Φ _asi_ Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 HORON ÇEŞİTLERİ Horon'un ( Elence khoros’tan ) geldiği düşünülmektedir. Açık Horon Oyuncuların aralarında mesafe bırakarak oluşturdukları bağlı diziyle oynadıkları horon oyunlarının genel adı Ağır horon : yavaş tempolu horonların genel adı (Of, Tonya, Vakfıkebir, Akçaabat ve Maçka) Alaca horon: kadın ve erkeklerin birlikte oynadıkları horon oyunlarının genel adı Atlama horonu : horonların hızlı oynanan ikinci bölümü Bıçak horonu: İki erkek oyuncu tarafından elde bıçakla oynanan horondur , savaşı temsil eder. Atılma korunma, korkutma ve dalaşma bölümlerinden oluşur. Bıçağın havaya atılıp tutulması ve dalaşma bölümü ,ustalık isteyen tehlikeli bir oyundur ( Sürmene , Akçaabat) Deli horon: yalnız erkeklerin oynadığı çok hareketli ve güç isteyen horonların genel adı.Yörelere göre ritmi değişir . En önemli özelliği sık yinelenen ayakları yere vurma hareketidir.Bazen kemençe olmadan bile oynanabilir Düz horon: yalın ve fazla hareketli olmayan figürlerle oynanır, adi horonda denilir Karma horon: ikinci bölümü sözsüz olarak , yalnızca ezgi eşliğinde oynanan sözlü horonların genel adıdır : Türkü söylerum pekten Kız fistanun ipekten Gelecoğum bu akşam Kurtar beni köpekten Kılıç horonu: iki erkek tarafından elde kılıç yada kılıç gibi kullanılan bıçaklarla oynanılır.Bıçak horonundan farklı olarak bıçak kullanılsa bile bıçağın kılıç gibi tutulması ve kullanılmasıdır. Kız horonu: Kadınlar tarafından oynanan yumuşak ve yalın karakterli horonların genel adı, genelde düz horon tipindedir Rahat horon çömelme hareketi olmadan düz yürüme figürleriyle ve genelde kız erkek beraber oynanan horonların genel adıdır Sallama horonu : düzenli bir şekilde hep aynı doğrultuda ilerleyerek ve bedenin alt bölümünü iki yana sallayarak oynanan oyunların genel adıdır. Sürmene ve Çaykara'da oynanan sallama kendine has ve meşhurdur. Kadınların sallamasında erkeklerden farklı olarak parmak şaklatma , dönme, el çırpma ve omuz sallama gibi hareketler yapılır. Sürmene sallamalarına vokalle de eşlik eder: Fundukluğun dibine Vuralım sıra kazık Bunlar beş para etmez Oynamamıza yazık At üstüne kazanı Şıkır pıkır kaynasın Yeni girdin horona Omuzların oynasın Açılın geri geri Olsun bir horon yeri Gelsin girsin horona Sürmene ferikleri Sözlü horon: sözlü ezgiler eşliğinde oynanan horon oyunlarıdır.Kız oyunları genelde sözlü oyunlardır, güftesi horona uygun olarak yazılıp bestelenir: Gökteki yıldızları Sayalım altmuş altmiş Sürmene‘nin kızlari Altın suyuna batmiş Çıkardın sığırları En önünde kınali Alışmıştır yaylaya Durmaz gavurun mali Kestim kestane kiriş Giriş koluma giriş Kız senin güzelliğin Edecek bana bir iş Sözsüz horon : ,sözsüz ezgiler eşliğinde oynanan oyunların genel adıdır. Sürmene'den bir horon daha: Vurun vurun vuralum Beş tahtayı kıralum Beş tahtadan ne çikar Yeniden yaptıralum Burada horon olmayi Düze çıkalım düze Hep uşaklar evlendi Sıra geleyu bize Kız ahirdaki dana Haşarıdır haşari İyi oynamayani Atacağım dışari TEORİLER Horonun özelliğini oluşturan tüm vücudu titretme,silkinme giderek hızlanıp durulma figürleri nedeniyle denizi yada denizden tutulmuş balığın çırpınışlarını simgelediği çne sürülür.Yöre hakının yaşamında önemli bir yeri olan denizin ve balığın oyunun oluşumunda etkili olduğu bir çok araştırmacı tarafından kabul edilen bir görüştür. Genelde en az iki en çok sekiz kişiyle oynanır.İki kişiyle oynanan oyunlar daha çok özel bceri gerektiren oyunlardır (bıçak ve kılıç horonları) .Günümüzde sekiz kişiden daha çok kişiyle oynandığıda görülmektedir.Yalnız erkekler tarafından (deli Horon yada kadınlar tarafından oynanan ( kız horonu ) yada kadın erkek birlikte oynanan oyunlar vardır. Horonun kendine özgü uyarı sözcükleri vardır.Oyun sırasında horonbaşı, öteki oyuncularıgenellikle bu sözcükl-erle yönetir “ha uşak ha, taktum, üç yap, yaylan, ule ule hop, tik oyna tik, hop hop” v.b gibi sözler oyunun yönetimine katkıda bulunduğu gibi horonada ayrı bir özellik ve canlılık katar. Horon sıra veya halka biçiminde oynanabilir. Horonların belli bir sırası vardır.Oynanırken, özellikle gelenekselliğini koruyan yörelerde horon faslı denilen bir dizilişe uyulur.Horonlara Trabzon ve ilçelerinde kemençe eşlik eder Artvin, Hemşin, Gümüşhane ve çevresinde ise horonlara tulum eşlik eder.Kemençe eşliğinde oynanan horonlarda genelde ritm çalgısı kullanılmaz. Ayaklar yere vurularak ritm sağlanır. Horonlarda titreme, ani diz kırma, sağa sola açılma omuzların titretilmesi, öne eğilme, elleri aşağıya indirme ,yukarı kaldırma , tepinme, çömelerek ayak fırlatma ve yürüme, ayakların yeri dövmesi başlıca devinimlerdir.Bunların hızlı gerçekleştirilmesi için kural olarak omuzdan kavranan diziler kurulmaz, oyuncular birbirinin ellerinden yada parmaklarından tutar. Horon giyimi yörelere göre farklılıklar gösterirsede genellikle erkekler başlarına uzun uçları dolanarak biçimlendirilmiş ve düğümlenmiş kara başlık (iki ucu uzundur ve orta bölümün tepesinde püskül vardır), üzerlerine gelenllikle beyaz yada kara mintan (yakasızdır , kollar geniştir), sol omuzundan ilikli kara yelek (sol göğüs üzerine iliklenir, yaka kenarı siyah sırma ile süslenmiştir ve düğmeleri genellikle beyaz metaldir ), paçaları dar ağı körüklü pantalon (zipka), kuşak,, üzerine enli kayış ve ayaklarına çapula yada salenk denen ayakkabı giyerler.Giysi üzerine gümüş zincirle içinde muska bulunan pazubent yada hamaylılar takılır. Horon oyunundaki kıyafet 16.ve 17. yüzyıllardaki, eşkiya giysisine benzer.Giyimde aksesuar olarak bıçak, kuşak, kemer, köstek gümüşten hamail ve nusta ,kolda pazubent (bazen) aksesuar olarak kullanılır. Kadınlar ise içlik,koyu renk gömlek, salta ve üstüne üçetek biçimindefistan giyerler, önlerine çubuklu peştemalden önlük bağlarlar.Bele kuşak yada şal sarılır,baş ipekli başörtüsüyle, yazma v.b örtüyle örtülür.Ayakkabılar ise erkeklerinki gibidir.Yemeni giyildiğide olur. Horonların eskiden Anadoludaki tapınma törenleri olduğu ileri sürülmektedir .Sabahattin Eyüboğlu Mavi ve Kara adlı kitabında Helenlerin Tanrısı Dionysos için Anadolu’da yapılan dansları ,horonları tanımlar :"El ele verip halka halka tepinirler ,nasıl ayaklarını yere vurunca başlarını arkaya atarlarmış .Koro başı Evhoy ! diye bağırınca kendinden geçip hora teperlermiş ". Lazlar ve Hemşinlilerde horonu kendi milli oyunları olarak görürler , kemençe yerine tulum kullanırlar . Oyunları Trabzonla kıyasla biraz daha basit ve yavaştır . Her horon tarzının kendine özgü melodiside vardır . Laz ve Hemşin horonlarının ezgilerinde sevda melodileri vardır . Bunlar genelde ekmek parası için gurbete giden , sevdiğinden uzak kalan insanların özlem dolu türküleridir . Kemençe veya tuluma Trabzonda tokmakla çalınan davul , Hopa'da ise doli denilen elle çalınan küçük kafkas davulu eşlik eder . Ksenpohon 2400 yıl önce anılarında Trabzonluların bıçak oyunundan bahsetmektedir. 100 yıl önce Trabzon'da çekilen bu sepya fotoğrafta mertliğin ve dostluğun sınamasının bize özgü yolu olan "bıçak oyunu " oynayan Trabzonlu gençler. Trabzon'lu Rumlar bu oyuna "serra" diyorlar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.