Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 16 yıl YA ŞİMDİ YA ASLA! The Bucket List (2007) // "hayatınızın değerini sizi örnek alanlarla ölçebilirsiniz" Son bir yıldır izlediğim en muhteşem film diyebilirim.. Düşünsenize filmde sinemanın iki devi aynı zamanda iki emektarı ve ikiside erkek başrol,kendi başına apayrı bir tarz olan Jack Nicholson ve sinemanın bilge oyuncusu Morgan Freeman tamda kendilerine yakışanı yapıyorlar bu filmde..bir hayat dersi veriyorlar.. film normalde bir dram ama içerisine komedi serpiştirilmiş bir dram öyle ki bazı sahnelerinde gülmekten gözleriniz yaşarırken bir çok sahnesinde tam bir hüzün yaşıyorsunuz....ve filmin sonunda ağlayacağınız garanti.. Son derece zengin ve aynı zamanda şımarık yaşlı milyoner Edward Cole (Jack Nicholson) sahibi olduğu hasteneye kanser tanısı ile yatırılır huysuz milyoner aynı odada kendisi ile aynı kaderi paylaşan zenci bir araba tamircisi Carter Chambers'le (Morgan Freeman) paylaşmak zorunda kalır.İlk önceleri onunla aynı odada kalmak istemesede asistanları bu kuralı kendisinin koyduğunu söyleyip onu ikna ederler.. Etrafında pervane gibi dönen doktorlar gelip ona altı ay ömrü kaldığını söylediklerinde umursamaz gözüksede psikolojik olarak bir yıkıma uğrar...işin ilginç yanı oda arkadaşıda tıpkı kendisi gibi ömür biçilmiş bir kanser hastasıdır.. Bir sabah uyandığında Carter'ın bir liste yaptığını görür ona ne yaptığını sorduğundaysada şöyle bir yanıt alır.. -okula giderken öğretmenimiz bize nasıl öleceğinizi bilmek istermisiniz diye sormuştu,%96 hayır yanıtını verdi bense %4 lük kesimin içerisindeydim oysaki şimdi nasılda yanıldığımı fark ettim..o listedede hayatım boyunca hep yapmak isteyipte yapamadıklarım yazılı.. aynı listeye Edward Cole'de kendi isteklerini ekler artık 13 maddelik bir listeleri vardır...ve bunları yaşayabilmek için birlikte hastaneden ayrılırlar.. Listede yazılı olan herşeyin aslında cevabı vardır ve hiç birşey imkansız değildir.. Mesela,dünyanın en güzel kızını öp böyle bir hedefi nasıl gerçekleştirebilirleki diye düşünürken müthiş bir cevapla gülümsüyorsunuz yada ne biliyim.. Sırf hayrına bir yabancıya yardım et... Karnın ağrıyıncaya kadar gül.. Dünyanın en yüksek dağına tırman.. Birde Carter'ın Edward'a sorduğu çok anlamlı ve hepimizin samimi bir şekilde yanıt vermesi gereken sorular.. 1. Yaşamında mutluluğu yakalayabildin mi? 2. Senin yaşamın başkaları için de mutluluk kaynağı oldu mu? Bu film muteşem mutlaka izleyin
Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2008 16 yıl Admin Genelde Morgan Freeman ve Jack Nicholson filmlerini kötü olsalar bile kaçırmam... Bu filmde onlardan biriydi... Filmi çok sevdiğimi söyleyemem ama bu ikilinin birlikte oynadıklarınu duyunca birden bire hafif depresif olmuştum... Film yukarda anlatılanların dışında kendi içinde pek fazla bir sürükleyiciliğe sahip değil ama genede boş zamanınız varsa izleyin derim...
Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2008 16 yıl Yazar Genelde Morgan Freeman ve Jack Nicholson filmlerini kötü olsalar bile kaçırmam... Bu filmde onlardan biriydi...Filmi çok sevdiğimi söyleyemem ama bu ikilinin birlikte oynadıklarınu duyunca birden bire hafif depresif olmuştum... Film yukarda anlatılanların dışında kendi içinde pek fazla bir sürükleyiciliğe sahip değil ama genede boş zamanınız varsa izleyin derim... Filme haksızlık yapmayalım,bence harika
Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2008 16 yıl Admin Filme haksızlık yapmayalım,bence harika Sanat bakıldığı yöne göre hekese farklı ışıldadığı için herkesin farklı anlaması ve yorumlaması normaldir. Benim sevmemem o filmin kötü olduğunu veya haksızlık yapıldığı anlamına gelmez: Sadece benim tarzıma uymadığı anlamına gelir ve hala sizin en iyi filminiz olma özelliğinide taşıyabilir... Film veya sanat kritiği yaptığınızda unutmamanız gereken şey her filmin veya her sanat eserinin bir seveni veya fan'i vardır. Bu nedenle haksızlık yapmayalım demek yerine neyin size göre daha iyi ve daha güzel anlatıldığını yazarsanız diğer üyelere daha çok yardımcı olur ve ortaya daha anlatılmış bir film kritiği çıkar. Sadece küçük bir betimleme yapayım dedim, çünkü aynı cümle bir çok filmden sonra kullanılmış... Her filmle başka bir kişiliğin içinde kendimi aradığım o bilinmez ve içgüdüsel balondan bir türlü çıkamadığım anlarda olmuyor değil hani...! Saygılar
Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2008 16 yıl ben bu filme tekk gitmiştim bir ara uyumuşum... bi dahaki sefere babaannemi de götürürüm böyle filmlere ----------- ama yine de tatlı tonton bi filmdi diyerek tatlıya bağlayayım
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2008 16 yıl Yazar Sanat bakıldığı yöne göre hekese farklı ışıldadığı için herkesin farklı anlaması ve yorumlaması normaldir. Benim sevmemem o filmin kötü olduğunu veya haksızlık yapıldığı anlamına gelmez: Sadece benim tarzıma uymadığı anlamına gelir ve hala sizin en iyi filminiz olma özelliğinide taşıyabilir... Film veya sanat kritiği yaptığınızda unutmamanız gereken şey her filmin veya her sanat eserinin bir seveni veya fan'i vardır. Bu nedenle haksızlık yapmayalım demek yerine neyin size göre daha iyi ve daha güzel anlatıldığını yazarsanız diğer üyelere daha çok yardımcı olur ve ortaya daha anlatılmış bir film kritiği çıkar. Sadece küçük bir betimleme yapayım dedim, çünkü aynı cümle bir çok filmden sonra kullanılmış... Her filmle başka bir kişiliğin içinde kendimi aradığım o bilinmez ve içgüdüsel balondan bir türlü çıkamadığım anlarda olmuyor değil hani...! Saygılar Bence bu filmde oldukça başarılı bir hayat dersi var,zaten başrolde iki yaşlı oyuncunun olmasıda bu yüzdendir,sonuçta genç insanlarda kanser olabiliyor.. Ama yaşantınız boyunca neleri kaçırdınız kısmını ancak hayatını sürmüş kişiler öğretebilir.. Diğer konuya gelince tabiki kişilere göre değişir beğenip beğenmeme,ben pek fazla tv programları izleyen biri değilim fırsat buldukça film izlerim hatta bunun için kendime zaman bile yaratırım ve sadece burada gerçekten beğendiğim filmlerin tanıtımını yapıyorum yoksa her izlediğim filmi tanıtmaya kalksaydım,sinema kısmı yalnızca bana ait olurdu
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2008 16 yıl Admin Bence bu filmde oldukça başarılı bir hayat dersi var,zaten başrolde iki yaşlı oyuncunun olmasıda bu yüzdendir,sonuçta genç insanlarda kanser olabiliyor..Ama yaşantınız boyunca neleri kaçırdınız kısmını ancak hayatını sürmüş kişiler öğretebilir.. Diğer konuya gelince tabiki kişilere göre değişir beğenip beğenmeme,ben pek fazla tv programları izleyen biri değilim fırsat buldukça film izlerim hatta bunun için kendime zaman bile yaratırım ve sadece burada gerçekten beğendiğim filmlerin tanıtımını yapıyorum yoksa her izlediğim filmi tanıtmaya kalksaydım,sinema kısmı yalnızca bana ait olurdu ben benden (BEN) bahsetmiyorum... ne söylediğimi anlamadığını düşünüyorum... herneyse... Saygılar
Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2009 15 yıl Jack NICHOLSON ve Morgan FREEMAN.İki devi buluşturan romantik bir komedi.Filmin pragmanlarında geçen bu.Filmin kendisinde ise anlatılan çok farklı.Komedi demek çok zor.Dram en güzel tanım.Milyoner Edward ve araba tamircisi Carter'in yolları;kendilerine biçilen ömür ile keşişir.İki kanser hastasının,rtledikleri ve tüm yapamadıklarını,listeleyip yaşadığı bir altı ay.İzlemediyseniz,mutlaka izleyin. Film ‘in Adı: Şimdi Ya Da Asla Tür: Dram / Komedi Yönetmen: Rob Reiner Görüntü Yönetmeni: John Schwartzman Senaryo: Justin Zackham (Kitap) Oyuncular: Jack Nicholson, Morgan Freeman, Serena Reeder, Sean Hayes, Jonathan Mangum, Beverly Todd, Rob Morrow Yapım: 2007, ABD Yapımcı: Justin Zackham, Travis Knox Muzik: Marc Shaiman Film Süresi: 1 saat, 36 dk. Vizyon ‘a Giriş Tarihi: 1 Şubat 2008
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.