Φ _asi_ Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 Elazığ Yöresel Sözcükler Anıkom -Annem Ayancah -Merdiven Ayınmah- Uyanmak, kendine gelmek.Farketmek,sezmek. Bir zarara uğrayacağını anlayıp önlemek Baboş -Yiğit, delikanlı,çocuk ve gençlere sevgi ifade eden hitap. Basduh -Pestil, Üzüm yada Dut şırasından yapılır. Erik ezmesindende yapıldığı olur. Bağ-nişe-erük basduğu gibi isimlere ayrılır. Bıldır- Geçen Yıl. Bibi -Hala Cısdıbıldah -Çırıl çıplak. Cıncıh- Temiz, çok temiz. Çağa -Çocuk. Çağam -Yavrum, çocuğum. Çüt- Çift, iki kişi beraber. Densüz -Akınsız, izansız, münasebetsiz. Devresü -Ertesi. Diyesin- Acaba. Diyeze/Eze -Teyze. Dönbek- Darbuka Dutunu -Dut'un çukur taş içinde dövülüp un haline getirilmiş hali. Enselemek -Kovalamak. Erçel -Yaramaz, huysuz çocuk. Erişte -Makarna gibi kesilip, çorbası yapılan kurutulmuş hamur. Eşgere- Aşikar, açık. Evermek -Evlendirmek. Eyreti -İyreti, emanet. Farşımalamat- Gizli yapılan bir işin açığa çıkması. Rezil olmak. Gakgo- Ağabey, büyük kardeş. Gakgoş -Abi, kardeş anlamında hitap. Garnağıssi- Karın ağrısı (Beddua) Garış Beddu'a. Garış vermek: Beddu'a etmek. Gaynata- Kayın baba, kayın peder. Gıggılik- Tepe, zirve, en uç yükseklik. Gırnata- Kılarnet. Gişi -Koca, eş. Gurabiye- Bisküvi, kuru pasta. Gurabiye çocuğu: Kibar, nazik. Gurut- Suyu süzülmüş yoğurtun kurutulmasıyla yapılan bir yemek malzemesi. Güvegi- Damat. Gövüllenmek -Sevdalanmak. Hımik -Burnundan, genizden konuşan. Hıllike -Giyimine özen göstermeyen. Horata- Laf söz.. Horata etmek- Laflamak. İsot- Biber İtürmüşüm- Unutmuşum. Kırtik -1- Pek az, azıcık. 2- Kullanılmakla az bir parça kalmış sabun. (Bir kırtik kalmış) Kortik- Çukur. Gumbik- Küçük tümsek. Küvre -Sünnet olan çocuğu kucalayan. Loğ -Dam toprağını şıkıştırmakta kullanılan taş silindir. Makaraları koyvermek -Topluca gülmek. Mahna -Bahane. Mezre/Mezire- Mezra, Şehir Harput'ta iken şimdiki Elazığ'ın yerinin adı. Yakın zamana kadar, Harputlular ve çevre köylüler Elazığ'a mezre veya Mezzire derlerdi. Mıkayyet olmak -Sahip çıkmak, sahip olmak. Mıhaşer/Mıkaşer- Kabuğu çıkarılmış ve iki parçaya ayrılmış kara nohut. Erişte çorbasına konulur. Mozik- Topaç. Orcik -Cevzili sucuk. Üzüm şırasından yapılan bulamaca, ipe dizilmiş ceviz badem içi dizisi birkaç defa batırılıp kurutularak yapılır. Örken -Kalın ip halat. Ösgemek- Özlemek Pırçikli- Havuç. Pirpirim -1- Semizotu. 2- Çok yaşlı yada düşkün kişi. Sufat- Surat, sima. Sitil -Bakraç, kova. Şeve- Camdan yapılmış bilezik. Şeve gırmah -Hareketli, edalı ve işveli bir şekilde oyun oynamak. Taka -Duvarda yapılmış kapaksız küçük dolap. Tavlanmah- Şişmanlamak. Tavlu- Şişman. Tevekkeli -Akılsız, saf, sehlük. Tump -İki tarla arasındaki sınır belirleyen toprak yükseklik Tosbağa- Kamlunbağa. Usulcanah- Yavaşca, sessizce. Utmah -Oyunda yada kumarda kazanmak. Utuzmah- Oyunda yada kumarda kaybetmek. Ürkütmek -1-Hayvanı korkutup kaçırmak. 2-Çalmak aşırmak. Üsgüre -Derin çorba kasesi. Yatsı Mehli -Yatsı namazı vakti. Yalavuz- Yalnız Yarennik -Şaka. Yarennik etmek -Şakalaşmak. Zokah/Zuvah -Sokak. Zurba -Kuş sürüsü. Sürü. Kalabalık.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.