Φ Ufuk_efe Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 İhaneti Gördüm İlk Sözler Şimdi sorarım size; nedir ihanet, aldatmak mı? Yoksa insanı sırtından bıçaklamak mı, Brütüs gibi? Saf mı değiştirmek yoksa, bizim kimi seçilmişler gibi? Görüp de görmezden gelmek, bilip de söylememek, gerçeği haykırmak yerine yalanlarla oyalamak mıdır ihanet? Olayların düşündürdüklerini söylemek yerine, duymak istenileni söylemek ihanet olabilir mi? Peki, ya bilineni görmezden, duymazdan gelip, ‘’aman sorun çıkmasın’’ diyerek olaylara seyirci kalmak nedir sizce? Okuduklarınız gerçektir, yaşanmıştır. Ben olsaydım vururdum, dedi Sayın Cumhurbaşkanı, dedi ama vurmadı. Söylediğinin aksine, İran’ı bir nota ile dahi uyarmadı. Gerçeği bile bile göz yumdu onlara. Bundan cesaret alan teröristler bir hafta sonra tekrar geldi, Aktütün karakolumuza saldırdı. Saatler boyu çatıştık. Büyük darbe aldılar ama .22 şehit verdik ve giden geri dönmedi hiç. Özal İran’ı gene vurmadı. Tavır da almadı İran’a karşı. Çatışmadan onbeş gün sonra, bu sefer çok kalabalık geldi teröristler, yüzlercesi belki bine yakın. Derecik karakolumuza saldırdılar, akşam kadar sürdü çatışma. Ferhat kod Osman Öcalan Nahal Tepe’de bizi izliyordu. Tanesi yedi milyon dolar eden yüzbir terörist ölüsünü ben saydım, bize hain kurşun attıkları yerlerde. Büyük bir darbeydi bu, çok büyük, kitaplarına bile geçti teröristlerin ama terörist zayiatını ne yapayım, 33 şehit verdik biz de bu çatışmada. Ne yalan söyleyeyim, kırgınım. Tarihi durduramıyoruz, hep aleyhimize tekerrür ediyor; PKK gene Irak’ta, başbakan sınır ötesi harekat kararı alamıyor ve biz gene şehit oluyoruz, kadere bakın. Şimdi ise, hiçbir şey eskisi gibi değil, yürek yorgun, dayanmıyor artık acıya. Yanıyorum giden canlara, gaflettekilere kızıyorum, içim öfke dolu. Düşünceler karmakarışık, yıllar arasında gezinip duruyor. İhanetler bir bir geçiyor gözümün önünden, kahrediyorum bizi bu hale getirenlere. Utanıyorum inanın Çanakkale’den; ‘’size ölmeyi emrediyorum’’ diyen Gazi Paşa’dan, ölümü göre göre şehit olan Mehmetçik’ten utanıyorum. Terörü bitirmek umuduyla yanımızda çatışmaya giren ve Şemdinli’de şehit düşen 41 vatan evladından utanıyorum. Bu utançla soruyorum kendime; bize ne haller oldu? Hani yıldırımlar, kasırgalar, gökyüzü neden ağlamıyor? Otuz yıldır sürüyor bu terör, tam otuz yıldır sürüyor. Terör bizi vuruyor, bizim terörist bizi vuruyor, her gün şehit oluyoruz. Böyle terör olmaz, inanın olmaz, bu terör değil, bu bir oyun; içi para dolu, siyaset dolu, ihanet dolu bir oyun. Halkımızın çaresizliği, bizim sessizliğimiz, yönetenlerin gafleti üzerine kurulu bir oyun. Senaryosu acı dolu, şehitlerimizin kanı ve bizim canımızla yazılmış. Oyuncuları sessiz, ağlıyor şehit törenlerinde, isyana bile gücü yok. Öcalan bize gülüyor, AB bize gülüyor, bu oyunu seyreden herkes kıs kıs gülüyor halimize, farkında değiliz. Canımız yanıyor, sesimiz çıkmıyor. Canımız yakılıyor, kimsenin, ah, dediği yok. Oturmuşuz bir köşeye, bizim olmayan bir kadere boyun eğiyoruz, sessiz sessiz ağıt yakıyoruz. Bir terörist yedi milyon dolar ediyor, milyonlarca canımız ise açlık sınırında yaşıyor, anlaması zor. Bize ne oldu? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.