Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

17iw8.jpg....art440x330wfwlzrotaofarev7.jpg

 

 

 

 

21uu5.jpg

 

 

 

37xu1.jpg...baby1gm9.jpg

 

 

 

 

19ny7.jpg

 

 

 

 

80476059hk7.jpg...4344xq5.jpg

  • 8 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Çocuklar bu oyunların adını bile bilmiyor

 

Çocukların severek oynadığı sokak oyunları unutulmaya yüztuttu.

 

Birçok çocuk, yağ satarım bal satarım, çelik-çomak, uzuneşek, topaç,aşık, körebe, bezirganbaşı gibi oyunların ismini dahi bilmiyor.

 

 

 

Uzmanlar ise bilgisayar ve televizyona mahkûm olançocukların sosyal ve fiziki gelişiminin olumsuz etkileneceğini belirterekanne-babaları uyarıyor.

Çok değil yaşı 20'nin üzerinde olanların çocukluğundasokak aralarında ve evlerinin bahçelerinde oynadığı bu oyunların yerinibilgisayar oyunları aldı.

Kentleşmeyle birlikte şehirlerde devasa binalarınyükselmesi, çocukların oyun alanlarını daralttı.

 

 

Tüm bunlara ilköğretimçağındaki çocukların iyi bir gelecek için birçok zorlu sınava hazırlanması daeklenince sokak oyunları unutuldu.

Yapılan değişik çalışmalarla oyunlarhatırlatılmaya çalışılsa da istenilen sonuç alınamıyor.

 

 

Bilgisayar oyunlarındaki şiddete dikkat çeken Memory CenterNöropsikiyatri Merkezi Klinik Psikoloğu Hande Sinirlioğlu Ertaş, sokakoyunlarının çocukların kişisel gelişimine olumlu katkı yaptığına dikkat çekti.

 

Evde sürekli bilgisayarla oynayan çocuğun arkadaşlık kuramayacağına işaret edenErtaş, bu tarzda yetişen çocukların hayatlarının ilerleyen dönemlerindetoplumla sosyalleşemediğinin altını çizdi.

 

 

Oyuncak ve oyunun çocuğun beş duyu organını hareketegeçireceğini bildiren Klinik Psikoloğu Ertaş şöyle konuştu: "Çocuklarınkalem, kaşık tutması, şişe açması, düğme açma-kapaması, ip bağlaması, bisikletebinmesi, çeşitli spor aktivitelerine katılması gelişimlerini hızlandırır.

 

 

Oyun,çocuğun sosyal gelişiminin sağlıklı olması uyum ve işbirliğini ve paylaşmayıöğrenmesine sebep olur. Oyun, çocuğun kas sistemini geliştirirken, birikenenerjisinin boşalımını ve günlük yaşamdaki gerilimden kurtulmasını dasağlar."

 

 

 

UNUTULAN BAZI OYUNLAR

 

Bezirganbaşı:

 

Bezirganbaşı tekerlemesi ile ebe seçilir. Oyuncular seçilen2 ebenin kolları altından tekerleme eşliğinde geçerler.

 

Başta verilen isimleribilemeyenler ebelerin arkalarına geçerler ve 2 farklı takım oluşturulur.

Ardından ortaya bir çizgi çizilir ve 2 takım çizginin gerisine ip ile kimdüşecek çekişmesi yapar.

 

 

 

Mendil kapmaca:

 

 

 

Ortada mendili tutacak biri seçilir. Sonra çocuklar 'aldımverdim ben seni yendim' oyunuyla iki gruba ayrılırlar.

 

Çizgilerden çıkış yapançocuklar arasında mendili yakalayan yakalayamayanı mendille ebelemeye çalışır.

 

 

 

Yedi kiremit:

 

 

Ortaya yedi kiremit konur, 2 gruba bölünen çocuklar bunu topatıp isabet ettirerek yıkmaya çalışırlar.

İlk deviren diğer grubu topla vurmahakkını kazanır. Topla en çok kişi vuran grup kazanır.

 

 

 

Seksek:

 

Herkes tarafından bilinen seksek oyunudur. İlk gidiş bitincesondan başa dönüş yapar.

Başta çift ayak gidiş dönüşün ardından tek ayak giderve tamamladığı karelerin içine ismini yazmaya başlar.

Başkasının kutusunabasmadan gidiş dönüşü bitiren oyunu kazanır

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

aff4c0da6f4d75655f87058.jpg

 

Çocuklar her yaşta farklı gelişimsel özellikler gösterirler. Bu değişiklikler vücudun farklı yerlerinde, farklı hızlarda ve değişik yaşlarda gerçekleşmektedir. Bu doğrultuda çocukların hangi yaşlarda hangi gelişim özelliklerini gösterdiğinin bilinmesi gerekmektedir.

 

 

Hayatın ilk 2 yılında çok hızlı bir büyüme söz konusudur. Fiziksel büyümelerinin yanı sıra motor gelişimleri de bu dönemde son derece hızlıdır. 3–4 yaş çocukları kendi bedenlerini tanımaya başlarlar ve hareket yeteneklerini de anlamaya başlarlar. Bu dönem çocukların çıraklık dönemi dediğimiz bir dönemdir. Vücut acemiliği yaşarlar.

 

 

Beceri gelişimi yavaş yavaş ilerlediği için çocuklar kırarak, bozarak, kirleterek, dağıtarak öğrenirler. Zaten kırmak bozmak dağıtmak da gelişimlerinin bir parçasıdır. Başta hiç bir yaptıkları mükemmel olmaz çünkü organizasyon becerileri de tam anlamıyla gelişmemiştir.

 

 

3 – 4 yaş, çocuğa bunları öğretmek için uygun bir zamandır. Fakat dağıtırken toplamayı bozdukları bir şeyi onarmayı ya da onarmak gerektiğini de öğretmek kendi kişilik gelişimleri için yararlı olacaktır.

 

Oyun oynamanın çocuk gelişiminde sayısız etkileri vardır. Oyun yoluyla çocuk; en güçlü ve doğal dürtülerinden biri olan saldırganlık dürtüsünü boşaltma olanağı bulur, dikkatini bir noktaya toplamayı ve becerilerini organize etmeyi kavrayarak, kendisini ifade etmeyi, sözlü olarak ifade edilenleri anlamayı öğrenir.

 

 

Oyun çocuğa yeni sözcükler kazandırır; sorumluluk almayı, işbirliği yapmayı ve paylaşmayı öğretir. Oyun sırasındaki aktivite çocuktaki kas gelişimini hızlandırır ve güçlendirir. Oyunu paylaştığı arkadaşlarıyla yaşadıkları, toplu yaşam için gerekli olan kuralları benimsemesini hızlandırır. Böylece çocuk farklı sosyal rolleri deneme, duygularını dışa vurma olanağını bulur ve başka nesneler ya da insanlarla ilişkilerini inceler.

 

 

Çocuk, düşünmeyi ve kendi başına karar vermeyi öğrenir, hayal gücünü, becerilerini ve yaratıcılığını geliştirerek kendini tanır.

 

 

Sokak oyunları, çocuğun bolca açık havada koşması, hareket etmesi anlamına gelir ki fiziksel gelişimine bu durumun katkısı büyüktür. Üstelik böylece çocuk doğaya da yakınlaşır.

 

 

Açık hava oyunlarında çocuğun gürültü yapmaması gibi bir sınırlama olmadığından çocuk özgürce sesini, bedenini kullanabilecek, bu da onun farklı deneyimler kazanmasını sağlayacaktır. Ayrıca çocuk böylece enerjisini de dışa vurmuş olur.

 

 

Sokak oyunları çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine de katkı sağlar. Bu oyunlar içinde çocuklar belirli kurallara göre hareket etmek ve grup içinde hem kendi duruşlarını belirlemek hem de arkadaşlarına göre davranış geliştirmek durumunda kalırlar. Bu da onların sosyal becerilerini geliştirir.

 

 

Günümüzde çocukların yaşamında oyun oynamanın yerini televizyon seyretme ve bilgisayar oyunları almaktadır. Bunlar çocuğun göz önünde olması nedeniyle çoğu kez aileler tarafından da tercih edilmektedir. Böylece çocuk sokağa çıkmamakta, evde oturarak daha güvenli bir ortamda bulunmaktadır. Ancak bu durum çocuğun sosyal iletişimini azaltmaktadır. Paylaşma duygusunu ortadan kaldırmaktadır.

 

 

Ayrıca çocuğu fiziksel olarak pasif hale getirmektedir. Bundan da öte sürekli oturmakta olan çocuk sıkıldığı için sürekli yemek ihtiyacı hissetmektedir. Hareket etmeyen ve sürekli yiyen çocuk şişmanlamaktadır. Bu nedenle de günümüzde şişman çocuk sayısı hızla artmakta ve bu çocukların erken yaşlarda şeker hastalığı, hipertansiyon gibi çok önemli sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır.

 

 

Böylece çocuğun hem fiziksek hem de ruhsal sağlığında bozukluklar ortaya çıkmaktadır. Ebeveynler çocuğun aktivitesinin azaldığını düşünerek çocuklarını yüzme, tenis kursları gibi spor aktivite eğitimlerine göndermektedirler.

 

 

Bunlar sokakta oynamanın çocuğa sağladığı yaraları vermemekte, çocuk yine koruma altında ve paylaşmadan yaşamını sürdürmektedir. Ayrıca yaptığı aktivite de haftalık 2–3 saatle sınırlı kalmakta ve sağlık açısından da katkı sağlayamamaktadır.

 

 

Bu nedenle ebeveynlerin, çocukların bilgisayar ve televizyon kullanımlarını dengeleyebilmeleri için sınırlar koymaları ve bu sınırları hayata geçirmeleri gerekir.

 

 

Son 25 yılda ergenlerde dikkat eksikliği, davranış bozuklukları, duygu durum bozukluklarında ciddi bir artış olduğuna dikkat çekilmektedir. Bunun nedeni çocukların zamanlarının büyük bölümünü yetişkin gözetimi altında geçirmeleridir ve özgürce hareket edememektedirler.

 

 

Ailelerin çocuklarını özellikle oynatmamalarının nedenlerinden biri de çocuğun kendinin kirlenmesini veya etrafı kirletmesini önlemektir. Çocuklar hayatı yani çevrelerindeki her şeyi tanımak isterler.

 

 

Gerekirse bir pikniğe gidildiğinde özgürce koşup oynayacak, gerekse evde kendi yemeğini yerken etrafa döküp saçacak gerekse de resim yaparken bütün eli yüzü boya olacaktır. Bütün bunlar çocuğun hayata alışması, etrafını tanıması için yapması gereken unsurlardır.

 

 

Beceri gelişimi henüz tamamlanmadığı için de yaptığı her türlü işte mutlaka kirlenecektir. Kirlendikçe öğrenecektir. Çocuk kirlenecek diye ona fırsat verilmediği takdirde gereksinim duyduğu gelişmelerden geri kalması kaçınılmaz olacaktır. Çocuğun gelişimini en iyi şekilde tamamlayabilmesi için ona her türlü fırsatın verilmesi gerekmektedir.

 

Anne babalar çocuklarını sürekli temiz görmek isterler. Çocukların temizliği annelerin en hassas olduğu konulardan biridir. Sadece kendilerinin temizliğinin yanı sıra giydikleri kıyafetlerin oynadıkları oyuncakların dokundukların yerlerin bile tertemiz olmasını isterler. Anneler bunu isterken çocuklarının sağlığını korumak için bunun böyle olması gerektiğini savunurlar.

 

 

Ancak bu çevrenin kirlenmesinden hoşlanmaya annelerin bir savunma mekanizması olabilir. Çünkü anneler çocuklarını temiz ve çevreyi temiz tutabilirler. Ancak onların oyunlarını engelleyerek kendinin ve çevrenin kirlenmesini engellememelidirler. Çünkü çocuk ve etraf yeniden temizlenebilir. Ayrıca çocukları sürekli temiz tutmak yerine onlara temizlenmeyi öğretmek daha doğrudur. Çünkü kirlenmeden bir hayat öğrenilemez.

 

Çocuk oyun çocuğu (4–6 yaş) dönemine geldiğinde sokakta oynamalı, kirlenmeyi bilmeli, kendini temizlemesini, zamanla kirlenmemeyi öğrenmelidir. Daha önceden kendini ve etrafını temizlemeyi öğrenen çocuk sokağa çıktığında da zamanla çevreyi de temizlemeyi hatta kirletmemeyi öğrenecektir.

 

Kirlenmeyen çocuk, sadece sosyal ve beceri yönünden zayıf kalmayacak aynı zamanda mikroorganizmalarla az karşılaştığı için bağışıklık sistemi tam gelişemeyecek ve farklı ortamlara çıkmak zorunda olduğunda çeşitli hastalıklara maruz kalacaktır.

 

 

Ayrıca günümüzde mikroorganizmalarla fazla karşılaşmayan çocuklarda organizma kendi kendine savaş açmakta ve şeker hastalıkları, hormon hastalıkları ve alerjik hastalıklar sıklığında büyük bir artış görülmektedir.

 

 

Çocuklar etrafı kirleterek öğrenmelidir fakat bunun bir sınırı olmalıdır. Anne baba her koşulda çocuğa kural koymalı ve bu koyduğu kuralların arkasında durmalıdır. Ayrıca bu sınırında çocuğa açıklanması gereklidir. Aynı zamanda etraf da kirlendiyse onu toparlanması gerektiği çocuğa anlatılmalı ve gösterilmelidir.

 

 

Bunları yaparken ebeveynlerin son derece sabırlı olmaları gereklidir. Çocuğa kural koyulurken ve yapacakları anlatılırken ona asla kızmamaları gerekmektedir.

 

 

Sonuç olarak; çocukların ruh ve beden sağlığı iyi ve becerikli bir erişkin olmasını istiyorsak onların evde ve sokakta oyun oynamasını sağlamamız gereklidir.

 

 

Oyun konusunda onları engellemek yerine onlara yapması gerekenleri öğretmek, sadece kişiyi geliştirmek açısından değil aynı zamanda iyi bir toplum yaratmak içinde önemlidir.

 

 

Prof. Dr. Betül Ersoy

Gönderi tarihi:

Nerde eski oyunlar...Yeni nesil bilmiyor,unutuldu..

 

El el epelek,elden çıkan topalak

topalağın yarısı,yedi koyun derisi

hık mık sen bu oyundan çık :)

 

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.