Φ politika Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2009 Obama,geldi ve tüm dünyanin gözü Türkiye'ye cevrildi. Obama'nin gelisi ile yandas medya havalara girdi.Iktidarin zaferi diye yag caliyorlar. Gercekten zafer mi?Yoksa Türkiye'ye verilecek olan yeni kimligin ve rolün ilk elden bildirilme ziyaretimi?Bence ikincisi daha aklima uygun geliyor. Obama'nin konusmalarindaki satir aralarina dikkat edersek,aslinda Obama bu yeni kimligin ve rolün mesajlarinida cok acik ve net olarak verdigi göze carpar;Ermeni sinir kapisinin acilmasi,Kuzey Irak ve Güneydogu,Afganistan bu mesajlarin ana basliklari. Obama'nin ülkemizi ziyaret etmesi muhakkak ki siyasi acidan Türkiye icin bir arti puandir.Ama bu arti puan iktidarin zaferi olarak verildiginde Türkiye'nin stratejik konumunu es gecmis oluruz.Türkiye öteden beri önemli bir konumdadir,önemli bir konumda oldugu icin Türkiye üzerinde yillardir oyunlar oynanmaktadir.Bush'un Türkiye'yi "ILIMLI ISLAM" ülkesi olarak tanimlamasina karsi Obama,Laiklikten bahsetti. Obama'nin Türkiye ziyareti hesapta yoktu,bu cok ani bir karar oldu öyleki AKP iktidari bile bunu beklemiyordu ve cok sasirdi.Ne var ki Amerika gibi bir dev bedava dev olmadi.Hesaplarini kitaplarini cikarlarini hesap ederek dünya jandarmasi oldu.Türkiye'ye ani bir ziyaret kararini ben,"BAYRAM DEGIL SEYRAN DEGIL ENISTEM BENI NIYE ÖPTÜ"diye degerlendiriyorum. Türkiye bu ziyaretin ardindan cok farkli görevleri üslenecektir,bekleyip görecegiz.Umalim ki bu görevler ülkemizin cikarlari dogrultusunda olsun. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Obama'nın laik Türkiye ve Atatürk vurguları yapması olumlu gelişmeler. Bush yönetimi gibi "Türkiye İslam Cumhuriyeti" zırvalarını yanlışlıkla ağzımızdan kaçırdık" deyip düzeltme ayaklarına gitmiyor. Tabii ki o laflar ağızdan filan kaçmıyor, zemin yoklanıyordu. Fakat politika revize edilmiş görünüyor. Tabii ki bu Bush'un inisiyatifinden Obama'nın inisiyatifine geçmiş ve bu yüzden değişikliğe uğramış bir söylem değil. ABD politikaları başkana göre değişmez. Bilindiği üzere ABD global bir imaj tamiri planlamış ve bunu Obama ile yürürlüğe koymuştur. Obama bu planın ikonu, figürüdür. Bir otomobili mühendisler planlar, teknisyenler gerçekleştirir, işçiler montajlar ve imagemakerlar üzerine parlak, göz alıcı bir simge yapıştırır. Mercedes'in üç kollu yıldızı, Toyota'nın iki elipsi veya WV gibi... İşte Obama o parlak amblemdir. Çok iyi yetiştirilmiş ve hazırlanmış, sunulmuştur. Bu fikir çoktandır akıllardaydı. Hollywood filmi Deep Impact'te (süper bir filmdir, en favorilerim arasında) ABD başkanı siyahi idi. Amerikan kamuoyu bu fikre hazırlanmış, imaj parlatılmıştır. Ben şahsen bir dönem daha bu planın yürürlüğe konmayabileceğini, tam olgunlaşmış olmayabileceğini düşünmüştüm. Fakat seçim yaklaştıkça Obama'nın imajı göz kamaştırmaya başladı ve seçileceği çok belli oldu. Ötesinde ABD bu imaja susadığını belli etti. Fakat tabii ki Atatürk ve laiklik söylemleri sahte bir cazibe oluşturmak amaçlı da olabilir. Başka bir manevrayla da Türkiye'yi sıkıştırmak isteyebilirler. Örneğin "biz Kızılderilileri katletmenin utancı ile yüzleştik, her ülke bunu yapmalı" söyleminin ardında "biz nasıl Kızılderilileri katlettiysek, siz de Ermenileri ve Kürtleri katlettiniz, bunu kabul edin" söylemi yatmakta değil midir? "Soykırımı telaffuz etmekten kaçındı" sevinçli söylemlerini hayretle karşılıyorum. Daha ne desin adam, "sizi soykırımcı katiller" diye bağıracak değildi ya? Kızılderililer ile Ermenileri kıyaslaması bile ayağa kalkıp protesto etmemiz gereken bir herze iken, alkışlıyoruz, ne garip! Ne kolay gaza geliyoruz yahu! "Barak HÜSEYİN Obama" derken bile katışıksızlıklarını kaç derece ile ifade edeceğimi bilemediklerim bazıları göğüslerini kabartmaktan patlayacak gibi oluyorlar. Boru mu yahu? Dünyanın süper gücünün başında "Hüseyin" var!!! Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Evet Obama taze kan değildir. Amerikanın çıkarları ne gerekiyorsa onu yapacaktır. Sadece farklı bir yol izlenecektir , amaçlarında herhangi bir değişiklik yoktur. Burada soykırım sözcüğünden kaçınmış olması ülkesinde, tarihlerinde ilk defa ermenilere bu konuda yazılı güvence vermiş olması gerçeğini değiştirmiyor. Rum patriği ile ayrı kapalı kapılar ardında görüşmüş olması, ruhban okulu açılmasını meclise taşımaları ,öğrencilerle yaptığı görüşme de kürtler ve israil-filistin ile ilgili sorulara politik cevap vermesi, açıkça gösteriyor ki bildikleri yolda ilerliyorlar. Biz de avunup duralım: -"Vay be ne kadar da samimilerdi bizimkilerle , bize değer veriyorlar , herhalde isteklerimizi de yerine getirirler" diye N e de olsa duygusal milletiz. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Rum patriği ile ayrı kapalı kapılar ardında görüşmüş olması, ruhban okulu açılmasını meclise taşımaları ,öğrencilerle yaptığı görüşme de kürtler ve israil-filistin ile ilgili sorulara politik cevap vermesi, açıkça gösteriyor ki bildikleri yolda ilerliyorlar. Evet, bunları da eklemek gerek. Bunlar önemli göstergeler... Amaç köprüyü tutan Deli Dumrul'a (tabii ki Türkiye oluyor) para ödemeden köprüden geçmek... Geçtikten sonra da köprüyü kendi yönetim kurulu başkanlığında şirketleştirmek... Yani, globalleşme belki de gerçekten kaçınılmazdır ama, ortaklıksa da güçlü ortak olmak şart. Boyun eğen, az bir paya razı olan ortak kısa sürede kapıda bekleyen teşrifat görevlisine dönüşür. Bunlar büyük şirketlerde yaşanan olaylardır. Büyük ortağa boyun eğip holdingleşen ve şirketi holding tarafından yutulup dış kapının mandalı haline gelenler gerçekten vardır. Amerikalılar da bu holding işlerini iyi bilirler, bu konuda profesyoneldirler. Dünyada tröst diye dev bir kapital çarkını icat eden Amerikalılardır. Yok ben antikapitalist filan değilim, sadece uyanık olmaktan yanayım... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2009 Vatan gazetesinden Mehmet Tezkan "OBAMA YOU CAN DEDI WE CAN DIYEBILECEKMIYIZ"diye yazmis,bu tipik bir Obama ******** cok Obama'nin bize dikte ettirmeye calistigi seylerin altina imza atilmasidir. Obama,Ermeniler konusunda;'görüslerimde bir degisiklik olmadi' diyerek;Ermeni iddialarini kabul ettigini acikca söylemistir.Ruhban okulunun acilmasi icin verdigi mesaj ortadadir.Obama Türkiye'den Afganistan'da gerektiginde savasacak asker istemektedir,bizim agizlari keyiften kulaklarina varan yöneticilerimiz ise Obama'ya bu yönde acik kapi birakmislardir.Kore'de Amerikan cikarlari icin sehit olan yüzlerce askerimiz gibi simdi de Afganistan'da Amerikan cikarlari nedeniyle askerimize talip olmaktadirlar. Obama'nin gelisini,koltuklari kabararak kutlayanlar,iktidar yandaslari Obama'nin konusmalarinda ki mesajlari görmezden gelerek sözümona AKP yönetimine bir paye vermekteler.Obama herkese mavi boncuk dagitmistir.Obama'nin konusmalari cok ustaca hazirlanmis konusmalardir ve tuzaklarla doludur,Obama ülkesinin cikarlari icin her renge boyanmaktan kacinmaz,kacinsaydi Afganistan'daki savasin devam edecegini söylemezdi.Kacinsaydi Basbakan Erdogan'in ayagina kadar gitmezdi.Arap krali Abdullah otel odasinda oturarak hem Cumhurbaskanini hemde basbakani ayagina getirtmisti,Atatürk'ün kabrinide tziyaret etmemisti,Obama hem Anitkabire gitti hemde basbakanin ayagina,bunlarin hepsi birer stratejidir.Obama AMerika Birlesik Devletlerinin baskanidir ve onun sarfettigi her kelime Amerikan cikarlari gözetilerek sarfedilen sözlerdir.Amerika baskanlari sahte kahramanliga soyunmazlar. Yok efendim!Birbirlerine Abdullah ve Hüseyin diye hitap etmisler,Türk usulü basbakanla vedalasti tarzi yaklasimlar yagciliktan öte birsey degildir ve gercekleri halkin gözünden kacirmaktir,eger bunu medya yapiyorsa o medyanin ic yüzünün arastirilmasi gerekir. Obama söyleyeceklerini söyledi,uyarilarini yapip, takip etmemiz gereken yolu göstererek gitti.Onun gelisine sevinip gidisine üzülenler,onun gelisinden siyasi rant saglamaya calisanlar ve onlarin yandaslari bu kritik mesajlari hep yanlis anlatacaklar cünkü onlara verilen görev bu yöndedir. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Zaman zaman vurgulamaya çalıştığım AB - ABD farkları bir kez daha gözler önüne serildi. Bir kere AB, Türkiye'de Atatürk'ün yok olmasını, heykellerinin aynen Lenin heykelleri gibi sökülmesini, resimlerinin kaldırılmasını, anayasadan Atatürk ilkelerinin tamamen çıkmasını ister. Böylece Milli Mücadele ruhu, Misakı Milli bilinci yok olsun ister. ABD ise, eğer yeni bir taktik ve tuzak değilse, bunu istemiyor. İkincisi, AB Türkiye'nin Sevr sürecine girip parçalanmasını ister. Türkiye topraklarından bir Ermenistan'a, bir Kürdistan'a, gerekirse bir de Suriye'ye pay çıkacağını düşünür. Yani tabii Yunanistan'ın gözü de İzmir ve İstanbul'da ama, yok artık, o kadar uzun boylu da değil! Zaten parçalanmadan sonra kalan Batı Anadolu AB uydusu olacağı için, önemli değil. ABD ye geldiğimizde; Kürt ve Ermeni kartlarını evet o da oynuyor. Ama bu kartları sadece açmakla tehdit etmek için koz olarak elinde tutuyor. Yani Türkiye'yi susta durdurmak için bu kozlarla tehdit etmek istiyor. Çünkü ABD Türkiye'nin güçlü olmasını istiyor, zayıf düşmesini değil. Jandarmanızın herhalde zayıf düşmesini istemezsiniz. Yoksa görevini yapamaz. Yani bu AB ile ABD nin danışıklı bir siyaseti de olabilir elbette, "sen ölümü göster, ben de sıtmaya razı edeyim" gibi... Uluslararası arenada olur böyle vakalar... Normaldir. Yapılması gereken uyanık olmak, dış empozelere göre değil, kendi ulusal bilinci ile hareket etmek. Fakat ne yazık şimdiki idareciler, dış empozeleri bir şeylerinde boncuk bulmuş gibi sevinçle karşılıyorlar... "Aaa! Ne güzel ya! Biz de Atatürk'ten kurtulmak istiyoruz, bunlar da bize bunun yolunu gösteriyorlar! Biz de dini gerekleri devletin resmen tanıması yoluyla laikliği rafa kaldırmak ve sözde yerinde duruyor olsa da etkisiz eleman haline getirmek istiyoruz, bunlar da bunun yollarını gösteriyorlar." Açıkça söyleyeyim: Bunlar "Türkiye" daha doğrusu "Anadolu İslam Cumhuriyeti" ni resmen ilan edecek filan değiller. Böyle bir amaç ve niyetleri de yok. Bunlar Erbakan'ın "Adil düzen(*) gelecek. Ama kanlı mı kansız mı? Yumuşak geçiş mi olacak..." ne saçmalamıştı tam hatırlamıyorum, böyle bir şeyler gevelediği sözlere "tatlı, yumuşak, kansız olacak" yanıtını vermiş olan, bu iki taktikten ikincisini benimsemiş ve uygulamaya koymuş olan, onun öğrencileridir. Sinsi, uyuşturmacı, alıştırmacı ve uyutmacı bir taktik yürütüyorlar... (*) Adil düzen'in şeriat olduğunu eklemeyi gereksiz görmüştüm ama, yine de belirteyim... Ha, tabii ki bunların amaçları şeriatın isimsiz kahramanı olmak filan değil, onu kullanarak iktidarlarını tek parti iktidarına dönüştürmek, ülkenin tapusunu ebediyete kadar üzerlerine geçirmek. Muhaliflerini "ezeli ve ebedi muhalefet" e mahkum etmek. Din iktidarını bir kurdun mu, gerisi kolay. "Münafıklar, din düşmanları, zındıklar" dedin mi, ne muhalefet kalır ortada, ne bir şey. Çünkü dinde bunların yaptırımları ağırdır. Üstelik hiç bir davranışını kanıt göstermeye gerek yok, sırf yaptığın fikir beyanlarına dayanarak bu suçlamalar yapılabilir. Yani tabuları, dogmaları iktidara geçirdin mi, deme keyfine iktidarın! Sür sefanı artık... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Türkiye bu ziyaretin ardindan cok farkli görevleri üslenecektir,bekleyip görecegiz.Umalim ki bu görevler ülkemizin cikarlari dogrultusunda olsun.saygilarla Bu görevlerin ülke çıkarına olabileceğine inananlar, inananı geçtim ihtimal dahi verebilenler, Gülen ümmeti ve çakma demokratlardır. Vatanına sahip, milletine ve tarihine saygılı hiçkimse çıkıp da bunlardan gelecek faydaya tenezzül etmez. Amerika bize ne zaman kaşıkla verse, kepçe ile almadı mı? Ne değişti? ...ABD politikaları başkana göre değişmez. ... Fakat tabii ki Atatürk ve laiklik söylemleri sahte bir cazibe oluşturmak amaçlı da olabilir. Başka bir manevrayla da Türkiye'yi sıkıştırmak isteyebilirler. Örneğin "biz Kızılderilileri katletmenin utancı ile yüzleştik, her ülke bunu yapmalı" söyleminin ardında "biz nasıl Kızılderilileri katlettiysek, siz de Ermenileri ve Kürtleri katlettiniz, bunu kabul edin" söylemi yatmakta değil midir? "Soykırımı telaffuz etmekten kaçındı" sevinçli söylemlerini hayretle karşılıyorum. Daha ne desin adam, "sizi soykırımcı katiller" diye bağıracak değildi ya? Kızılderililer ile Ermenileri kıyaslaması bile ayağa kalkıp protesto etmemiz gereken bir herze iken, alkışlıyoruz, ne garip! Ne kolay gaza geliyoruz yahu! "Barak HÜSEYİN Obama" derken bile katışıksızlıklarını kaç derece ile ifade edeceğimi bilemediklerim bazıları göğüslerini kabartmaktan patlayacak gibi oluyorlar. Boru mu yahu? Dünyanın süper gücünün başında "Hüseyin" var!!! Tam da bunları yazmaya gelmiştim, eline sağlık. Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Obama geldi CORVUS ŞARABI içti Corvus lojistik in sahibi mutluluktan uçtu Obama KAYISI dedi Malatyalılar sevinçten havlara uçtu Obama CONRAD OTEL de kaldı "Güvenli" otel oluverdi işleri açıldı Hayırlı olsun Obama geldi O BANA gelmedi 1 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2009 Obama'ya kadar,hicbir Amerikan baskani,gerek kendi ülkesinde gerekse eger Türkiye'ye gelmislerse,Türkiye Cumhuriyeti Devletini bu denli tehdit edip asagilamadi ve sömürge muamelesi yapmadi. Tarihinizle yüzlesin,diyen hicbir Amerikan baskani cikmadi bugüne kadar.Bush bile böyle söylemedi,Bush'un bazi imali konusmalarini biz söyle demek istedi ,böyle demek istedi diye yorumluyorduk.Ama Obama resmen hemde Milletin meclisinde bunu söyleyip üstelik alkis aldi.Kimler vardi mecliste?Kimler yoktu ki;tüm devlet erkani oradaydi.Kimileri locada kimileri salonda Obama'yi dinlediler.Obama bize acik acik;Ermenistan sinir kapisini ACIN dedi.Obama bize acik acik;Tarihinizle yüzlesin dedi.Obama bize acik acik;Kürdistandan bahsetti.Daha ne yapmasi gerekirdi ki?Obama'nin Türkiye'ye gelisi dostluk ziyareti degildi.Emirlerini ilk elden verebilmek amacini tasiyordu,emretti ve gitti.Peki ne oldu sonra?Sarkisyan dedi ki;Ermeni sinir kapisi ön sartsiz olarak Ekim ayinda acilabilir.Azerbaycan neden tepki koydu Türkiye'ye?Cünkü Azerbaycan arkdan hancerlenmisti. Kamer Genc bugün;Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdogan,denilen adamlar Türkiye'yi yönetecek kapasitede adamlar degildir dedi,ve cok dogru dedi.Kamer Genc gibi bir milletvekilimizin olmasindan bir Türk vatandasi olarak gurur duymaktayim.Dik duran egilmeyen ve dobra dobra konusan yani kivirmayan bir kisilik. saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.