71.517.100

 

Türkiye İstatistik Kurumu, (TUİK) 31 Aralık 2008 itibarıyla nüfus sayım sonuçlarını açıkladı.

 

Türkiye nüfusu 71 milyon 517 bin 100 kişi olarak belirlendi. Nüfusun 35.901.154’ünü erkek, 35.615.946’sını ise kadınlar oluşturuyor. 2008’de yıllık nüfus artış hızı binde 13.1 olarak gerçekleşti.

 

Büyüyen, küçülen iller

 

2008 yılında 81 ilden 55’inin nüfusu artarken, 26 ilin nüfusu azaldı. Nüfusu azalan ilk üç il Bilecik (binde -53.5), Kütahya (binde -31.4) ve Isparta (binde -29.9) oldu. 81 il içinde nüfus artış hızı en yüksek olan ilk üç il ise Yalova (binde 82.6), Tekirdağ (binde 56.6) ve Hakkári (binde 48).

 

Yüzde 75’imiz kentte oturuyor

 

Ülke nüfusunun yüzde 75’i il ve ilçe merkezlerinde yaşıyor. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet eden nüfus 53 milyon 611 bin 723, belde ve köylerde ikamet eden nüfus ise 17 milyon 905 bin 377. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il yüzde 99 ile İstanbul, en düşük olduğu il ise yüzde 32.2 ile Bartın.

 

İstanbul 12 milyon 697 bin

 

Nüfusun yüzde 17.8’i yani 12 milyon 697 bin 164 kişi İstanbul’da ikamet ediyor.

Toplam nüfusun sırasıyla yüzde 6.4’ü Ankara’da, yüzde 5.3’ü İzmir’de, yüzde

3.5’i Bursa’da, yüzde 2.8’i Adana’da yaşıyor. Ankara’nın nüfusu 4 milyon 548

bin, İzmir’in 3 milyon 795 bin, Adana’nın 2 milyon 26 bin kişi oldu. Türkiye’de

en az nüfusa sahip ili olan Bayburt’ta ikamet edenlerin sayısı 75 bin 675

kişi.

 

Nüfusun yarısı 28.5’ten küçük

Ortanca yaş erkeklerde 28’ken, kadınlarda 29. Nüfusun yarısı da 28.5 yaşından küçük. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin ortanca yaşı 28.4’ken, belde ve köylerde ikamet edenlerin ortanca yaşı 28.6.. Nüfusun yüzde 66.9’u 15 ile 64 yaşları arasında. 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun yüzde 66.9’unu oluşturuyor. Türkiye nüfusunun yüzde 26.3’ü 0-14, yüzde 6.8’i ise 65 ve daha yukarı yaş grubunda bulunuyor.

 

Kilometrekareye 93 kişi

 

Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen "Bir kilometrekareye düşen kişi sayısı"

Türkiye genelinde 93 kişi. Bu sayı illerde 12 ile 2 bin 444 kişi arasında

değişiyor. İstanbul 2 bin 444 kişiyle nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu il.

İstanbul’u 413 kişiyle Kocaeli izliyor. Yoğunluğun en az olduğu il 12 kişiyle

Tunceli.

 

Nüfusa göre en çok kadın Rusya’da

 

Dünyada toplam nüfusun yüzde 49.7’sini kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de olduğu

gibi dünya genelinde de erkek nüfusu kadınlardan fazla. Ancak dünyada kadınların

daha fazla olduğu ülkeler de var. Rusya, Almanya, Avustralya, Yunanistan,

İtalya, Finlandiya gibi ülkelerde kadın sayısı erkekleri aşmış durumda.

Bu ülkeler arasında başı Rusya çekiyor. Rusya’nın yüzde 46.26’sını erkekler,

yüzde 53.73’ünü kadınlar oluşturuyor. Rusya’da 65.7 milyon erkek, 76.3 milyon

kadın bulunuyor.

 

Avustralya’da ise kadın sayısı erkek sayısından 100 bin fazla. Almanya’da da

erkek nüfusu 40 milyon 478 bin 53’ken, kadın nüfusu 41 milyon 922 bin 943 kişi.

Ayrıca Brezilya’da 95 milyon kadın varken, erkek nüfusu kadın sayısından 3

milyon daha az. Yunanistan’da ise kadın nüfusu 5 milyon 456 bin 32 kişiyken,

erkek nüfusu 5 milyon 250 bin 258 kişiden oluşuyor. İtalya’da kadın nüfusu 29

milyon 676 binken, erkek nüfusu 28 milyon 471 kişi. Finlandiya’da ise 2 milyon

563 bin erkek, 2 milyon 675 bin kadın bulunuyor.

 

Alıntı: Hürriyet

Aciklanan nüfus oranlari ve bilgiler nüfusun yüzde 75'inin kentlerde yasadigi dolayisiyla kirsal kesimlerdeki nüfus oraninin cok düsük oldugu gercegini ortaya koymustur.Bu ne demektir;

-Bunun ortaya cikardigi gercek iktidarin veya iktidarlarin kirsal kesimlerde ki yasam standartlarini gelistirememis olmalari ve ziraata gerekli yatirimlarin ve önemin verilmemis oldugunu anlatiyor.Avrupa ülkelerinde ise bizde ki gibi göc olayi yasanmiyor,nedeni de orada ki yönetimlerin kirsal yörelere gerekli yatirimlari yapmis olmalari,hayat standartlarinin gelistirilmis oldugunu ziraate ve hayvanciliga önem verildigini göstermektedir.Ziraat ve hayvancilik bir ülkenin hayat damarlarinin en önemlisidir eger bu hayat damari yeteri kadar oksijen ve kan dolasimi saglanmíyorsa dümura ugrar yani islevligini yitirir buda vücudun ölmesi veya kismen felce ugramasi demektir ki Türkiye'de maalesef durum böyledir.Yani iktidarin pempe tablosu sahici degildir bir aldatmacadir,gercek ise köylünün cok vahim bir durumda oldugu ve mecburen topraklarini elinden cikarip kentlere hücüm ettigidir.Nüfus istatistikleride bunu dogruluyor zaten.

 

 

saygilarla

Nufusun 75% nin kentlerde yasamasinin en buyuk etkenlerinden birinin, koylerde yasam standardlarinin kentlere oranla cok dusuk olmasi ve is imkanlarinin kisitli olmasindan kaynaklaniyor... 21.ci yuzyila girdigimiz su zamanda halen ulkede batisindan doguya baktigimizda bir cok koyde elektirik, su, yol, okul, ve hastane yoktur.. mesela karadenizde halen insanlar koyden sehire giderken kendi imkanlariyla yaptigi asma kopruyu kullanmakta can pazari, doguda halk kisin hastaneye gitmek icin kayiklarla hasta tasimakta.. Tarimcilik deseniz zaten olu vaziyette adamlar yazin calisip kisin kazandigini yemekte... Okula gitmek icin k.metrelerce yol katedilmekte bazi yerlerde belki halen lisede yoktur.. Universitete genelde sehirde oldugu icin halk ister istemez koylerden kentlere goc etmekte.. Istanbulun nufus oraninda artmasinin nedeni ise daha cok yatirimlar Istanbula yapildigindan diger sehirlere oranla is imkanlarinin daha fazla oldugundan olsa gerek.. Nufus sayiminda dikkatimi ceken bir noktada bazi illerde nufusun 50. bini gecmedigi neden bu iller komsu illere dahil edilmiyor ?? Fazla ilimiz olacagina az ve yasam standardlarinin daha yuksek iller olmasi daha mantikli degilmi ....??

saygilar