Φ Mouchette Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Brubaker (1980) En iyi hapishane filmi // Tür: Dram Yönetmen: Stuart Rosenberg Yapım: 1980, ABD Süre: 125 dk. Oyuncular Robert Redford, David Keith, Murray Hamilton, Jane Alexander M. Emmet Walsh, Matt Clark, Jon Van Ness, Yaphet Kotto Tim McIntire, Richard Ward, Albert Salmi, Linda Haynes "Ben bir insanım, suç işlemiş olsam da bir insanım. Senden saygı istiyorum müdür, bir parça saygı. Artık çevremde güzel bir renk olsun istiyorum. Bu hücrenin duvarlarını sarıya boyat" bu sözleri filmde Walter karakterini canlandıran ve o zamanlar henüz kariyerinin başında olan Morgan Freeman söylüyor Brubaker ile olan konuşmasında. Belki de bu filmi en iyi özetleyen cümle bu. İşkence, rüşvet, adam kayırma, yolsuzluk, görevi ihmal, cinayet ne ararsan var . Bazı filmler vardır defalarca seyretmişsindir ama her seferinde o ilk seyrettiğindeki tadı alırsın. Brubaker da benim için öyle .Dün akşam bir kere daha seyrettim ve paylaşmak istedim sizlerle. Sinema tarihinin en iyi hapishane filmlerinden biri. İzlemeyen varsa muhakkak izlesin derim. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Admin Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Evet bencede en güzel hapishane filmi yalnız aklıma gelmişken Amerkan kültürü bize evrensel olarak dikte edildiğinden en iyi film tanımlamasıda bize o kültürün içindeki hapishane filmlerini en iyi olarak sunuyor... Örneğin bizden bir film Anadolu kültürü yansıttığı için evrenselliği yakalayamıyor, çünkü anadolu kültürü her gece dünya televizyonlarına yansımıyor, bu nedenle en iyi film tanımlamasını kullanamıyorsunuz veya daha az önem arz ediyor... Herneyse kısa açıklamadan sonra bahsettiğim film 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmiydi... Brubaker kesinlikle kaçırmayın multaka izleyin... Not: Ayrıca ben bu film hakkında CYRANO'nun bir yerlerde bir şey yazdığını hatırlıyorum ama başlığı hatırlayamadım eğer CYRANO bu iletiyi okursa belki hatırlar diyorum... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Evet bencede en güzel hapishane filmi yalnız aklıma gelmişken Amerkan kültürü bize evrensel olarak dikte edildiğinden en iyi film tanımlamasıda bize o kültürün içindeki hapishane filmlerini en iyi olarak sunuyor... Örneğin bizden bir film Anadolu kültürü yansıttığı için evrenselliği yakalayamıyor, çünkü anadolu kültürü her gece dünya televizyonlarına yansımıyor, bu nedenle en iyi film tanımlamasını kullanamıyorsunuz veya daha az önem arz ediyor Herneyse kısa açıklamadan sonra bahsettiğim film 'Uçurtmayı Vurmasınlar' filmiydi... Brubaker'la aynı kulvarda olan türk cezaevi filmi bence Yılmaz Güney'in "Duvar" filmi. Tabi "Tatar Ramazan 1-2" ile "72.Koğuş" ta var. Uçurtmayı Vurmasınlar'da harika bir filmdi ama, o başka birşeydi. Duvar dünya sinema literatürüne belli başlı cezaevleri filmleri altında girmiş durumda. Yanlış hatırlamıyorsam Duvar filmiyle ilgili birde yabancı belgesel vardı. Evrenselliği yakalayamama sebebinin yansıttığı kültür olduğunu düşünmüyorum açıkçası. "Yol" da Anadolu kültürünü yansıtan bir filmdi ve Altın Palmiye aldı. İş, iyi film çekebilecek ortam, serbestlik, bütçe ve kalite ile ilgili. Geceyarısı Ekspresi'nde anlatılan şeyler bu ülkede olmamış mıdır ? Olmuştur daha beterleri olmuştur. Türkiye bu filmi bir diplomatik problem haline getirmiş "türk düşmanlığı" olarak etiketlemiştir. Sanki filmin anlattığı yıllarda bu ülkede cezaevlerinde, karakollarda işkence tecavüz yokmuşta, film iftira atmış gibi. Filmin yönetmeni hakkında neredeyse vur emri çıkmıştır. Böyle bir filmi türk yönetmenin çektiğini düşünemiyorum bile. herhalde filmde ki karakterin başına gelenlerin aynısı yönetmenin başına gelirdi. Şimdi böyle bir ortamda bir Brubaker çıkabilir mi ? 'un Hollywood'un büyük bir avantajıdır bu. Mc Carthy döneminde bile hükümet Hollywood üstünde kontrol sağlayamamıştır. Not: Ayrıca ben bu film hakkında CYRANO'nun bir yerlerde bir şey yazdığını hatırlıyorum ama başlığı hatırlayamadım eğer CYRANO bu iletiyi okursa belki hatırlar diyorum... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...;showentry=2634 blogumda yazmıştım ben. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Admin Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Brubaker'la aynı kulvarda olan türk cezaevi filmi bence Yılmaz Güney'in "Duvar" filmi. Tabi "Tatar Ramazan 1-2" ile "72.Koğuş" ta var. Uçurtmayı Vurmasınlar'da harika bir filmdi ama, o başka birşeydi. Duvar dünya sinema literatürüne belli başlı cezaevleri filmleri altında girmiş durumda. Yanlış hatırlamıyorsam Duvar filmiyle ilgili birde yabancı belgesel vardı. Evrenselliği yakalayamama sebebinin yansıttığı kültür olduğunu düşünmüyorum açıkçası. "Yol" da Anadolu kültürünü yansıtan bir filmdi ve Altın Palmiye aldı. İş, iyi film çekebilecek ortam, serbestlik, bütçe ve kalite ile ilgili. Geceyarısı Ekspresi'nde anlatılan şeyler bu ülkede olmamış mıdır ? Olmuştur daha beterleri olmuştur. Türkiye bu filmi bir diplomatik problem haline getirmiş "türk düşmanlığı" olarak etiketlemiştir. Sanki filmin anlattığı yıllarda bu ülkede cezaevlerinde, karakollarda işkence tecavüz yokmuşta, film iftira atmış gibi. Filmin yönetmeni hakkında neredeyse vur emri çıkmıştır. Böyle bir filmi türk yönetmenin çektiğini düşünemiyorum bile. herhalde filmde ki karakterin başına gelenlerin aynısı yönetmenin başına gelirdi. Şimdi böyle bir ortamda bir Brubaker çıkabilir mi ? Evet yazarken o kadar geniş düşünmemiştim açıkçası bu saydığınız filmlerde evet dedirtiyor aslında söylediklerinizede katılıyorum ama genede her gün televizyonlardan izlenen ve insanın beynine enjekte edilen kültürde bazı şeyleri çabuk kavranabilir yapabiliyor... Yol filmi başlı başına bir başlık ayrıca Duvarda öyle... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...;showentry=2634 blogumda yazmıştım ben. iyi hatırlamışım.... Teşekkürler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 iyi hatırlamışım.... Teşekkürler gerçekten öyle bende şaşırdım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Mouchette Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Hapishane filmleri deyince liste uzar gider. papillon, carandiru,karılar koğuşu v.b. düşünce ne çok film geliyor insanın aklına.hepsi birbirinden güzel. Ama yinede liste başım brubaker. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2009 Hapishane filmleri deyince liste uzar gider. papillon, carandiru,karılar koğuşu v.b. düşünce ne çok film geliyor insanın aklına.hepsi birbirinden güzel. Ama yinede liste başım brubaker. Film hiç yabancı gelmedi bana ama nedense bir türlü hatırlayamadım. Yalnız brubaker'in en iyi hapishane filmi olduğunu iddia etmek bence "esaretin bedeli" (The Shawshank Redemption) gibi konunun en iyisine ciddi bir haksızlık gibi geldi bana.. Ve sizinde belirttiğiniz gibi bir papillon var ki klasikler arasında yerini almış bana göre bir baş yapıttır.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2009 Film hiç yabancı gelmedi bana ama nedense bir türlü hatırlayamadım.Yalnız brubaker'in en iyi hapishane filmi olduğunu iddia etmek bence "esaretin bedeli" (The Shawshank Redemption) gibi konunun en iyisine ciddi bir haksızlık gibi geldi bana.. Ve sizinde belirttiğiniz gibi bir papillon var ki klasikler arasında yerini almış bana göre bir baş yapıttır.. Bence sen Brubaker'a haksızlık etmiş oluyorsun. İzleyince ne dediğimi anlarsın. Suçsuz yere hapse giren bir adamın özgürlüğü için mücadele etmesi gibi kilişe bir konu üzerine oturmuş cezaevi filmlerinden oldukça farklıdır. Esaretin Bedeli her yönüyle harika bir filmdir ama sadece takipçi bir filmdir. Kötü adamlar layığını bulur, iyi adam kurtulur. "Brubaker" ve "Başkanın Adamları" Amerika'lıları , Amerikan rüyasından uyandıran iki filmdir. "Duvar" ile diğer Türk cezaevi filmleri arasında ki fark neyse, Brubaker ile diğer Hollywood cezaevi filmleri arasında ki farkta odur. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Tüm sinema otoriteleri tarafından yüzyılın en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen öyle ki Empire Dergisi tarafından birinci sıraya yerleştirilen bir filmi klişe bir konu olarak ele alıp değerlendirmek filmlerden ne anladığımızı yada filmlerin vermeye çalıştığı mesajı ne kadar iyi algılayabildiğimizi sorgulamamız gerektirdiğini düşündürdü bana Esaretin bedeli hapishane hayatının korkunç yüzünü tüm çıplaklığı ile gözler önüne sererken dostluğun,okumanın,müziğin evrenselliğini ve en kötü insanları bile nasıl yola getirdiğini,özgürlüğün her şeyden önemli olduğunu,sıradan bir hayat sürerken bir insanın hayatının nasıl bambaşka bir yöne kayabilceğini...v.s v.s v.s Ben burbaker için kötüdür demedim çünkü filmi hatırlamıyorum,ama konun en iyisi olması mümkün değildir dedim. Çünkü liste başında esaretin bedeli,papillon ve yeşil yol vardır.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Ya da sinema terimlerine biraz aşina olup, "özgün senaryoya sahip filmler" , "takipçi filmler" kavramlarının ne olduğunu bilmek gerekir. Filmin, kalitesi ve başarısının klişe bir konuya dayanıp dayanmamasını belirlemediğini de. Filmin kalitesi ve başarısından bağımsız bir unsur olduğunu da. "Özgün senaryoya sahip filmler" ," takipçi filmler" kategorilerinin, academy'nin en iyi senaryo dalında oscar verirken aradığı ön koşullardan birisi olduğunu da (academy takipçi filmlere en iyi senaryo dalında ödül vermez) Esaretin bedelinin her yönüyle harika bir film olduğunu belirtmiştim zaten. Her yönüyle harika bir film olmasının klişe bir konuya dayandığını değiştirmeyeceğini de belirteyim. Papillon, Esaretin Bedeli, Babam İçin, The Hurricane vs aynı klişe konuya sahip filmlerdir ; Suçsuz yere hapse düşen bir adamın özgürlük mücadelesi. Herşeyden önemlisi, insanların izlemediği filmler için kıyaslama yapmaması gerektiğidir. Tüm sinema otoriteleri tarafından yüzyılın en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen öyle ki Empire Dergisi tarafından Arkadaşımız "sinema otoriteleri" kavramıyla, "izleyici beğenesi" kavramını karıştırmış. Dergi okurları, ya da internet kullanıcıları "sinema otoriteleri" değildir:) Filmlerin gişe başarısı, izleyici beğenesi ile sinema otoritelerinin değerlendirmesi farklı şeylerdir. bkz. Academy bkz. Cannes bkz. Berlin bkz. Altın Portakal Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Haziran , 2009 Suheda'ya sinema dersi vermek bir filmin başarısı aldığı ödülden ve bütçesinden çok gişede gösterdiği başarı ile kıyaslanır Yani filme asıl ödülü seyirci verir.. Hiç bir ödül almayıp gişeleri alt üst eden yada aylarca gösterimde kalan filmler var.. Esaretin bedeli IMDB tarafından düzenlenen bir anketle 420 bin kişinin katıldığı (rakama dikkat) gelmiş geçmiş en iyi film seçilmiştir.empire dergiside kendi başına okuyucusuyla ayrı bir anket yaparak filmi yüzyılın en iyisi seçmiştir.Ha yüz yılın en iyisimidir bana göre değildir ama konu olarak ele alındığında yani kendi branşı içerisinde en iyisidir. Neyse ben Brubaker'i izleyip düşüncelerimi objektif bir şekilde açıklarım. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2009 Sinema dünyası senin sandığın gibi birşey değil. İzleyici beğenisi sinemada "tahmin edilemez" , "değişken" bir olaydır. Filmlerin kalitesi için gişe başarısı baz alınmaz. Zaten öyle olsaydı Esaretin Bedeli sonlarda olurdu. Seyirci yanılabilir, ancak sinema otoriteleri yanılmaz. bir filmin başarısı aldığı ödülden ve bütçesinden çok gişede gösterdiği başarı ile kıyaslanır Yani filme asıl ödülü seyirci verir.. Mesela böyle demişsin. Esaretin Bedeli gişe de felakete uğramış bir filmdir. 25,000,000 dolar yapım bütçesi ile 6,000,000 dolar reklam bütçesine sahip bu film 28,000,000 dolar gişe hasılatı yaparak senenin en başarısız filmleri arasında girmiştir. Filmin sponsorları zarar etmiştir. Esaretin Bedeli ile aynı yıl gösterime giren üstat Tarantino'nun 8,500,000 dolar bütçeye sahip "Ucuz Roman" ının 318,000,000 dolar, Forrest Gump'ın 678,000,000 dolar gişe hasılatı elde ettiğini düşünürsek. Esaretin Bedeli'nin gişede nasıl bir felaket yaşadığını daha iyi anlarız. Bu filme seyirci ödül vermemiştir vizyona girdiğinde. Ödülü bırakalım listenin sonuna atmıştır bu filmi . Fakat aynı seyirci 2009 yılında en iyi film olarak seçmiştir. Çünkü sinemada seyirci beğenisi böyledir. Sinemada hiç itibar etmediği bir filmi, dvd'de en iyi film seçebilir. Vizyona girdiği yıllarda hiç itibar etmediği bir filmi, daha sonra çok sevebilir. Ya da tam tersi. Zevkler değişir, ilgi duyulan film türü değişir, başka filmler bir filme ilgiyi arttırabilir. Popüler olmayan bir oyuncu daha sonra popüler olur. Çok faktör vardır. 2008 yılında ilk beşe sokmadığı bu filmi, 2009 yılında en iyi film seçebilir. Gişede kendisinden otuz kat fazla hasılat yapan Forrest Gump'tan 15 yıl sonra daha çok beğenebilir. Bunuda ister ders olarak al. İster başka birşey olarak. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Haziran , 2009 Kendini haklı çıkarma çabası bazen çok gülünç oluyor.. Netice itibariyle izleyicinin beğenisiyle y.yılın en iyisi seçilen bir filmden bahsediliyor,yok 15 yıl sonra yok 20 yıl sonra..neticede kararı sinemaseverler vermiştir.Ama erken ama geç.. Demekki neymiş önemli olan izleyicinin seçimiymiş er yada geç olmuş pek bir önem arz etmiyor. IMDB sitesinde 420,000'den fazla kişinin oylarıyla 10 üzerinden 9,2 puan almış ve gelmiş geçmiş en iyi filmi seçilmiştir. Aynı zamanda tüm türler arasında dünyanın en beğenilen ilk 3 filmi arasındadır. Stephen King'in Rita Hayworth and Shawshank Redemption adlı novellasından sinemaya uyarlandı ve gösterildiği ülkelerde büyük ilgiyle karşılandı. 1994'te 7 dalda Oscar'a aday gösterildi fakat başrolünde Tom Hanks'in oynadığı Forrest Gump adlı film ödüle layık görüldü.Vikipedi. Görüldüğü üzere bana ders vermek için oldukça uzun bir yol katedilmesi gerekmektedir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Bayram tunç Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2021 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2021 Bu filmi bakırköy İstanbul sinemasında okulu astığım bir gün izlemiştim ,1982-83 olabilir,2021 yılında Şubat ayının 20 sinde yine izledim ,Robert redford ve Morgan freeman o yıllardan beri birçok filmlerde beraber yer almışlar,iki gün öncede ikisinin birlikte rol aldığı Jennifer Lopezin Robert redford un gelini rolünde karşımıza çıktığı filmi izledim,Paul newman ilede birçok filmde yer almışlardı,şuan Western türü filmini izlemek için yorumumu bitiriyorum Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.