Φ _asi_ Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 FERHAT İLE ŞİRİN YÖRE : AMASYA Ferhat,saraylara süslemeler yapan yiğit bir delikanlıdır.Bu vesile ile Amasya sultanı Mehmene Banu sultan’ın sarayında çalışmaya başlar.Bu nakkaş genç sarayda çalışırken zalim sultan’ın ay parçası gibi güzel kız kardeşi Şirin’i görür ve ona delicesine bir sevda ile bağlanır. Yaptığı tüm süslemelerde ona olan aşkının tüm zerafeti çizgilerine yansımakta görenlerde büyük hayranlıklar uyandıran işlere imza atmaktaydı.Lakin içindeki sevdasını çok fazla gizleyemedi ve sultan’a şehrin ileri gelenlerinden bir heyet göndererek kızkardeşine Allahın emri peygamberin kavli ile talip olduğunu iletti. Bunu duyan sultan hırsından küplere binsede gerek aracı olanları küstürmemek gereksede bu durumu lehine çevirebilecek bir arayışın içine girdi. Amasya o dönemlerde yoğun bir kıtlık yaşıyordu ancak bunun bir şekilde çözümü mümkündü. Şahin kayası denilen bir dağın ardında şehre yetecek su vardı ancak o dağın delinmesi ve suyun şehre indirilmesi oldukça güç hatta imkansız gibi bir şeydi. Ve zalim sultan “dağı del suyu şehre indir Şirin senindir” der. Ferhat,Şirin’e kavuşabilmesi için bir imkan bulmuştur dururmu artık hangi dağ hangi kaya içindeki ateşe karşı durabilir ki. Külünk’ü vurdukça vurur kayanın böğrüne böğrüne.Her parçaladığı kayanın sevdiğine bir adım daha yaklaştırdığını düşünerek vurur,vurur,vurur. Kayalar dahi bu yüce aşığın içindeki ateşi hisseder de ona yol verirler sanki.Derken aylar sonra kayalar pes eder yol verirler suya,aşka susamış Ferhat’a.Öyle ki suyun sesi şehirden dahi duyulmaya başlanır. Mehmene Banu sultan, verdiği sözden dönemeyeceği için alçakça bir plan düşünür ve Şirin’in dadısını Şahin kayası’na gönderir.Dadı Ferhat’ın çalıştığı kayalığın yanına gelerek “Ey Ferhat sen dağı delip suyu şehre indirdin ancak zavallı Şirin o sudan içemeyecek o bu bereketli günü göremedi,Şirin öldü Ferhat “der.Bunu duyan Ferhat acı bir haykırışla”Şirin öldü ise bu dünyada yaşamak bana haram “diyerek elindeki külük’ü havaya fırlatır külünk Ferhat’ın başına düşer ve oracıkta vefat eder. Alçak sultan amacına ulaşmıştır ancak olaydan bir şekilde haberdar olan Şirin acı içinde saraydan kaçarak Ferhat’ın öldüğü yere gider ve Şahin kayasından aşağıya atlayarak kendisini ölümün kucağına bırakır. Su gelmiştir artık akar tüm coşkusuyla bulunduğu yere hayat getirmiştir ancak bu iki sevgili yoktur dünyada.İki aşığı gömerler yanyana.Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş sevenlerin anısına.Ancak iki mezar arasında birde çalı yetişirmiş mezarları ve gülleri ayırmak için. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.