son yıllarda Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan aldığı yoğun göçler sayesinde ülkede 825 bin kişiden oluşan bir Müslüman azınlık oluşmuştur.Müslümanlar İtalya nüfusunun %1.4'ünü oluşturmaktadır ama bunların içinden yalnızca 45.000'inin İtalyan vatandaşlığı vardır. Ülkede ayrıca 50 bin kadar budist 70 bin kadar Sih ve 70 bin kadar da Hindu yaşamaktadır. Ekonomi İkinci Dünya Harbinden sonra, 1950’de başlayan büyük bir ekonomik gelişme ile başlıca sanayi ülkeleri arasına girdi. 1979 yılından sonra ekonomisinde düşüşler görüldü. Bunun temelini % 7,6’lık bir işsizler ordusu ve % 21,2’lik enflasyon oranı meydana getiriyordu. İşgücünün % 48,6’sı sanayi kesiminde çalışmaktadır. Tarım: Çalışan nüfusun % 18’i tarımla uğraşır, topraklarının % 31’i işlenebilir nitelikte, % 17’si ise mer’alıktır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, pirinç, sebze, üzüm, ve zeytindir. Üretim alanının % 37’sini kaplayan Kuzey İtalya, toplam üretimin yarısını verir. Dağlarda yaşıyanlar geçimlerini ormandan sağlar. Büyük vadilerde oturanlar, tahıl, üzüm, meyva yetiştirirler. Po Ovasındaki yüksek taracada mısır tarlaları ve dutluklar vardır. Appeninlerin eteğinde buğday yetiştirilir. Güney İtalya tarımı verimsizdir. Üretim alanı işlenen toprakların %63’ünü kaplamasına rağmen toplam tarım üretiminin yarısını verir. Buralarda tarım alanları şu şekilde olur: Çıplak tarlalar, meyva bahçeleri, hem meyva hem tahıl yetiştiren tarlalar. Bu tarlalarda buğday ve bakla yetiştirilir. İtalya tarımının özellikleri: Tahıl tarım üretiminin %22’sini, ağaç yetiştiriciliği % 24’ünü teşkil eder. Sanayi bitkisi olarak tütün ve keten yetişir. İtalya’nın birçok yerlerinde toprak zayıf ve suyun az olmasına rağmen ekim sürekli yapılmaktadır. İtalya tarımda genel olarak buğday ve mısır yetiştirir. Avrupa’nın en büyük pirinç üreticisidir. Zeytinyağı üretiminde dünya birincisidir. Bütün bunlara rağmen besin maddesi bakımından İtalya kendi ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Hayvancılık: İtalya’da hayvancılık toprak genişliğine göre gelişmiş sayılır. Ülkede sığır, keçi, koyun beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde sığır beslenir. Süt endüstrisi çok gelişmiştir. Dünyaca ünlü peynir elde edilir. Ülkenin hayvani protein ve yağ ihtiyacı karşılanır. Dağların alçak kesimlerinde nadasa bırakılan yerlerde koyun beslenir. Sanayi: Nüfusun % 36’sının çalıştığı, sanayi ve yatırımların çoğunluğu kuzeyde yoğunlaşmıştır. Başlıca sanayiler dokuma (özellikle ipek), kimya, makina, motorlu araçlar, petrol işleme ve gıda alanlarıdır. Motorlu araç sanayiinde Fiat otomobil sanayii dünya çapında bir üne sahiptir. Büyük bir iş gücü istihdam eder. Besin sanayii makarna ve konserve dalında çok gelişmiştir. İtalya sanayiinde genellikle hammadde ve enerji kaynakları zayıftır. Bu açık, ithalatla kapatılır. Son zamanlarda çıkarılan tabii gazın sanayi bölgelerine dağıtılması ile Alplerde hidro elektrik santrallerinin kurulması enerji açığını büyük ölçüde kapatmıştır. Ulaşım güçlükleri sanayii olumsuz yönde etkilemektedir. Ticaret: Dış ticaret tablosu İtalyan ekonomisinin eğilimlerini yansıtır. Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir. İhracatın % 40-42’sini ise makina, tesviye edilmiş petro-kimya ürünleri, pamuklu sun’i dokumalar ve otomobillerden meydana gelir. Yani hammadde olarak alınır işlenir, mamul hale getirilir ve satılır. İtalya’nın ihraç ettiği diğer mallar ayakkabı, daktilo makinaları, zeytinyağı ve zeytindir. İthal ettiği malları ise başta petrol olmak üzere madenler, buğday ve ettir. İtalyan deniz filosu, dünyanın en büyük filolarından biridir. İtalyan ticareti ile deniz yolu taşımacılığı arasında sıkı bir bağ mevcuttur. İtalyan ödemeler dengesindeki açık, turizm sektörü sayesinde kapatılmaktadır. Turizm sektörü çok gelişmiştir. Birçok turistik tesise sahib olan İtalya, tarih ve kültür eserleri bakımından zengindir. Tarih boyunca birçok gelişme ve yeniliklere sahne olan İtalya turistler için cazip bir ülkedir. Bir AET üyesi olarak ticaretinin büyük kısmını AET üyesi olan ülkelerde, ABD ve Suudi Arabistan ile yapar. Ulaşım: İtalya da 302.403 km karayolu bulunur. Demiryollarının uzunluğu ise 19.559 km olup, bunun sadece 7395’i elektrikli değildir. İtalyan Hava Yolları dünyanın her yanına sefer yapmaktadır. Ülkede 21 milletlerarası, 32 milli ve 75 kulüp havaalanı vardır. Deniz ticaret filosu 11.867.300 gross ton kapasiteli 2620 gemiden meydana gelmiştir. Önemli limanları Genova, Venedik, Trieste, Toranto Napoli ve La Spezia’dır. Alıntı
Misafir S.e.t.h Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2009 İlk olarak 1977'de gittim İtalya'ya. Her bir şehri ayrı tarih kokan, neşeli insanlar ülkesiydi benim için. Trieste, Floransa, Venedik, San Marino, Roma, Vatikan, Napoli, Milano vs vs hepsi ayrı güzeldi. Fotoğrafı Venedikten koymak geldi içimden, bence en gizemli şehirdi İtalya'da. Binlerce güvercinin dolandığı aşk çeşmesine attığım dilek paralarından verim alamadığım San Marco meydanındayız annemle. Pizza, gondol safası ve makarna İtalyancayı öğrenmeye başlamama yetti sanırım. Daha sonra 6 ayımı birarada sürekli eğlenerek geçirdiğim İtalyanlar hala hayata eğlenerek bakabilmemdeki en büyük etkendir. Harikasın İtalya, seni seviyorum... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.