Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ankara’da düzenlenen ve “Küre” adı verilen operasyonda da devlet-mafya-çete ilişkisi ortaya çıktı. İşi, bakanları fişlemeye kadar vardırınca deşifre edilen çetenin, yargısız infazlardan haraç toplamaya kadar birçok olaya karıştığı tespit edildi.

Ankara’daki operasyonda, eski Emniyet Genel Müdür Vekili Ertuğrul Çakır, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Özel Harp Dairesi’nde görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır, Özel Harp Dairesi’nden emekli binbaşı Duran Balkaya, Güvenlik şirketi sahibi Nuri Aksoy, çete lideri olduğu öne sürülen ve “sahte” MİT kimliği taşıyan Kasım Zengin, İbrahim Tatlıses’in eski koruması Gökhan Kazancı’nın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı.

Cesetler araştırılacak

Tutuklanan zanlılardan Serdar Yük’ün ifadesi, çetenin çok sayıda yargısız infaz gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Yük, ifadesinde şunları söyledi: “Yüzbaşı Bozkır, Kasım’la beni Yenikent’te eğitim yaptıkları tünele (Ayaş Tüneli) götürdü. Bize orada ‘Onlar TNT parçalarıdır’ dedi. Bol miktarda şırınga ve ameliyat eldivenleri vardı. Büyük boş kovanlardan vardı. Taşın arasından fitil çıkardı. ‘Biz gizli infazı burada yapıyoruz, Düzce civarına götürüp bir yere atıyoruz’ dedi.”

Soruşturmayı yürüten Savcı Mustafa Kelkit, bu ifade üzerine, Düzce’ye gidip bölgede bulunan kimliği belirsiz cesetlerle ilgili araştırma yapma kararı aldı.Bozkır’ın telefon görüşmelerinde de geçen “Ayaş Tüneli’nde infaz yapıp, Düzce’de kırsala atıyorduk” sözleri nedeniyle, Düzce-Yığılca yolu üzerindeki Hasanlar Barajı mevkiinde de inceleme yapılacağı öğrenildi.

Kontrgerilla eğitimi

Özel Harp Dairesi’nde görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır’ın, çete üyelerine Ayaş Tüneli’nde kontrgerilla eğitimi verdiği ifadelere de yansıdı. Polisin Ayaş Tüneli’nde yaptığı incelemede, TNT ve C-4 parçaları bulundu. Bozkır’ın, tünelin girişi ve içini patlayıcılarla ilgili eğitim alanı olarak kullandığı belirlendi.

Tutuklu Kasım Zengin, ifadesinde, Yüzbaşı Bozkır’ın kendisine verdiği MİT kimliği ve 68 CD’yi operasyondan önce geri istediğini, bu CD’lerden ikisi haricinde diğerlerini verdiğini belirtti. Zengin’in geri vermediğini ifade ettiği CD’lerde Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Devlet Bakanı Ali Babacan’a ilişkin istihbarat notları çıktığı öğrenildi. Zengin’in iade ettiği CD’lerde ise istihbarat ve kontgerilla eğitimi ile ilgili bilgiler olduğu öne sürüldü.

Çetenin elinde ayrıca, bazı milletvekillerini zor durumda bırakacak olan ve Geyşan adlı bir saunada çekilen görüntüler olduğu iddia edildi.

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

GENELKURMAY DEVREDE

Operasyonun Özel Kuvvetler Komutanlığı’na doğru genişlediği aşamada Genelkurmay Başkanlığı devreye girdi. Edinilen bilgilere göre, Genelkurmay Askeri Başsavcısı, soruşturmayı yürüten savcı Mustafa Kelkit ile önceki gün yaklaşık 4 saatlik bir görüşme yaptı.

Tutuklu Yüzbaşı Bozkır’ın da sorgusunda, sorulan bazı isimlere “subay arkadaşlarım” yanıtını vermesi, çete içinde başka subayların da olduğu yorumlarına neden oldu.

Öte yandan savcılık 6 kişi hakkında arama kararı çıkarttı.

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

SUSURLUK DÜZENİ KÖKTEN TEMİZLENMELİ

Ankara’daki operasyon, çete düzeni ve kontrgerillanın üzerine gidilmemesi durumunda, çeteleşmenin önlenemeyeceğini gösterdi. Yaşananları Susurluk düzeninin devamı olarak nitelendiren Eski TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Fikri Sağlar, “Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkarıldı” dedi.

Çeteye ilişkin yapılan diğer yorumlarda da, “Susurluk’un gerçek sahiplerinin üstüne gidilmedi. Bu durum çeteleşme eğilimindeki çevreleri yürüklendirdi” görüşü dile getirildi.

Susurluk davasının hakimi Sedat Karagül ise Susurluk gibi bu olayın da aydınlatılmayacağını söyledi. Ankara’daki olayın MİT, emniyet ve asker bağlantıları nedeniyle çok önemli olduğunu vurgulayan Karagül, “Susurluk davasında sona gelinmesine rağman ortaya somut bilgiler çıkarılamadı. Davaya baktığım halde Susurluk olayını ben bile anlayamadım” diye konuştu.

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

DAL’da GÖREV ALDI

Tutuklanan isimler, çetenin istihbarat bakımından son derece güçlü olduğunu ortaya koydu. Yüzbaşı Bozkır’ın Şemdin Sakık’ın Kuzey Irak’tan Türkiye’ye getirilmesi operasyonuna katıldığı iddia edildi. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çakır ise 12 Eylül 1980 öncesi Ankara Emniyeti’nde yaptıkları işkencelerle bilinen ve DAL grubu olarak adlandırılan birimde operasyonlara katıldı. 2002’de emekli olan Çakır’ın bir grup emekli general ve bürokratla “Müdafaai Hukuk Vakfı” oluşumuna katıldığı öğrenildi. Vakfın başkanlığını emekli Orgeneral Necati Özgen yürütüyor.

Gönderi tarihi:

Bir varmış bir yokmuş... Zamanın birinde güzel bir ülkede adı asala olan bir terör örgütü ortaya çıkıvermiş.. Bunlar yanlız o ülkede değil o ülkeye komşu başka ülkelerde ve bazı avrupa ülkelerinde de örgütlenmişler.. Bu terör örgütü o derece kanlı eylemlere imza atmış ki dönemin paşa cumhurbaşkanı kurmaylarına '' ne yaparsanız yapın ama bunların kökünü kazıyın '' talimatını vermiş.. Bunun üzerine çok gizli bir birim kurulmuş.. Topu topu 6 kişiden oluşan bu birim israil denilen bir ülkede 2 sene boyunca çok özel bir eğitime tabi tutulmuşlar.. Daha sonra bu 6 kişiik ekip büyük bir başarıyla radikal yöntemlerini kullanaraktan asala adı verilen örgütü adeta silip süpürmüşler ancaakkk aldıkları imtiyazların sonucunda başları dönen bu arkadaşlar yetkilerini bu kezde yasa dışı yollarda para kazanmak için kullanmaya başlamışlar.. Tabi bu arada değişen hükümetler ve Mit kadrosundaki köklü değişimin ( ne kadar köklü olduğu tartışılır ) sonucunda bu kişilerin kellesi istenmeye başlamış.. Ve zamanla kah yakalanaraktan kah kaza süsü verilerek öldürülerekten bu çok gizli birimide bugün ( özellikle Amerikanın bastırmaları sonucu ) bitirmişler.. Bilin bakalım tüm bu olaylar hangi Ülkede geçmiştir ?

Gönderi tarihi:

Bir varmış bir yokmuş... Zamanın birinde güzel bir ülkede adı asala olan bir terör örgütü ortaya çıkıvermiş.. Bunlar yanlız o ülkede değil o ülkeye komşu başka ülkelerde ve bazı avrupa ülkelerinde de örgütlenmişler.. Bu terör örgütü o derece kanlı eylemlere imza atmış ki dönemin paşa cumhurbaşkanı kurmaylarına '' ne yaparsanız yapın ama bunların kökünü kazıyın '' talimatını vermiş.. Bunun üzerine çok gizli bir birim kurulmuş.. Topu topu 6 kişiden oluşan bu birim israil denilen bir ülkede 2 sene boyunca çok özel bir eğitime tabi tutulmuşlar.. Daha sonra bu 6 kişiik ekip büyük bir başarıyla radikal yöntemlerini kullanaraktan asala adı verilen örgütü adeta silip süpürmüşler ancaakkk aldıkları imtiyazların sonucunda başları dönen bu arkadaşlar yetkilerini bu kezde yasa dışı yollarda para kazanmak için kullanmaya başlamışlar.. Tabi bu arada değişen hükümetler ve Mit kadrosundaki köklü değişimin ( ne kadar köklü olduğu tartışılır ) sonucunda bu kişilerin kellesi istenmeye başlamış.. Ve zamanla kah yakalanaraktan kah kaza süsü verilerek öldürülerekten bu çok gizli birimide bugün ( özellikle Amerikanın bastırmaları sonucu ) bitirmişler.. Bilin bakalım tüm bu olaylar hangi Ülkede geçmiştir ?

 

 

Dur tahmin edeyim bu ülke teröristlerin özgürlük savaşçısı ilan edildiği, her türlü inancın küçümsendiği bir Soldanlar ülkesi.

 

Bozan

Gönderi tarihi:

KURTLAT VADİSİ GİBİ

Emniyet yetkilileri, gözaltına alınan zanlıların 'kendilerine devlet görevlisi süsü vererek, haksız menfaat temin ettikleri ve çıkar amaçlı suç örgütü kurarak örgüt adına faaliyette bulunduklarının tespit edildiği'ni açıklamıştı. Yakalananların üzerinden çıkan bir adet uzun namlulu otomatik silah ve şarjör, üç adet çeşitli çap ve modellerde tabanca ve şarjörler, 1 adet ses ve gaz tabancası, bu silahlara ait çeşitli çaplarda 73 adet mermi, 4 adet sahte kimlik, 3 gram hintkeneviri ile muhtelif sayıda evrak, CD ve disket ele geçirildiği belirtilerek bunlar basına da gösterilmişti. Gözaltına alınanların üzerinden çıkan sahte TEDAŞ kimliğinin Kurtlar Vadisi dizisinin başrol kahramanı "Polat Alemdar" ve Alacakaranlık dizisinde Uğur Yücel'in canlandırdığı "Komiser Tahir Kemal' adına düzenlendiği ortaya çıkmıştı.

 

TATLISES İFADE VERDİSoruşturmayı sürdüren savcı Mustafa Kelkit, 15 Şubat'ta, sanatçı İbrahim Tatlıses'in de ifadesine başvurmuştu. Tatlıses'in bu olayda çete liderliğiyle suçlanan Zengin'le yakın ilişki içinde olduğu öne sürülmüştü. Soruşturmadaki en ilginç gelişme ise bir dönem Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı yapan ve kısa bir dönemde genel müdürlüğe vekâlet eden Ertuğrul Çakır'ın da operasyon kapsamında yapılan telefon dinlemesine takılması olmuştu. Savcı, önceki gün de Çakır'ın ifadesine başvurmuştu. Ek gözaltılarla birlikte sayıları 14'e yükselen zanlılar, savcılığa sevk edilmişti. Savcılık, bu kişilerden 4'ünü serbest bırakırken 10 kişiyi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi hâkimliğe sevk etmişti. Savcının 'çete adına faaliyette bulunma' suçundan tutuklanmasını istediği zanlılar arasında Çakır da yer almıştı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi yedek hâkimliği, kendisine sevk edilen 10 kişinin ifade alma işlemlerini dün tamamladı. Aralarında eski Emniyet Müdür Yardımcısı Çakır ile çete reisi olmakla suçlanan Kasım Zengin'ın da bulunduğu sekiz kişiyi tutukladı, iki kişiyi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.

Çetenin Saliha Tüfekçi'nin Çankaya'da işlettiği sauna ve masaj salonuna gizli kamera yerleştirdikleri ve aralarında bakan, milletvekili ve belediye başkanlarının da bulunduğu çok sayıda siyasiyi gizli kameralarla görüntüledikleri öğrenildi.

 

 

TANTAN AZLETTİ YÜCELEN YÜKSELTTİ

Kendi ayağıyla gittiği mahkemede 'çeteye yardım' suçundan tutuklanan Ertuğrul Çakır, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan tarafından görevinden alınmıştı. Ancak, Çakır daha sonra mahkeme kararıyla geri dönmüştü. Tantan bunun üzerine de Çakır'ı Sivil Savunma dışında daire bağlamayarak yetki tırpanı yapmıştı. Tantan bakanlıktan istifa edince, yerine Rüştü Kazım Yücelen bakan olmuş, dönemin Emniyet Genel Müdürü Turan Genç görevden alınmış, yerine de Ertuğrul Çakır vekâleten genel müdür yapılmıştı. Çakır, ANAP'ın Kemal Önal'ı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ataması üzerine de emekliye ayrılmıştı.

Gönderi tarihi:

Dur ben tahmin edeyim,

bu ülke yoksa yoksa bu ülke!

amerikan uşaklarının, cıa kuklası, eli kanlı katillerin, tetikçilerin, hertürlü mafyacı, çeteci, susurlukçu derin kirli ilişkiler ağının, gerici-yobaz-kafatasçı-ırkçı- faşistlerin, barbarların mağara adamlarının vatansever ilan edildiği bir ülke olmasın yoksa?

Gönderi tarihi:

Dur ben tahmin edeyim,

bu ülke yoksa yoksa bu ülke!

amerikan uşaklarının, cıa kuklası, eli kanlı katillerin, tetikçilerin, hertürlü mafyacı, çeteci, susurlukçu derin kirli ilişkiler ağının, gerici-yobaz-kafatasçı-ırkçı- faşistlerin, barbarların mağara adamlarının vatansever ilan edildiği bir ülke olmasın yoksa?

 

Bravo Sedatsan çok doğru bir tahmin ama eksik söylemişsin.. Yukarda saydıkların yanında ayrıca bu ülkede yaşadıkları halde bu ülkenin ekmeğini yedikleri halde yaşadıkları topraklara ihanet etmeye çalışan ve bunu yaparken kendi insanlarını dahi gözlerini kırpmadan öldüren kendi köylüsünü dahi katleten bir örgüt ve bu örgüte destek verip sempati duyanlar ve bu kişilere sözde mazlum rolu yakıştırmaya çalışanlarla dolu bir ülke.. Kısacası '' al birini vur ötekine '' lafını en sık kullandığımız ülkeyi tahmin etmekte zorlanmıyacağınızı biliyordum. :)

Gönderi tarihi:

Devletin sözüm ona milli güvenlik ve anayasal düzeni korumak adına kurduğu bu gizli örgütler nedense bu

 

ara gene basında çokça yer almaya başladı

 

sanki bu ilk defa gerçekleşiyormuşcasına gene şaşırmaktayız

 

bir halkın inkarı ve özgürlükler mücadelesine karşı bizzat devlet eliyle kurulmuş bu özel savaşan özel

 

savaş örgütlerini besleyen ve buna hakim olan güç aşikarken

 

kim kimi kime şikayet ediyor ;)

 

normal yasaları kabul görmeyen kendi yasadışılıklarıyla uzun yıllardır varolan bu örgütlerin yaptıkları

 

hep münferit olaylar gibi gösterilmeye çalışılmakta , kanıtlar ortadan kaldırılmakta hedefler bilinçli olarak

 

çarpıtılmakta ve bir iki seçilmiş kurbanı mahkum ederek dosyalar kapatılmaktadır

 

bu gizli örgütler devlet politikasının parçalarından biridir

 

ve ben derim ki ACİL DEMOKRASİ :)

Gönderi tarihi:

Asker, MİT ve polis yetkililerinin adının karıştığı Ankara’daki çete operasyonu, günlerdir medyanın gündeminde. Susurluk dönemindeki yayınlarında Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyen medyanın İkinci Susurluk olarak bile adlandırılan çeteye fazla ilgi göstermediği görülüyor.

 

Birçok gazete çete operasyonunu manşetinden duyurmaya çalışıyor. Özellikle Zaman ve Hürriyet, bu haberleri en yakından takip eden gazeteler arasında dikkat çekiyor. Ancak haberlerde saunadaki gizli kamera”, “İbrahim Tatlıses’in rakı masası” gibi ayrıntılar, “derin” ilişkileri gölgeliyor.

Üstelik, bu gazeteler benzer bir ilgiyi devam eden Şemdinli soruşturmasından esirgiyor. Son olarak Meclis Şemdinli komisyonuna ifade veren Şemdinli Savcısı ile Hakkari emniyet yetkilileri jandarmayı “istihbaratı paylaşmamakla” suçlamış, alay komutanı ise olayda adı geçen uzman çavuşları savunmuştu.

 

 

HÜKÜMETE KOMPLODAN KUŞKULANANLAR

 

İlginç bir eğilim de, Susurluk’un devamı olan çeteden “darbeci”, “Marksist Leninist” bağlantılar yakalayıp hükümeti korumaya alan gazetelerde görüldü:

“Sauna çetesi ‘darbeci’ çıktı / Çetenin eylemlerini değerlendiren bir savcıdan şok iddia: Sanık ifadeleri ve CD’ler, şebekenin şantajla hükümeti devirmeyi amaçladığını gösteriyor.” (Bugün, 22 Şubat, manşet)

“Derin devletim diyen çeteden Marksist Leninist bildiri çıktı / ‘Yurtsever halkımıza’ başlığını taşıyan bildirilerde iktidara yükleniliyor ve IMF politikaları eleştiriliyor” (Zaman, 23 Şubat, manşet)

 

KARIŞIK BAĞLANTILARIN İZİNDEN

 

Kimi gazeteler ise birçok ismin geçtiği bağlantılara yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Giderek kafa karıştırıcı hale gelen “bilgi yığını” haberleri manşetlerinden düşürmeyen gazeteler şunlar:

 

“Ruhsat ricası AKP’li vekilden / Ankara’daki 2. Susurluk operasyonunda gözaltına alınanlardan ayakkabıcı Yaşar Kaplan’ın silah ruhsatını, AKP Milletvekili Uğur Çetin’in aldığı ortaya çıktı” (Hürriyet, 23 Şubat, manşet)

“Üçüncü tesadüf / İbrahim Tatlıses’in ‘İlişkim yok’ dediği ‘Sauna Çetesi’ ile yollarının 3’üncü kez kesiştiğini gösteren fotoğraf ortaya çıktı” (Vatan, 22 Şubat, manşet)

“Masanın sicili / Çete üyelerini 4’ünü yine bir fotoğraf deşifre etti” (Hürriyet, 22 Şubat, manşet)

 

TATLISES’LE KALANLAR

 

Birçok gazete haberlerini İbrahim Tatlıses üzerinden kurarak “televole” türü bir çete haberciliği yaptı. Dünkü bazı gazete başlıkları şöyleydi:

“Bu sauna İbo’yu fena terletecek” (Akşam)

“Kimse benden haraç alamaz / Tatlıses ... tepki gösterdi” (Bugün)

“Kralı benden haraç alamaz” (Güneş)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.