Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2009 16 yıl Tenis kortu kamusal alan oldu: Başörtülüysen oynayamazsın Başörtülü olduğu için ENKA Spor Tesisleri'nde tenis oynamasına izin verilmediği iddia edilen Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurgül Yılmaz ile eşi Ruhi Yılmaz büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. Nurgül Yılmaz büyük üzüntü duyduğunu belirterek hislerini Necip Fazıl Kısakürek'in şiirinden alıntı ile özetledi: "Öz yurdunda garip, öz yurdunda parya" ENKA tesislerinde tenis dersi alan arkadaşlarının tavsiyesi üzerine eşi Ruhi Yılmaz ile başvuran Nurgül Yılmaz beklemediği bir olayla karşı karşıya kaldığı iddia edildi. Yılmaz ailesi, randevu aldıktan sonra, spor ayakkabısını ve eşofmanını giyerek geldikleri tesislerde ilginç bir yasaktan haberdar oldu. Kendisine "Sportif Branşlara Üye Olma Şartları" yazılı bir form gösterilen Yılmaz, "Spor alanlarında çağdaş spor kıyafeti giyeceğime; hiçbir siyasi ve politik görüşün propagandasını yapmayacağıma..." maddesi gereğince tesise alınamayacağını öğrendi. Tesis Müdürü Ekrem Ay'a dertlerini anlatmaya çalışan Yılmaz ailesi umursamaz tavırlarla karşılaştı. Ekrem Ay'dan, bu uygulamanın doğru ve 45 yıldan beri uygulanan bir prosedür olduğu gibi yanıt alan Nurgül Yılmaz, çağdaş olmayan başörtüsü nedeniyle bu tesiste spor yapamayacağı gerekçesiyle şok yaşadığını söyledi. Nurgül Yılmaz başından geçenleri şöyle anlattı: "Ekrem Bey'e çağdaşlığı neye göre belirlediklerini sordum. 'Bizim kuralımız bu. Başörtülü kabul etmiyoruz. Başörtülü olduğunuz için sizi çağdaş kabul etmiyoruz. Şapka veya bone takıp oynayabilirsiniz' gibi bir yanıt verdi. Biz de oradan ayrıldık. Ekrem Bey bizi önemsemez bir tavır içindeydi. 'İstediğinizi yapın' gibi ifadeler kullandı. Ama tartışma ortamı olmadı." 8 yaşındaki çocuklarının geçtiğimiz yıl ENKA tesislerinde sportif faaliyetlere katıldığını, kendisinin de diğer başörtülü anneler gibi oğlunu izlemeye gittiğini anlatan Nurgül Yılmaz, o zaman sorun yaşamadığını ancak tenis oynamak isteyince çağdaşlık kriteri ile karşılaştığını dile getirdi. Böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemediğini ve bayağı üzüldüğünü belirten Nurgül Yılmaz, o an neler hissetiği yönündeki soruyu, "Öz yurdunda garip öz yurdunda parya. Hep aklıma bu geliyor." şeklinde yanıtladı. Hiç kimseyi dış görünüşünden dolayı sınıflandırmadığını ve buna göre arkadaş edinmediğini anlatan Yılmaz, kendisinin kıyafetinden dolayı dışlanmasını anlamsız bulduğunu söyledi. Nurgül Yılmaz'ın eşi Dr. Ruhi Yılmaz da yaşadığı olayı üzüntü verici bulduğunu söyledi. Yılmaz, "Bizi ilk önce hocalar uyardı. 'Başörtülüler problem yaşıyor. Eşiniz de başörtülü bu şekilde ders almanıza izin vermezler' dediler. Tesis Müdürü Ekrem Bey ile görüştük. Bize başörtünün çağdaş kıyafet olmadığını söyleyerek tesise alamayacağını söyledi. Biz amacımızın sadece spor yapmak olduğunu söyledik ama sonuç değişmedi. Bizi kapı dışarı ettiler. Bu bizi rencide etti. Başörtülü bir bayanın böyle bir muameleye maruz kalması yanlış."
Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2009 16 yıl Tenis kortu kamusal alan oldu: Başörtülüysen oynayamazsın Başörtülü olduğu için ENKA Spor Tesisleri'nde tenis oynamasına izin verilmediği iddia edilen Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurgül Yılmaz ile eşi Ruhi Yılmaz büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. . . ." Bunlar gerçekten çok abartılmış ve saçmalanmış şeylerdir halkımız arasında ayrımcılık yapılmaya çalışılıyor ve özgürlük ve demokrasiyi ezip geçiyorlar
Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2009 16 yıl ***** Birakin artik bu basörtüsü hikayelerini,kimse yemiyor bunlari. saygilarla
Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2009 16 yıl eeeh o kadar da değil artık ya... bırakın insanlar rahat rahat spor yapsın
Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2009 16 yıl Yazar ***** Birakin artik bu basörtüsü hikayelerini,kimse yemiyor bunlari. saygilarla Ne demek birakin basortusu hikayelerini? Yani hanimlarimizin yarisindan cogu basortusu taktigi halde, onlarin okullardan, isyerlerinden menedilmelerini BIRAKALIM oyle mi? ASLA! Turban yasallastirilmaya calisildiginda basta CHP olmak uzere herkes kiyameti koparmadi mi? Nasil, neden birakalim bu hikayeyi? Belcika meclisine turbanli bir Turk hanimi secilmedi mi ve herkes bundan memnuniyet duymadi mi (asiri sagcilardan haric!)? Neden birakalim bu hikayeyi? Sizin oneriniz ne? Hanimlarimizin yarisini apar topar Iran'a mi gondermek? Dislamak mi? Bu mu sizin oneriniz? Diyarbakirli...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.