Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Selçuklular Dönemi

 

 

ulucami.jpg

 

23 Mayıs 1040 tarihinde Selçuklu ailesinin liderleri Tuğrul ve Çağrı Beyler Dandanakan Meydan Muharebesi'nde Gazneliler Devleti'ni mağlup ederek Horasan ve İran'da bağımsız bir devlet kurdular. Selçuklu Türklerinin bu başarısını haber alan Türkistan bölgesindeki Oğuz Türkmenleri batıya doğru hicret ederek İran'a girdiler. Tuğrul ve Çağrı Beyler, Türkmenleri Anadolu'ya yerleşmeleri için teşvik ettiler.

1018-1021 yılları arasında Çağrı Bey Doğu Anadolu Bölgesi'ne bir keşif hareketi yaparak Anadolu'nun siyasî, sosyal ve coğrafî durumu hakkında bilgi edindi. Anadolu, önce Bizans-Sasani, sonra da Bizans-Müslüman Arap çatışmalarına sahne olmuştu. Savaş ve istila alanına dönüşen Anadolu topraklarında nüfus oldukça azalmış ve bu yüzden Türkler'in yereşebilecekleri bir alan haline gelmişti. Bu bilgileri elde eden Çağrı Bey, maveraünnehr'e dönerek kardeşi Tuğrul Bey'e durumu arz etmiştir.

 

Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in 1047 de batıya doğru hareketiyle Türkmenler Anadolu'ya doğru girmeye başladılar. Tuğrul Beyin amcaoğlu İbrahim Yinal komutasındaki Selçuklu ordusu 1048 yılında, Erzurum yakınlarında, Bizans ve Gürcü ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu zaferin arkasından kazanılan 1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu'nun kapısı Türklere açıldı. Malazgirt kahramanı Alparslan, Anadolu'nun fethi için büyük kumandanlarını görevlendirdi.

Maraş bölgesinde 1021 yılı öncesi Rumlar, Süryaniler ve Nasturiler yaşamaktaydı. Ancak bu tarihte Bizans İmparatoru II.Vasil, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan ve Rumlarla aralarında mezhep kavgaları olan Ermenileri Kayseri, Sivas ve Malatya civarlarına göçürmüştü. Selçukluların Maraş bölgesini fethetmesinden önce burada Ermeni nüfus artmış ve bölge Bizans'a bağlı Ermeni valiler tarafından yönetilmeye başlanmıştı. O sıralar Bizans'ın Ortodoks mezhebini empoze etme baskılarına maruz kalan Ermeniler, Bizans'a karşı direnişe geçerek, Türklerin bölgeyi fethini kolaylaştırıcı yardımlarda bulundular.

Bu sırada Maraş, Malatya, Harput, Palu, Elbistan, Tarsus ve Urfa'yı içine alan Ermeni asıllı Bizans komutanı Philaretos Brachmins, Bizans'a bağlılığını reddederek bir Ermeni prensliği kurdu ve Philaretos İslâmiyet'i kabul ederek Melikşah'ın vasalı oldu. Bu yüzden Bizans ve Ermeni kaynakları onu döneklikle suçlarlar.

 

1075'de İznik'i ele geçirerek Anadolu'da, Büyük Selçuklulara bağlı bir devlet kuran Süleyman Şah, Emir Buldacı komutasında bir orduyu Maraş ve Elbistan bölgesine gönderdi. 1086 yılında Emir Buldacı tarafından Maraş ve Elbistan bölgesi fethedilerek Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlandı. Bu tarihten 1097 yılına kadar Türklerin elinde kalan Maraş, Haçlı istilasına uğradı. 1097 yılında Maraş'ı ele geçiren Haçlılar, burada Katolik Kilisesi ve Latin Piskoposluğu kurarak Antakya'ya doğru ilerlediler. Elbistan'ı da ele geçiren Haçlılar burada da bir Haçlı Prensliği kurdular. 1100 yılında Antakya Prensi Bohemond Malatya'yı işgal etmek için kuzeye doğru ilerlerken Maraş ovasında Danişmend Gâzi tarafından mağlup ve esir edildi. Bu tarihte Maraş Türklerin eline yeniden geçti. 1103 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I.Kılıçarslan, Danişmend Gâzi'yi mağlup ederek Maraş'ı Anadolu Selçuklularına bağladı. Ancak; kısa süre sonra Maraş yeniden Haçlıların eline geçti. I.Kılıçarslan 1105 yılında şehri alarak vezir Ziyaeddin Muhammed'e bağış olarak verdi. 1107 yılında Kılıçarslan'ın ölümünden sonra Maraş yeniden Haçlıların eline geçti. Burada bir Latin Senyörlüğü kuruldu. Şehir bazen Antakya Haçlı Kontluğu'na bazen de Urfa Haçlı Kontluğu'na bağlandı. 1114 yılında Maraş'ta büyük bir deprem oldu. Bu depremde şehir tamamen yıkıldı ve 40.000 kişi öldü.

 

Türklerle Haçlılar arsında sık sık el değiştiren Maraş şehrine 1136 tarihinde Danişmendliler hakim oldular. Bizans İmparatorunun Haçlılara yardım etmesi ile Maraş yeniden Hıristiyanların eline geçti. Danişmendlilerin Anadolu'daki nüfuzuna son veren I.Mesud 1144 yılında Elbistan'ı, 1150'de de Maraş'ı alarak Anadolu Selçuklularına bağladı. I.Mesud Maraş bölgesini, gelecekte Selçuklu Sultanı olacak olan oğlu II.Kılıçarslan'a verdi. Bu tarihten sonra Maraş üzerinde Musul Atabegi Nureddin Mahmud Zengi ve II.Kılıçarslan arasında çekişme başladı. Nureddin Mahmud Zengi 1172'de Maraş'ı aldı. Ancak Selçuklulara geri iade etmek zorunda kaldı. Bu arada Maraş, Haçlıların yardımıyla Kilikya'da bir prenslik kuran Ermenilerin sık sık saldırılarına maruz kaldı.

 

1174 yılında Zengiler devletinin yıkılmasından sonra onların topraklarına sahip olan Mısır Sultanı Selahattin Eyyubi, Maraş bölgesine sahip olmak için Selçuklularla mücadeleye girişti. I.Kılıçarslan, bir yandan Kilikya Ermeni saldırısına, bir yandan da Antakya Haçlılarının saldırılarına karşı Maraş'ta bir uç beyliği kurdu. Komutanlardan Emir Hüsamettin Çoban'ı bu beyliğin başına getirdi. 1180 yılının sonlarında kurulan bu beylik, şehir 1259 yılında Ermenilerin eline geçinceye kadar devam etti. Hüsameddin Çoban'dan sonra bu beyliğin başına oğlu İbrahim, daha sonra da onun oğlu Nusrettin Hasan Bey geçti. 1234 yılına kadar Maraş Emirliği'nde kalan Hasan Bey zamanında Maraş yeniden imar edildi ve gelişti. Bugün Afşin ilçesi sınırları içerisinde olan Ashâbü'l-Kehf'te bulunan kervansaray, tekke ve cami Hasan Bey tarafından yaptırıldı. Nusreddin Hasan Bey zamanında Maraş üzerine saldıran Ermenilerle mücadele edildi.

 

Hasan Bey'in ölümünden sonra Maraş Emirliği, sırası ile; oğulları Muzaferüddin ve İmadeddin'e geçti. 1240 yılında Anadolu'nun siyasî, sosyal ve ekonomik tarihinde önemli rol oynayan Baba İshak İsyanı, Maraş civarında oldukça etkili oldu. Ayrıca Maraş, Elbistan ve Malatya üçgeni arasında yerleşen Ağaçeri Türkmenleri, Selçuklu Devleti'ne karşı isyan ettiler. Zaten 1243 yılında Anadolu Selçuklu Devleti, Moğollara Kösedağ Savaşı'nda yenilerek onların hakimiyetine girmişti. Moğol hakimiyeti döneminde diğer Anadolu şehirleri gibi Maraş'ta da asayiş ve düzen bozuldu. Bir yandan Ermenilerin saldırıları, bir yandan Ağaçerilerin isyanı, diğer yandan da Moğolların akınları sebebiyle Maraş'taki Selçuk idaresi çöktü ve 1259 yılında Maraş Valisi İmadeddin şehri terk edince Kilikya Ermenileri Maraş'ı ele geçirdiler. Ermeni Prensi Hetum İlhanlı Hükümdarı Hülagu ile anlaşarak bölgenin hakimiyetinin kendisine verilmesini sağladı. 1277 yılında Mısır Türk Memlukluları Sultanı Baybars Elbistan'da Moğol ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Bölgeyi Moğolların elinden almasına rağmen Selçukluların desteğini elde edemeyen Baybars, çekilmek zorunda kaldı.

 

1296 yılına kadar Kilikya Ermeni Prensliği'nin elinde kalan Maraş, Mısır Türk Memlukluları tarafından fethedildi. 1337 yılında Maraş ve Elbistan'da kurulan Dulkadiroğulları Beyliği kuruluncaya kadar Memlukluların Halep Valiliği'ne bağlı kaldı.

 

Selçuklu fethiyle birlikte Anadolu Türkleşmeye ve İslâmlaşmaya başladı. Doğudan gelen Türkmen aşiretleri Maraş bölgesine de yoğun olarak yerleştiler. Dulkadiroğlu Beyliği öncesi, Memluk idaresi boyunca bölgede Türkmen nüfusu oldukça arttı ve bu sebeple Maraş bölgesine Vilayet-i Türkman, Türkmen İli gibi isimler verildi. Hatta günümüz tarihçilerinin bir kısmı Maraş bölgesini Türkmen deposu olarak ifade etmektedirler

 

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.