Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Siirt Camileri


_asi_

Önerilen İletiler

SİİRT CAMİLERİ

 

Ulu Cami (Merkez)

 

00000683.jpg

 

Siirt il merkezinde bulunan Ulu Cami, minare kaidesindeki kitabesine göre Selçuklu Sultanı Mugiziddün Mahmut tarafından 1129 yılında yaptırılmıştır. Siirt Tarihi isimli eserde Irak Selçuklularından olan Mugiziddin Mahmut’un ismi belirtilmektedir. Buna dayanılarak caminin Büyük Selçuklular devrinde yapıldığı da anlaşılmaktadır. Cizre Valisi Atabey El Mücahit İshak tarafından da camiye bazı ilaveler yapılmıştır. Bu ilaveler ve daha sonraki yıllarda yapılan değişikliklerle cami genişletilmiş ve orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1965 yılında bu camiyi restore etmiştir.

 

Caminin ilk yapımında ön tarafında toprağa gömülmüş halde birer mihrap izi ile karşılaşılmıştır. İlk yapımında iki tuğla paye üzerine oturan tromplu bir kubbeden meydana gelen camiye daha sonra bir eyvan eklenmiştir. Böylece Büyük Selçuklu Ulu Cami tiplerinden farklı olarak bu eyvanın iki yanına dikey olarak tonozlu iki sahın eklenmiştir. Bunun yanı sıra ilk kubbenin doğusuna daha küçük ve alçak, batısına da daha küçük ve alçak olarak birer kubbe eklenmiştir. Böylece kemerlerle üç kubbeli bir mekân birbirine bağlanmıştır.

Cami dıştan kesme taş, içten moloz taşla yapılmıştır. Birbirine bitişik kemerlerle birbirine bağlanmış üç kubbeli bir mekân ve tonozlu neflerle enine gelişmiş dikdörtgen bir plan şekli göstermektedir. İç mekân sıvalı olduğundan erken dönemlere ait bezemelerin yalnızca kalıntıları günümüze gelebilmiştir.

 

Caminin son onarımını ve rölövesini yapan Y.Mimar Ali Saim Ülgen ilk yapının tek tromplu kubbeli bir yapı olduğunu belirtmiştir. Bu durum eski tuğla payelerdeki yuvarlak dilimli kemerlerle mihrap nişlerindeki ayet frizi ile firuze çinilerde de kendisini belli etmektedir.

 

Mihrap yuvarlak bir niş şeklinde olup, mozaik çinilerle kaplanmıştır. Ali Saim Ülgen’in onarımı sırasında Anadolu’daki ender mozaik kakmalı mihraplarından olan mihrabı iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir.

 

Caminin minberi Selçuklu sanatının meydana getirdiği, XII.yüzyıl ahşap minberlerin en güzel örneklerinden biri olup, kakma tekniğinde geometrik şeritler, yazı frizleri süslenmiştir. Siirtli Şeyhan Naccar tarafından kufi yazıları yazılan ceviz ağacından olan bu minber üzerindeki kitabesinden h.616 (1219) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.

 

00000686.jpg

 

Minber 1933 yılında Ankara Etnoğrafya Müzesi’ne götürülmüştür.

Caminin en dikkat çeken tarafı Siirt’in sembolü konumundaki dikdörtgen prizma kaide üzerine yuvarlak gövdeli olarak oturtulmuş, kalın ve firuze çinilerle süslü olan minaresidir. Yukarıya doğru incelen bu minarenin kaidesinde küfi yazılar, geometrik geçmeler, örgü ve yıldız motifleri bulunmaktadır. Minarenin üzerine oturduğu temelin hafifçe çökmesinden ötürü de minare eğilmiş ve gövdesinde de çatlaklar meydana gelmiştir. Bu arada da gövdesindeki çinilerin ve mozaiklerin bir kısmı dökülmüştür. Günümüze gelebilen örneklerden altıgen şekildeki çinilerin etrafının lacivert renkte şeritlerle çevrildiği görülmektedir. Oldukça basit olmakla beraber bu çiniler XII.yüzyılın ilk yarısına tarihlenen ender örnekler arasındadır. Büyük olasılıkla da Anadolu’daki çini mozaiklerle süslenmiş bir minare ile ilk defa burada karşılaşılmaktadır.

 

Tek şerefeli minarenin dört köşeli geniş tabanı üzerinde “Heza ecdidü tarihil camii vel minara” ismi altında “cisrun limen saa” kufi yazıları bulunmaktadır. Minare aleminde ise “Amelehu El Hacı İsmail El Saffar El Fiskini”, orta kemerinde “Hemçu Pervane-i Şemi pür karesi mara ki eğer pişrevam balû perem misuzet” yazıları bulunmaktadır. Farsça talik yazı ile yazılmış bu kitabelerde h.523 (1129) tarihi yazılıdır.

 

 

 

 

Çarşı (Asakir) Camisi (Merkez)

 

Siirt Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan bu camiyi Artukoğullarından Melik-üs Salih Nasuriddin 1265 yılında yaptırmıştır. Cumhuriyet Caddesi’nin yeniden açılışı sırasında caminin portali ve ön bölümü kamulaştırılmıştır. Bu nedenle de cami 1966 yılında yeniden yaptırılmıştır.

 

İlk yapılışında kesme taştan dikdörtgen planlı olan camiye iki kubbeli bir mekân eklenmiş ve böylece Siirt’in diğer camilerinde olduğu gibi enine gelişen bir plan şekli ortaya çıkmıştır. Caminin önünde dört kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Buradan iki kapı ile ibadet mekânına girilmektedir. İbadet mekânı orijinalliğinden kısmen uzaklaştığından orijinal bezemelere de rastlanmamaktadır. Bu arada kuzey yönüne, biraz altına da üzeri beşik tonoz örtülü abdest alma musluklarının bulunduğu bir mekân eklenmiştir. Ayrıca cami içerisinde onunla bağlantılı Es Şeyh Hasan Askeri’nin türbesi bulunmaktadır. Bu türbeden ötürü de camiye Asakir Cami ismi verilmiştir.

Caminin mihrap ve minberi bir özellik taşımamaktadır.

Caminin kesme taştan dikdörtgen kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.

 

 

 

 

Hıdr-Ül Ahdar (Cumhuriyet) Camisi (Merkez)

 

Siirt il merkezinde bulunan bu caminin ilk ismi, yeşilin yeşili anlamına gelen Hıdr-Ül Ahdar (Hudurul Ahdar) idi.

Siirt’teki camilerin en eskilerinden biri olan bu caminin XII.yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Cumhuriyet döneminde Siirt Milletvekili H. Hulki Aydın’ın yardımı ile 1929 yılında yeniden onarılmış, minaresi yenilenmiş ve ismi de Cumhuriyet Camisi olmuştur.

 

Bu caminin içerisinde Hz.İsa’nın havarilerinden Yakova’nın mezarı olduğu söyleniyorsa da bununla ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Aynı zamanda caminin bitişiğinde bulunan Sûk’ul Ayn Çeşmesi de Selçuklu döneminde yapılmıştır.

 

Kesme taştan, tek kubbeli bir yapı olan bu caminin doğusuna Selçuklu döneminden sonra iki kubbeli bir mekân eklenmiş ve yapının planı dikdörtgene dönüşmüştür. Kuzey yönünde biri ibadet mekânına, diğeri de sonradan eklenen bölüme açılan iki ayrı kapısı bulunmaktadır. Bu kapılar sivri kemerlidir. Ancak bu kemerli kapılar sonradan kapatılmış ve iki küçük kapıya dönüştürülmüştür.

Cami içerisinde orijinal konumuna ait mihrap, minber ve bezeme son onarımlar nedeniyle günümüze ulaşamamıştır.

 

 

 

Şeyh Memduh (Memdun) Camisi (Aydınlar)

 

00000952.jpg

Siirt ili Aydınlar ilçesinin batısındaki yüksek bir tepe üzerinde bulunan Şeyh Abdurrahman için Sultan Memduh 1830 yılında yaptırılmış olan türbenin yanına 1893 yılında bir cami yapılmıştır.

 

Cami kesme taştan, kare planlı bir yapıdır. Önünde altı sütunun taşıdığı beş bölümlü, üzeri kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerindeki sütunları birbirine bağlayan yuvarlak kemerler alternatif dizilmiş iki renkli taşlarla hareketli bir görünüm kazandırılmıştır. İbadet mekânını örten kubbe pandantiflerle duvarlar üzerine oturtulmuştur. Mihrap ve minberi özellik taşımamaktadır. Yakın tarihlerde onarılan caminin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.