Φ _asi_ Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2009 Golden Gate Köprüsü Golden Gate Köprüsü (Türkçe:Altın Kapı Köprüsü), Kaliforniya'daki San Francisco Körfezi'nin girişinde, Golden Gate Boğazı üzerinde bir asma köprüdür. Şu anda, dünyadaki en uzun yedinci asma köprüdür. Köprü uzunluğu 2,73 km., ayaklar arasındaki uzaklık 1,28 km.dir, yüksekliği 235 metreyi bulur. Taşıt trafiği için altı şerit vardır. Köprü, San Francisco'yu Marin County'nin kuzey bölgeleri ve daha seyrek bir yerleşim olan Napa ve Sonoma Valley ile birleştirir. Yapımı Körfeze köprü yapılması fikri 1872 yılına dayanır. Ancak feribot kapasitelerinin sınıra dayandığı 1920'li yıllara kadar o yıllarda yapılan taslaklara el sürülmedi. Köprünün yapımı 5 Ocak 1933-27 Mayıs 1937 tarihleri arasında, tartışmalı baş mühendis Josef B. Strauss'un yönetiminde gerçekleştirildi. Yapım süresince 11 işçi yaşamını yitirdi. Golden Gate Köprüsü'nün yapımında, zamanın teknik zorluklarının üstesinden gelinmiş ve köprü yapımıyla ilgili çok sayıda rekor kırılmıştır. Bunlar; en yüksek ayak (227 m.), en uzun (2.332 m.), en kalın halat (92 cm.) ve en büyük sualtı temelleri alanlarındadır. Bu temeller, boğazın çok güçlü akıntılarında yapılmak zorundaydı. Şaşırtıcı olan başka bir şey de, işsizlik ve açlığın yaygın olduğu bir dönemde yapılması ve 35.000.000 dolar gibi bir paranın harcanmış olmasıdır. Köprü toplam 887.000 ton ağırlığındadır. Sonuncusu som altın olan 600.000 perçin, kulelerin ve kirişlerin putrellerini bir arada tutar. Köprü, 1964'te New York'taki Verrazano Narrows köprüsünün yapımına kadar, dünyanın en uzun asma köprüsü olarak kaldı. Half-Way-to-Hel-Club Yapım süresince köprünün altında gerilmiş olan güvenlik ağı, 19 çalışanın yaşamını kurtardı. Bu kişiler daha sonra Half-Way-to-Hel-Club (Cehennemin Yarı Yolu) adını verdikleri kulübü kurdular. Bu ağ, bitim aşamasında düşen bir yapım iskelesini tutamayınca iskeleyle birlikte düşen 10 kişi yaşamını yitirdi. ........ Adının Kökeni Köprü, adını San Francisco Körfezi'ne açılan 1,6 km. genişliğindeki boğazdan almıştır (Golden Gate (Altın kapı) ya da Chrysoplae). Bu adı, 1846 yılında Kaliforniya'daki altına saldırı zamanında, Kaptan John C. Fremont'un verdiği, kaptanın İstanbul'daki Chrysoceras ya da Golden Horn (Altın Boynuz) diye adlandırılan Haliç'i hatırlattığı için böyle adlandırıldığı söylenir. 27 Mayıs 1937'de öğlen saat on ikide Beyaz Saray'dan başkan Franklin D. Roosevelt'in verdiği telgraf sinyaliyle trafiğe açıldı. Açılışta, geleneksel olarak kurdele değil, zincir kesilmiştir. Günlük olarak 100.000 araç köprüyü kullanır ve bu sayı yılda %10 civarında artar. Şehre dönüş bedeli, dingil başına 2,50 dolardır. Golden Gate Köprüsü, San Francisco-Oakland Bay Köprüsü'nün tersine paslanmaz metalden yapılmadığı için korumanın masraflı oluşuna rağmen, on yıllardır kâr etmektedir. İlk planlamada gri renge boyanması düşünülürken, Amerikan donanması, gemilerden kolay görünebilmesi için köprünün siyah ve sarı çizgili boyanmasını istiyordu. Bitim aşamasında mimar Edwin Morrow köprüyü kırmızı paslanmazdan koruyucu astar boya ile görünce kararını verdi. Deniz ve gökyüzünden ayrılıp, sahildeki doğayla uyumlu olacağını düşündüğü sıcak turuncu rengi seçti. Bu renk, karayollarında ikaz işaretlerinde de kullanılır ve uluslararası turuncu olarak adlandırılır. Boyanın düzenli olarak yenilenmesi, köprünün bakımındaki başlıca çalışmadır. Boya, çelik aksamı paslanmadan korur. Köprünün düzenli aralıklarla tümünün boyandığına dair yanlış bir inanış bulunmaktadır. Gerçekte ise köprü, ilk boyandığında kurşun bileşimli astar boya ve paslanmaz koruyucuyla kaplanmış ve ilk 27 yıl gereken yerlerin tamiri dışında tekrar boyanmamıştır. 1965'te paslanma o kadar ilerler ki, boyanın tümünün kazınıp, plastik asıllı inorganik çinko-silikat astar boya ile boyanıp, üzerine de vinil asıllı örtücü cila atılması için bir program başlatılır. 1990 yılında, örtücü cila, zamanın standartlarına uygun akrilik bir emülsiyon ile değiştirilir. Bu yeniden boyama programı 1995'te sonlandırılır. Günümüzde, 38 kişilik bir boyacı kadrosu boyanın aşınan yerlerini onarmak üzere çalışmaktadır. Golden Gate Köprüsü, San Francisco şehrinin ve tüm San Francisco Körfez Bölgesi'nin, hatta birçokları için en az New York'taki Özgürlük Heykeli kadar ABD'nin de simgesidir Golden Gate Köprüsü, birçok intiharın gerçekleştiği yer olarak dünyanın en ölümcül köprüsü olarak kabul edilir. Ocak 2006'ya kadar olası 2.000'den fazla insan, köprüden atlayarak yaşamına son verdi. 67 m. yükseklikten atlayanlar, yaklaşık dört saniye sonra, saatte 120 km. hızla suya çarparlar. Köprü açıldığından beri sadece 26 kişi bu çarpmanın sonucunda yaşamda kalmıştır. Dünya Savaşı gazilerinden Harold Wobber köprüde intihar eden ilk kişidir. Açılıştan üç ay sonra, yüksekliği 1,40 m. olan yaya geçidi korkuluklarını aşarak atlamıştır. Amerikan medyasında, en azından intiharı zorlaştırmak için diğer yüksek yapılardaki gibi bariyer konulmasının mümkün olup olmadığı defalarca tartışılmıştır. Kabul edilen olgu, intiharların genellikle anlık kararlar sonucu olduğudur. Girişimde bulunup intiharı ilk seferinde engellenenler, çoğunlukla ikinci kez denememiştir. Engel konulması önerisi, 25 milyon dolar tutan tutarı, halktan gelen itirazlar ve mühendislik sorunları yüzünden uygulanamamıştır. Golden Gate Köprüsü intiharları, Jenni Olson'un deneysel filmi The Joy of Life (2005) ve Eric Steelin belgesel filmi (2006) The Bridgee konu olmuştur. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.