Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Karabulut'un avukatları çekildi

 

 

Münevver Karabulut cinayetinde ilginç bir gelişme yaşandı. Karabulut'un 2 avukatıda duruşmadan çekildi

170620091627106641478_2.jpg

 

Kamera kayıtları konusunda polisi suçlayan avukat Faruk Zorba ile Tülay Tonkuş görevlerini bıraktı. Avukatlar, ailenin uyumsuz tutumundan dolayı istifa ettiklerini söyledi. Baba Karabulut ise, “Polisi suçlamaları bizi rahatsız etti” dedi

 

MÜNEVVER’İN annesi Nagihan Karabulut’un avukatı Faruk Zorba, önceki gün bir gazeteye verdiği röportajda, ’Kamera kayıtları cinayetten 36 gün sonra bulundu. Ben ve bilgisayar konusunda teknik bilir kişi olay yerine gittik. Gördük ki kameralar bal gibi kayıt yapıyor. Bu görüntüleri alıp savcılığa teslim ettik’ demişti. Avukat Zorba, bu demeçten bir gün sonra ani bir kararla vekillikten istifa etti. Nagihan Karabulut’un avukatları Faruk Zorba ve Tülay Tonkuş, istifa nedenleri özetle şöyle açıkladı: “Soruşturma sürecinde müvekkilimizle hiçbir sorunumuz olmadığı halde, mağdur ailenin yakın akrabalarının uyumsuz tutumları ve soruşturmayı olumsuz etkileyen kontrolsüz tavır ve davranışları mesleğimizi layıkıyla ifa etmemize mani oldu.” Avukat Zorba, İstanbul Valisi Güler’in ‘Avukat prim yapmaya çalışıyor’ açıklamasına da, “Prim yapmak isteseydim görüntüleri 8 Nisan’da gazetecilere verirdim” cevabını verdi. Münevver’in babası Süreyya Karabulut ise, “Avukatların polisi suçlaması bizi rahatsız etti. Şöhret peşinde koşuyorlar” dedi.Hayati KILIÇ / İSTİHBARAT - VATAN

Gönderi tarihi:

Aileyi anlamak gerek. Tek umutları polis. Yakalarsa polis yakalayacak. O yüzden anlayışla karşılamak gerekiyor. Bu arada zanlının yardım yataklık gördüğü çok kesin. İnsan kalitesinin bu kadar düşmesi... Bilemiyorum. Üç kuruş para için vicdanın işportada ayakaltı tezgahta satılığa çıkması korkunç...

 

Rus mafyasının koruyucu olarak devrede olduğunu düşünüyorum.

Gönderi tarihi:

En değme korku filmlerinden daha korkunç bir cinayet insanın düşündükçe kanını donduran..

Fakat ben bu olayın sürekli gündemde kalmasından son derece rahatsızlık duyuyorum en küçük gelişmenin hemen her gün basında yer almasından ve gözü dönmüş ruh hastası katilin her şeyi takip ediyor olmasından artı son yıllarda artan olaylara bakınca toplumu şiddete özendirme açısından basının hafiyeliği bırakıp bu işi yetkili mercilere devretmesinin daha mantıklı olacağını..

Sırf haber yapabilmek için yalan yanlış eksik ne varsa hemen hergün gazetelere taşındı,yorumlarla katil avına çıkıldı.

İnternette Cem'ciler diye gruplar ortaya çıktı ruh hastalarına malzeme doğdu.

Hem polisin işini daha iyi yapabilmesi için,hem toplumu suça teşvik açısından,hemde o ruh hastasının egosunu okşamamak için..Biraz gizlilikle yürütülmesi gerekmezmi?

 

Ve yine her zaman söylediğim gibi idam yasasının tekrar uygulamaya konulması...

Gönderi tarihi:

Sayın suheda yazınızda ortaya koyduğunuz fikirlere çoğunlukla katılıyorum... Bu soruşturma biraz (hatta epey) laçkalaştı hatta magazinelleşti... O nedenle gizlilik içinde yürütülmeli...

 

Ancak bir hukukçu olarak size katılmadığım bir nokta var... İdam cezası...

 

Bu forumda kaç defa konuşuldu bilmiyorum ama idam cezası hiçbir zaman için bir çözüm olmadı, olmayacak da...

 

Leh ve aleyhte görüşler var idam cezasıyla ilgili... Kimileri bu tür olaylar açısından idam cezasının uygulanmasını savunuyor... Ayrıca Ceza Hukuku'nda genel önleme ve özel önleme denilen "toplumu suçtan koruma" ve "failin başka suçlar işlemesini, toplumu o kişiden ve eylemlerinden koruma" faktörlerinin idam cezasının yürürlükte olmasıyla sağlanabileceğine inanıyor...

 

Ancak inanın ki idam cezası dünyanın hiçbir yerinde suça karşı çözüm olmamıştır... Çünkü suç işlemeye gerçekten karar vermiş, hayatını suç işleme üzerine inşa etmiş yani mesleği suç işlemek olan kişilerde idam cezasının hiçbir etkisi olmaz. Çünkü onlar suç işlemekte o kadar kararlıdırlar ki, ölüm bile onları durduramaz, hatta bu onlar için bir ödül niteliğindedir...

 

Ceza Yasamızda idam cezasının yerine öngörülmüş olan müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları idam cezalarından daha caydırıcıdır... Çünkü kişi bu cezayı gerektiren bir suç işlediğinde çok sıkı ceza ve güvenlik tedbirleriyle karşı karşıya kalacaktır. Örneğin tek kişilik hücrede kalma, ziyaretçi kabulü ve havalandırma olanaklarında süreli hapis cezasına mahkum olmuş hükümlülere göre daha fazla kısıtlılık gibi...

 

Bir insanın bütün bir ömrünü bir hücrede harcaması kadar korkunç bir şey olamaz... İnanın her gün ölümü düşünür, intihar etmek ister ama yapamaz... Çünkü işlediği suç kendisini o kadar tehlikeli kılmaktadır ki bulunduğu infaz kurumu personeli tarafından sürekli izlenir.

 

İdam cezası bir kere öldürür... İpi boynunuzdan geçirirler, sehpaya tekmeyi basarlar, ve en geç 3 dakika içinde ölürsünüz...

Son derece acısızdır...

 

Ama bütün bir ömrü hücrede geçirmek... İşte o dayanılmazdır...

Gönderi tarihi:

Bu cinayetten sonra polisin yaptığı ihmaller gözönüne alınınca, ya bu cinayet sürekli basının dolayısıyla kamuoyunun gündeminde olmasaydı ne olurdu ?

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

Aylardır merak edilen 'Çamaşırdaki sperm kime ait?' sorusu yanıt buldu

 

Münevver cinayetinde, aylardır merak edilen 'çamaşırdaki sperm kime ait' sorusu yanıt buldu '2 katil şüphesi' doğuran ve kafaları karıştıran o iz, iddiaya göre, aynı masada otopsisi yapılan başka bir ölüden bulaştı.

 

İstanbul'da hunharca öldürülen Münevver Karabulut cinayeti, her geçen gün daha karmaşık bir hale geliyor. Katil zanlısı hala aranıyor. Genç kızın iç çamaşırında bulunan sperm izine yönelik Adli Tıp raporu 1 aydır bekleniyor. Bu gecikmeye ilişkin ortaya atılan iddia ise akılalmaz türden: 'Sperm izi, aynı masada otopsisi yapılmış başka bir kişiye ait.'

 

HİÇBİRİNE UYMADI

 

Akşam'ın haberine göre 3 Mart 2009 günü vahşice öldürülen Münevver'in cesedi üzerinde yapılan otopside, boyun, yanak ve göğüs kısmında tükürük salgısı, iç çamaşırında sperm izi bulunmuştu. Hazırlanan rapor doğrultusunda firari zanlı Cem G.'nin babası, arkadaşları, Münevver'in kardeşi ve yakın çevresinden oluşan toplam 10 kişiden kan ile sperm örnekleri alındı. Numuneler DNA testine tabi tutuldu. Geçen ay, 4 kişinin DNA sonucu açıklandı. Örnekler hiçbirine uymadı. Geri kalan 6 kişinin sonuçları ise 1 aydır bekleniyor.

 

ARŞİVDEN BULUNDU

 

Kan örneklerinin sonucunu bekleyen Savcılık ve Emniyet aradan 1 ay geçmesine rağmen sonucu alamadı. İddialara göre, 'kalem ucu' büyüklüğündeki sperm izi, 10 kişiden hiçbirine uymamıştı. Bunun üzerine Adli Tıp görevlileri, hata yapmamak için kendi arşivlerini taradı. Ve iddiaya göre, sperm örneği bir cesede ait çıktı. Yani cinayette ikinci bir kişinin olduğu iddialarını güçlendiren sperm, daha önce aynı yerde otopsisi yapılan bir erkeğe aitti.

 

SAVCI EK RAPOR İSTEDİ

 

Ceset üzerindeki spermin başka bir cesede ait olduğunun anlaşılmasının ardından Adli Tıp Kurumu'nda büyük bir sessizlik hakim. İlk 4 kişinin tahlillerinin 1 haftada çıkmasına rağmen, 6 kişinin sonuçlarının 1 aydır hazırlanmamasının da görevlileri büyük sıkıntıya soktuğu öne sürüldü. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'ın, Adli Tıp Kurumu'ndan ek bir rapor istediği öğrenildi. Yılmaz'ın Adli Tıp'a arşivlerin taranması için talimat verdiği ileri sürülüyor.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Adli Tıp, otopsi skandalını doğruladı

 

 

8 Temmuz 2009

Adli Tıp, otopsi skandalını doğruladı

 

 

3 Mart'ta başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un cesedinde bulunan spermin başka bir cesede ait olduğu ortaya çıktı. Adli Tıp görevlisi, spermi yanlışlıkla bulaştırmış.

 

İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Öğretim Üyesi Profesör Şebnem Korur Fincancı NTV’ye konuştu. Fincancı şunları söyledi:

 

“Cenazelerin giysilerinin çıkartılması ve incelenmesi sırasında otopsi teknisyeni, eldivenini değiştirmeden bir cenazenin giysilerini çıkarıp incelenmesi için verdikten sonra bir başka cenazininkini yine aynı eldivenle çıkardığı için böyle bir bulaşma söz konusu oluyor.

 

 

 

Burada bir başka kişiye ait spermotozoidin bulunmuş olması üzerine şu anda kurum başkanı olan meslektaşımız, bunun bir bulaşma olup olamayacağının araştırılmasını öneriyor. Yapılan DNA incelemesinden spermin aynı gün otopsi yapılan bir başka cenazeye ait olduğu tespit ediliyor.

 

 

 

Ohttp://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim/otopsi_skandal.giftopsi sırasında hekimlerimize yardım eden teknisyenlerimiz var. Bundan önceki yıllarda ne yazık ki, özel bir eğitim alınmadan, sadece hizmetli, memur kadrosunda görev yapan insanların görevlendirilmeleriyle, bu alanda yetişmeleriyle gerçekleştiriliyordu. Dolayısıyla bu durum, otopsi süreçlerinde çok ciddi aksaklıklara yok açıyor. Burada da benzer bir olayın yaşandığını gördük. Tabii bunlar gerçekten üzücü olaylar. Çünkü böyle bir yanlışlığın ortaya çıkmasıyla yeni bir sanığın araştırılması gündeme geliyor.

 

 

 

Şu anda Türkiye'deki üniversitelerde otopsi eğitimi veren tek bir birim var. O da Mersin’de. Bu olayla bu birimlerin artırılmasına, eğitimli donanımlı otopsi teknisyenlerinin yetiştirilmesine ihtiyaç olduğu hep görülmüş oldu.

 

 

 

Zaman zaman bu tür hatalar olabilir. Çok sık değil ama çok önemli bir hatalardır. Bir başkasının töhmet altında bırakılması gerçekten çok üzücü. Dolayısıyla bu tür durumların sıfır hata ile çalışacak biçimde düzenlenmesine ihtiyaç var.

 

 

 

İnceleme süreci, yeniden doğrulanması ve doğruya ulaşılması için yapılan ek incelemelerden kaynaklanan bir durum. Sonuçta meslektaşlarımız doğruya ulaşmaya çalışıyor. Burada böyle bir aksaklık olduğu fark ediliyor ve yeniden inceleme yapılıyor. Dolayısıyla gecikme de buradan kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra merkezde çok ciddi bir iş yükü var, bu zorlayıcı bir durum. Merkezileşme sıkıntı yaratıyor, bu işi birimlerde gerçekleştirmek gerekiyor.”

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

18 Ağustos 2009

Cem için çember daraldı

 

ÖLDÜRÜLDÜKTEN sonra testere ile kesilen kafası ile vücudu Etiler'de çöp konteynırına atılan 18 yaşındaki Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, dünyada ve Türkiye'de kırmızı bültenle aranan bir numaralı katil şüphelisi Cem Garipoğlu için çemberin daraldığını söyledi.

 

HALASI ÇOK ŞEY BİLİYOR

Eşi ile günde 5-6 hap alarak ayakta durduğunu söyleyen Süreyya Karabulut, Cem Garipoğlu'nun aralarında amcası Hayyam Garipoğlu, ağabeyi Levent Garipoğlu, dedesi Kasım Garipoğlu, babaannesi Sakine Garipoğlu, eniştesi Selçuk Güleç ve halası Handan Güleç'in aralarında bulunduğu 12 yakını ile aile çalışanının gözaltına alınması ve Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanması üzerine Haber Türk televizyon kanalında açıklama yaptı. Süreyya Karabulut, Cem'in yakınları ile irtibatı bulunduğunu ve özellikle halası Handan Güleç'in çok şey bildiğini ileri sürdü.

 

MEZAR TAŞINA DAVA

 

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın avukatlarının “Polis Cem'i yakaladı, sonra serbest bıraktı” iddiasını ortaya attığı için hakkında dava açacağının açıklaması için de “Ben ölmüşüm. Benim mezar taşıma dava açar. O da baba. 5 ayda saçlarım beyazladı. Allah'a havale ediyorum”diye konuştu.

Süreyya Karabulut, “Olay gecesi polis evime geldiğinde katili biliyordu. Telsiz ile haber verildi. Polis Bahçeşehir'deki evleri çember altına aldığında Cem Garipoğlu yakalanırdı. Polis evde 700 bin Euro mu dolar mı buldu? Bana bunu adliye koridorlarında arama sırasında evde bulunanlar söyledi” dedi. Tehdit aldığını ancak umursamadığını belirten Süreyya Karabulut şunları söyledi:

“Ben katillerin adalete teslim edilmesini istiyorum. Suçlular adliyeye çıkarılmazsa vay devletin haline. Benim devletim bana namus sözü verdi. Bu devletin işi. 3 Eylül'de Hayyam Garipoğlu'nun holdinginin önünde gösteri yapacağım. Hediyesini vereceğim.”Hayyam Garip ise şube çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine ”Bildiklerimizi

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.