Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 16 yıl NASA’lıya iş yok 15 Mart 2009 NASA’lıya iş yok Beyin göçü panelinde konuşan ve ABD Uzay ve Havacılık Dairesi’nde (NASA) astronotların sağlığı üzerinde çalışan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, "370 gündür Türkiye’deyim. Bütün üniversiteleri, özel sektörü dolaştım. Çok büyük devlet büyüklerimize ulaştım ve iş bulamadım" dedi. GENÇ MÜSİAD’ın düzenlediği "Beyin Göçü" panelinde konuşan ABD Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’da çalışan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, babasının rahatsızlığı nedeniyle Türkiye’ye dönmek istediğini ancak iş bulamadığını söyledi. Doç. Çiftçioğlu, "370 gündür Türkiye’deyim ve 1 Nisan’da NASA’ya dönmek mecburiyetindeyim. 370 günde bütün üniversiteleri, özel sektörü dolaştım. Çok büyük devlet büyüklerimize ulaştım ve iş bulamadım" dedi. Dört gün önce Türkiye’nin en önemli devlet adamlarından birinin kapısını çaldığını anlatan Doç. Çiftçioğlu, şunları söyledi: Meslek şovenizmi "Patentlerimi, 200’ü aşkın bilimsel yayınımı anlattım. Ama, ’Bak evladım. Bir pırlanta bulursun, yüzük, kolye yaparsın. O pırlanta kaldırım taşı büyüklüğünde ise hiçbir yere sığmazsın. Sen geri dön’ yanıtını aldım. Büyüğümüzün elini öpüp odasından çıktım." Türkiye’nin teknolojisini oluşturacak grubun beyin göçüyle karşı karşıya olduğunu belirten Çiftçioğlu, "Benim konum kalp damar hastalıkları ve böbrek taşları. Ben astronotların sağlığıyla çalışan bir bilim insanıyım. Bir şeyler yapmaya geldim ama asıl beyin göçü şimdi gerçekleşecek" dedi. "Beyin göçü kanayan bir yaradır" diyen ve 1998’den beri NASA’da çalışan Doç. Çiftçioğlu, Türkiye’de meslek şovenizmi yapıldığını belirterek, "Ben bir biyolog olarak Tıp Fakültesi’nde doktora yapmanın acısını çok çektim. Burası benim alanım sen giremezsin dediler. Bu bir şovenizmdir" diye konuştu. Nobel Tıp Ödülü’ne aday olmuş NASA’da, bilim dünyasına adını duyuran Neva Çiftçioğlu, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra master ve doktorasını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji’de tamamladı. 1991’de doktora sonrası Finlandiya’da Kuopio Üniversitesi Biyoteknoloji Bölümü’nde eğitimini sürdürdü. Nanobakterilerin böbrek taşına sebep olduğunu bularak, Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterildi. Doç. Çiftçioğlu, ABD-Rusya ortak uzay araştırmalarında aktif görev yapıyor. Finlandiya’dan doçentlik alan Doç. Dr Çiftçioğlu, İskandinav bilim ödülüne de layık görüldü. Yeliz ÖZ / İSTANBUL
Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 16 yıl Bu hanımefendi herhal bizimle dalga geçiyor. Biz burada bilimcileri evrimci diye suçlayıp şutlama ve ülkeyi üçüncü lige düşürme savaşı veriyoruz, yok, üçüncü ligde bile böyle çağdışı Abdülhamitten kalma istibdat rejimleri kalmamıştır artık, hanımefendinin derdine bak! Önce tesettürü öğren, tesettürü! Müslüman memleketinde salyangoz mu satacaksın? (Gülücük koymaya içim elvermedi, kara mizah smilisi yok muydu?)
Gönderi tarihi: 15 Mart , 2009 16 yıl Bu çok üzücü bir durum.Sadece tesettürle açıklanabilecek bir durum değil. Üniversite yıllarımda okuduğum üniversite de bölümlerin kürsü başkanları da aynını yaparlardı. Aynı konu ve bölümdeki diğer profların görüşlerini yazdığınızda o dersten geçmeniz pek mümkün olmaz kağıdı okumaya bile gerek duymadan o dersten bırakılırdınız. Böyle profları olan bir ülke de başka ne beklenir ki. Bu durum her geçen gün katlanarak artıyor ve değişik boyutlarda kendini gösteriyor.
Gönderi tarihi: 18 Mart , 2009 16 yıl diğer profların görüşlerini yazdığınızda o dersten geçmeniz pek mümkün olmaz Egonun önünü almak bazen neredeyse imkansız. Bilimcilerin kişilikleri bazen düş kırıklığı yaratabiliyor. Örneğin büyük bir matematik ve fizik dahisi olan Gauss'un genç bilimcilerin buluşlarına karşı ne denli acımasız bir hor görüş sergilediğini okuduğumda bayağı sarsılmıştım. Dünyada körü körüne hayran olunacak bir tek kişi bile hiç yaşamamıştır! İnsan, ne diyeyim...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.