Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Herkese ; Sevgiler, Saygılar, Merhabalar.

 

Konumuzun Özeti ; ''Bir Müslüman ALLAH a aslında ne için İman Eder, ya da Etmelidir.'' Cümlesi ile açıklanabilir.

 

 

Şimdi hepimiz, Yazılı Sesli ve Görsel Basın ve Medya tarafından, duyurulan, ilan edilen, haber konusu olmuş çeşitli İslami Gerçekleri hatırlayalım.

Bunları örneklemek, misaller vermek gerekirse ;

 

NAMAZ Kılan İnsan lar da, Romatizma, Kireçlenme, Rehabilite Fiziksel Sorunlar, Bel Fıtığı ve daha birçok hastalıklara yakalanma riskinin ,

çok daha az olduğunu açıklayan, Bilimsel Araştırma Sonuçlarını hatırlayınız.

 

ORUÇ Tutan İnsan lar da, Birçok Mide Sorunu ve (halk dilinde, Hazımsızlık, Mide Fesadı, Barsak Tembelliği, vb. diye bilinen)

Sindirim Sistemi ile bütünleşik Hastalıklara ( hatta Obezite ye ) yakalanma riskinin çok daha az olduğunu açıklayan Bilimsel Araştırma Sonuçlarını hatırlayınız.

 

ZEKAT Sisteminin Benimsendiği ya da Kabulu muhtemel olan Toplum lar da, Sosyal Dayanışma nın Medeni Seviyelere ulaştığı,

Özellikle Anarşi ve Terör riskinin, bu etkileşim (Zengin ve Fakir Kitleler arası Dayanışma ve Yardımlaşma) sonucunda çok daha gerilediği,

ve ekser de gözlemlenmediği gerçeğini açıklayan, Bilimsel Araştırma Sonuçlarını hatırlayınız.

 

Aslında Hepiniz bunları zaten biliyorsunuz, ve bu gibi örnekler milyon kere daha çoğaltılabilir, ve tekrar edilebilir. Sayamadıklarımı Siz Hatırlayınız.

{İslam Kanun larına ne sebeple bu gerçekler gözardı edilerek, sadece el kesilir, kol kesilir, zannederek ve

yalnızca böyle Ceza Sistem lerin den ibaretmişcesine Bakıldığı aslında aşikardır. Samimiyetsiz dir}

 

Şimdi Hepimiz tekrar düşünelim, ve tahayyül edelim ;

Bu araştırma ların hiçbiri yapılmamış ve her geçen günde, bu Hakikat lerin açıklanmamış olduğunu varsayalım. Yani Hepsini Unutalım.

Ne Oldu..?

Bir Mümin in olarak İman ınız dan hiç bir şey Eksildimi..? İslam ve İman hakkındaki inançlarınız Sükut ettimi..?

ALLAH ın Emir ve Yasak larına bakış açınız değiştimi..? Elhamdülillah Müslaman ım derken samimiyetinizde bir çelişki yaşadınız mı..?

Tabii ki bir Mümin için Cevap Tek tir ve Değişmez ; H A Y I R... ve de A S L A...

 

Şimdi biraz daha ileri gidelim ve Sınırlarımızı zorlayalım, Bakalım aslında İMAN içinde nasıl bir Kuvvet barındırıyormuş.

Bakalım gerçek bir Mümin aslında ne şekilde ALLAH a İMAN ediyormuş. İMAN ımız nasıl Sınanır ve Bilenir imiş.

 

Yukarıda ki zikredilen ve zaten sizlerinde zihinleriniz de yüzlercesi malumunuz olan bu araştırma ve açıklamaları yok saydık.

Şimdi bunların yerine Farklı araştırma ve Sonuçları ortaya koyulduğunu varsayalım, yani Hayalen hepsini tıpkı bir Kum Saati gibi tersine çevirelim.

 

Bilim Adamları Açıklıyor ;

Namaz kılanlarda çeşitli sağlık problemleri oluşabilme riski çok daha yüksektir, hatta ortalama yaşam sürelerinde %35 e varan azalmalar tespit edilmiştir.

Düzenli ve Periyodik olarak Namaz kılanlarda ise Erken Ölümler kaçınılmazdır.

 

Oruç tutmak Sağlığa zararlıdır ve aslında bir tür Eziyettir. Yetersiz beslenme sonucunda, Fiziksel ve Biyolojik gelişim ve istikrar sekte ye uğrar.

Sonuçta ilerleyen yaşlarda Kanser e yakalanma riskinde ciddi artışlar gözlemlenmiştir.

 

Zekat vermek toplumsak bir gerilemeye yol açmaktadır, ve İnsanları çalışmadan kazanmaya sevkedecektir.

İnsanlık bu netice itibari ile Hazırcılığa ve Potansiyel Tüketici liğe mahkım edilmektedir.

 

Evet Şimdi Tekrar Soruyorum ve Herkesi Düşünmeye Davet ediyorum ;

İman ınızı tekrar gözden geçirme gereği hissettiniz mi..? Bir Müslüman olarak kendinizi Sorgulama ya tabi tuttunuzmu..?

Hiç içinizden ''Acaba'' ile başlayan çelişkili düşünceler geçirdiniz mi..?

''İman lı bir Yaşam ın Sonu Bu mu olmalıydı?'' sorusu aklınızı kemirmeye başladımı..?

 

Tabii ki Gerçek Bir Müslüman hiç tereddüt etmeden şöyle haykıracaktır ; H A Y I R ve de A S L A...

Şunu Herkes bilsin ve anlasın ki; Bunu söyleyemeyen, ve Herşeye rağmen, Kanser e ve hatta Ölüm e Rağmen ELHAMDÜLİLLAH diyemeyen,

MÜSLÜMAN Değildir ve de Olamaz.

 

İşte İMAN içinde böyle bir Güç ve Kudret barındırır. Ve O iman ı elde eden Adam ; gözünü kırpmadan KAİNAT A MEYDAN OKUYABİLİR.

Efendimiz Hz MUHAMMED (s.a.v.) in ;

''Bir Elime AY ı , Bir Elime Güneş i Verseniz de Davam dan Dönmem'' diyerek Münkir lere Hitap Edebilmesi, Tam Manası ile İşte bu Sırdandır.

 

Demek ki Efendimiz e Ümmet olabilmiş Bir Müslüman için , İMAN çıkar ve hayır amacı taşıyan bir ARAÇ değil , Bilakis ;

Gerekirse, Herşeye ve Herkese rağmen Vazgeçilemez olan bir Nihai AMAÇ tır.

İşte Sebep , İşte Sonuç...

Hakiki İman Böyledir, ve Aksi Düşünülemez...

 

Yoksa Benim gibi bir Kendini Bilmez Nasıl olur da ; HER SORUYA CEVAP VERİLİR diye haykırabilir.

Bunun Bir tek açıklaması vardır ki, O da ;

O İman Nuru Umman ın dan, bir Katre kadar bile olsa Nasip Edilmiş olmasıdır.

Bu bile İnsan a, Kendini Kainatın Sultan ı Misafir i olarak adledmesine yeterlidir.

 

ALLAH hepimize ; Hakiki İman Nuru ile Nurlanabilmeyi Nasip ve Müyesser kılsın ,

Ve Hayatımızı bu istikamette yaşayabilmeyi Rıza i İlahi makamında Kabul ve İhsan eylesin.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

  • Cevaplar 58
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Herkese ; Sevgiler, Saygılar, Merhabalar.

.

.

.

 

 

EVET Tekrar Ediyorum ;

 

Bir Müslüman için İMAN ; Kat i Bir Mutlakiyet tir ve Tam Bir Teslimiyet tir.

Aksi Söz Konusu Olamaz. Aksi Halde, Bunun Adı İMAN olamaz.

 

Bir Müslüman NAMAZ ı ;

Yalnızca, ALLAH ın Emri Olduğu için Kılar.

 

Bir Müslüman ORUÇ u ;

Yalnızca, Allah ın Emri Olduğu için Tutar.

 

Bir Müslüman ZEKAT ı ;

Yalnızca, ALLAH ın Emri Olduğu için Verir.

 

Amellerde ki Niyet ler de Rıza i İlahi Bulunmaz ise ; bu Ameller in Tümü aslında bir Hiç tir. Hatta RİYA dır.

Yani sonu Küfre ve Şirke kadar uzanan bir Büyük Günah tır. Kebair i tetikler ve Kul u RABB in den uzaklaştırır.

 

Mevla m Bizleri Rıza i İlahi ye Muvaffak Eylesin...

Ve Hakiki İman a Herkesden Ziyade Muhtaç ve Günahkar ve Aciz şu Kardeşinize Rahmeti İle Mukabele Eylesin. A M İ N.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:

Sayın Gülbudak, ibadetlerin sizin belirttiğiniz faydaları sağladığı zaten "İslami bilim" iddiasıdır, böyle yararlar yoktur. Zararları tartışılabilir, örneğin oruç oldukça zararlı olabilir. Neyse...

 

Ama iddianız geçersiz. Fayda zarar hesabı yoksa, uyuşturucular niye akıl sağlığını tehdit ediyor gerekçesiyle hakkında ayet veya hadis olmadığı halde haram sayılıyor? "Hakkında ayet yoktur, rabbimiz dilese yasaklardı" denip kullanılması gerekirdi?

 

Anlatımınızın fanatizm ifadesi olduğunun bilmem farkında mısınız?

 

İngilizlerin rüşvet verdiği bir sakallı hoca gelip müslüman sömürge askerlerini "kafirlerle cihat edecek, cennete gideceksiniz" diye Çanakkale'ye savaşa gönderse, bunun adı da kesin ve tam bir teslimiyet olsa, ne buyurursunuz? Öyle ya, tanrı kimseye görünüp de emirlerini direk vermiyor. Kullarını kullarına aracı kılıyor. Ya da bin Ladin "Ata'larına tapan demokrasi dinine inanan müşrik putçulara karşı cihat edeceksiniz" diye İstanbul'a intihar bombacıları gönderse?

 

Sahi merak ediyorum, İslamiyetin propagandası hep tanrı ile kul arasına papazlar, hahamlar girmez diye yapılır. Peki peygamber nasıl giriyor araya? O da bir insan. Hani tanrı ile kul arasına kimse girmezdi? Niye onu aracı yapıyor?

Gönderi tarihi:
Sahi merak ediyorum, İslamiyetin propagandası hep tanrı ile kul arasına papazlar, hahamlar girmez diye yapılır. Peki peygamber nasıl giriyor araya? O da bir insan. Hani tanrı ile kul arasına kimse girmezdi? Niye onu aracı yapıyor?

 

Papazlar,hahamlar nereye girerse girsin, onların sorunu'da İslam'da Peygamber İnsan değil,diyen varmı,sonra "ALLAH" c.c. ile İnsan arasına Peygamber'imiz a.s.v. nerede,nasıl girmiş.

Eğer aracı olmadan; direk irtibat kursa "ALLAH" c.c. imtihanın bir önemi kalırmı,birde böyle düşünülmesini salık veririm...

Gönderi tarihi:

Şu ayrım önemli;

Allah'a inanmak bir araçtır.

İnanmak bilmeye giden yolda bir aşamadır.

Ancak Allah'a iman etmek, o'nu bilmekten sonraki aşamdır ki insan bu aşamda kendine ulaşmıştır. 'Kendi' Allah'ın yarattığı saf cevherdir. Allah'a inanmak, bireyin fıtratında bulunan inanma, sığınma gibi ihtiyaçların bir yansımasıdır. Bilmek farkındalık ile başlar ve kendini tanıma, kendine yükselme ve Yaratıcının varlığını kavrama ile son bulur. Bundan sonrası imandır. İman etmek salt Allah'a inanmak değil, sosyal bir sorumluluk alarak inandığı şeyi yaşatmaktır. Bu aşamada fiil, düşünce ile birlikte hareket eder. Dolayısıyla namaz, oruç, zekat vs. bu inancın sorumluluk alanına dahil olur. Yine de bu sadece bireyi aydınlatır. İman eden kişiyi inanandan ayıran ise birinin dava edinmiş olmasıdır. Dava, donanımdır. Alanı büyütmek daha fazla bilgiyi şartlar. Bu yüzden Allah'a iman yaşam bilgeliğinden geçer.

Gönderi tarihi:
Eğer aracı olmadan; direk irtibat kursa "ALLAH" c.c. imtihanın bir önemi kalırmı,birde böyle düşünülmesini salık veririm...

Öneri için teşekkürler sayın sarıgöl... Şöyle olabilir benim önerim de: Peygamberlere yaptığı gibi rüyamda emirlerini söyleyebilir, yürürken "emri yerine getir" gibi sesler duyabilirim gaipten, niye şimdi, o peygamberse ben de onun gibi insanım. Ona oluyor da niye bana fazla görülsün? Bakalım emri yerine getirecek miyim, getirmeyecek miyim böyle denesin? Her insana şah damarından daha yakın değil mi, her insana ayrı ayrı vahyetsin. Niye aracı seçiyor? Niye peygambere bol salavat getirip şefaat ummak zorunda bırakılıyorum?

 

Ben kimseye minnet etmem, aracı kullanmak istemiyorum...

Gönderi tarihi:
Öneri için teşekkürler sayın sarıgöl... Şöyle olabilir benim önerim de: Peygamberlere yaptığı gibi rüyamda emirlerini söyleyebilir, yürürken "emri yerine getir" gibi sesler duyabilirim gaipten, niye şimdi, o peygamberse ben de onun gibi insanım. Ona oluyor da niye bana fazla görülsün? Bakalım emri yerine getirecek miyim, getirmeyecek miyim böyle denesin? Her insana şah damarından daha yakın değil mi, her insana ayrı ayrı vahyetsin. Niye aracı seçiyor? Niye peygambere bol salavat getirip şefaat ummak zorunda bırakılıyorum?

 

Ben kimseye minnet etmem, aracı kullanmak istemiyorum...

 

Sevgili Demirefe ;

 

Şimdi Siz Tam Olarak ;

Eğer bir peygamberin aracılığı olmak sızın ve sizin deyiminizle ''Kimseye Minnet Etmeden'' ALLAH a inanabilirim,

Hatta ALLAH ile Bir şekilde Rüyalar ile yada Gaipten Sesler ile İletişim dahi kurabilirim.

Daha da Ötesi , Sınav Tabi tutulabilirim, ALLAH tarafından sınanabilmeye razı olabilirim, bunu kabul edebilirim.., Diyor, ve Beyan Ediyorsunuz.

 

Eğer Samimi iseniz Sizi Tebrik Ediyorum Sayın Demirefe.

 

Lütfen Tekrar Söyleyin ki ;

Bende Sizin Adınıza bu gece Uykumaksızın, ALLAH a Sizin ile bir şekilde iletişime geçmesi için Niyaz ve Dua Edeceğim, El Açacağım.

 

Size Vahiy gönderilirmi Bilemem, hatta muhtemelen bu olmayacaktır, Fakat kesin olan bir şey Var ki ;

 

Bizim ALLAH ımız hiç bir Duayı karşılıksız bırakmaz. Sadece İnsan a ; Talep edilen İstek ten, daha Selametli ve Hayırlı olanını Nasip Eder.

Ama Mutlaka Kabul Eder. Mutlaka Karşılık Verir. Mutlaka Size, Sizin o na yaklaştığınızdan Daha çok Yaklaşır. Mutalaka Rahmeti ile Muamele Eder.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Öneri için teşekkürler sayın sarıgöl... Şöyle olabilir benim önerim de: Peygamberlere yaptığı gibi rüyamda emirlerini söyleyebilir, yürürken "emri yerine getir" gibi sesler duyabilirim gaipten, niye şimdi, o peygamberse ben de onun gibi insanım. Ona oluyor da niye bana fazla görülsün? Bakalım emri yerine getirecek miyim, getirmeyecek miyim böyle denesin? Her insana şah damarından daha yakın değil mi, her insana ayrı ayrı vahyetsin. Niye aracı seçiyor? Niye peygambere bol salavat getirip şefaat ummak zorunda bırakılıyorum?

 

Ben kimseye minnet etmem, aracı kullanmak istemiyorum...

 

 

18-KEHF:

 

110- De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. Ne var ki, bana ilâhınızın ancak bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse iyi amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete hiç kimseyi ortak etmesin."

 

7- ARAF:

 

158- De ki: "Ey insanlar, biliniz ki, ben sizin hepinize Allah'ın gönderdiği peygamberiyim. O Allah ki bütün göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Hem diriltir, hem de öldürür. Onun için gelin Allah'a ve peygamberine iman edin. Allah'a ve Allah'ın bütün kelamlarına inanan o okuyup yazması olmayan peygambere de. Uyun ona ki, kurtuluşa erebilesiniz.

 

 

Not.

İsteyen minnet etmesin,isteyen etsin...

Kimin umurunda...

:)

 

Gönderi tarihi:
Herkese ; Sevgiler, Saygılar, Merhabalar.

.

.

.

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

 

biz bu nedenli tanrı konusunu daha önce bir yerde konusmustuk yazıyı aynen kopyalıyorum

 

 

en başta şunu unutmayalım.... eğer bugünün dindarları haklıysa onların tanrıları cok aciz!...çünkü onların tanrıları yaratmak için KENDİ KENDİSİNE MUHTAÇTIR!.....

ama peygamberlerin bize anlattıklarında: TANRI HİÇ BİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR HERŞEYE KADİRDİR!.....

 

 

Tanr'ının nedeni yok mudur ?

 

eger bir neden varsa bunu baslatanın bir zorunlulugu olması onu tanrılaştırmaz!...bunun için tanrı bagımsız ve özgür bir kavramdır!...tanrı veya bir başkaşey bir nedenlerin dogmaları değildir!... eger nedenlerin dogmaları olasaydılar dogrulmus olma ihtimalleri cok yüksek olurdu!...halbuki kaynak sadece onda gelip gidenler için değil, oldugu için vardır...gelip gidenler,gelip ve gidiş hareketleriyle sonradan ona eklenebilir veya ondan cıkabilir...ama hepsinin bir şeye bağlı oldugu bir noktaya baglı oldugu kesindir...siz buna - ve + diyebilirsiniz...bunun cıkıs noktası evrende görünen veya görünmeyen o sey neyse, işte tanrı odur ve onun bir nedeni yoktur!....

 

iki veya daha fazla birşeylerin birbirlerine temastan, farklı bir baska sey meydana cıkabilir.. ama o iki veya daha fazla şeyin amacı, o sonradan meydana cıkana neden olmak kesinlikle değildir!...o sonradan meydana cıkan şey kendine meydana cıkıs için kesinlikle bir neden arayan seyde değildir!...ama birbirlerine eklenmeleri bir baska seyin meydana gelmesi acısından bir sıradanlık ve olaganlık söz konusu olabilir...

 

güneş dogar ve gerisi umrunda degildir,isteyen enerji cıkarır, isteyen güneşten çiçeler gibi renk alır... ama güneş hiç bir şeyi umursamadan dogar ve batar!....çünkü dogmak için bir nedeni yoktur ve çiçeklerin renklenmesininde hiç bir nedeni yoktur....

 

 

saygılar.....

Gönderi tarihi:
Lütfen Tekrar Söyleyin ki ;

Tabii, ne demek. Kendini kanıtlayan bir olguyu inatla reddetmem için deli olmam gerek. Kanıt gördüğüm her olguyu elbette kabul edeceğime söz veriyorum, aksi düşünülemez. Ne yani şimdi kanser tanısı konsa, "yok canım, ne kanseri! Bende öyle şey olabilemez!" mi diyeceğim?

 

Oldu mu, olur. Saygılar benden...

Gönderi tarihi:
Tabii, ne demek. Kendini kanıtlayan bir olguyu inatla reddetmem için deli olmam gerek. Kanıt gördüğüm her olguyu elbette kabul edeceğime söz veriyorum, aksi düşünülemez. Ne yani şimdi kanser tanısı konsa, "yok canım, ne kanseri! Bende öyle şey olabilemez!" mi diyeceğim?

 

Oldu mu, olur. Saygılar benden...

 

 

Sevgili Demirefe ;

 

Size Bir Sorum Olacak ;

 

Mekke li Müşriklerin Efendimiz Hz. Muhammed e Türlü işkence ve Zulümlerin ardından , Bu yolla O nu Peygamberlikten Vazgeçiremiyeceklerini anlamaları sonucunda; Bize Rabbin Olan ALLAH adına açık bir Mucize göster ki, Bizler de O Rabbe ve Senin O nun Elçisi olduğuna İman edelim.

Demeleri, ve İman Etmek için Açık bir Mucize istediklerini Söylemeleri Neticesinde ;

ALLAH a el Açıp Kendini Mahcup etmemesi, ve Onlar ın Hidayet i adına O anda Bir Mucize istemesi üzerine ;

Cenab ı Hak ; Efendimiz Hz. Muhammed e ŞAKK I KAMER Mucizesini Nasip etmiştir.

 

Tüm Mekkeli Müşriklerin Gözleri önünde AY ortadan ikiye bölünmüş, ve bir müddet İki Parça Halinde öylece kalmıştır.

Bu Aşikar Mucizeye rağmen, Bir kaçı dışında, Hiç bir Müşrik İman etmemiş ve ; Bu Apaçık bir Sihir dir Diyerek, Yine İnkarlar ın da İnat etmişler.

 

Tabii ki siz Onlar adına bu soruya muhatap değilsiniz Ve Benim de Kastım da bu değildir, Lakin Yine de Size Soruyorum ;

Sizce Bu nasıl Açıklanabilir. İnanmak İstemeyen Bir Göz için Bir Mucize ne ifade edebilir..?

Onların yerinde olsa idiniz, Düşünmek sizin Secde Edermiydiniz..?

 

Bu Soruyu, Sadece ; ALLAH ile İletişim Kurmayı Kabul edebileceğiniz, ve Bunun Aracısız da yapılabileceğine inanmanız adına Yöneltiyorum.

Merakla ve Samimi olarak Bekliyorum. Sizin de İçtenlikle Cevap landıracağınızı Ümid Ediyorum...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Tüm Mekkeli Müşriklerin Gözleri önünde AY ortadan ikiye bölünmüş, ve bir müddet İki Parça Halinde öylece kalmıştır.

Bu Aşikar Mucizeye rağmen, Bir kaçı dışında, Hiç bir Müşrik İman etmemiş ve ; Bu Apaçık bir Sihir dir Diyerek, Yine İnkarlar ın da İnat etmişler.

 

 

Sayın Gülbudak,inandığınız kaynaklarda,anlattığınız meşhur mucize Mekke'li müşriklere özel olarak mı gösterilmiştir,yoksa aşikarlığı tüm dünyadan görülebilecek bir somut olay mıdır?Çokça ilgi çeken bir meseledir çünkü bu.

Gönderi tarihi:
Sayın Gülbudak,inandığınız kaynaklarda,anlattığınız meşhur mucize Mekke'li müşriklere özel olarak mı gösterilmiştir,yoksa aşikarlığı tüm dünyadan görülebilecek bir somut olay mıdır?Çokça ilgi çeken bir meseledir çünkü bu.

 

Sevgili Artropod ;

 

Kesinlikle Şakkı Kamer Mucizesi tüm Dünya da görülebilmiştir.

 

Tabii Dünya ve Ayın aynı Görüntüsel Düzlemde olduğu Kısımlarda, Yoksa , Arap yarımadasına Zıt konumda kalan, ve

aynı Zaman Diliminde Güneş in Zuhur etmiş olduğu Kordinatlarda henüz Gündüz iken görülemeyecek olması, Mucize nin İnkarı için Sebep olamaz.

 

Arkadaşlar İnanınız Ben bu şekildeki Mantıksal ve Akılcı Soruları çok özledim. Herkes neyi bekliyor.

Özellikle de ; Her Soruya Cevap Verilir iddasını çürütmeye hevesli olan, ve Güya, Benim Aslında Hiçbir soruya cevap veremediğimi iddaa eden Arkadaşlar.

Ne yi Bekliyorsunuz. Benim İddaa m Ortadadır. Bakın İşte Sizin için Tekrar Söylüyorum ;

 

HER SORUYA CEVAP VERİLİR.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili Artropod ;

 

Kesinlikle Şakkı Kamer Mucizesi tüm Dünya da görülebilmiştir.

 

Tabii Dünya ve Ayın aynı Görüntüsel Düzlemde olduğu Kısımlarda, Yoksa , Arap yarımadasına Zıt konumda kalan, ve

aynı Zaman Diliminde Güneş in Zuhur etmiş olduğu Kordinatlarda henüz Gündüz iken görülemeyecek olması, Mucize nin İnkarı için Sebep olamaz.

 

 

Öyleyse,dünyada Arap yarımadası ile aynı saatlerde açık bir şekilde Ay'ı gözlemleyebilme şansına sahip ve millattan öncesinden itibaren gökcisimlerine,astronomiye ilgi duymuş özellikle Antik Yunan'ın mirasını devralan Doğu Roma veya Mısır tarafından hangi belgelerle saptanmıştır Ay'ın yarılması?Böyle bir belge yoksa tefekkür ve bilim alanında çağının çok ilerisinde olan bu kültürler koskoca Ay'ın yarılmasını nasıl ıskalamışlardır?

Gönderi tarihi:
Size Bir Sorum Olacak ;

Ortada bir soru göremiyorum aslında. Sorduğunuz buysa: Ayın ikiye yarılma mucizesine inanmıyorum. Yalnız bana burada bir mesaj var gibi geldi. Yani "inkar edenlere mucize de göstersen inanmazlar" şeklinde bir gönderme yapmışsınız. Ama ben mucize isterim demedim Ki, nerden çıkardınız. Bana ayı güneşi filan yarma lazım değil. Samanyolu ile Andromeda galaksileri çarpışsa mucize demem. (Antiparantez: Çarpışacaklar. Ama milyarlarca yıl sonra.)

 

Benim söylediğim: Benden bir talebi, beklentisi olan her kim varsa buyursun, söylesin. Aracısız, direk. Ben burdayım diyorum. Ölmezsem bir süre daha buralarda olacağım sanırım...

Gönderi tarihi:
Ortada bir soru göremiyorum aslında. Sorduğunuz buysa: Ayın ikiye yarılma mucizesine inanmıyorum. Yalnız bana burada bir mesaj var gibi geldi. Yani "inkar edenlere mucize de göstersen inanmazlar" şeklinde bir gönderme yapmışsınız. Ama ben mucize isterim demedim Ki, nerden çıkardınız. Bana ayı güneşi filan yarma lazım değil. Samanyolu ile Andromeda galaksileri çarpışsa mucize demem. (Antiparantez: Çarpışacaklar. Ama milyarlarca yıl sonra.)

 

Benim söylediğim: Benden bir talebi, beklentisi olan her kim varsa buyursun, söylesin. Aracısız, direk. Ben burdayım diyorum. Ölmezsem bir süre daha buralarda olacağım sanırım...

 

Sevgili demirefe ;

 

Anladım Mucize falan istemiyorsunuz. Peki ALLAH ın Sizinle Ne şekilde iletişim kurmasını bekliyorsunuz.

MSN üzerinden mi ?

 

Bir de ölmez isem buralarda olurum Diyorsunuz, Pekiyi, ALLAH Korusun ölürseniz Yolculuk Ne Tarafa.

Hiçliğemi, Yokluğamı, sanırım Ateizm e Göre Başka da bir alternatif bulunmuyor.

Ha Bir de şu Toprak olma, oradan Papatya olma, O papatya dan Bir ineğin Midesinde Oluşmuş bir Hazımsızlık, gibi Budizm menşeli inanışlar var.

Sanırım Ateizm bunlarla da Dirsek Temasında bulunuyor. Hiçbirini Reddetmiyor değilmi..?

Çakra falan diyorlar mesela Artık nasıl bir Şeyse. Bunlar olabilir mi ? Mümkünmüdür ?

 

 

Yahu yapmayın ALLAH aşkına. Gelin Hep Birlikte Cennet e Gidelim işte Ne Var bunda.

Toprak olmaktan da , Çiçek Olmaktan da, Böcek olmaktan da, Hiç olmaktan da, Yok olmaktan da Daha iyidir Cennet e gitmek.

 

Hem Orada kaldığımız yerden devam ederiz. Aramızda Bir Forum Kurarız. Tartışırız. Bilimsellikten Bahsederiz. Geçinir Gideriz.

Ne Dersiniz..?

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Yahu yapmayın ALLAH aşkına. Gelin Hep Birlikte Cennet e Gidelim işte Ne Var bunda.

 

Bana göre değil.

 

Sizin ilahı sevmedi diye, bir insana çeşit çeşit işkenceler dilirken, sonzus seks ve sonsuz yiyecek sefası sürmek bana göre değil.

Sizin ilaha inanmadı diye, kardeşime, kusura bakma inansaydın diyerek, hurilerle sonsuz seks ve sonsuz ziyafetlere dalmak bana göre değil.

Sizin ilahın önünde diz çökmedi diye, gece gündüz demeden, bizlere bakan, büyüten, kendi aç kalıp bizi doyurran anneme bakıp, ya sen de kılsaydın bir namaz, hakettin işte kebap olmayı, kusura bakma şimdi hurilerimle sefa süreceğim ben demek bana göre değil.

 

Sağolun, kalsın.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Bana göre değil.

 

Sizin ilahı sevmedi diye, bir insana çeşit çeşit işkenceler dilirken, sonzus seks ve sonsuz yiyecek sefası sürmek bana göre değil.

Sizin ilaha inanmadı diye, kardeşime, kusura bakma inansaydın diyerek, hurilerle sonsuz seks ve sonsuz ziyafetlere dalmak bana göre değil.

Sizin ilahın önünde diz çökmedi diye, gece gündüz demeden, bizlere bakan, büyüten, kendi aç kalıp bizi doyurran anneme bakıp, ya sen de kılsaydın bir namaz, hakettin işte kebap olmayı, kusura bakma şimdi hurilerimle sefa süreceğim ben demek bana göre değil.

 

Sağolun, kalsın.

 

Saygılar.

 

Sevgili Brainslapper ;

 

pekiyi Ya Sizce Nasıl Olacaktı ;

 

ALLAH İnanan, İnanmayan İman Eden, İnkar Eden, Dua Eden, Küfür Eden, İbadet Eden, Saygısızlık Eden Herkesi,

Yani Hiç Ayırt Etmeden Hepsini Birden Cennetine Alması Gerekiyordu..? Öylemi..?

 

Şimdi, Bu mu Sizin ADALET ? Anlayışınız..?

 

Meğerse, Bir Gün Anlamış Olacağım ki ;

Emir ler , Yasak lar; Haram lar, Helal ler; Günah lar, Sevap ler Hepsi Boşuna İmiş . Nasılsa Herkes Cennetlik Olacak İmiş. Öylemi..?

 

Gerçekten Bunu mu Bekliyorsunuz..?

 

Böyle Yapacak olsa ALLAH a İnanacaksınız Öylemi..?

 

Ben Artık Bir Şey Söyleyemiyorum. Sizi, Kendi Düşünceleriniz İle Başbaşa Bırakıyorum...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Sevgili Brainslapper ;

 

pekiyi Ya Sizce Nasıl Olacaktı ;

 

ALLAH İnanan, İnanmayan İman Eden, İnkar Eden, Dua Eden, Küfür Eden, İbadet Eden, Saygısızlık Eden Herkesi,

Yani Hiç Ayırt Etmeden Hepsini Birden Cennetine Alması Gerekiyordu..? Öylemi..?

 

Şimdi, Bu mu Sizin ADALET ? Anlayışınız..?

 

Meğerse, Bir Gün Anlamış Olacağım ki ;

Emir ler , Yasak lar; Haram lar, Helal ler; Günah lar, Sevap ler Hepsi Boşuna İmiş . Nasılsa Herkes Cennetlik Olacak İmiş. Öylemi..?

 

Gerçekten Bunu mu Bekliyorsunuz..?

 

Böyle Yapacak olsa ALLAH a İnanacaksınız Öylemi..?

 

Ben Artık Bir Şey Söyleyemiyorum. Sizi, Kendi Düşünceleriniz İle Başbaşa Bırakıyorum...

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

 

Eğer bir Tanrı varsa, "İyi Kul" olmanın ölçütü, o Tanrı'ya inanıp inanmamak olmamalıydı...

Yani sırf kendisine inanıyor diye günahkar bir adamı eninde sonunda sonsuz cennete atan,

Sırf kendisine inanmıyor diye ömrünü iyilikle geçirmiş bir insanı cehenneme atan bir Tanrı

Elbette ki adil ve adaletli değildir...

 

İnsanları "Kendisine inanıp inanmamaları" ile değil "Hakedip etmedikleri" ile yargılasa idi adil olabilirdi...

 

Ama size göre Tanrının varlığına inanmayan bir insanın zaten iyi kalpli ve iyiliksever olması mümkün değil...

Ama Tanrıya inancı varsa, ne kadar kötülük işlerse işlesin mutlaka iyidir o insan, değil mi?

Bunu benimsiyorsunuz...

 

Tanrı şöyle mi diyor?

"Ya hu şu adam ömrünü bana inanarak geçirdi ama dünya da yemediği halt kalmadı... Yapmadığı kötülük kalmadı... Cehennemde cezasını çeksin, sonunda da bana inandığı için Sonsuza kadar Cennette kalsın..."

 

Ve Tanrı şöyle mi diyor?

"Ya hu şu adam da ömründe bir kere bile benim varlığıma inanmadı ama diğer yarattığım herşeye adil ve dürüst davrandı. İyilik etmekten kendisini sakınmadı... Önceden biraz Cehennemde kalıp, sonra Cennete gitmesini emrettiğim inançlı kişinin ömrünce yaptığı tüm iyiliklerin onlarca katı iyilikler yaptı ama sırf bana inanmadı diye sonsuza kadar cehennemde kalsın!"

 

Şimdi bu mantığı inkar edemezsiniz...

Tanrı'nız bunu diyor değil mi?

 

Peki şu açıkları yok mu o Tanrı'nın?

"Tanrı Bencil" dediğimde karşı çıkılıyor ama yarattığı kişinin diğer insanlara iyilik yapmasını önemsemeyen, sırf kendisine inanıp inanmaması ile yargılayan ve ancak önce kendisine inandıktan sonra yaptıklarını önemseyen, değilse yaptıklarının ne olup olmadığına bakmaksızın cehenneme atıveren birisi Bencil değil midir?

 

Ve o öyle bir Tanrı ki!

Onun öğretisi ile yetişen inanırı bile kindar oluyor...

"Adalet" denildiği zaman kastettiği şey "Onun Tanrısına inanıp inanmamak" oluyor...

Onun Tanrısına inanmadığımızda, tüm yaptığımız iyiliklerin adil karşılığı cehennem oluyor...

Onun Tanrısına inandığımızda, tüm kötülüklerimize rağmen adil hakedişimiz cennet oluyor...

 

Ve bana kalkıp "Adaletten anlayışınız bu mu?" deniliyor...

 

Peki sizin adaletten anlayışınız bu mudur?

 

Hazmedilmesi gereken şey şu:

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla iyiliksever olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla ahlaklı olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla insanlık görevlerini yerine getirebilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla adil olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla dürüst olabilir...

 

Ancak bunlara rağmen o insan ne yaparsa yapsın ilelebet Cehennemde kalacaktır...

Peki sizin adalet anlayışınız bu mu?

 

Şöyle düşünün:

Siz bir kaza geçiriyorsunuz diyelim ki çocuğunuz ölümcül şekilde yaralandı...

O an ona kan verebilecek kişi bir inançsız...

Kan ve hatta organını veriyor, çocuğunuzu kurtarıyor...

Bu kimse için "Ne yaparsan yap kardeşim, sen benim Tanrıma inanmıyorsun, var git cehennemde yan!" diyerek zafer naraları atabilecek misiniz?

 

İnsanlığa dair sıfatlar hakkında yorum yapmayacağım, çünkü uyarı kapsamına giriyor...

Ancak "İyi/Cennetlik İnsan" ve "Adil İnsan" tanımını, diğer kişinin kendi taptığına tapıp tapmaması ile ölçen zihniyetin ortaçağa ait olduğunu düşünüyorum...

 

Bende sizi kendi düşüncelerinizle başbaşa bırakıyorum Sayın Doğan...

Zira yeterince yalnızsınız bu açıdan...

 

=============

Bakın burada ayrı bir paraf açayım ve birşey anlatayım...

Gök-Tanrı inancında, kişi Gök-Tanrı'nın varlığına inandığında Uçmağa gidebilecektir diye bir yargıya hiç rastlamadım ben...

Ölümden sonra yargılanmada kıstas, kişinin "Tamu"ya ya da "Uçmak"a gitmesi için kıstas "İyi" ya da "Kötü" insan olmasıdır...

Neyse,

Ailem yörüktür ve ben yörüklerin Gök-Tanrı inancını bir şekilde mutlaka yaşattıklarını düşünüyorum...

Ve şu var, bir yörük (eğer saplantılı bir dinci değilse) kendisine bir iyilik edildiği zaman ya da birisinin bir diğerinden iyilik gördüğüne şahit olduğu zaman,

Kişinin Tanrı'ya inanıp inanmamasına bakmadan "Bak işte bu adam cennetlik" deyiveriyor...

"Cennetlik" dediği kişinin ise "İnançsız" olduğunu söylediğinizde, Müslümanlığa göre o adamın cehenneme gideceğini benimsemiş olmasına rağmen içi acıyor...

O kişi için "Keşke inansa da Cennete girse!"de demiyor...

O adamın hakettiğinin bu olmadığını kavrayabilecek kültürü hala yaşatıyor, olay bu...

Bir adaletsizliğin farkında ama bunu "İnanç/Emir" olarak benimsediği için dile getiremiyor...

Gidin, isterseniz test edin bakalım...

 

Peki ya siz Sayın Doğan?

Böyle bir insanın Cehenneme gitmesi için ne düşünüyorsunuz?

Ben söyleyeyim mi?

"Benim Allah'ıma iman etmiyor, o yüzden varsın yansın... Allah bunu uygun gördüyse başımın tacıdır, zerre içim acımaz... İlelebet acı çeksin, yansın, kavrulsun!"

Böyle düşünmediğinizi iddia edemezsiniz...

Zira sizin "Adalet"ten ve "Huzur"dan anladığınız bu!

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
]Eğer bir Tanrı varsa, "İyi Kul" olmanın ölçütü, o Tanrı'ya inanıp inanmamak olmamalıydı...

Yani sırf kendisine inanıyor diye günahkar bir adamı eninde sonunda sonsuz cennete atan,

Sırf kendisine inanmıyor diye ömrünü iyilikle geçirmiş bir insanı cehenneme atan bir Tanrı

Elbette ki adil ve adaletli değildir...

 

İnsanları "Kendisine inanıp inanmamaları" ile değil "Hakedip etmedikleri" ile yargılasa idi adil olabilirdi...

 

Ama size göre Tanrının varlığına inanmayan bir insanın zaten iyi kalpli ve iyiliksever olması mümkün değil...

Ama Tanrıya inancı varsa, ne kadar kötülük işlerse işlesin mutlaka iyidir o insan, değil mi?

Bunu benimsiyorsunuz...

 

Yaratılmanın amacı nedir sayın tengeriin, Allaha iman etmek ve O'nu kabul etmek...Ancak bu ben inandım kabul ettim kesin cennete gideceğim demek elbette değildir. Allahın kimi nasıl ne şekilde ödüllendireceğini ya da cezalandıracağını insan olarak bilmemiz mümkün değildir, inanırım, bütün dini vecibeleri yerine getiririm, iyi bir insan olduğumu düşünürüm vs. vs diyebilirim ancak öyle küçük birşey yaparım ki farkında olmadan bütün herşeyi kaybetmeme sebep olur bu, aynı şekilde inanmazsınız, hiç bir vecibeyi yerine getirmezsiniz ama öyle birşey yaparsınız ki Allah bunu herşeyin üstünde sayar belki, bu bilinmez bilinemez bu anlamda Allaha adaletsiz demek yanlıştır. Ama bunların en başında elbetteki inanıp kabul etmek gerekiyor sayın tengeriin çünkü yaratılış gayemiz bu...

Gönderi tarihi:
Eğer bir Tanrı varsa, "İyi Kul" olmanın ölçütü, o Tanrı'ya inanıp inanmamak olmamalıydı...

.

.

.

 

 

Peki ya siz Sayın Doğan?

Böyle bir insanın Cehenneme gitmesi için ne düşünüyorsunuz?

Ben söyleyeyim mi?

"Benim Allah'ıma iman etmiyor, o yüzden varsın yansın... Allah bunu uygun gördüyse başımın tacıdır, zerre içim acımaz... İlelebet acı çeksin, yansın, kavrulsun!"

Böyle düşünmediğinizi iddia edemezsiniz...

Zira sizin "Adalet"ten ve "Huzur"dan anladığınız bu!

 

Saygılarımla...

 

 

Sevgili tengeriinboşig ;

 

Yazınızın Tümünü Kısaca Özetlemeye, Değerlendirmeye Çalışacağım, ve Yanıt Vereceğim ;

 

Size, En Çarpıcı Örneğiniz ile Bizzat Karşılık Veriyorum

Diyorsunuz ki ;

Hazmedilmesi gereken şey şu:

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla iyiliksever olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla ahlaklı olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla insanlık görevlerini yerine getirebilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla adil olabilir...

Tanrı'ya inanmayan insanlar da, bir inançlıdan kat ve kat daha fazla dürüst olabilir...

Alıntı tengeriinboşig.

 

Şimdi. İman Nedir? Sorusunu yüzlerce kez Yanıtladık, Yorumda Bulunduk, Açıkladık, İzah Ettik , İspat ettik.

Lakin Görüyorum ki, Anlaşılmamış.

 

Şimdi, Anlaşılabilmesi için Farklı Denemeler Yolu ile Tekrar Ediyorum ;

 

İman Yüzlerce Sıfırın Önündeki '' 1 '' Gibidir. Tam Manası ile Bu şekilde ifade Edilebilir.

 

Sizin Yukarıda Saydığınız, Bir İnançsız da Bulunan, Bütün Müspet Davranışlar, ve Güzel Ahlak lar, Aslında Çok Değerli Olmak ile Birlikte ;

Önünde '' 1 '' Rakamı Kıymetinde ki ; İMAN olmaz ise ; Değeri Sadece '' 0 '' Rakamının Taşıdığı Kadar Olabilir. Yani ; Tam Bir HİÇ Hükmündedir.

 

Umarım, İslam İnancı na Göre ; ALLAH a İMAN ın Ne Değerde Olduğunu, Artık Anlamış sınız dır..?

 

ALLAH a İMAN yoksa Diğer Güzelliklerin Hepsi, Söner, Kıymetsizleşir. Şahsi Nitelikli Olarak Kalır.

Ve ALLAH da, Kendini İnkar eden Bir İnançsız ın ,Başka İnsanlara Göstereceği İyilik leri de Kendine Yapılmış İbadet ler Olarak Kabul Buyurmaz.

 

ALLAH Yoktur Diyen Bir İnsan, Parktaki Çiçekleri Koparmıyor Diye Cennete Konulmaz.

ALLAH ı İnkar Eden Bir insan, Köpeğini Hergün Besliyor, Masrafa Girip Mama Alıyor Diye Cennet e Konulmaz.

ALLAH ı Tanımam Diyen Bir İnsan, Kaldırımdaki Bir Yaşlıyı Caddeden Atlatıp, Karşıdan Karşıya Geçmesine Yardım Ediyor diye Cennete Konulmaz.

 

Hala Anlaşılamıyor İse, Örnekler Devam Ettirilebilir.

 

Hassaten Deriz ki ;

 

CENNET UCUZ DEĞİL , CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİL...

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Yaratılmanın amacı nedir sayın tengeriin, Allaha iman etmek ve O'nu kabul etmek...Ancak bu ben inandım kabul ettim kesin cennete gideceğim demek elbette değildir. Allahın kimi nasıl ne şekilde ödüllendireceğini ya da cezalandıracağını insan olarak bilmemiz mümkün değildir, inanırım, bütün dini vecibeleri yerine getiririm, iyi bir insan olduğumu düşünürüm vs. vs diyebilirim ancak öyle küçük birşey yaparım ki farkında olmadan bütün herşeyi kaybetmeme sebep olur bu, aynı şekilde inanmazsınız, hiç bir vecibeyi yerine getirmezsiniz ama öyle birşey yaparsınız ki Allah bunu herşeyin üstünde sayar belki, bu bilinmez bilinemez bu anlamda Allaha adaletsiz demek yanlıştır. Ama bunların en başında elbetteki inanıp kabul etmek gerekiyor sayın tengeriin çünkü yaratılış gayemiz bu...

Hayır arkadaşım, sana benimsetilen psikoloji bu...

Sizin koşullandırılarak kabul ettiğiniz psikolojik durum bu...

 

Yaratılış amacımız diye bir şey yok...

Anne ve Babalarımızın "Evlat" açlıklarını tatmin için varız sadece...

En azından bir kısmımız da kaza kurşunudur muhtemelen...

 

Eğer o gün o birleşmeleri olmasaydı şu satırları yazacak kimse olmazdı...

Doğumumuzun başka bir anlamı yok...

 

İnsanın kendisini bir amaç uğruna yaratılmış olarak düşünmesi

Kendisini "önemli hissetme" kompleksinden kaynaklanır...

 

Tamam kabul etmek sizin için zor ama bu böyle ne yazık ki...

 

Ayrıca bir Tanrı varsa bile insanları sırf kendisi için yaratması (amaç)

Başlı başına o Tanrı'nın bencilliğidir... (size göre nedir insanın yaratılış amacı? Tanrı'ya kulluk değil mi?)

 

O yüzden Tanrı'nın hem bencil hem de düşüncesiz olduğunu bizzat siz tasdikliyorsunuz...

Fakat bu tasdikiniz, düşünce örüntünüzün, sorgulamaktan çekindiğiniz satır aralarında gizli...

Yakında farkedersiniz, merak etmeyin...

Gönderi tarihi:

Farkettiğim tek bir şey var sayın tengeriin asla ortak bir nokta bulamayacak olmamız, ben size ne dersem diyim siz, siz bana ne derseniz deyin ben kabul etmeyeceğiz ve bu böyle sürüp gidecek...

 

Anne babalarımızın evlat açlıklarını gidermek için yaratıldık demişsiniz, peki öyle olsun sizin anneniz babanızda kendilerinin ki için yaratıldı onlarda kendilerinin ki için gitti gitti gitti ademle havvaya dayandı, peki onlar kimin evlat açlığını giderdi sayın tengeriin, durun cevabı ben yazayım...onlar ilkj insan değil madde yarattı değil mi?

Gönderi tarihi:

alıntı mimoza;

 

Anne babalarımızın evlat açlıklarını gidermek için yaratıldık demişsiniz, peki öyle olsun sizin anneniz babanızda kendilerinin ki için yaratıldı onlarda kendilerinin ki için gitti gitti gitti ademle havvaya dayandı, peki onlar kimin evlat açlığını giderdi sayın tengeriin, durun cevabı ben yazayım...onlar ilkj insan değil madde yarattı değil mi?

 

yoo tabii ki onlar da maddenin evlat açlığını gidermek için madde yaratmış olabilir mesela ;) (haşa)

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Ayrıca bir Tanrı varsa bile insanları sırf kendisi için yaratması (amaç)

Başlı başına o Tanrı'nın bencilliğidir... (size göre nedir insanın yaratılış amacı? Tanrı'ya kulluk değil mi?)

 

O yüzden Tanrı'nın hem bencil hem de düşüncesiz olduğunu bizzat siz tasdikliyorsunuz...

 

Sevgili boşig,

 

Bütün kafirler, büdün dinsizler, bütün ateistler biraraya gelseler,

Muhammed'in, kendi ilahına ettiği hakareti edemezler.

 

Saygılar.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.