Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kimden : Tasavvufçuyum (Bay, 36)

Kime : Grup: MAVERA-Sufi Muhabbet

Tarih : 12.4.2009 18:30 (GMT +2:00)

 

 

Konu : Okunacak en büyük kitap İNSANDIR.

 

 

Tarihte ve günümüzde Alevilik?

 

R.Yürükoğlu diyor ki;

 

...1962 - 1968 arasında devrimci harekette yer alanlar Aleviliğin,Türkiye'de sosyalist hareketin gelişmesinde oynadığı rolü iyi bilirler.

 

...Bizler okul sıralarında,şimdi kimilerinin dinci,gerici,yobaz dedikleri Alevi türküleriyle sosyalizmi bulduk,O türkülerle devrimci harekette yer aldık.

 

...Neden Aleviler devrimci harekete bu denli yoğun katılmaktadırlar? Bu sorunun yanıtını aramaya başladığım noktada,kitap yazma amacıda,iletmek istediğim bir düşünce de yoktu.Ancak okudukça,Anadolu tarihinin ve günümüzün en büyük sorunlarından biriyle karşı karşıya olduğumuzu öğrendim.

 

...Daha sonra bazı çevrelerden *bu konu neden gerekti? * sorusu geldi.Oysa sorulması gereken şudur: *Neden Aleviliği devrimci hareket bugüne dek ciddi biçimde incelemedi? Neden bugün de incelenmiyor? *

 

...Alevilik tarihimizde ezilmişlerin savaş bayrağı olmuş,halkın içinden gelen direnme - ayaklanma duygularını dile getirmede başı çekmiştir.

 

ALEV YAYINLARI...

 

Alevibektâşşii FAKİH not düşmüştür.

 

Mehdi haber ajansının,haber servis rumuzu DABBETÜ'L-ARZ-I MEV'UD'dur.

 

NE DARBE NE DEMOKRASİ

NE LAİKLİK NE HUKUK

NE SEÇİM NE GEÇİM

 

T E K Y O L D E V R İ M

 

İKİNCİ ASR-I SAADET DEVRİ GELİYOR...

İKİNCİ KEMALİST HALK DEVRİMİ GELİYOR...

 

HÜR İSLAM HALK HAREKETİ VE DEVRİMCİ HALKEVLERİ PARTİSİ...

 

ZİKR-İ HAKİKATİMİZDİR...

_______________________

 

BAKİ GERÇEKLER DEMİNE HU DOST ALLAH EYVALLAH...

GERÇEĞE HU MÜMİNE YA ALİ YA MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN...

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

YİRMİDÖRDÜNCÜ MEKTUB:

 

Alevibektaşşii Fakih,ehlibeyt sevgisi ehlisünnetin sermayesidir diyen,imam-ı rabbani sıla hazretlerinin bu 24.mektubunu konunuzla alakası olması hasebiyle asmanızı talep ediyor.

 

İmammehdi diyor ki:**ALLAH CÜMLEMİZİ GERÇEĞİNDE BULUŞTURSUN...BİZLER O GERÇEKTE BULUŞUNCAYA DEK,ÜZERİMİZDE Kİ,SELAMINI EKSİK ETMESİN...**

 

İMAMMEHDİ SELAM GÖNDERİYOR:**İMAM-I RABBANİYE,PİR SULTANA,ATATÜRKE VE HUMEYNİYE BİN SELAM OLSUN...**

 

Yirmidördüncü Mektup

Bu mektûb,Kılınc Hâna yazılmışdır. Sofînin kâin ve bâin olduğu ve kalbin birden fazla şeye bağlanmıyacağı ve muhabbet-i zâtiyye hâsıl olunca sevgiliden gelen elemlerle nimetlerin müsâvî olduğu ve mukarreblerle ebrârın ibâdetleri arasındaki başkalığı ve kendini yok bilen Evliyâ ile insanları davet için geri dönmüş olan Evliyânın başkalıkları bildirilmekdedir:Allahü teâlâ, Peygamberlerin en üstünü hurmetine aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât size selâmet ve âfiyet versin! Hadîs-i şerîfde, (Kişi, sevdiği ile birlikde olur) buyuruldu.

 

Kalbinde, Allahdan başka hiçbirşeyin sevgisi kalmayan ve ancak Onu teâlâ ve tekaddese dileyen kimselere rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn müjdeler olsun. Bu hadîs-i şerîfe göre, bu kimse, Allahü teâlâ ile berâber olur. Görünüşde insanlar ile birlikde ve onlarla alış verişde ise de, hakîkatde Allahü teâlâ iledir. Kâin ve bâin olan sofînin hâli böyledir. Bu sofî, Allahü teâlâ ile (Kâin)dir. Yanî Allahü teâlâ ile bulunur ve insanlardan (Bâin)dir. Yanî ayrıdır. Yâhud, görünüşde insanlar ile kâindir. Hakîkatde ise insanlardan bâindir. Kalb, yanî gönül birden fazla şeyi sevmez. Bu bir şeye olan sevgisi kesilmedikçe başka şeyi sevemez. Kalbin mal, evlâd, mevkı, medh olunmak gibi çeşidli arzûları ve bağlantıları ve sevdikleri görülür ise de bu sevgilileri hakîkatde hep bir sevgilisi içindir. O biricik sevgilisi de, kendi nefsidir. Onların hepsini, kendi nefsi için sevmekdedir. Bunları, hep kendi nefsi için istemekdedir. Onların nefslerini düşünmemekdedir. Nefsine olan sevgisi kalmazsa, nefsi için onlara olan sevgisi de kalmaz. Bunun içindir ki, kul ile Rabbi arasındaki perde, kulun kendi nefsidir. Çünki hiçbirşeyi o şey için sevmemekdedir. Onun için hiçbirşey perde olmaz. Kul, hep nefsini düşünmekdedir. Bunun için perde, yalnız kendisidir. Başka hiçbir şey değildir. Kul, kendinin nefsini düşünmekden büsbütün kesilmedikçe Rabbini düşünemez. Allahü teâlânın sevgisi onun kalbine yerleşemez. Bu büyük nimet, ancak tam fenâ hâsıl oldukdan sonra elde edilebilir. Mutlak olan Fenâ da, Tecellî-i zâtîye bağlıdır. Çünki, ortalıkdan karanlığın kalkması, ancak, parlak olan güneşin doğması ile olur. (Muhabbet-i zâtiyye) denilen bu sevgi hâsıl olunca, sevgilinin nimetleri ve elemleri, sevenin yanında eşid olur. Bu zemân, ihlâs hâsıl olur. Rabbine ancak Onun için ibâdet eder. Kendi nefsi için değil. İbâdeti, nimetlere kavuşmak için olmaz. Çünki, ona göre nimetlerle azâblar arasında başkalık yokdur. İşte bu hâl mukarreblerin derecesidir.

 

Ebrâr böyle değildir. Bunlar, Allahü teâlâya nimetlerine kavuşmak için ve azâbından korkdukları için ibâdet ederler. Bu iki dilekleri ise, nefslerinin arzûlarıdır. Çünki bunlar, Allahü teâlânın zâtını sevmek seâdetine kavuşmamışlardır. Bunun için (Ebrârın hasenâtı, mukarreblerin seyyiâtı olmuşdur). Çünki, ebrârın hasenâtı, bir bakımdan hasenâtdır. Başka bakımdan seyyiât olur. Mukarreblerin hasenâtı ise, her bakımdan hasenâtdır. Yanî iyilikdir. Evet, mukarreblerden, tam Bekâya kavuşdukdan ve bu sebebler âlemine indikden sonra, Allahü teâlâya, korku ile ve nimetlerine kavuşmak için ibâdet eden de vardır. Fekat, bunların korkuları ve arzûları kendi nefsleri için değildir. Bunlar, Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için ve Onun gazabından, gücenmesinden korkdukları için ibâdet ederler. Bunlar Cenneti de isterler. Çünki, Cennet, Allahü teâlânın rızâsının, sevgisinin bulunduğu yerdir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefslerinin zevkleri için değildir. Bunlar Cehennemden korkar. Ondan koruması için düâ ederler. Çünki, Cehennem, Allahü teâlânın gazabının bulunduğu yerdir. Yoksa, Cehennemden korkuları, nefslerini azâbdan kurtarmak için değildir. Çünki, bu büyükler, nefslerine köle olmakdan kurtulmuşlardır. Allahü teâlâ için hâlis kul olmuşlardır. Bu mertebe, mukarreblerin en üstün derecesidir. Bu mertebeye kavuşan, (Vilâyet-i hâssa) makâmına erdikden sonra (Peygamberlik) makâmının yüksekliklerinden bir şeylere de kavuşur.

 

Sebebler âlemine inmeyen ise, müstehlik olan, yanî kendini yok bilen Evliyâdan olur. Bunun Peygamberlik makâmının kemâlâtından haberi yokdur. Başkalarını kemâle getiremez. Yukarıda bildirdiğimiz birinci sınıf Evliyâ rahmetullahi aleyhim ecmaîn gibi değildirler. Allahü teâlâ, insanların en üstünü hürmetine aleyhi ve alâ âlihi ve etbâihi minessalevâti efdalühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ bizleri bu büyükleri sevmekle şereflendirsin. Çünki, (Kişi, sevdiği ile berâber olur). Evvelimiz ve sonumuz selâmetde olsun!

 

Niçin küfrân eder insân, Hudâ ni?met verir iken,

Utanmayıp eder isyân, kamûyu ol görür iken.

Beher an hamdü şükretmez, dahî ihsânı fikretmez,

Hergün Hakkı zikretmez, bedende cân durur iken?

 

Not: Devrimci İmam Humeyni'nin **NEFSİ TEZKİYE** adlı kitabı hakkında aşağıdaki notu düşmüştük:

 

Alevibektaşşii Fakih:

 

...devrimci imam humeyninin bu çok kıymetli kitabını şu sıralar zevkle okumaktayım?

...oldukça dikkat çekici kısımlar var?

...en önemli vurgunun hakkı hak batılı batıl görme olduğunu kavradım?..

...ancak benim anlıyamadığım bu kadar gerçekçi bir kişi nasıl olduda hacıbektaş,şah ismail,pir sultan ve atatürk gerçeğini algılıyamadı doğrusu çok şaşırdım?

...belki biliyordu zamanı değildi diyorum?

...imammehdi diyor ki,atatürk gerçeğin aşığı bir adamdı? o gerçek kendisinin aleyhinde olsa bile? humeynide öyleydi fakat nadir şahtan dolayı bir kopukluk oldu? onun yıktığı şahlık nadir şahın getirdiği münafık şahlıktı? şah ismailin ki,ise mümince bir şahlıktı?

...her neyse fazla sırrı faş etmemeli anladınız siz onu?

...demem o ki,ben bu kitabı şu kişilerin nefislerine inat okumasını istiyorum:fethullah gülen,adnan oktar,mehmet şevket eygü,ve ebubekir sifil? çünki,humeyniden nefret eden ehl-i nefs ve sevende ehl-i ruhtur vesselam?

 

...imza:

 

...gaybetten gelen adam?

 

 

Zikr-i hakikatimizdir:

=======================

Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah

Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.