Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2008 16 yıl Dağbaşını Duman Almış Avcılar’da eşkıya terörü böyle yaşandı 2 Aralık 2008 Ali AKSOYER/İSTANBUL Avcılar’da eşkıya terörü böyle yaşandı İstanbul Avcılar’da polis kıyafetiyle bir müzikholü basan beş kişi, konsomatris C.K.’yı götürmek istedi. C.K.’nın direnmesi üzerine saçlarından sürükleyerek bir otomobile sokan beş saldırganın yaptıkları güvenlik kameralarına kare kare yansıdı. AVCILAR’da polis kıyafetiyle müzikhol basan beş kişi saçlarından sürükleyerek götürdükleri 25 yaşındaki konsomatris kadına tecavüz etti. Birinin üstünde polis tepe lambası bulunan iki otomobille 24 Ağustos gecesi Firuzköy Yolu, No 73’de bulunan Esen 2 müzikholüne gelen saldırganlar, ellerinde silah ve coplarla içeri girdi. Asayiş kontrolü yapacaklarını söyleyen şüpheliler, müzikhol çalışanlarını dövdü. İçeride 10 dakika kalan saldırganlardan bazıları inandırıcı olmak için müşterilerin kimliklerini kontrol etti. Saldırganlardan biri konsomatris C.K.’yı götürmek istedi. Direnen genç kadını saçlarından yakalayan saldırgan, dışarıdaki araca kadar yerde sürükleyerek götürdü. C.K.’yı zorla otomobile bindiren sahte polisler uzaklaştı. Ertesi gün polise başvuran C.K., götürüldüğü evde altı saat boyunca üç kişinin tecavüzüne uğradığını söyledi. Gözyaşları içinde ifade veren C.K. "Beni Avcılar’da bir eve götürdüler. Burada bana üç kişi sabaha kadar altı saat tecavüz etti. Daha sonra bana evimin adresini sorup önüne bıraktılar. Ayrılırken eğer polise gidersem öldüreceklerini söyleyerek tehdit ettiler" dedi. C.K., saldırganlardan birinin bir hafta önce müzikhole gelip kendisini dışarı çıkartmak isteyen ve bunun üzerine personel tarafından dışarı atılan Yusuf adlı kişiye benzediğini söyledi. Polis işletmede bulunan güvenlik kameralarından otomobillerin plakalarını belirledi. Yusuf K.(26), Cesim G.(28), Yıldırım A.(19), Mehmet D.(24), Hakan F.(30) gözaltına alındı. Şüphelilerin Gasp Büro Amirliği’ndeki sorgularında Yusuf K. ile Cesim G.’nin olaydan bir hafta önce müzikholda tanıştıkları C.K. ile dışarı çıkmak isteyince personel tarafından dövülerek dışarı atıldığı belirlendi. İntikam için müzikholü basıp çalışanları dövdükleri ve C.K.’yı kaçırdıklarını söyleyen şüpheliler, tecavüz suçlamasını kabul etmedi. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gelen C.K., kendisine tecavüz eden Yusuf K. ile Cesim G.’yi teşhis etti. Polis üçüncü tecavüzcü ile baskına karışan diğer iki kişiyi arıyor.
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2008 16 yıl Cesareti şurdan alıyorlar: Birileri gösteri yapıyoruz diye alenen, saatlerce, kameraraların ve polisin önünde suç işliyor, araba yakıyor, işyeri yağmalıyor ve polis saatlerce seyrediyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, polis bu durumda ateş açar. Önce uyarı ateşi, sonra hedef gözeterek ateş eder. Bu budur. Fransa'da da böyle yapılmıştır, dünyanın her yerinde böyle yapılır. Göz göre göre, alenen suç işleme özgürlüğü Türkiye'den başka dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur. Bunu yapmadığınız, seyrettiğiniz zaman o ülkede olabileceklerin bir sınırı yoktur...
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2008 16 yıl Yazar Bunu yapan polis olsa bile polisin bu olayi yapan polise en sert sekilde müdahale etmesi gerekir.. hic bir polisin olayi bu sekilde müdahale etme hakki yok.. vatandaslar olaya neden müdahale edemiyor? etmemesinin nedeni bizim polisin böyle müdahale edebilecegi bilincinde oldugu icin.. bunlar cesareti nerden aliyor demirefe´nin de dedigi gibi polisin önünde saatlerce bir kadin bicaklanirsa ve bu olaylar sürekli yasaniyor olmasi birilerine dehset verirken birilerinede cesaret veriyor.. demek oluyorki polis kurumunun kendini gelistirecek birikime sahip degil.. sahip olabildigi hergecen gün yetkilerin biraz daha artirilmasi.. buda onlara üc beden büyük gelmektedir! eskiyada bunun farkinda? Dağbaşını Duman Almış!
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2008 16 yıl Dağ başını duman almış Şehir içini eşkiya sarmış adlı nihavent makamındaki şarkımızın bu güftesini hatırlatarak sözlerime başalamak istiyorum ama başlayamıyorum...bitiriyorum
Gönderi tarihi: 2 Aralık , 2008 16 yıl polisin önünde saatlerce bir kadin bicaklanirsa ve bu olaylar sürekli yasaniyor olmasi birilerine dehset verirken birilerinede cesaret veriyor.. Evet bunu iyi hatırlattın. Geçtiğimiz yıllarda Adana'da bir adam kadını elindeki bıçakla sokakta defalarca yaraladı. Polisler de sadece izledi. Bu kültürün en ağır ayıbı budur. "Erkek bu, beygirdir, tepse de yeridir" anlayışı. Bu sözün iltifat olarak algılanması bile mümkündür, böyle çarpık bir kültür. Bir Avrupa ülkesinde ise bıçakla birini tehdit eden birini fırsat buldukları anda vururlar, hem de direk beyninden vururlar ki bir hareket yapıp bıçağı kullanamasın diye. Ben bununla ilgili çok belge nitelikli polis videosu kaydı izledim. Polisler adamı konuşturuyor ve oyalıyorlar. Adam polislere kızıp cevap yetiştirmek için rehineden ayrıldığı anda sniper tetiğe basıyor ve adam anında boş çuval gibi yere yığılıyor. Polis dağılan beyin parçalarını görüp olumsuz etkilenmemesi için hemen koşup rehinenin yüzünü kapatıyor. Uygar dünyada işler böyle yürür. "O da insan" demezler. Çünkü evrime inanırlar. Ademin eğe kemiğinden yaratılan Havva dogmalarına değil...
Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2008 16 yıl Uygar dünyada işler böyle yürür. "O da insan" demezler. Çünkü evrime inanırlar. Ademin eğe kemiğinden yaratılan Havva dogmalarına değil... Evrime inanmayı uygarlık olarak tabir edenlerde varmış demekki..."ben çok medeniyimdir çünkü atalarım maymun" kimmiş o evrime inananlar hangi ülkeden bahsediyorsun en koyu katoliklerin yada yahudilerin olduğu ülke ve eyaletlermi? Sahi evrimi anayasalarının yada hukuk kanunlarının birinci maddesi yapan kaç ülke var? Neyse konu bu değil,konu bir kadının polis kimliğine bürünmüş şehir eşkıyaları tarafından ulu orta kaçırılması ben burda yaşanan hadiseden çok olay anında seyretmekle yetinen kişilere dikkat çekmek istiyorum.Yahu bu ne korkaklıktır bu ne cesaretsizliktir yada bu ne sahipsiz bırakılmışlıktır..Bir Allah'ın kulu kolunu kıpırdatmazmı? "Kimlik sorun" diyor Celalettin Cerah polis yeleği zor temin edilen bir şey değil,ama insanlar kimlik sormaya bile korkar olmuş.. Saçlarından sürüklenerek bir kadın götürülüyor bırakın müdahale etmeyi "mesel nedir" bile diyemeyen insanlar.. Yazık çok yazık...
Gönderi tarihi: 3 Aralık , 2008 16 yıl Yazar Evrime inanmayı uygarlık olarak tabir edenlerde varmış demekki..."ben çok medeniyimdir çünkü atalarım maymun" kimmiş o evrime inananlar hangi ülkeden bahsediyorsun en koyu katoliklerin yada yahudilerin olduğu ülke ve eyaletlermi? Sahi evrimi anayasalarının yada hukuk kanunlarının birinci maddesi yapan kaç ülke var? Neyse konu bu değil,konu bir kadının polis kimliğine bürünmüş şehir eşkıyaları tarafından ulu orta kaçırılması ben burda yaşanan hadiseden çok olay anında seyretmekle yetinen kişilere dikkat çekmek istiyorum.Yahu bu ne korkaklıktır bu ne cesaretsizliktir yada bu ne sahipsiz bırakılmışlıktır..Bir Allah'ın kulu kolunu kıpırdatmazmı? "Kimlik sorun" diyor Celalettin Cerah polis yeleği zor temin edilen bir şey değil,ama insanlar kimlik sormaya bile korkar olmuş.. Saçlarından sürüklenerek bir kadın götürülüyor bırakın müdahale etmeyi "mesel nedir" bile diyemeyen insanlar.. Yazık çok yazık... "Kimlik sorun" diyor Celalettin Cerah polis yeleği zor temin edilen bir şey değil, SORMUS Celalettin Cerrah 'Polise kimlik sorun' dedi ama.. 02/12/2008 Avcılar'da kendilerine polis süsü veren saldırganların bir kadını kaçırması üzerine İstanbul Eniyet Müdürü Cerrah, 'Polislere kimlik sorun' dedi. Ancak bunu deneyen bir avukat daha önce dayak yedi. Avukatın açtığı dava ise polislerin duruşmaya gelmemesi yüzünden ilerlemiyor. Avukat Uğur Poyraz: Polise kimlik sormak cesaret ister __________________ Cerah polis yeleği zor temin edilen bir şey değil BIRE BIR POLIS YELEGI TEMIN ETMEK SUCTUR Burda polis yelegi temin etmeye calisan bunlar cocukda degil bedenleride kücük olsun.. evet bu noktada polise kimlik sormaya kalkan halkimiz bu durumu sikayet etmeden ihbar etmeden neden korkuyor.. ülkemizde polis kurumunun kendini gelistiremedigi gibi halkimizda üzerine düsen sivil denetimi yapamamaktadir.. buda bu tür eskiyalar bir gün sivil halkimiza zarar verirken yarinda polisimize verebilmektedir.. buda su demektir polisin basarisi vede kendi güvenligi acisindanda olaylara kendisinin görevli bir sivil kurum gibi bakmalidir..
Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2008 16 yıl "ben çok medeniyimdir çünkü atalarım maymun" Yo hayır, "ben çok akıllıyım, çünkü atalarım bakteri ve algler!" Bu nasıl? Bakteri ve algler en başarılı olmuş organizmalardır çünkü. İlk canlılar olmalarına karşın, bugün de en yoğun canlı türlerini oluştururlar. Atalarının maymun olduğunu iddia eden Darwin de buna dahil, tek bir insan yoktur! Kuzenlik söz konusu...
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl İçerisinde 135 sözcük olan bir metinde, sadece bir sözcüğe takılmak ve ona karşı bir değerlendirme yazmak nasıl bir zihin yapısı ürünü? diye sorarsak, o sözcük "evrim" olunca, yanıt kolay. Yanıt veriyorum: "Dogmatik bir zihin." Çünkü evrim, dogma yıkan bir düşüncedir. Dogmasını atmaya kıyamayanları, dogmasına sıkı sıkı sarılanları (ve forumdaşlarımı tenzih ederim, bu lafım başkaya: dogmalardan nemalananları) hemen ele verir. İnsan kültürünü evrim kadar aydınlatan, dogmalardan özgürleştiren bir fikir hareketi daha olmamıştır. Dünyada gerçekleşmiş en büyük fikirsel devrimdir. Yanında relativite fizik devrimi bile çok çok sönük kalır. Ancak Aristo göğünün kristal kubbelerini gümbür gümbür yıkan Kepler ve Galile kuşağının astronomi devrimi ile kıyaslanabilir. Hani turnusol kağıdı vardır, bir sıvıya batırırsınız ve rengi kırmızılaşırsa sıvının asit, mavileşirse baz olduğunu ortaya koyar. Aynı öyle. Bir insanın zihninin ne derece dogma esiri olduğunu anlamak için "evrim" deyin yeter...
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl Tüm gözlemler canlıların (bitkiler ve hayvanlar) doğanın besleyemeyeceği sayı ve hızda çoğaldığını göstermektedir. Öyle ki, her kuşakta bireylerin pek çoğu erginlik çağına ulaşmadan yok olmaktan kurtulamaz. Bir türdeki bireylerden hangilerinin yaşamı sürdüreceği, hangilerinin yok olup gideceği nasıl belirlenmektedir? Canlılar dünyasında bir eleme düzeneği işlemektedir. Bu elemede "RASLANTI" ya da "ŞANSIN" rolü yok değildir. EVRİM TEORİSİ SİTESİ. Tavsiye eder (bakılmasını) ve "KURBAN" bayramını düşünmenizi salık veririm... Not. Konu;dogma...
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl Yazar Tüm gözlemler canlıların (bitkiler ve hayvanlar) doğanın besleyemeyeceği sayı ve hızda çoğaldığını göstermektedir. Öyle ki, her kuşakta bireylerin pek çoğu erginlik çağına ulaşmadan yok olmaktan kurtulamaz. Bir türdeki bireylerden hangilerinin yaşamı sürdüreceği, hangilerinin yok olup gideceği nasıl belirlenmektedir? Canlılar dünyasında bir eleme düzeneği işlemektedir. Bu elemede "RASLANTI" ya da "ŞANSIN" rolü yok değildir. EVRİM TEORİSİ SİTESİ. Tavsiye eder (bakılmasını) ve "KURBAN" bayramını düşünmenizi salık veririm... Not. Konu;dogma... KURBAN" olmadan yasamina devam ettiremezmisin?
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl 'İsmail'ler hep kurbandır, 'Halil'ler emre mutî Evladını kestirirmi? Büyük Rabb'ın Şefkati O'nun indinde tek makbul: İbâdının niyeti Zira varmaz huzura kan, ne derisi ne eti... Yunus Emre Gördük.
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl Yazar 'İsmail'ler hep kurbandır, 'Halil'ler emre mutî Evladını kestirirmi? Büyük Rabb'ın Şefkati O'nun indinde tek makbul: İbâdının niyeti Zira varmaz huzura kan, ne derisi ne eti... Yunus Emre Gördük. Ne anlamaya calistin bu kelimelerden veya neyi anladin güzelce ac izahat etmeye calis Sayin 'sarıgöl
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl Şu an, ne anladığımı, neyi anlamaya çalıştığımı, çok sevdiğim Yunus Emre'nin bir şiir'i ile izah edeyim. Gözsüze fısıldadım Sağır sözüm işitmiş Dilsiz çağırıp söyler Dilimdeki sözümü Saygılar...
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl Yazar Şu an, ne anladığımı, neyi anlamaya çalıştığımı, çok sevdiğim Yunus Emre'nin bir şiir'i ile izah edeyim. Gözsüze fısıldadım Sağır sözüm işitmiş Dilsiz çağırıp söyler Dilimdeki sözümü Saygılar... korkularin ve zevklerini Yunus Emre'yi karistirmadan izahat edebilirsin.. biraz gayret!
Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2008 16 yıl korkularin ve zevklerini Yunus Emre'yi karistirmadan izahat edebilirsin.. biraz gayret! Balık kavağa çıkmış Zift turşusun yemeğe Leylek koduk doğurmuş Baka şunun sözünü Yunus. Korkuların ve zevklerin "YUNUS'U" da " MÜSLİM", izahatıda güzel yapar anlayana ve bizlerde (inananlar) mübarekten alıntı yapar,bir sayfa tutacak olan yazımızı bu satırlarda (dörtlük) anlar ve anlaşılmasını sağlamaya çalışırız,maksat muhabbet olsun, yoksa haddimize'mi değilmi...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.