Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

ERZURUM SÖZLÜĞÜ

 

aba : abla

 

abacı : terzi

 

ağa : ağabeyi, gada

 

ağıl : yazın hayvanların koyulduğu yer

 

ahan : işte şu

 

ahbun : hayvan gübresi

 

ander : münasebetsiz

 

aşgar : kir

 

aşma : kaysı kurusu

 

avlu : evin giriş salonu

 

ayvan : boş oda

 

baca : dam

 

baci : bacı

 

bardan : büyük çuval

 

bedimli : meteliksiz

 

bedire : kova

 

beg : bey, beyim

 

berf : kar

 

bıldır : geçen yıl

 

bibi : hala

 

bişi : yağda kızartılmış hamur, pişi

 

boğızli : obur

 

cağ : şiş

 

cakkıl : zincirli iki ucuna kova takılan uzun çubuk

 

camış : erkek manda

 

ceferlik : odunluk

 

celep : besi hayvanlarının sürüsü

 

cığız : mızıkçı

 

cığızlamak : mızıkcılık etmek hakkına razı olmamak

 

cılfa : pulluk

 

cırbağa : cılız,çelimsiz

 

cıstik : erkek ayakkabısı

 

cingen : çingene

 

culuh : hindi

 

cücük : civciv

 

çakçavi : damların üzerine yapılan çerçeveli camekan

 

çangıl : zil

 

çarşut : casus

 

çenebit : camdan ekmek kabı

 

çerçi : gezgin satıcı

 

çermik : kaplıca

 

çiğirt : çekirdek

 

damçi : damla

 

dastar : hamurun üstüne örtülen örtü

 

densiz : uygunsuz

 

devamsız : işe yaramaz

 

dığa : hakararet olarak çocuk

 

dıldılık : ince elbise

 

dıreş : uzun boylu

 

dızınan : iri kıyım,iri yapılı

 

dibek : öğütme aracı

 

dizlik : külot

 

duz : tuz

 

düllük : çocuk düdüğü

 

dürüm : açık ekmekle yapılan sandöviç

 

eğiş : tandırdan eşya veya ekmek çıkarmak için kullanılan çengelli araç

 

emi : amca

 

enek : sapanın toprağı yaran kısmı

 

enik : köpek yavrusu

 

er : erkek, koca

 

ergişi : erkek kişi

 

esgetek : kadın

 

eze : teyze

 

fenikmek : telaşlanmak acele etmek

 

fırfırik : topaç

 

gada : ağabeyi, ağa

 

gah : elma kurusu

 

galah : tezek yığını

 

galo : hayvanları ahıra bağlayan eğik ağaç

 

gandırıg : çifti boyunduruğa bağlayan ağaç

 

gavat : değersiz adam, pezevenk

 

gelberi : tandırdan külü çeken uzun saplı faraş

 

geven : deve dikeni

 

gındıllik: çember, tekerlek

 

gobçe : düğme

 

gollik : kısa boylu, boyu kısa olan

 

gottoz : dik kafalı

 

görüm : görümce, kocanın kız kardeşi

 

gucur : kısa boylu

 

gudik : köpek yavrusu

 

gullep : kapı demiri

 

guma : ikinci eş

 

gurna : kurna

 

guzzik : kambur

 

güleş : güler yüzlü

 

hagos : tarla sulama arkı

 

halhal : bilezik

 

hamayıl : boyuna asılan muskalı gümüş kap

 

haşıl : ana maddesi öğütülmüş buğday, yağ ve süt olan özel yemek

 

hedik : haşlanmış buğday

 

hemecik : bebek oyuncağı

 

hepenk : kepenk

 

hesir : otlardan yapılmış sergi

 

hetircek : tandırın üzerine konan demir

 

hıbar : duvar dizmede büyük taşlar arasıra konan küçük taş

 

hıngel : haşlanmış yufka ile yapılan hamur işi yemek, mantı

 

hınısi : toprak yayık

 

hırhız : hırsız

 

hış : köpeklerin boynuna takılan demir

 

hızan : fakir, görgüsüz

 

hızmeker : erkek hizmetçi

 

him : temel

 

hodah : hayvanlara bakan çocuk

 

hollaçelik : çelik çomak oyunu

 

horum : elle yapılmış ot ambalajı

 

hoyrat : sevimsiz kötü

 

hozan : sürülmemiş nadasa bırakılmış tarla

 

höllük : bebeğin altına konan killi toprak

 

hudik : Tedirgin, tereddütlü

 

igit : yiğit

 

istikan : bardak

 

işlik : gömlek, köynek

 

kafter : sevimsiz ihtiyar

 

kaloş : mes üzerine giyilen yarım ayakkabı

 

kanayaklı : kadın,yavaş

 

karakura : kabus

 

kartol : patates

 

kavurga : kavrulmuş buğday

 

kavut : kavrulmuş buğday unu

 

kazıl : yünden yapılmış kalın iplik

 

kelep : kolye, inci

 

keltoş : kel

 

keyvani : ev hanımı

 

kırbaç : hayvanları sürmeye yarayan sopa

 

kiral : kiler

 

kivra : kirve

 

kizir : köy adını ağız yapabilen kişi

 

kollaç : kadın ayakkabısı

 

kor : bakıpta görmeyen, kör

 

korzevel : kara sapanın ucuna takılan sopa

 

kotan : tarla sürme aleti

 

köynek : gömlek, işlik

 

kurik : yeni doğmuş tay

 

kurun : hayvanların su içtiği uzun kap

 

külek : kova, su kabı

 

külfet : ev halkı

 

külve : tandırın hava deliği

 

kürsü : tandırın üzerine konan masa

 

leçek : tülbent, başörtüsü

 

leğen : yıkanmaya yarayan kab

 

leppik : taş oynunda kullanılan yassı taş

 

lobiya : yeşil fazülye

 

loğ : toprak damları düzeltmeye yarayan yuvarlak taş

 

mablağ : çay kaşığı

 

mahat : sedir, kanepe

 

mahrama : mendil

 

malıh : kağnı kayışının ucuna takılan odun parçası

 

maraba : tarım işcisi

 

matıf : suratsız adam

 

mazanni : kötü huylu, şüpheli adam

 

mazi : kağnının tekerlerini birbirine bağlayan odun

 

medek : dişi manda

 

merek : ot ve saman konulan depo

 

mılıhci : yüze gülen karıştırıcı

 

mırıh : yarık dudak

 

mısmar : iri çivi

 

mozik : buzağının büyüğü, bir yaşında buzağı

 

müsürlük : ahırda hayvanların yem yediği tahta oluk

 

nahır : sığır sürüsü

 

oklavı : hamur açmaya yarayan ağaç cubuk

 

omo : dalkavuk

 

ortahçi : hayvan ve aleti olan tarım işcisi

 

pantol : pantolon

 

part : ot yığını, otuz bağlık araba

 

paşa : bayan, hanımefendi

 

paşvani : bekçi

 

peg : sadece duvarları olan yıkık bina

 

peke : ahırdaki oturma yeri, seki

 

peşkir : havlu

 

peşkun : yer sofrası

 

pıngel : yumurtalık, tavuğun yumurtladığı yer

 

pin : kümes

 

pohcah : ahırda hayvan dışkısının biriktiği yer

 

poşa : çingene kadın

 

puşe : peçe

 

rapata : hamuru tandıra yapıştırmaya yarayan araç

 

sagıldah : koyunların kuyruğu altında birikmiş dışkı

 

sakkavel : ahır süpürgesi

 

sako : erkek pardesüsü

 

salahana : başıboş

 

sambağı : boyunduruk sopasını öküzün boynuna bağlayan yünden yapılmış iplik

 

samı : boyunduruk sopası

 

seki : mutfak ve ahırda merdivenle çıkılan bölüm

 

sele : sepet

 

serpuş : tencere veya sahan kapağı

 

sılıh : ıslık, düdük

 

sınıhçi : kırıkçı

 

sikke : atları çayıra çakıldığında zincir veya ayak bağı

 

sini : büyük bakır tepsi

 

sitil : küçük barkaç

 

sogumsuz : sabırsız

 

şağıldahli : pis adam

 

şergada : akla gelmeyen işler yapan

 

şoş : Şose, stabilize veya asfalt yol

 

şurt : tandır kenarı

 

tağar : içine ateş konularak kürsü altına konan toprak kap

 

takatuka : kesme şekeri kırmak için kullanılan kütüklü kutu

 

tandır : toprağa gömülen ve içinde ekmek pişirilen fırın

 

tandırbaşı : tandırın çevresi

 

tanko : sosyetik

 

tapan : tarlayı sürdükten sonra düzeltmek için kullanılan çalıdan yapılmış alet

 

tar : tavukların üzerinde durduğu araç

 

teheze : arızalı, tehlikeli

 

tejgere : hayvanların dışkısını taşımaya yarayan alet

 

tekir : tekerlek

 

tekne : içerisinde hamur yoğrulan ağaç kap

 

telis : ketenden örülmüş tahıl yaramaya yarayan torba

 

terek : raf, mutfak rafı

 

termaş : şanslı

 

teşi : yünden iplik yapmaya yarayan alet

 

teşt : leğen, yıkanma kabı

 

tokaç : çamaşır yıkamada kullanılan ağaç tokmak

 

tuhs : kuluçka dönemini yaşayan tavuk

 

tuluh : tulum

 

urup : tahıl ölçme birimi

 

uşah : çocuk

 

vola : ulan, lan yerine geçer

 

yalak : hayvanların yiyecek yediği içi oyulmuş kap

 

yavşan : seyrek biten ot

 

yazma : kadın baş örtüsü

 

yegin : aceleci

 

yelloz : müflis

 

zam : hayvanların ahıra bağlandığı eğik ağaç

 

zanka : atla çekilen kızak

 

zenne : kadın

 

zığva : dadaş şalvarı

 

zırza : kapıya kilit vurmak için kullanılan demir parçası

 

zubun : entari

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.