Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Hani eskilerimiz demiş ya: ayak bir adım atıncaya dek baş dünyâyı dolaşır, diye; şimdilerde ayak bir adım bile atmadan baş dünyâyı dolaşıyor..

 

Ama nasıl bir dünyâ!?

 

Gazete haberlerine, internet medyasına, televizyon programlarına bakarsak bu dünyânın başı da bir sonu da bir: kültür endüstrisi ve bu endüstrinin aslî unsuru olarak metâlaştırılmış cinsellik..

 

Bunun sonucu olarak magazinelleşmiş basın, magazinelleşmiş siyâset, magazinelleşmiş sanat..

 

Gazeteler baldırı çıplak manken dedikodularıyla dolu, siyâsî haberler bile magazinel boyutta ele alınıyor..

 

Son olarak Tayyip ile cinsellik endüstrisinin eski yıldızlarından ünlü bir şarkıcı-oyuncu hanımın söyleşisine tanıklık ettik; sanki memlekette herşey güllük gülistanlıkmış gibi hanımefendi Tayyip’e ipe sapa gelmez sorular soruyor, Tayyip de onu -üstelik kapatılma arifesinde olan- partisine dâvet ediyordu..

 

“Deprem Dede”nin uyarılarına ilişkin olarak alınması gereken tedbirleri konuşmak yerine onu “en seksî erkek” seçen “bir kısım medya”mızda süregelen “Deniz mi daha yakışıklıydı yoksa Mâhir mi?” tartışmasına ise hiç girmeyeceğim..

 

Marks, “Katı olan herşey buharlaşıyor!..” demişti; yanılıyordu: buharlaşmıyor; sıvılaşıyor, lâçkalaşıyor; buhar olup kaybolmuyor; ********* bir ferâset tefrikası hâlinde yüzümüze gözümüze sıçrıyor!..

 

Boğazına kadar kültür endüstrisine, metâlaştırılmış cinselliğe batmış bir çağda ve dünyâda türümüzün arkaik bir saplantısı olan “kadın robot” üretmeyi sonunda başaran insanoğlu çok kısa bir zaman sonra bilimkurgu filmlerini aratmayacak bir makineleşmenin girdabında kaybolacak gibi görünüyor..

 

Son CEBİT fuarında kullanıma sunulan özel bir bilgisayar programı; sanal seks yaparken kaydedilmekten ve açığa çıkmaktan endişe edenler için geliştirilen ve yüz değiştirmeyi mümkün kılan kameralardan sonra bu robot tüm endişeleri giderecek gibi..

 

İmdi bugün îtîbârîyle türümüzün elindeki olanaklar, bilimsel ve teknolojik buluş ve başarılar vb.. önceki nesillerin tecrübe etmediği türden bir yabancılaşmaya doğru bizleri sürüklüyor; insan doğasında bulunan psikopatolojik eğilimlere yenik düşenlerin ıskartaya çıkarttığı şu yaşlı dünyâmız on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl filozoflarının konuştuğu türden farklı bir yabancılaşmayla kendi sonuna doğru koşar adım ilerliyor..

 

Müsaade ederseniz, bendeniz bu yabancılaşma türünü yabancılaşmanın e-hâli biçiminde adlandıracağım..

 

Benim düşünceme göre yabancılaşmanın e-hâli günümüz insanı için hem bir neden hem bir sonuçtur..

 

Standart bir felsefe eğitimi almamış zihinler için birşeyin hem neden hem sonuç olması biraz yadırganabilir; ama bunda yadırganacak birşey yok; şöyle îzah edeyim:

 

Biz felsefeciler, ontojide “kendi kendisinin varlık nedeni olan varlık” biçiminde bir tanımlama kullanırız; metafizikçiler buna “tanrı”yı örnek gösterirler..

 

Ben şu örneği vereyim: para hırsı ve kazanma tutkusu hem bir nedendir hem bir sonuç; çünkü insan kazanmak ister, kazandıkça bu onda birtakım oto-kontrol mekanizmalarını zayıflatır; daha fazla kazanmak ister ve bu zincir böyle uzayıp gider; bu hırs ve tutku kendi kendisinin varlık nedenidir, kendi kendisini sürekli besler, büyütür ve genişletir; bu yüzden hem nedendir hem sonuç..

 

(Gerçi bu örnek de metafizikçilerin örneğine benzedi biraz; bu hırs ve tutku aslında kapitalist sistemin tanrısından başka nedir ki!..)

 

İşte, yabancılaşmanın e-hâli: birkez sanal seks manyaklığına bulaşan ve kendini bu işten alıkoyamayan bir kimsenin, günde en az üç-beş saatini bilgisayar karşısında geçiren ve zamanla insanlarla sosyâl ilişki kurma becerisini kaybeden bir kimsenin; kendi cinsel tercihlerini “özgürce”(!?) yaşayamadıklarından dolayı(!?) birtakım “çet odaları”nda kendilerini tatmin edenlerin, “sanal pasif”lerin, “sanal köle”lerin, “sanal küfürbaz”ların, “sanal karı-koca”ların; eğitimi için gerekli okumaları yapmak yerine Google’dan bulduklarını çalıp çırpan, kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle kendine mâl eden öğrencilerin; internetteki birtakım haber, forum, düşünce sitelerinde veya gazetelerin internet sayfalarında çoğu zaman isimsiz olarak “yorum yapan”(!?), “fikir tartışması”(!?) nâmına bastırılmış egolarını, süperego çatışmalarını döküp saçan kimselerin vb.. vb.. vb.. içinde bulunduğu psikolojik ve sosyâl koşulların hem nedenidir hem sonucu..

 

Kısacası: kültür endüstrisinin metâlaştırılmış cinsellik unsurunun sanal ortama aktarılmasının hem nedeni hem sonucu..

 

İnsan olmanın, birey olmanın en önemli gereklerinden biri olan haz kontrolü mekanizmasının gereğini ve önemini anlayıp uygulamak bir tarafa, yabancılaşmanın e-hâli bu mekanizmanın içini boşaltıyor; daha da kötüsü: bu mekanizmayı hastalıklı bir biçimde yeni baştan içeriklendiriyor; bu mekanizmayı daha yüksek bir haz için daha küçük hazların ertelenmesi şekline dönüştürüyor ve bunu geniş halk kitlelerine benimsetiyor..

 

Oysa ki bu mekanizma bırakın hazzı ertelemeyi, çoğu zaman hazdan vaz geçmeyi gerektirir, ama kime ne!..

 

Yâni örneğin, insanların zaaflarından yararlanmama ilkesi, daha genel bir dile getirişle: “düşene bir tekme de sen vurma” ilkesi, “bu zaaflardan en iyi şekilde yararlanacağın zamâna kadar bekle, sonra işine bakarsın” biçiminde düşünülüyor!..

 

Yâni örneğin, kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle günü kurtarmak isteyen bir öğrenci aslında bu özünden saptırılmış haz kontrolü mekanizmasını kullanıyor: incelediği konuyu etraflıca araştırmak, düşünmek, tartışmak yerine; yâni gerçek bir haz kontrolü mekanizmasıyla kendini kontrol edip enerjisini bu yönde harcamak yerine kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle daha düşük bir enerji harcayarak günü kurtarmaya çalışıyor..

 

Aslına bakarsanız, haz kontrolü mekanizmasının bu şekilde bozuma uğratılması ilk önce, kapitalist toplumdan -marksist toplum kuramının öngördüğü komünist toplum yerine- post-kapitalist topluma geçiş sırasında gerçekleşti, yabancılaşmanın e-hâli ise bu mekanizmayı topyekûn ortadan kaldırıp günümüz insanını hazların kölesi hâline getiriyor..

 

Hazların kölesi olmak ise kaçınılmaz olarak bu hazların en kolay ve en ucuz biçimde tatmînini zorunlu kılıyor ki günümüzde bilim ve teknoloji buna hizmet ediyor..

 

Ve dolayısıyla yabancılaşmanın e-hâli günümüz insanını aşılması güç bir kısırdöngünün içine hapsediyor..

 

Haz kontrolü mekanizmasını kaybeden bir kimse; hazzı en kolay ve en ucuz biçimde tatmin etme peşindeki bir haz kölesi için artık felsefe yapmak da sanatla uğraşmak da siyâsî konularla ilgilenmek de nitelikli ve eleştirel düşünmek de vb.. vb.. vb.. anlamsız, boş, saçma..

 

İnternetteki milyonlarca ***** site karşısında tatmin olmak dururken bu kimse niçin sayfalar dolusu felsefe metinleri okusun..

 

Baldırı çıplak manken resimleri dururken niçin büyük ressamların o eşsiz sanat eserlerine ilgi duysun..

 

Hoş, gerçek bir haz kontrolü mekanizmasına sâhip kimseler için de başka sorunlar var: hangi haber sitesine güveneceğiz, hangi sivil toplum kuruluşunun yayınladığı rapora inanacağız; örneğin Soros ve çocuklarının sivil toplum örümcek ağının sürdürmekte olduğu maniplasyonlar ayyuka çıkmışken doğru ile yanlışı nasıl ayıracağımız da ayrı bir sorun; fakat bu kimseler hiç değilse doğru ile yanlışı ayırma ve doğruya yönelme konusunda daha istekli; haz kölelerinin ise umurunda değil bunlar..

 

Yâni örneğin, Irak’ta olduğu söylenen kitle imhâ silâhları hakkında gerçeği araştırmak, bunu yapmayı istemek ve bu konuda doğru ya da yanlış bir sonuca varmak başkadır, “Kanıtlar ABD için yeterliyse bizim için de yeterlidir” demek başka..

 

İmdi mesele dönüp dolaşıp haz kontrolü mekanizmasının özüne uygunluklu bir biçimde yeniden inşâsına gelip dayanıyor; yoksa ne söylesek boş, ne yazsak değersiz..

 

Haz köleleri hiçbir olayın değişik unsurlarını biraraya getiremiyor, birbiriyle ilişkili olaylar arasında herhangi bir ilişki kuramıyor ve hattâ bunları yapmayı başaran ender insanları “komplo teorisyeni” olmakla ithâm ediyor..

 

“Kelebek etkisi” gibi “soyut” bir nosyon bir tarafa, sivil toplum örgütçülüğünü, bunun sınırlarını, etkilerini ve yan etkilerini; içinde yaşadığı kültür, toplum, sosyâl çevre ve aile üzerindeki yıkımını anlayamıyor..

 

Pekî gerçek bir haz kontrolü mekanizmasının yeniden inşâsı için; eş deyişle: yabancılaşmanın e-hâlinden kurtulmak için ne yapmak lâzım?

 

Doğrusu, buna tam bir açıklama getiremeyeceğim; bendeniz ne bir psikoloğum ne de sosyolog; sâdece bireyi ve toplumu anlama ve anlamlandırma çabasında olan genç bir felsefeciyim..

 

Ama iyi bir başlangıç için şunu önerebilirim meselâ:

 

Meselâ bu yazıyı okuduktan sonra, bilgisayarınızdaki ***** arşivini silerek işe başlayabilirsiniz!..

 

Çünkü başlamak işin yarısıdır, kalan yarısı için ise daha yüksek bir irâde gerekir ve bu irâdenin gösterilebilmesi için işe başlamak zorunludur..

 

Çünkü ***** arşiviniz sizinle birlikte olduğu sürece düşünsel ve duygusal anlamda neyle ilgilenirseniz ilgilenin, hangi işle uğraşırsanız uğraşın, o da sizinle birlikte gelecek ve sizi yabancılaşmanın e-hâline hapsedecektir..

 

Çünkü hiç kimse kendi gölgesi üzerinden atlayamaz..

 

Bunu anlayabiliyorsak: ne âlâ!..

 

Yok eğer anlayamıyorsak: ört ki ölem!..

 

Alkım Saygın

 

27.06.08

Gönderi tarihi:
Hani eskilerimiz demiş ya: ayak bir adım atıncaya dek baş dünyâyı dolaşır, diye; şimdilerde ayak bir adım bile atmadan baş dünyâyı dolaşıyor..

 

Ama nasıl bir dünyâ!?

 

Gazete haberlerine, internet medyasına, televizyon programlarına bakarsak bu dünyânın başı da bir sonu da bir: kültür endüstrisi ve bu endüstrinin aslî unsuru olarak metâlaştırılmış cinsellik..

 

Bunun sonucu olarak magazinelleşmiş basın, magazinelleşmiş siyâset, magazinelleşmiş sanat..

 

Gazeteler baldırı çıplak manken dedikodularıyla dolu, siyâsî haberler bile magazinel boyutta ele alınıyor..

 

Son olarak Tayyip ile cinsellik endüstrisinin eski yıldızlarından ünlü bir şarkıcı-oyuncu hanımın söyleşisine tanıklık ettik; sanki memlekette herşey güllük gülistanlıkmış gibi hanımefendi Tayyip’e ipe sapa gelmez sorular soruyor, Tayyip de onu -üstelik kapatılma arifesinde olan- partisine dâvet ediyordu..

 

“Deprem Dede”nin uyarılarına ilişkin olarak alınması gereken tedbirleri konuşmak yerine onu “en seksî erkek” seçen “bir kısım medya”mızda süregelen “Deniz mi daha yakışıklıydı yoksa Mâhir mi?” tartışmasına ise hiç girmeyeceğim..

 

iste Alkım Saygın' larin arzuladigi dünya arkadaslar bazilari yazar yazdiklarina verilen cevaplari cevaplayamaz! AH BIR IRAN OLABILSEK TAYIPMI DAHA YAKISIKLI YOKSA Mahmud Ahmedinejad'Mı Ondan sonra akla kara koyunu görebilecegiz

 

İlk defa görüntülendi

4176_6747_27062008_1.jpg

 

ABD'yle yaşanan gerilimlerle sık sık dünya gündemine gelen İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı tanımayan yok. Ancak karısıyla ilk defa görüntülendi.

 

Ahmedinejad Tahran'da bir konferans sırasında konuk cumhurbaşkanını eşiyle birlikte ağırladı Ancak yine de Ahmedinejad'ın karısını tanımak çok zor. Kara çarşaf içinde olan İran first ladysi siyah bir gözlük takmış.

 

Ahmedinejad'ın karısının kaç yaşında olduğu ve isminin ne olduğuda kamuoyu tarafından bilinmiyor. ,, bazi yazilarda nicin yazildigi bilinmiyor yeterki ülke bölünsün?

 

 

:shuriken:

Gönderi tarihi:

ideolojik iceriginde 'Aydinlanma' yi yeglemis Ataturk, 'Akil inanctan, bilim dinden bagimsizdir' demis. A benim canim Mustafa Kemal'im, uygarligin isigina neden yuzunu donersin? Iran'a bak, Suudi Arabistan'a bak!...

 

 

 

Birakaydin, bagnazligin dipsiz kuyusunun bostan dolabinda donenseydik.

 

....................

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.