Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 Cumartesi gecesi ateşimiz, Bir Başka Gece.TRT'de Çetin Çeki abimiz ve yanında 2 cillop ablamız vardı hatırlarsanız. Aslında TRT'de demek çok gereksiz oldu, başka kanal da yoktu zaten Alıntı
Φ LilaC Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Çok iyi hatırladıklarım ve özlem duyduklarım da var ama hiç bilmediklerim de var..sanırım ben yaşlı diilim pek Çok güzel bi çalışma olmuuş öncelikle Vakanaya ve diğer arkadaşlara çok tşkler Alıntı
Φ alamet-i farika Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Cumartesi gecesi ateşimiz, Bir Başka Gece.TRT'de Çetin Çeki abimiz ve yanında 2 cillop ablamız vardı hatırlarsanız.Aslında TRT'de demek çok gereksiz oldu, başka kanal da yoktu zaten ben o çetin çeki amcanın yanında ceylan saneri ve seray severin mutant olmadan önceki halini hatırlıyorum ama yanlış hatırlıyor da olabilirim...malum yaşlı başlı bi insanım...ama ben bob ross denen trt 2 deki ....... ressam amcayı tek geçerim...umarım ........ ... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2007 ben o çetin çeki amcanın yanında ceylan saneri ve seray severin mutant olmadan önceki halini hatırlıyorum ama yanlış hatırlıyor da olabilirim...malum yaşlı başlı bi insanım... ama ben bob ross denen trt 2 deki ....... ressam amcayı tek geçerim...umarım ........ ... Ortaokuldaydım, MagicBox Star1 furyasıydı. Göbekli amcaları geceyarısı aerobik yapmaya heves ettiren bi ablayla tanışmıştım. O zaman çanak anten filan yoktu pek, bir ev gezmesinde çocukların terkedildiği oyun odasına yakın bi tv'de tesadüfen denk gelmiştim Yasemin'e. Şimdilerde de dansözstar filan ayağına stadyum dolusu hatun göbek atsa kimse bakmıyor. Ne güzel komşumuzdun sen Yasemin abla. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2007 Köle Isaura'mız vardı tabi bi de. Adı Lucelia Santos olan bir ablamızdı, nitekim benim o zaman boyum televizyon ile aynıydı heralde. Fekat daha sonradan kendisinin öööörotik resimlerine de şahit olmuştuk. (Boyum televizyonu geçmişti bunlar olduğunda, +18 şartı ile ) Feci şehla bakardı, profilden izlenmesi gerekirdi. Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2007 Bu başlık beni öle gerilere götürdü ki Benimde aklıma Bonanza geldi hemen.Pazar günleri yayınlanırdı. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2007 Bu başlık beni öle gerilere götürdü ki Benimde aklıma Bonanza geldi hemen.Pazar günleri yayınlanırdı. bu arada sanirim birde Michael Landon degilmi Michael Landon dedim de, aklima kücük ev geldi selamlar Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 bu arada sanirim birde Michael Landon degilmi Michael Landon dedim de, aklima kücük ev geldi selamlar Hatırlıyorum küçük evi'de birce onu da çok severdim Sevgiyle kal Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 "Kuzucuklarım" derdi, tek kanallı yıllardı. Onu izlemeyen akranım yoktur sanırım. Anne'nin 1/4ü, teyze'nin yarısı. Ne güzel insandın sen Adile Teyze...Benim için kadından öteydin. Kadın nedir bildiğimden de değil ya "Uykudan Önce" hep seninleydik. İlk'tin, tek'tin. Huzurla uyu, rahmet diliyorum ruhuna. Alıntı
Φ anaksasis Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2007 Kutlarım arkadaşım senin okadar güzel bir nostalji yaşatın ki anlatamam. Evet varya her birinin çıkış saatini ezbere bilirdik, eminim az evdede bu diziler yüzünden yemekler yanmamıştır. saygılar hürmetten doğar Nehir... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 80'lerde çocuk olmanın başka yönleri de vardı tabii ki sevgili Nehir.Misal;TRT bizim herşeyimizdi ya da öyle lanse edilmekteydi. Ne anlattıysa öyle bilirdik. Bunlar yoruma açık konular ama hatırladığım "Anadolu'dan Görünüm" programı ve kıymetli sunucusu Ertürk Yöndem var benim. Babacan sesiyle, 45cm mikrofonuyla çocukluğumun dikkat çeken ismidir. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Bir de Kara Şimşek vardı.Pazar günlerinin aksiyon dizisi..Çok net hatırlayamıyorum ama,sanırım bu resim doğru Ekranlarda gösterildiği dönemde fırtına gibi esen dizideki Kitt'in marifetleri saymakla bitmiyordu. Sürücüsüne akıl vermekle yetinmeyen Kitt, balyozla bile eğilmeyen kaporta, içine konan herşeyi analiz eden küllük, fırlayan koltuk, para dahil herşeyi basan yazıcı ve arkasından fırlayan bir kancaya sahipti.Uzun ve yüksek atlama yapan, binaların içinde neler olup bittiğini tahmin eden, konuşmaları duyan anında sürücüsüyle merkez arasında telekonferans yapan Kitt, sürücüsünden başkası bindiğinde de anında tanıyarak kapılarını kilitliyordu.Süper otomobildeki kırmızı ışık bir dönem Türkiye'de de moda oldu. Oto sanayi sitelerinde arabalarına benzer ışıklardan taktıran çok sayıda sürücü trafikte göze çarpıyordu.Müziğiyle de ilgi çeken dizinin baş kahramanı otomobil Kitt'i TRT ekranlarında seyirci, tiyatronun büyük ustası Altan Erkekli'nin dublajıyla izlemişti.alıntıAyrıca sonradan onun yerine başlayan türk dizisi Uzaylı Zekiye de var.. Alıntı
Φ biko Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 80'lerde çocuk olmanın başka yönleri de vardı tabii ki sevgili Nehir. Misal; TRT bizim herşeyimizdi ya da öyle lanse edilmekteydi. Ne anlattıysa öyle bilirdik. Bunlar yoruma açık konular ama hatırladığım "Anadolu'dan Görünüm" programı ve kıymetli sunucusu Ertürk Yöndem var benim. Babacan sesiyle, 45cm mikrofonuyla çocukluğumun dikkat çeken ismidir. babacan ertürk yöndem??? ertürk yöndemin 90'larda bizzat işkencelere girdiği,4-5 korumayla gezdiği bir efsane gibi dolaşırdı üniversite yıllarında.... ve mhp den aday adaylığını koyuncada yıllar sonra tescil oldu sanki... aşağıdakilerde EKŞİ'den; irak operasyonundan hemen once cizreve silopi'ye geldi bu amca, 80 kisilik trt ekibiyle birlikte... silopide emniyetin lojmanlarindan bi daireyi buna tahsis ettiler. tabi emniyet lojmanlari emniyet mudurlugunun ust katlari. arada cizre grand hotel onsar'a gelip, yabanci gazetecileri kontrol falan etti, ajan falan var mi diye, pesinde hem resmi, hem sivil polislerle dolasiyordu. bi gun onsar oteldeyken yine, bi komiser kadin geldi,"memur arkadaslar telefon ettiler erturk bey, yapmislar ispanakli boreginizi, sizi bekliyorlarmis, hadi gidelim silopi'ye" dedi... daha ne diyeyim ki? saka gibi... 5 6 yıl kadar önce sokaklardan derlenmiş arşiv belgeleri ve stok görüntülerle felaket tellallığı yapmış ve üstelik devlet televizyonundan silahlı kuvvetler yönetime el koyabilir yollu tehditlerle halka "ayağınızı denk alın" mesajı vermiş kapı gıcırtısı sesli adam.darbe çığırtkanı. Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 harika bir baslik tesekkurler Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 80'lerde çocuk olmanın başka yönleri de vardı tabii ki sevgili Nehir. Babacan sesiyle, 45cm mikrofonuyla çocukluğumun dikkat çeken ismidir. babacan ertürk yöndem??? 5 6 yıl kadar önce sokaklardan derlenmiş arşiv belgeleri ve stok görüntülerle felaket tellallığı yapmış ve üstelik devlet televizyonundan silahlı kuvvetler yönetime el koyabilir yollu tehditlerle halka "ayağınızı denk alın" mesajı vermiş kapı gıcırtısı sesli adam.darbe çığırtkanı. Cevap vermeyeyim diyorum ama cevap hakkımı da kullanmazsam olmaz yani. Sayın biko, çocuklar darbe bilmez, mhp'yi de tanımazlar. Ve babacan olan Ertürk Yöndem'in kendisi değil, sesidir. Çocuklar görüntüleri ve olayları kalbiyle değerlendirir, aklıyla değil. Adı üstünde çocuk işte. Sert giriş yapmışsınız, sapla samanı karıştırmadan ne dediğimizi tekrar izah etmek istedim. Alıntı
Φ karbeyaz Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 başlık çok güzel,bazen eskiye güzel şeylere dönmek rahatlatıyor ben de birkaç tane yazayım,eğer yazılmışsa kusura bakmayınız. -hayat ağacı -miami vice -cosbyy ailesi -ziyaretçiler -altın kızlar çizgi dizilerden Judyy ve Uzunbacakk,Klamanteen,He-man.... gibi hepsini özledim keşke tekrar verseler.şimdilerden çok çok iyi sevgiler Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2007 POP SAATİ : Bu sanki yüzyıllardır devam eden bir müzik programıdır. Pop Saati'ni Erhan Konuk hazırlayıp sunardı. Hiç değişmeyen bir dekorun önünde hiç kıpırdamadan oturur, ifadesiz bir yüzle ve tane tane konuşarak videoları takdim ederdi izleyenlere. Aradan Allah bilir işte kaç yıl geçti, Erhan Konuk ne dekorunu ne jeneriğini ne de pozisyonunu değiştirdi, hala aynı şekilde sevgili izleyenleriyle buluşmaya devam ediyor, tek fark saçlarına düşen aklar, böylece eski programlarla yenileri ayırd edebilirsiniz. Zamanında bunun hakkında "programını sadece 7 kişi izliyor" diye espriler yapılırdı. Erhan Konuk her videouyu hakkıyla sonuna kadar gösterir, Sezen Cumhur Önal gibi cart diye kesmezdi sonunu. MUHTEŞEM İKİLİ : Kuzen Larry ve Kuzen Balki! İşte bu diziden sonra kuzenler birbirine isimleriyle değil kuzen diye seslenmeye başlamıştı! Bu dizide Yunanistan'dan kalkarak Şikago'da yaşayan kuzeni Larry'nin yanına taşınan Balki'nin maceraları anlatılırdı. Bunların sarışın ve güzel sevgilileri de vardı. Alıntı: Realfiesta Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2007 "visitors" ziyaretçiler diye bir uzaylı dizisi vardı. Gece 12 de yayınlanırdı. İnsan vucudu şeklinde bir maskeyle vucutlarını kaplayan bu uzaylılar fare falan yerdi. Birinin uzaylı olup olmadığını anlamak için yüz derisini çekiştirirlerdi. Eğer uzaylıysa deri şekline maske yırtılır altından uzaylının yüzü çıkardı ortaya. Çatal dilli kurbağa gibi tipleri vardı uzaylıların. Alıntı
Misafir Domuzbağı Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 ZENGİN VE YOKSUL Nick Nolte'yi parlatan yapımdı. Rudi ve Tom Cordeş kardeşlerin maceralarını anlatırdı, başı beladan kurtulmayan asi kardeş Tom, Nick Nolte idi, Rudi ise akıllı, başarılı, zengin, işte her şekilde hayırlı evlattı. Dizi bu iki kardeşin kıskançlıklarını ve çekişmelerini anlatıyordu. Dizinin sonunda o zamanların en nefret edilen kötü adamı Falkonetti, Tom'u sırtından bıçaklayarak öldürmüş, ülkemizde neredeyse ulusal yas ilan edilmişti. Ceyar ortaya çıkana kadar en çok bela okunan karakter Falkonetti olarak kalmıştı. MORK VE MINDY Dizinin başkahramanı Mork, mizah anlayışı yüzünden gezegenine uyum sağlayamayan ve Ork gezegeninden Dünya'ya gönderilen bir uzaylı... Görevi ise dünyalıları inceleyip, telepatik olarak lideri Orson'a rapor vermek... Dev bir yumurta içinde Boulder, Colorado'ya inen Mork, bir müzik dükkanında tezgahtarlık yapan Mindy McConnel'la tanışır. Mindy, ona çatı katında bir oda verir. Çoğu insan, sandalyede baş aşağı oturan, garip bir şekilde selamlaşan ve ilginç sesler çıkaran Mork'a üşütük gözüyle bakar. Ancak Mindy, Mork'un nereden geldiğini bilmektedir ve ona Dünya'nın tuhaf adetlerine alışması konusunda yardımcı olur... HAROLD LLOYD Harold Lloyd'un Safety Last! filminde bir gökdelenin tepesindeki saatin yelkovanına tutunmuş haldeki görüntüsü, sinema dünyasının en unutulmaz karelerinden biri haline gelmiştir. Alıntı
Φ karadağ Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 Bir nesil John Wayne gibi at biner silah kullanırdı. At da silah da sopa olurdu genelde. Oyun işte.Daha sonraki idol de efsane dövüşçü Bruce Lee. Onu anlatmaya gerek yok. Alıntı
Φ AED Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2009 türk televizyonculuğu 1975 yılnda başladı yayınına yanlış hatırlamıyorsam..çoğu insan bilmeyebilir bir tek TRT kanalı ve siyah beyaz .. oda haftada 3 gün..şöyle bir baktımda ne diziler gelmiş geçmiş..insana yaşlandığını hissettiriyor..bakalım ne hissedeceksiniz?bonanzaaşk gemisikaçak- dr.richard kimbellavukat- petroçellikökler-kunta kintezengin ve yoksulkomser barettadallasküçük evkomser coloombouzay yolu..süper bababizimkilerikinci baharperihan abla Alıntı
Φ tülvent Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2012 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2012 1970'li yılların unutulmaz dizisi ''Kaçak'' Unutulmayan diziler dendiğinde aklıma KAÇAK gelir benim. Her hafta sabırsızlıkla beklenen o heyecan dolu sürükleyici dizi... Henüz tek kanal olduğu için miydi bilmem, dizinin oynadığı saatler herkes televizyona kilitlenirdi. Hatta dizinin katilin belli olacağı bölümün gösterildiği akşam, adeta sokaklar boşalmıştı. Alıntı
Φ tülvent Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2012 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2012 Vee KAYNANALAR! Türkiye'nin ilk yerli dizisi nasıl unutulur... Bu dizinin yayınlandığı senelerde yatılı okuyordum. Cumartesi gecesi ''Kaynanalar'' ı izlemek için lokalde TV karşısında yerimizi almak için nasıl sabırsızlanırdık. Cola şişesinin içine doldurduğumuz nohutlar ve bu dizi hayatımızın belki de en eğlenceli kısmıydı. Yapım yılı: 1974 Yönetmen: Arzu - Tekin Akmansoy Senaryo: Tekin Akmansoy Türkiye'de sitcom'un ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen Kaynanalar, 1974 yılının mayıs ayında TRT ekranlarında yayınlanmaya başladı. Anadolu'dan İstanbul'a göç eden Nuri Kantar ve ailesinin büyükşehrin kurallarına ayak uydururken kendi geleneklerinden uzak kalmama çabası anlatılmıştır. 1997 yılında ilk defa TRT ekranlarının dışında, Kanal D'de yayınlanmaya başlanan Kaynanalar ve kahramanları geçen yıllarla birlikte değişen zamana, teknolojiye de ayak uydurmayı ihmal etmedi.Ayrıca Türk televizyonlarında en uzun süre yayınlanan dizi olmuştur. Vikipedi Alıntı
Misafir ihtiyar Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2017 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2017 dizinin bütün yükünü çekerdi ama farkında bile değildi, iki balık verirlerdi takla atardı şaklaban. hatta bunun deniz üzerinde ilerleme sahnelerini geri çekimden oynatırlardı da onu bile yerdi ben ne yapmışım diye. ne maaş verirlerdi ne şekil yaparlardı. iki kafasını sevdin mi, antartika dan kum bile çıkarırdı. iki tane patates tipinde oğlan bir de duygusal takılıyorum yunusum var tadında bir sürü ne idüğü belirsiz hatunla ilişkisi olan adam şebek ettiler flipperı. hiç bir boku kendileri başaramazlardı, zart flipper zurt flipper. küçük rakı peynir bile almışlığı vardır zavallının. EKŞİ SÖZLÜK.. BİRDE BU YUNUSUN KÖPEK VERSİYONLARI VARDI "TOPAK" VE "CO".... O YÜZDEN HALA PEK ÇOK KÖPEK CO ADI TAŞIR... Flipperin çok acı bir sonu var. Onun hakkında bir belgesel yapıldı. Bu hayvanlar havuzun pompasının gürültüsüne dayanamazmış. Bu nedenle onlara psikolojik ilaç verilirmiş. flipperden iki tane varmış ve insanlar iki yunusu birbirinden ayıramazken bu hayvan dizideki kendisini tanırmış. diğer yunus çıkınca televizyonla ilgilenmezmiş. Bunun bakıcısı bir gün flipperin havuzun içinde kasten hiç yüzeye çıkmadığını intihar ettiğini görmüş. Hayvanın hapsedilmesine tahammülü kalmadığını ve ölene kadar havuzun dibinde kaldığını söylemiş. Bu onu çok derinden yaralamış ve yunuslara özgürlük hareketine katılmış. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.