Şimdi, gerek Maraş, Malatya, Çorum, Sivas katliamlarının, 1977 1 Mayıs'ının anılması hatırlanması karşısında öfkeden yerinde duramayan. Bazı siyasi partiler ve organizasyonların efendilerinden aldıkları talimatlarla organize ve icra ettikleri katliamları içi boş ve kimsenin suçlanamayacağı biçimde "provakasyon oldu" safsatasıyla geçiştirmeye çalışanların gözünden. Dünya tarihindeki önemli katliamlara o milletlerin mensubu olarak uyarlanmış halleriyle bakış.

 

 

Auschwitz Provakasyonu

Yüce Alman Yargısı'nın haklarında tutuklama kararı verdiği sanıkların cezalarını çektikleri Auschwitz'te. Bir kısım kökü dışarda hainlerin provakasyonları sonucu milletimizin vicdanında derin yaralar bırakan üzücü hadiseler yaşanmıştır. Her ne kadar güvenlik görevlileri olaylar sırasında hakkaniyeti ve soğukkanlılığı elden bırakmamış olsalarda. Provakatörlerin ısrarlı gayretleri ve teşvikleri karşısında güvenlik güçlerimiz olayları yatıştırmakta yetersiz kalmıştır. bunun sonucu 6 milyon sanık çıkan olaylarda hayatını kaybetmiştir. Bugün sözüm ona insanlık adına bu elim olayı yeniden gündemimize sokup milletimiz tarihindeki acı hatıraları yeniden kaşımak isteyen, milletin birliğini ve beraberlerini bozamaya çalışan provakatörler tarihten hiç ders almadıklarını göstermektedir.

 

Bu zihniyettekilerin Almanya gazeteleri olarak uyarlanmış gazetelerindeki başlıklar ;

 

"AUSCHWITZ'DE BÜYÜK PROVAKASYON" - "GİZLİ EL SAHNEDE" - "POLONYA VALİSİ DOKTOR FISHER PROVAKATÖRLERE SERT ÇIKTI.."BAŞARAMAZSINIZ !" - " ORTALIĞI KARIŞTIRAN BARAKA TEMSİLCİSİNİN ARKASINDA KİM VAR?"

 

 

 

Ruanda Olayları

 

Vatanına milletine yürekten bağlı. Çileşek cefakar bir o kadarda sulhperver Hutu halkı bugün mesnetsiz ve maksatlı iddialarla karalama girişimlerine maruz kalmaktadır. 1994 senesinde 3 ay süren provakasyonlar sonucunda Hutu'lar ve Tutsi'ler arasında çıkan karşılıklı çatışmalarda 800.000 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Tutsi liderlerinin halkı gereken, tahrik eden, milli ve manevi değerlerine hakaret eden sözleri karşısında sessiz kalmamayı ödev bilen Hutu halkının haklı tepkisinin önüne geçilmek istenmiş ve provakasyonlarla halkımız karşı karşıya getirilmiştir. Halkı yatıştırmak için radyodan halka seslenen Hutu liderlerinin sözleri bir kısım çevreler tarafından maksatlı olarak çarpıtılmaktadır. Provakasyona prim vermmemek ve ülkemizi karıştırmak isteyen Tutsi liderlerinin amaçlarına ulaşmasına engel olmak için halkı çatışmalara katılmamaya ve ormanda ağaç keserek memleket için faydalı işler yapmaya çalışan Hutu ileri gelenlerinin radyoda yaptıkları konuşmalara (Bütün Uzun Ağaçları Kesin) o yüce insanlara büyük bir haksızlık yapılarak, başka mecralara çekilmektedir (Tutsi'ler Hutu'lardan daha uzun boyludur C.N.). Böyle insanlık dışı karalamalar karşısında bendesel sağlıkları dahi zarar gören Hutu liderlerinin bugün Fransa'da ikamet etmeleri onları karalayanların ayıbı değilmiş gibi. Hutu liderlerinin Fransa tarafından desteklendiği gibi utanmaz arlanmaz kimselerin iftiraları milletimizin zihnine zehir tohumları ekmek maksadından başka birşey değildir.

Gazete başlıkları ;

 

"FELICIEN KABUGA'DAN İFTİRALARA TOKAT GİBİ YANIT; RADYOMUZ ORMANCILIĞIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKMEK İSTEMİŞTİ " - "İFTİRALARIN ARKASINDAKİ ASIL MAKSAT NE?"- " ELİNDE PALAYLA KAMERALARA YAKALANAN SALDIRGANIN BURNU SAHTEYMİŞ"- "TUTSİ'LERİN ARKASINDA BRUNDİ Mİ VAR ?"

 

Tiananmen Vakası

15 Nisan günü , enflasyon, işsizlik ve baskıcılığı protesto ettikleri bahanesiyle kışkırttıkları işçi ve öğrencileri Tiananmen meydanında toplayan provakatörler 2600 insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Olaylarından başından beri soğukkanlı ve olgun davranan güvenlik güçleri, kalabalığı kışkırtan provakatöerleri engellemek için her türlü tedbirii aldı. Güvenliği sağlamak, olayların büyümesini önlemek vatandaşın dükkanlarına zarar gelmemesinin önüne geçmek, kalabalığı şiddet kullanmadan dağıtabilmek için TANKLARLA meydanda tertibat aldı. Polisin kalabalığı dağıtmak için havaya ateş açtığı ve tankların yer değiştirmek için hareket ettiği sıralarda çıkan kargaşada 2600 vatandamışımız hayatını kaybetti. Bugün modern yüzüyle memleketimizin gözbebeği meydanlarından birisi olan Tiananmen'de 14 nisan günü başlayıp 6 Haziran günü sona eren olayları tekrar hatırlatıp. Milletimizin unutmak istediği elim hatıraları tekrar kaşıyıp benzer provakasyonlar peşinde koşanlara , milletimiz prim vermeyecektir.

Gazete başlıkları ;

 

OLAYLARLA İLGİLİ BİR GAZETE BAŞLIĞI YOK BU GAZETELERDE.

 

....

 

Uyarlanabilecek olay çokta yer yetmez.

Ergenekon katliami

 

seriatcilarin provakasyonları seriatci gaztelerin provakasyonları sayesinde Türkiyeye acimadan ates topu haline getirmeye calisan zihniyetin,, yasarken insanlari iftiralarla öldürenler,, bu iftiralara dayanamayan bu insanlarimiz gercek ölümlere gecmistir,, bunun adi iftira Ergenekon katliamidir...

 

 

 

Ergenekon sanığı hayatını kaybetti

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen Kuddusi Okkır, tedavi gördüğü Edirne'de hayatını kaybetti

 

Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır, yaptığı açıklamada, “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildikten sonra hastanede tedavi gören eşinin yaşam mücadelesini kaybettiğini söyledi.

 

Eşi Kuddusi Okkır'ın sabah saat 06.00 sıralarında öldüğünü belirten Sabriye Okkır, TÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde işlemleri tamamladıktan sonra eşinin cenazesini İstanbul'a götüreceğini kaydetti. Okkır, eşinin bir süreden bu yana kanser tedavisi gördüğünü bildirdi.

 

ŞAHİN GEREKEN YAPILACAK

Okkır'ın sağlığı için cezaevinde gerekli tedbirlerin alınmadığı iddialarına yanıt veren Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, olayın incelenmesi için müfeetişler görevlendirdiğini açıkladı. Bakan Şahin, eğer olayda ihmali olanlar varsa cezalandırılacağını vurguladı.ANKA

 

 

Ergenekon katliami

''SETİF KATLİAMI

8 mayıs 1945'te II. Dünya Savaşı'nın bitmesi nedeniyle yapılan kutlamalarda halk bağımsız Cezayir bayraklarıyla sokağa döküldü.

Kutlamalar sırasında Fransız işbirlikçiler öldürülünce Fransa çıkan olayları bastırmak için göstericilere ateş açtı. Katliamda kaç kişinin öldüğü kesin olarak bilinmiyor. Ancak 10 ile 45 bin arasında kişinin hayatını kaybettiği sanılıyor.

Fransa 1959'da, 132 yıl boyunca sömürgesi olan Cezayir'in bağımsızlığını tanıdı. Ama Setif Katliamı başta olmak üzere, iki ülke arasındaki tarihi hesaplaşma hala sonuçlanmadı. ''

 

Fransa ve diğer ülkeler...Katliamlar ve bunu meşru sayanlar!Madımak dediğimize bakmayın;Nazilerin yaptığı katliamları da biliriz,toprakları işgal edilen milletlerin değilde işgal edenlerin szö sahibi olduğu katliamları da biliriz.Ve Irak'ta görülmeyen katliamların sadece bir iki kelimeyle nasıl geçiştirilidiğini de biliriz.

 

''Irak ordusunun baskın düzenlediği bir yetimhaneden yansıyan görüntüler, savaşın öksüz bıraktığı Iraklı çocukların nelerle karşı karşıya kaldıklarını gösterdi. Bağdat'ta bir yetimhanede aç bırakılmış ve çıplak halde 24 engelli çocuk bulundu. Çocuklara işkence ve tecavüzle suçlanan 4 kişi gözaltına alındı.

 

Bağdat'taki yetimhanede, çocuklar çırılçıplak yerde yatıyor, biri ayağından yatağa bağlı.

 

Fotoğraflardan çocukların yetimhanede bulunan onca gıdaya rağmen aç olduğu anlaşılıyor.

 

Söz konusu yetimhane, geçtiğimiz hafta Irak güçleri tarafından basıldı. Çocuklara işkence, hatta tecavüz etmekle suçlanan dört kişi gözaltına alındı.

 

Iraklı uzmanlara göre, yetimhaneler Saddam Hüseyin döneminde çok daha iyi yönetiliyordu.

 

Bugün bu duruma düşülmesinin sebebi yolsuzluk.

 

Savaşın yetim bıraktığı Iraklı çocukların kesin sayısı bilinmiyor. Ama bu sayının her geçen gün arttığı biliniyor.''

 

Faşizm