Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2006 19 yıl Sevmek... "Sevmek" dedim. "Yoluna ölmek" dedi. "Yol" dedim. "Alıp başını gitmek" dedi. "Gitmek" dedim. Bir "Ahh" çekip, "Dostlardan ayrılmak" dedi. "Dost" dedim. Durdu. Bana baktı. "Dost" diye mırıldandı. "Yüreğime nasıl koysam bilemediğim" dedi. "Yürek" dedim. "Dünyaları içine sığdıramadığım" dedi. "Dünya" dedim. "Hayatın bir yüzü" dedi. "Yüz" dedim. "Ardında ne gizli bilemediğim" dedi. "Giz" dedim. "Hep çözmeye çalıştığım" dedi. "Çalışmak" dedim. "Bitmeyecek öykü" dedi. "Öykü" dedim. "Binlercesini içimde gizliyorum" dedi. "Gizlemek" dedim. "İşte, her şeyin bitimi" dedi. "Şey" dedim. "Sevda" dedi. "Sevda" dedim. "Peşinden koştuğum" dedi. "Koşmak" dedim. "Hayat, bir maraton" dedi. "Hayat" dedim. "Öyle kısa ki!" dedi. "Niçin kısa?" diye sordum. "Yaşanacak çok şey var, zaman yok" dedi. "Yaşanması gereken ne var? " diye sordum. "Aşk" dedi. "Kaç kere?" diye sordum. "Bin kere" dedi, "Milyon kere" "Neden bir kere değil?" diye sordum. "Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk" dedi. "Önce ona varsan olmaz mı?" diye sordum. "Keşke olsa" dedi, "Ama önce yoğrulmak gerek" "Acı çekmek mi?" diye sordum. "Evet, aşk acısında yok olmak" dedi. "Yok olunca!" dedim. "İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın" dedi. "Gerçek aşk!" dedim. "Büyük o!" dedi. Durdum. Durdum. Ve sustum! "Neden sustun?" diye sordu. "Yüreğim titredi sanki" dedim. "Neden?" diye sordu. "Bilmiyorum" dedim. "Büyük O!" "Evet" dedi, "Büyük O!" "Nerede?" diye sordum. "Her yerde" dedi. "Nasıl?" diye sordum. "Yüreğini aç" dedi. "Yüreğimi açmak!" dedim. "Bir tebessümle bak her şeye" dedi. "Tebessüm" dedim. "Her kapının anahtarı" dedi. "Kapı" dedim. "Girmeden bilemezsin" dedi. "Ya korku!" dedim. "Bilinmeyenden korkar insan" dedi. "Ben bilmiyorum" dedim. "Neyi?" diye sordu. "Ben'i" dedim. "Sen kimsin?" diye sordu. "Ben kimim?" diye sordum. "Sevgiyle beslenensin" dedi. "Kimin sevgisiyle?" diye sordum. "Büyük O'nun" dedi. Durdum. Durdum. Yine sustum. "Kimsin?" diye sordum. "SEN'im" dedi.
Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2006 19 yıl "Dost" dedim. Durdu. Bana baktı. "Dost" diye mırıldandı. "Yüreğime nasıl koysam bilemediğim" dedi. "Tebessüm" dedim. "Her kapının anahtarı" dedi. sende var olan anahtari, sakin kaybetme marti.. tesekkürler
Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2006 19 yıl Garip Dünya Bu dünya nereye gidiyor böyle Herşey yalan olmuş bu garip dünyada. Hayal bile kurmak imkânsız, Bu imkânsızlık dolu dünyada. Sahil kenarında balık tutan Yaşlı adamın gözleri kadar uzak , Artık mutluluktan sevgiden. Nereye gidiyor böyle Sessizlik için de bu garip dünya Sevgiden dostluktan eser kalmamış Artık gün batımında sessizce Sahile vuran dalgalar gibi Sessizliğe gömülüyor bu dünya. Sanki acının kuşattığı sessiz bir sokak gibi Yalnızlığa itiliyor bu zavallı garip dünya.
Gönderi tarihi: 4 Mayıs , 2006 19 yıl Sana Senle Sensiz Sohbetlerde- Dalıp gitmek gece bakışlarının içine Maviliğinle yıkanmak Yoğrulmak gözyaşlarınla ..... Sessizce.......................... Şu sessizlik İçerimdeki serinlik Ve avuçlarımda alev Ruhum yarım Umudum ay ışığında saklı yine Titriyor bedenim Yağmura hasret.......................... Günaydın Güne gülen yanımla başladım günaydın Güne sözümle başladım günaydın Güne neşemle başladım günaydın Güne rengarenk başladım günaydın Güne (yine sensiz) ama seninle başladım günaydın....... Ayfer Ersoy
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.